Galatasaray derbi analizi

Süper Lig’de zirveyi yakından ilgilendiren karşılaşmada Fenerbahçe, Galatasaray’ı ağırladı. Özellikle ikinci yarısı yüksek tempoda oynanan karşılaşmadan gol sesi çıkmadı. Galatasaray, deplasmanda aldığı puanla liderliğini sürdürürken rakibini şampiyonluk potasına yaklaştırmadı.

Fenerbahçe ve Galatasaray ağırlıklı iki farklı maç yazısı yazılacak. Galatasaray ağırlıklı yazacağım için Fenerbahçe’ye biraz daha az yer ayırmaya çalışacağım. Diğer yazıyı buraya tıklayarak okuyabilirsiniz. Galatasaray için ayırdığım bölümler daha çok Fatih Terim ve Belhanda üzerinden ilerleyecek. Fatih Terim için derbi için aldığı önlemleri, maça nasıl etki ettiğini ve gelecek maçlarda neler deneyebileceğini konuşacağız. Belhanda için ise maç özelinden genele vurarak sahada ne yaptığını, Terim’in sistemi içerisindeki yerini ve dikkatli gözler haricinde onun oyununun neden fark edilmediğini konuşacağız.

Çok uzattığımın farkındayım fakat yazıya başlamadan önce yazının okunabilirliği açısından küçük bir uyarı yapmak istiyorum. Verileri koyuyorum fakat verilerde geçen ifadeleri okuyucunun yorumuna bıraktığım ve tekrara kaçmamak adına genelde metine yazmıyorum. Yani inceleyerek okursanız yazının daha faydalı olacağını düşünüyorum.

Kadroları gördüğüm zaman twitterda da yazmıştım. Maç başlamadan kağıt üzerinde Ekici’nin içe dönük oyununun Linnes’in önünde büyük bir boşluk yaratacağı açıkça belli oluyordu. Dolayısıyla acaba Mariano olsaydı diye aklımdan geçirirken maçı izledikten sonra Fatih Terim’in Mariano cezala olmasa bile büyük ihtimalle Linnes’i tercih edeceğini anladım. Fenerbahçe’nin sahadaki en yaratıcı oyuncusu Mehmet Ekici’ydi. Fatih Terim’in sahada tek önlem aldığı oyuncu da Ekici’ydi. Linnes, Belhanda ve Fernando oyunun oynandığı bölgeye göre Ekici’nin üzerine adam adama oynadılar. Özellikle burada ilk görev Linnes’indi.

Fenerbahçe kapanan takımlara karşı her zaman sıkıntı yaşıyor. Aslında Galatasaray’ın geçen sene yaşadığı probleme benzer bir problem yaşadığını söyleyebiliriz. Fenerbahçe ne yapacağı öngörülebilen durağan oyunculardan kurulu bir takım. Josef-Topal ikilisinin ileri çıkışlarının sınırlandırılması, Dirar’ın yaratıcılık konusunda yetersiz olması ve bu konudaki en önemli isim olan Valbuena’nın kenarda oturması bunun başlıca sebepleri. Galatasaray ise ligin savunma disiplini konusunda en verimli takımı konumunda. Fatih Terim’in takımın başında çıktığı 10 karşılaşmada akan oyunda sadece 1 tane gol yedi ve 8 maçtır akan oyunda gol yemiyor. Fenerbahçe’nin hücum repertuvarı ve Galatasaray’ın savunma disiplini düşündüğümüz zaman Fenerbahçe’nin sadece duran toplar ve bireysel yetenekler üzerinden gol bulabileceğini söylemek yanlış olmaz. Bu konuda da en önemli isim Mehmet Ekici’ydi.

Saha içerisinden birkaç örnekle somutlaştırayım. Yukarıda görselde Belhanda ön alanda prese başlayacak fakat arka bölgedeki Ekici’nin boş olduğunu görüyor ve ısrarla Fernando’yu uyarıyor.

Belhanda, Ekici’nin üzerine adam adama markaj olmadan prese başlamıyor. Devamında Fernando markaj için geliyor ve Belhanda biraz daha öne çıkıyor.

Ekici Fernando’nun markajından kaçmak için biraz daha çizgiye doğru geliyor. Birkaç saniye sonra Linnes, Ekici’yi tutmak öne çıkıyor ve Fernando’ya mevkisine dönmesini işaret ediyor. Bu sırada da Belhanda pres için top ayağında oyunca basmaya başlıyor. Burada iki önemli detay görüyoruz. İlki Ekici’nin üzerine paylaşımlı olarak adam adama markaj uygulanıyor ve ilk görev Linnes’in. İkinci olarak ise Fatih Terim’in pres sisteminin merkezine Belhanda’yı yerleştirdiğini görüyoruz. Hücum pres, Belhanda’dan başladığı gibi Belhanda saha içinde arkadaşlarını da yönlendiriyor.

