Galatasaray 4 haftada topladığı 5 puanla hayal kırıklığı yaratırken büyük bir yükselişe imza atan hocası ve transferleriyle yepyeni bir Trabzonspor’a konuk oldu. Bu karşılaşma öncesinde Altetico maçında iyi bir görüntü vermeyen Galatasaray ligin formda ekibi Trabzonspor karşısında favori değildi.
Maçın İlk 11’leri
Galatasaray adına sahaya çıkabilecek en iyi 11 tercihlerinden biri bu olurdu herhalde. Sabri’nin savunma müdahalelerinde yetersiz kaldığı sağ bek mevkii Denayer’e emanet edilmiş. Ön tarafta nihayet Umut Bulut ve Olcan’sız bir hücum hattı ortaya çıkmıştı. Galatasaray adına bu yılın belki de en facia iki ismi olan Olcan ve Umut yedek kulübesindeydi. Galatasaray taraftarı bYasin’in tekrar şans bulacak olmasından memnun olsa da Yasin sahada taraftarı memnun edecek bir performans gösterdi diyemeyiz. Öte yandan Galatasaray adına sahada tabiri caizse “yok hükmünde” iki isim daha vardı. Lukas Podolski ve Burak Yılmaz. Melo’nun satılması ve Selçuk’un cezalı olmasından ötürü Bilal Kısa ve Jose Rodriguez orta sahada boy gösterdi.
Trabzonspor cephesinde sakatlıktan sonra bir türlü eski performansına dönemeyen Onur Kıvrak bu maçta da kalesine gole kapamatamamakla beraber yediği golde büyük pay sahibiydi. Douglas ve Mustafa Yumlu gibi uzun boylu ve güçlü iki stoperle maça başlayan Trabzonspor, Burak Yılmaz’ın bu maçta Galatasaray’a sağladığı tek katkının mağduru oludu. Uzun boylu, güçlü ancak ağır oyuncular olan Mustafa ve Douglas, Burak’ın defans arkası koşularına önlem olarak defans çizgisini daha geride kurmak zorunda kaldı. Sağ bekte Cavanda atletik fiziğiyle maç boyunca neredeyse mükemmel oynarken, 78.dakikada sol bek mevkiine geçti. Genç yaşına rağmen Okay Yokuşlu da iyi bir maç çıkardı diyebiliriz. Kayserispor’dan bu sezon transfer edilen genç yıldız, sorumluluklarını yerine getirirken oyununu da geliştiriyor. Trabzonspor’un bir başka yeni transferi Marko Marin de sahadaydı. Dripling konusunda belki de ligin en iyisi olmaya aday diyebiliriz. Zaman zaman tehlike yaratsa da Galatasaray savunması hata yapmadı.
Saha İçi Dizilişler
Hamza Hamzaoğlu’na Atletico Madrid maçından sonra bir gazeteci “4-4-2 oynamayı düşünür müsünüz?” diye sormuş, Hamza Hamzaoğlu “Evet” demişti. Trabzonspor karşısında Podolski kanatta değil Burak’ın hemen yanında, Sneijder sol kanatta başladı. Podolski ve Burak Trabzonspor defansının baskısından neredeyse hiç kurtulamadı. Galatasaray’ın formsuz iki futbolcusu varlık gösteremeyince Hamza Hamzaoğlu Sinan Gümüş’ü Podolski yerine sahaya sürüp Yasin’i sol kanata çekti. Burak yeniden tek forvet, Galatasaray’da 4-2-3-1 sitemine döndü.
Maç içinde ortalama pozisyonları bu şekilde olan Galatasaray’lı oyuncular arasında Denayer’in Carole’e göre daha önde ve yalnız olduğunu görüyoruz. Sneijder’in sahanın sol tarafını kullanmayı tercih etmesi Galatasaray adına oyunun o tarafa yönlenmesini sağladığında Denayer önünde o boşluğu bulabiliyor.
Öte yandan Trabzonspor Okay’ın dönüşüyle Constant’ı yeniden sol beke çekti. Dame N’Doye tek forvet başlarken arkasında Erkan Zengin, Marko Marin ve Özer Hurmacı oynadı. Özer daha çok sağ kanadı kullanırken Marko Marin’i daha serbest gördük. Erkan Zengin oynamaya alışkın olduğu sol çizgide maça başladı. Trabzonspor’da ortalama pozisyonlar da böyle şekillendi.
