Geçen senenin şampiyonu sarı-kırmızılılar ufak tefek değişiklikler yaparak eksiklerini gidermek yerine çok daha hareketli bir yaz transfer dönemi geçirerek, Avrupa’da da başarı kazanacak geniş ve yetenek seti yukarı çekilmiş bir kadro kurdu. Yeni oyuncularla birlikte eski kadroda ki değişiklikleri ve yeni yapılanmanın getirdiklerini ve götürdüklerini bu yazımızda beraber inceleyeceğiz. Bu yazıyı global iş ortağımız Metrica Sports’un geliştirmiş olduğu Play yazılım ile birlikte analiz edeceğiz.
Yeni on numara pozisyonunda Kerem Aktürkoğlu
Zaha transferinden sonra en çok merak edilen konu Kerem ile birlikte nasıl bir şablon ortaya çıkacağıydı. Çoğu insan Zaha’nın ikinci forvet gibi Icardi ile ikili olacağını düşünürken Okan Buruk Kerem’i alışık olduğu pozisyondan çıkarıp on numara pozisyonuna devşirdi.
On numara pozisyonuna geçen Kerem bu pozisyona alışık olmamakla birlikte bu pozisyonun eski sahibi Mertens’in takıma en çok kattığı şeylerden birisi ön alan baskısına yaptığı katkıydı. İlk denemelerde Kerem baskı ve alan paylaşımı konusunda çeşitli noksanlıklar yaşadı. Yukarıda görüldüğü gibi zaman zaman takımın baskı organizasyonlarına geç reaksiyon alınca rakipler baskıyı kırmayı başardı. İlk pozisyonda top çizgiye gelmiş ve pas opsiyonları kapatıldığında pozisyona dalan Kerem kaleciye yakın pozisyon almak yerine pasif pozisyondaki sol stoperin yanında kaldı ve rakip kaleciye dönerek rahat bir uzun pas atabildi. Diğer pozisyonda ise baskı merkezde başlayıp sol çizgiye açıldığında Kerem yine aktif alandan uzak kalınca rakip pas opsiyonu bulup bu organizasyonu kırıyor.
Kerem ilk maçlardaki bu ufak tefek geç kalmalara rağmen en azından benim hiç beklemediğim kadar hızlı adapte olup baskı konusunda kendisini geliştirdi. Hatta Manchester zaferi sonrası Daily Mail
“Kerem Aktürkoğlu – 7.5/10: Mücevher gibi bir oyuncu. Ayakları yere sağlam basma konusunda zayıf savunmacılar için bir kabus ve ikinci yarıda United’ı hata üstüne hata yapmaya zorladı. Gözlemciler not alacaktır”
Daily Mail
haberi yaptı. Rakibine çok şiddetli ve arkasındaki rakibini doğru açıda gölge markajında tutarak baskılar yaptı. Yukarıdaki görselde görüldüğü gibi rakibine çok az sürede pas atmaya, hata yapmaya ve uzun pas atmaya zorlayarak rakibin sağlıklı oyun kurmasını engelledi. Mertens sonrası en çok merak edilen baskı gücündeki eksilme ihtimaline karşı şuana kadarki on numara performansıyla başarılı cevap verdiğini söyleyebiliriz.
Ancak bu şiddetli baskı konusunda Icardi’nin de fit olmadığını göz önüne alırsak bazen aceleci baskı sorunlara da gebe olabilir. Şuursuz yapılan baskılar takım oturmadan ve organizasyondan kopuk yapıldığında farklı bölgelerde derin boşluklar oluşabiliyor. Yukarıdaki ilk pozisyonda çizgiye doğru baskıyı başlattığında Icardi bu kez aktif alana uzak kalınca merkezde Casamiro boş pas opsiyonu oluyor ve Manu rahatça topu bu bölgeden çıkarıyor. Burada Kerem’in daha sakin ve sabırlı olarak merkezi kapatarak rakibini karşılayıp takım arkadaşlarına zaman kazandırması daha uygun olabilirdi. Diğer pozisyonda ise Icardi ve Kerem yine rakiplerini iyi karşılayamayınca ilk hat kolayca geçiliyor ve Kaan – Torreira ikilisi mecburen topa göre pozisyon alıp bölgelerini zayıflatıyor. Torreira da gerisine yapılan koşuyu fark edemeyince basit bir karşılama hatası Galatasaray’ın kalesine iki pas ile tehtit oluşturuyor.