Başka bir zaman diliminde yine Linnes’in Ekici’nin top almasını engellemek için biraz daha öne ve iç tarafa yaklaştığını görüyoruz. Aynı zamanda yine Belhanda top ayağına olan Mehmet Topal’a baskıya başlıyor. Fakat bu aynı zaman bir risk doğuruyor ve Feghouli’nin üzerine ekstra bir yük yüklüyor.

Daha geniş açıdan sahayı tam görebilecek şekilde bakarsak, Linnes’in markaj için öne çıktığı pozisyonlarda arka bölgede çok ciddi boşluk verildiğini görüyoruz. Burada en önemli görev Feghouli’ye düşüyor. Feghouli’nin pozisyonlarda Hasan Ali’yi takip etmesi gerekiyor. Zaten yine aynı şekilde gelişen bir pozisyonda Feghouli bir an için eşleştiği rakibini unutuyor onun açığını Maicon kapatıyor. Devamında Linnes’in Feghouli’ye neden adamını tutmadın diyerek kızdığını görüyoruz.

Fatih Terim’in uyguladığı bu taktik işe yaradı mı? Bunu da Ekici’nin istatistiklerinden net bir şekilde görebiliyoruz. Maçı sadece 16 isabetli pasla bitirdi. 1 tanesi kendi sahasında olmak üzere 5 top kaybı yaptı.

Biraz daha detaya inerek pas haritasına baktığımız zaman Mehmet Ekici’nin akan oyunda dikine neredeyse hiç pas atmadığını görüyoruz. İlk yarıda 2 dikine pas ve ikinci yarıda sağ tarafa doğru kaçtığı pozisyonlar hariç oyuna etkisi hiç yoktu. Fenerbahçe’nin Ekici’nin oyununa ne kadar ihtiyacı olduğuna yukarıda değinmiştim. Herkes Ekici’nin kötü performansını ezbere konuşarak eksik maç sayısına bağlıyor fakat asıl sebebi saha içinde Linnes’ti arka planda ise Fatih Terim’di.

Linnes, Fatih Terim’in kendisinden istediği şeyleri verdi. Hücumda 1 tanesi isabetli 2 tane key pas attı. Belhanda’yla beraber ceza alanına en fazla top gönderen oyuncu konumunda. Kesinlikle kötü değildi hatta iyiydi fakat yazının başında anlattığım önündeki boşluğu biraz daha iyi kullanabilirdi. Maçın başında bu konuda biraz daha iyiydi. Gomis’in direk dibinden çıkan şutunda pası atan isimdi. Yukarıda önündeki boşluğu net bir şekilde görebiliyoruz.

Yine farklı bir pozisyon Linnes’in önündeki boşluğu görüyoruz.

Fatih Terim ve Baskı Sistemi

Galatasaray 4-3-3 düzeninde rakibe baskı yaparken, açıkta oynarken Garry ve ritimsiz Feghouli’nin top ayağındaki oyuncuyu karşılaması, aktif pres yapması gerekiyordu. Fakat Feghouli yetersiz kaldığı için Terim top rakipteyken 4-4-2’yle Belhanda’yı bazen de Selçuk’u öne çıkararak pres yaptırıyor. Feghouli ise çizgide gölge markajı yaparak daha az efor harcıyor. Belhanda öne çıkıyor top ayağında olan oyuncuya baskı yapıyor, arkalarındaki Fernando o boşluğu dolduruyor. Böylece hem presi, hamle gücü yüksek oyuncu yapıyor hem de kanat oyuncularının üzerine ekstra yük binmemiş oluyor.

Fatih Terim’in yenilikçi olmadığı yönünde çok ciddi eleştiriler görüyorum. Feghouli’nin bu eksikliği Fenerbahçe’de Valbuena sorunun hemen hemen aynısı. Kocaman çözümü Valbuena’yı yedek bırakarak bulurken Fatih Terim ise çözümü sistemdeki küçük bir değişimle, oyuncuyu kaybetmeden buldu.

Yine farklı bir pozisyon Belhanda’nın ön bölgede Gomis ile birlikte rakibe baskı yaptığını görüyoruz.