Maçın Öyküsü
Her iki takımın da hemen hemen ideal kadrolarıyla sahaya çıktığı maçta Trabzonspor mücadeleye hakim olan taraftı. Galatasaray’da Selçuk’un yokluğunda Bilal Kısa ve Jose Rodriguez’in oluşturduğu orta sahanın göbeği, teknik kapasitesi yüksek ancak mücadele gücü düşük bir görüntü verdi. Öte yandan Galatasaray oyun içinde takım olarakta yumuşak bir görüntü sergiledi. Trabzonspor defans hattı maç içerisinde 6 faul yaparken, Galatasaray’da bu rakam sadece 1. Galatasaray’da orta saha oyuncuları Bilal Kısa ve Jose Rodriguez toplamda 5 faul yaparken Trabzonspor’da M’bia bu rakama tek başına ulaşıp, maçı tek sarı kartla tamamladı. Maç içerisinde Trabzonspor’da en çok pas yapan oyuncu 58 pasla Okay oldu ancak %61 gibi düşük bir yüzdeyle oynadığını söyleyebiliriz. Onun hemen arkasındaki Douglas ise 45 pasta %91 isabetle iyi bir isabet yakaladı. Bu aynı zamanda saha içerisinde 5’ten fazla pas yapanlar içindeki en iyi yüzde. Galatasaray’da Jose ve Bilal ikilisininde çok fazla isabetli pas yaptığını söyleyebiliriz.
İlk yarıda bol bol pozisyona giren Trabzonspor, Galatasaray savunmasının kusursuz hamleleriyle skoru değiştiremedi ancak çok etkili oldu. Burak ve Podolski kariyerlerinin belki de en kötü maçlarını çıkardılar. Bu da Trabzonspor’un özgüvenini yükseltti. Dame N’Doye güçlü fiziğiyle Galatasaray savunmasını sarstı ancak yıkamadı. Galatasaray’ın Atletico Madrid maçına göre üzerine koyduğu nokta daha beraber savunma yapabilen bir takım haline gelmesi oldu. Orta sahada top tutmak için daha fazla atletik gücün yanı sıra teknik üstünlüğe de sahip olmak gerekiyor. Bu maçta Bilal ve Jose bu konuda bekleneni verdiler diyebiliriz. Mücadele dozunu yükseltip orta sahaya daha çok güç koyabilir hale geldiklerinde bu Galatasaray adına önemli bir artı olacaktır.
İkinci yarıda Marin’in çok iyi taşıdığı top belki de maçın kırılma anıydı. Marko Marin topla müthiş ilerleyip Erkan’a aktardı ancak Erkan topu üst direğe nişanladı. Bir başka kritik an maç yine 0-0 devam ederken Jason Denayer’in eline çarpan toptu. Cüneyt Çakır pozisyona yakındı ve pozisyon çok açık penaltıydı. Devam kararıyla tepkileri çeken Cüneyt Çakır maç içinde sertliğe de müsaade etti.
Galatasaray kazandığı bir duran toptan Bilal’in ortasında Onur ve M’Bia anlaşmazlığının kurbanı bir golle 1-0 geriye düştü. Burak yerini Umut’a, Podolski, Sinan Gümüş’e bıraktıktan sonra Galatasaray’în hücum aklı yükseldi. Umut ve Burak teknik olarak çok çok yetersiz olsalar da Umut mücadele gücüyle ön plana çıkıyor. Sinan Gümüş parlamaya hazır, müthiş enerji ve tekniğe sahip, gücü ve fiziğiyle oynamaya aç bir futbolcu. Burak ve Podolski’nin sahada kaldıkları süre boyunca yapamadığı tackling(Top kapma) sayısına 30 dakikada ulaştı ve bunlardan birisi neredeyse gol oluyordu. Galatasaray ve Trabzonspor maçın kalanında ataklarla risk alsalar da Şota’nın hamleleri yetmedi ve Galatasaray 3 puana sahip oldu.
Sahanın Parlayan Gençleri
Böylesine bir mücadelede boy gösteren 3 genç oyuncuya da ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Okay Yokuşlu, Jason Denayer ve Sinan Gümüş.