Burada bu konuda çok tecrübeli olan Mertens’in yaptığı iki baskıyı inceleyelim. Mertens yaşı gereği Kerem kadar patlayıcılığı olmadığı için gücünü daha ekonomik kullanıp genelde iki oyuncu arasında konumlanıp rakibi pas tercihi yapmaya zorluyor. Kerem gibi şiddetle rakibine baskıya gitmektense ona süre tanıyıp iki opsiyon arasında kalarak pas anında şiddetlenerek pas arası yapıyor. İlk pozisyonda Manu maçının kırılma anı olan Onana’nın Casemiro Varane arasında konumlanıp iki pas opsiyonunun hangisini tercih edeceğini bekliyor ve pas anında hızlıca açıyı kapatıp takımına penaltıyı kazandırıyor.
Mertens’in Kerem’e göre daha iyi yaptığı bir özellik olarak ilerleyen yaşına rağmen geçiş savunmasına yaptığı özverili katkı. Kerem’in daha az duyarlı olduğu bu konuda şiddetli geri koşuları ile Torreira’ya kontra pres konusunda büyük destek oluyor. Kısa mesafede hızlı olması ve çabuk ayaklarıyla oluşabilecek tehlikeleri başlamadan bitiriyor ve takımın hücum devamlılığına katkı sağlıyor. Yeni düzende sonradan oyuna girecek bir rotasyon oyuncusu olan Mertens rakibin yorulduğu dakikalarda dinç şekilde sahaya sürülmesi Galatasaray için bir avantaj sağlayacak gibi görünüyor.
Kerem baskı konusunda epey umut verirken yine Mertens’in hatlar arası pas istasyonu olma ve oyunu 3. bölgeye taşıma konusundaki katkısına yakın katkı bu pozisyonda da verebildi. Yukarıda görüldüğü gibi merkezde sürekli hareketli kalarak rakibin konumuna göre kendisine pas açısı takım arkadaşlarına da pas opsiyonu oluşturmayı başardı. Kısa sürede topla buluştuğu anda oyunu boş bölgelere aktarıyor. Bu konuda hızlı karar alma ve top kendisine gelmeden karar alma konusunda yetenekli bir oyuncu olduğunu yeni görevinde de bize gösteriyor.
Kerem konusunda bir başka belirleyici özelliklerden biri ise kafasında sürekli kale olması. Bu tabiki kötü bir özellik değil. Hatta skor konusunda cesur aksiyonları sayesinde takımına katkı sağladı. Ancak bazen set hücumunda takımın daha güvenli pas yapması gerektiğinde basit oynama konusunda sıkıntılar yaşayabiliyor. Bununla birlikte kanatta oynarken bek kullanmakla ilgili yaşadığı sıkıntı da tamamen bunla alakalı. İlk pozisyonda etkili bir atak başlayabilecekken yanındaki Zaha ile paslaşarak gitmek yerine merkeze doğru attığı gereksiz uzun pas atağın başlamadan bitmesine neden oluyor. Sonrasında Zaha’nın da tepkisini görebiliyoruz. Diğer pozisyonda ise Ndombele ona yaklaşmışken çoğu oyuncunun kısa pasla bu tercihi kullanır. Ancak o savunma arkasına koşu yapan Icardi’yi tercih ediyor. Bu özellik başta dediğim gibi kötü bir özellik değil. Genelde hat kırıcı paslar ve gole yakın aksiyonlar denemesi rakiplerin dengesini bozan bir unsur olabiliyor. Ancak bu risk tercihini daha adaletli yapması sarı-kırmızılıların hücum olgunluğunu arttırabilir. Sonraki pozisyonda ise yine yakınında Torreira varken aynı açıdan Icardi’ye pas atmayı deniyor ancak başarılı olamıyor. Son pozisyonda ise havadan gelen topu boş Kerem Demirbay’a indirip sonrasında koşu yapmak yerine direk Icardi’ye topu yönlendirdiğinde top rakip takıma geçiyor.