Daha geniş açıyla bakarsak Rodrigues ve Feghouli’nin aktif alandan uzak tutulup beklere gölge markajı yaparak dinlendiğini daha net bir şekilde görebiliriz. Belhanda, Ndiaye’nin ayrılmasıyla beraber Galatasaray’ın en komple oyuncusu. Şuanda Fatih Terim’e seneye takımda kalmasını istediğiniz ilk oyuncu kim diye sorsalar ilk söyleyeceği isim Belhanda olur.

Oyuncu Değişiklikleri

Fatih Terim, Tolga&Selçuk değişikliği ile orta saha hakimiyetini aldı. Merkezdeki boşluklar biraz daha genişlemiş olsa da özellikle maçın son anlarında Galatasaray’ın galibiyeti kaçırdığını söyleyebiliriz.

Fatih Terim sadece Tolga’yı oyuna alarak bu üstünlüğü sağlamadı. Aynı zamanda sistemde küçük bir değişiklik yaptı. Donk’u derine bıraktı yorulan Feghouli ve Rodrigues’i biraz daha geriye çekti, Belhanda ve Tolga ile ön alanda ciddi bir pres başlattı. Bitmek bilmeyen enerjisiyle Belhanda ve yeni oyuna girmiş Tolga rakibin oyun kurmasını engelledi, önemli toplar kazandı ve bunlarda takım hızlı atağa çıktı. Bu ataklarda daha sonradan oyuna giren Sinan’ın dikine oyununun payı büyüktü.

Belhanda Ne Oynuyor?

 

  • Pres Başlangıcı 

Belhanda’nın saha içinde görünmeyen katkılarından bahsetmek istiyorum. Fatih Terim’in pres sisteminin merkezine Belhanda’yı yerleştirdiğini ve hücum presin başlangıcı olduğu gibi saha içinde arkadaşlarını nasıl yönlendirdiğini gördük. Yukarıda uzun uzun değindiğim için burada tekrar bahsetmeyeceğim.

 

  • Top Kazanma

Aşağıdaki haritada kazanılan topları görüyoruz. Özellikle sahanın belli bir kısmını aldım. Çünkü sahanın bu aldığım kısımlarında kazanılan topları genel olarak iki kategoriye ayırabiliriz. İlki rakibin hızlı ataklarında savunma oyuncularının açıkta yakalanmasına rağmen süpürdüğü toplar ikincisi ise baskıyla gelen ve takımın hızlı bir şekilde atağa çıkmasını sağlayan kazanmalar. Çünkü orta saha çizgisi çevresi bir takımın top kaptırmak isteyeceği son yerlerden biridir.

Yukarıdaki haritaya baktığımız zaman Belhanda’nın tehlikeli bölgede takımını hızlı bir şekilde atağa çıkaracak şekilde önemli sayıda top kazandığını görüyoruz. Maçın son dakikalarında Tolga’nın kaçırdığı pozisyonda Josef’i bozarak topu Sinan’ın almasını sağlayan oyuncu Belhanda’ydı. Orta saha çizgisinin hemen üzerinde kazanmıştı topu.

 

  • Top Çıkarma Sorunu ve Dribbling

Ndiaye’nin ayrılması ve Fernando’nun sakatlanmasıyla beraber Galatasaray’ın top çıkarma sorunları arttı. Top çıkarmanın farklı yöntemleri vardır. Bekler üzerinden bunu yapabilirsiniz veya dribbling yapan orta saha oyuncuları üzerinden yapılabilir. Adebayor gibi top indiren top saklayan pivot oyuncunuz vardır onun takımı öne çekmesini beklersiniz. Alexis Sanchez gibi oyun sıkıştığında sorumluluk alarak geriye gelen oyuncular üzerinden bunu yapabilirsiniz. Bunun örnekleri çok fakat Galatasaray açısından baktığımız zaman yine Belhanda’nın önemini görüyoruz.

Galatasaray’ın açık ara en fazla dribbling yapan oyuncusu Belhanda. Bunun takım için önemini göstermek için Fenerbahçe maçındaki dribbling haritasını incelemek yeterli. Baktığımız zaman özellikle merkezden sorumluluk alarak bu şekilde en fazla top çıkaran tek oyuncunun Belhanda olduğunu görüyoruz. Mesela Fernando ikinci yarıda haritada da gözüktüğü gibi bir kere Muslera’dan aldığı pasla bunu denedi 3-4 kişiyi oyundan düşürmüştü ki faul oldu. Bu pozisyonda sakatlanmıştı. Belhanda’nın adam eksiltme özelliğini en çok oyun açıldığı boşluklar arttığı zamanda değil daha çok oyunun merkeze sıkıştığı zamanlarda kullanıyor. Haritada hemen hemen hepsinin orta saha çevresinde olduğunu görüyoruz.