Denayer mental ve fiziksel olgunluğunu fazlasıyla ilerletmiş, çok büyük potansiyel sahibi bir oyuncu olduğunu kanıtladı. Ligin en atletik oyuncularından biri olan Denayer’in zayıf yanı orta yapma konusunda kendine güvenmemesi. Becerisinin zayıflığını bildiğinden iki maçta toplam 135 dakika sağ bek olarak görev almasına rağmen sadece 1 kez orta denedi ve o orta da isabetsiz bir orta olarak kayıtlara geçti.
Okay Yokuşlu Türk futbolu adına gelecek vaad eden bir isim. Kayserispor’da gösterdiği performansla Genç Milli Takımlarında önemli bir parçası haline gelen Okay oyun içinde olgunluğu ve fizik kalitesiyle de dikkat çekiyor.
Sinan Gümüş ise çok önemli özelliklere haiz bir genç yetenek. Klasik yerli kanat oyuncularının aksine pozisyon almayı, savunmaya katkı vermeyi ve topu verimli kullanmayı iyi biliyor. Alman altyapılı olmasının bir çok avantajıyla Galatasaray’da şans bekleyen Sinan Gümüş ilerleyen günlerde Burak’ın sakat olması ve Podolski’nin form tutamamasıyla elde edecek gibi duruyor.
Her İki Takım Adına Eksiler
Galatasaray
Galatasaray’în bir çok eksiği var ancak bunların en başında savunma ve oyun kurma problemleri geliyor. Tecrübeli ve genç oyuncularla harmanlanmış bir kadroya sahip Galatasaray’da defans hattıyla orta saha arasındaki mesafe çok uzun. Ayrıca hücuma çıkarken orta sahaların rakip takım arasında kaybolması ve neredeyse tüm takımın durarak pozisyon değiştirmeden oynaması çoğu zaman oyun kurma konusunda Galatasaray’ı zayıf bir duruma düşürüyor. Ayrıca Burak ve Umut’un topla arası hiç iyi değil. Her iki forvetin bu kadar kötü futbolculuk özelliklerine sahip olup, gol vuruşu dışında bir şey yapamıyor olmaları Sarı-Kırmızılılar adına önemli bir handikap. Umut Bulut ve Burak’ın bir çok benzer yanlarında biri topu alırken kontrol etme sürelerinin çok uzun olması (Çoğu zaman edemiyorlar) topu kaptırmalarına neden olurken, kontrol ettikleri topu da arkadaşlarına aktarmakta yada pozisyonu olgunlaştırmakta sorun yaşıyorlar. Pas yüzdelerinin incelendiği listeyi tekrar gözden geçirirseniz pas yüzdesi en düşük isimlerin Burak, Umut ve Podolski üçlüsü olduğu dikkatinizi çekecektir. Ayrıca tek becerileri olarak görülen gol vuruşlarında da epey formsuz bir dönemdeler. Teknik olarak bir varlık gösteremiyorlar. Burak defans arkasına koşu, Umut rakip defanslara pres aracı olarak işlevini sürdürüyor. Her ikisinin de artık Galatasaray seviyesinde olduğunu söylemek zor.
Trabzonspor
Trabzonspor Galatasaray’a nisbeten daha çok değişim yaşasa da Galatasaray’dan daha hazır bir görüntü çizdiler. Bu maç her iki takımın da uzun vadeli sıkıntılarını ortaya koyan bir maç oldu. Galatasaray’da defans orta saha arasında fazla olduğunu belirttiğimiz uzaklığın orta saha hücum hattı arasındaki versiyonu da Trabzonspor’da var. Luis Cavanda’nın verdiği müthiş katkıya da değinmeden geçmek olmaz. Özer Hurmacı’nın da şu formunun yeterli olduğunu söyleyemeyiz. Kevin Constant ise bir türlü kendi çizgisini yakalayamadı. Öte yandan Trabzonspor’un Milli kalecisi Onur Recep Kıvrak’ın sakatlıktan umulduğu gibi dönmemesi, geçtiğimiz sezon Hakan Arıkan’ın ikinci yarıda gösterdiği performanstan sonra daha da belirgin hale geldi. Kenar toplara neredeyse hiç çıkmaması Onur için hala kapatılması gereken bir eksik.