Sol kanatın yeni sahibi Zaha
Yaz döneminin flaş transferi Zaha hazır bir durumda gelmediği için yavaş yavaş ilk 11’e girmeye başladı. Kerem’in on numara pozisyonuna geçtiği bu yeni dönemde Zaha’nın muhtemel getireceği en büyük sorun takım baskı gücüne ve savunmasına yaşatabileceği zaaftı. Ancak Bugüne kadar gösterdiği performans ile özellikle bek yardımına yaptığı katkının çok kötü olmadığını belirtmek gerekir. Yukarıda görüldüğü gibi farklı maçlarda birçok kez savunmasına doğru zamanda katkı verip tehlikelerin büyümesine engel oldu. Ancak baskı konusunda iyi yada kötü diyebileceğimiz bir performans henüz görebilmiş değiliz. Bu tabiki belli bir uyum süreci atlatıldıktan sonra daha net konuşabileceğimiz birşey. Ancak şuana kadar geçen sürede takımın ön alan baskısını zayıflattığını yada güç kattığını söyleyebileceğimiz bir performans izlemedik.
Zaha şuan performansının zirvesinde olmasa da pas kalitesi özellikle ligimizde büyük fark yaratabilecek seviyede. Yukarıda gördüğünüz bir çok pozisyonda attığı ince ve aksiyon değeri yüksek paslar ile takımına kapalı savunmalara karşı kilit açıcı katkı yaptı. Henüz bire birler de hazır olmadığı görülse de rakibin özel önlem olarak sürekli iki kişi ile savunması Cimbom’a sayısal olarak diğer bölgelerde avantaj sağlıyor.
Sol kanatın bir önceki sahibi Kerem yukarıda anlattığımız gibi topu aldığı zaman yüzünü merkeze dönen ve vakit kaybetmeden gole yönelik aksiyon alan bir oyuncu. Bu özelliği sayesinde bir çok maçta takımına katkı verse de özellikle Angelinho’nun hücum etkinliğini azaltıyor. Angelinho savunma zaafları olan ve hücumda katkı veren bir profildeyken Kerem’in kanatta olduğu maçlarda sol bek bölgesi daha çok takımına eksi yazdı. Yukarıda görülen 3 pozisyonda da Krem Angelinho’nun boş koşularına kayıtsız kalıp merkeze doğru oynadığını görüyoruz. Bu durumda Angelinho bindirmelerini rakibi sadece genişleten kısıtlayıcı bir katkı durumuna getiriyor.
Zaha ise bu bölgedeki tecrübesi ile Angelinho’nun hücumda daha etkin kullanımını sağlıyor. Az önce bahsettiğimiz hücum tehtidi ile rakip bekleri kendine yakın oynamak zorunda bırakan Zaha sürekli alan boşaltıp Angelinho’ya boş koridor açmayı başarıyor. İlk iki pozisyonda Ankaragücü sağ bekini derine sürükleyip önce Kerem’e sonra Angelinho’ya boş koridor oluşturuyor. Diğer pozisyonda ise gelişen hızlı atakta Kerem’in aksine merkeze hızlı oynamak yerine geriden gelen Angelinho’yu bekleyip topu onla buluşturarak hücumu genişletiyor. Son pozisyonda ise yine merkeze yaptığı topsuz koşu ile İstanbulspor sağ bekini merkeze sürükleyip çizgiyi Angelnho’ya açıyor. Şuana kadar gösterdikleri performansla Zaha – Angelinho ikilisinin Kerem – Angelinho ikilisine göre daha uyumlu çalışabileceği fikri güçleniyor.
Merkezdeki Torreira’nın yeni partner denemeleri: Kerem, Kaan ve Ndombele
Geçen sene bu bölgedeki isim Oliviera iken son zamanlardaki düşüşü ve kolay top kayıpları takımı bu bölgeye yeni transfere itmişti. Ancak bu bölgeye istenilen transferin yapıldığını söylemek pek kolay değil. İlk önce bu bölgede kullanılan Kaan Ayhan ile başlayalım. İlk maçlarda Torreira yerine 6 numarada oynatılan tecrübeli oyuncu Manchester United maçında Torreira ile birlikte oynadı. Bu durum Torreira’yı baskı için daha rahat öne atsa da savunma önünde bazı zaaflara da neden oldu. Kaan’ın Torreira’ya göre artısı olarak savunmacı yapısıyla stoperlerin markaj gereği hattı bozduğu esnalarda içgüdüsel olarak o alanları daha iyi doldurduğunu söyleyebiliriz. Yukarıda görülen pozisyonlarda da bir stoper alanını boşalttığında o boşluğu başarılı bir şekilde savunduğunu görüyoruz. Ayrıca Kaan’ın sahada olması yan toplar uzun toplar ve duran toplarda da takıma artı yazıyor.