Onun haricinde Linnes, Selçuk ve Feghouli’nin zaman zaman bu denemelerini görüyoruz. Sinan Gümüş’in sağ tarafta işaretlediğim dribblingleri çok önemli fakat bunların oyunda boşluklar arttığı zaman geldiğini unutmamak gerek.

Yukarıdaki hem Fenerbahçe karşısında hem de maç başı ortalamalarında Belhanda’nın bu konunda lider olduğunu görüyoruz.

Yine aynı şekilde Galatasaray’da oynayan futbolcuların dribbling sayılarına baktığımız zaman Belhanda’nın açık ara en üstte olduğunu görüyoruz. Özellikle Ndiaye’nin ayrılması sonrası merkezde üzerindeki yük arttı.

 

  • Tackle/Topa Hamleler

Derbi haritası biraz karışık olduğu için yine Osmanlıspor karşılaşmasındaki haritayı kullanacağım. Belhanda ikinci yarı oyuna dahil oldu dolayısıyla sadece ikinci yarının haritası. Görüldüğü gibi takım arkadaşlarının toplamında fazla topa hamle yapmış ve birçoğu merkezde.

Galatasaray’ın defansif açıdan bu kadar üst düzey performans sergilemesinin en önemli sebeplerinden biri. Ön alan baskısını başlatıyor, top çalıyor, sürekli rakipleri yıpratıyor. Terim’in sisteminde Belhanda, topla atağa çıkan rakibini yakasından sürüye sürüye stoperlerin önüne atan oyuncu.

Fenerbahçe karşılaşmasında Galatasaray adına en fazla topa hamle yapan oyuncu konumunda. 10 defa topa hamle yaptı ve bunların 7 tanesinde başarılı oldu.

Genel istatistiklere baktığımız zaman ofansif bir oyuncu olarak Fernando hariç tüm defans oyuncularından daha fazla topa hamle yaptığını görüyoruz.

 

  • Defansif İkili Mücadeleler

Defansif açıdan bir diğer önemini girdiği defansif ikili mücadelelerde görebiliyoruz. Ofansif bir oyuncu olarak takımın beklerinden daha fazla defansif ikili mücadeleye girmiş.

 

  • Key Pas – Ceza Alanına Atılan Paslar

Tüm bunların yanında ligin en fazla key pas atan oyuncusu. Yine ligde ceza sahasına atılan paslarda Quaresma’nın ardından ligde ikinci sırada geliyor. Bu konuda en çok eleştirildiği nokta isabetsiz atması. Yine isabet oranına baktığımız zaman %60 isabet oranı yakaladığını ve ligde açık ara lider olduğunu görüyoruz.

 

  • Top Kaybı

En çok eleştirildiği konulardan biri ise top kaybı. Galatasaray takımının 90 dakika başına ortalama top kaybı sayılarını inceleyelim.

1. Eren (11)

2. Feghouli (10)

3. Gomis (9)

4. Belhanda (9)

5. Yasin (8)

Bunu önceden uzun uzun yazmıştım. Ön alanda oynayan oyuncular sürekli golü düşündüğü için ve genelde daha dar alanda oynadığı için daha fazla top kaybı yaparlar. Mesela Neymar, maç başına 15 top kaybı ile oynuyor. Önemli olan sayıdan ziyade bu top kaybını nerede yaptığı. Belhanda’nın top kayıplarının 1.4 tanesi kendi yarı sahasında gerçekleşiyor. Bu sayıya kendi yarı sahasından öne doğru attığı paslar da dahil. Bu sayıyı azaltabilir fakat kesinlikle bu kadar sert bir şekilde eleştirilmeyi hak etmiyor.

Galatasaray liderliğini sürdürürken Fenerbahçe farkı azaltma şansını değerlendiremedi. Maçı hakkı bence net bir şekilde beraberlikti. Galatasaray’ı özellikle iç sahada zorlu karşılaşmalar beklerken Fenerbahçe’nin fikstürü ise biraz daha rahat göüzküyor. Yazı elimizde olmayan sebeplerden dolayı gecikti. Beklettiğimiz kişilerden özür diliyorum. Ayrıca yazıların bölünmesi ve fazla uzamasından kaynaklı Fenerbahçe’ye fazla yer ayıramadım. Bu sebeple Fenerbahçe taraftarı arkadaşlarımızın soruları varsa bana twitter adresimden veya mail atarak ulaşabilirler. Aşağıya yorumlar aracılığıyla düşüncelerinizi yazabilir ve oylamaya katılabilirsiniz.