Ancak savunma önündeki rolünde yavaşlığı ve dinamizm eksikliği Torreira’nın yarattığı süpürücülük etkisinden çok uzak. Bununla birlikte doğal mevki olmadığından Manchester maçın yukarıda görüldüğü gibi adam paylaşımı hatalarında rakibe boş opsiyonlar tanıdı. İlk pozisyonda atak sağ taraftan gerçekleşirken rakibine yakın olmayınca Zaha rakip bekle Mount arasında kalmak zorunda kaldı bu da zincirleme şekilde Angelinho’nun o bölgeye yaklaşıp olası çizgiye atılacak pasa karşı konumlanmasına ve Abdulkerim ile mesafesinin açılmasına neden oldu. Bu bölgeye atılan pas sonrası Kerem de rakibini takip etmeyince tehlikeli bir atak gerçekleşti. Diğer pozisyonda ise ön alan baskısına kontrolsüz çıkan Kaan Torreira’nın da ileride kaldığı pozisyonda iki tane net pas opsiyonu bıraktı. Varane panik yapıp ters ayağıyla topuz uzaklaştırmak yerine Eriksen’e topu aktarsa kolay iki pasla temsilcimizin merkezi delinmiş olacaktı. Kaan yinede derinde savunmada getirdiği katkılar ile yüksek seviyedeki maçlarda burada tercih edilecek gibi duruyor.
Kerem Demirbay ise geldiğinden beri en çok forma şansı bulan isim. Bunda gösterdiği performans kadar yerli statüde oynaması da önemli. Kerem merkezde pas kalitesi olarak takımına katkı verirken savunma konusunda da Olviera’ya yakın bir performans gösterdi. Takıma kattığı önemli faydalardan birisi saha içindeki oluşan boşlukları fark edip sızma yapması. Yukarıda görüldüğü gibi takım arkadaşlarının topsuz koşular ile yarattığı boşluklara doğru koşular yapıp hücumda takımına çeşitlilik katıyor.
Ancak Kerem Demirbay’da Oliviera gibi kolay top kaybedebilen bir isim. İleride Ziyech’in de takıma katılması ile yeterli yaratıcılık gücü oluşacakken geride daha iyi savunma ve güvenilir pas yapacak bir isim takımı daha tamamlayıcı olabilir. Yukarıdaki pozisyonlarda da görüldüğü gibi Kerem’in özellikle tek pas opsiyonu olmadığında top kontrolü ve çabukluk konusunda sıkıntı yaşayıp pas hatası yaptığını görüyoruz. Ankaragücü maçında yaptığı top kaybı gole neden olmuştu.
Bu bölge için muhtemel ana oyuncu transferin son gününde alınan Ndombele olurken hala hazır olmaması net bir analiz yapmamızı engelliyor. Ancak fiziksel yetersizliği yukarıdaki gibi geri koşularda ve agresiflikte merkezde zayıflık ortaya çıkarıyor. İlk pozisyonda Torreira geçildiği anda daha şiddetli bir koşu yapıp marke ettiği oyuncunun diğer tarafına geçip Torreira’ya zaman kazandırmayınca Kazım mecburen onun yerine rakibini karşılamaya çıkıyor ve boşalttığı bölgeye atılan pasta Antalyaspor tehlikeli bir pozisyon yakalıyor. Diğer pozisyonda ise rakibin sırtı dönük pas alan oyuncuya hızlı ve agresif bir baskı yapıp ikili bir sıkıştırma yapmıyor. Sonrasına rahatça yapılan servis sonrası atak sağ tarafa aktarılıyor. Atağın devamında yine geriye yapılan göstermelik koşuda savunma önünde yine net bir pas opsiyonu oluşuyor. Bu durumu oyuncunun yeterli fizik seviyesinde olmadığından kaynaklanabileceğini tekrar belirtmek isterim. Ancak fit olduğu durumda da savunmaya dönüşlerde çok iyi bir oyuncu olduğunu söyleyemeyiz. Bu konuda Torreira’nın üzerine düşen yük fit bir Ndombele ile de ne kadar çözülür zamanla göreceğiz.
Ndombele bu kusurlara rağmen hazır olmadığı halde dahi fiziksel güç olarak ligin çok üstünde. Rakip takip etmekte yavaş kalsa da daha az bir alan sorumluluğu altında olursa yakın mesafede top kapma ve rakibi durdurmada etkili olacaktır. Bunun dışında Oliviera ve Kerem Demirbay’da olan kolay top kaybı Ndombele de minimuma inecektir. Fiziksel gücü ile topu saklamakta çok mahir olan yıldız isim topla birlikte çıkışlarıyla topu 2. ve 3. bölgeye taşımaya katkı sağlıyor.
Nelsson yerine Davinson Sanchez tercihi
Okan Buruk’un ön alanda yaptığı baskı oyunu çoğu takımda geri hatta geniş alan olacağından atlet savunmacılara ihtiyaç duyar. Bu konu geçen sene çoğu zaman Boey ile aşıldıysa da Diagne gibi çok süratli olmayan bir isim bile geniş alanlarda geçen sene Galatasaray’a problem çıkardı. Davinson Sanchez ön alan baskısına öne çıkıp alanları süpürerek de Boey’i öne çıkıp baskıya katılmasına olanak sağlayarak da takımın ön alan baskısını kolaylaştırıyor. Görselde görülen ilk pozisyonda Boey’in önde kaldığı pozisyonda rakibin atağına dinamizmle karşılık verip hızlı atağı kesiyor. Diğer pozisyonda ise rakip ceza sahasından başlayan atakta öne çıkıp kontra prese katılıp atağı başlamadan bitiriyor. Son pozisyonda ise yine gerçekleşen hızlı hücumda rakibin koşusuna yeterli fizik kaliteyle cevap verdiğini görüyoruz.
Bunun yanı sıra Nelsson geriden oyun kurarken temiz bir pas kalitesi olmasa da garanti pası iyi oynayıp en azından takımına eksi yazmıyordu. Sanchez ile geriden oyun kurma gücü hem Abdülkerim hem Sanchez ile başka seviyeye çıkmış oldu. Hat kıran pas konusunda çok iyi olan Davinson Sanchez iki ayağıyla birlikte gördüğü pas opsiyonlarına cesurca ve yüksek isabet oranıyla hat kıran dikey paslar atabiliyor. Yukarıda görüldüğü gibi bir çok pozisyonda topu öne alana taşıyan yeni transfer ile rakiplerin ön alan baskı tercihini iki kez düşünmelerine itiyor.
Sol bekte Abdülkerim denemesi
Son olarak Abdülkerim’in savunma konusunda aksayan Angelinho yerine zaman zaman kaydırılması konusunu inceleyelim. Bu durum maç içinde bazı durumlarda doğal olarak kullanılabilir ancak ana şablonda sıkıntı çıkarabileceğini düşünüyorum. Abdülkerim çok iyi bir savunmacı ve stoper için çok klas bir ayak kalitesine sahip. Ancak sol bek pozisyonunda özellikle geniş alanda problem yaşayabileceğini düşünüyorum. Yukarıdaki ilk pozisyonda rakip kanat oyuncusunu takipte geç kaldığını görüyoruz. Bu da sonrasında mecburen Sanchez’in o bölgeyi düşünüp pozisyon almasına ve Nelsson ile arasında mesafe oluşuyor ve bu atak sonrasında Antalya yüzde yüzlük bir gol fırsatından yararlanamıyor. Diğer pozisyonda ise doğal pozisyonunda olmadığı için çizgiye açılıp pas açısı yaratmadığı için Torreira pas atacağı seçeneği bulamayıp top kaybı yapıyor. Bu tercih ilk 11 olarak denenmese de Nelsson’u oynatacak formül olarak çok kez gündeme geldi. Ama ben çok sağlıklı bir yapı çıkaracağını düşünmüyorum.
Galatasaray yeni transferlerle yeni bir güncellemeye tabi olurken bu sancılı süreci çok iyi geçirdiğini söyleyebiliriz. Şu ana kadar verilen pozitif ışık takımın tavanının nereye geleceğini merakla beklememize sebep oluyor. Şuan bile ligin çok üstünde performans gösteren sarı-kırmızılılar yeni transferler oturduğunda özellikle Avrupa’da nasıl bir yapıya bürüneceğini önümüzdeki haftalarda hep beraber göreceğiz.
Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.
