2023’ün ilk derbisinde lider Galatasaray takipçisi Fenerbahçe’ye konuk oldu. Maça yoğun bir ön alan presiyle başlayan ve kazandığı toplarla rakip stoperlerin arkasına sarkmaya çalışan sarı kırmızılılar, son yıllardaki en üstün derbi oyunlarından biriyle karşılaşmayı 3-0’lık skorla kazandı.
Galatasaray’ın Kadıköy zaferini global iş ortağımız Metrica Sports‘un geliştirmiş olduğu Play yazılım ile birlikte analiz edeceğim.
Kadrolar
Karşılaşma öncesi kadro tahminlerinde genel olarak ‘Galatasaray’ın 3. yerlisi kim olacak?’ sorusu hakimken Okan Buruk hem Berkan hem Barış Alper’i ilk 11 başlatarak bir bakıma sürpriz bir tercihte bulunmuş oldu. Sakatlıktan yeni dönen Icardi ve son haftaların golcüsü Gomis kulübede otururken Barış Alper’i sahaya sürmek bir anlamda Galatasaray’ın nasıl bir anlayışla oynayacağını gösteriyordu. Bunun yanı sıra ülkesinden yeni dönen Torreira yerine son haftaların formda ismi Berkan tercihi de Okan hocanın forma adaleti bakımından takıma bir başka mesajı gibiydi.
Galatasaray’ın yönlendirmeli ön alan baskısı
Maça etkili başlayan ekip Fenerbahçe’ydi. Galatasaray’ın maç boyunca 1. bölgede yaptığı 4 top kaybının 2’sinin gerçekleştiği ilk 10 dakikada taraftarını da arkasına alan sarı lacivertliler ‘derbide ev sahibi takım başlangıcı’ klasiğini sürdürdü. Fakat bu hızlı başlangıç kesilip takımların kurguları üzerindeki sis bulutları dağılmaya başladığında ise Okan Buruk’un maç planı ve öğrencilerinin performansları sahnedeydi.
Rakibin geriden oyun kurmaya çalıştığı dakikalarda önde baskı uygulayan sarı kırmızılılar, adam adama eşleşmeleri ise dizilişlerine asimetrik şekilde sağladı. Yukarıdaki görsellerden de görebileceğiniz gibi Fenerbahçe’nin 3-4-3’üne karşı sol kanat oyuncuları Kerem ve Dubois’i geriye; sağ kanat oyuncuları Rashica ve Boey’i ise ileriye çekerek 3-4-3 dizilen ve böylece bire bir eşleşmeleri yakalayan sarı kırmızılılar, rakibinin pas kanallarını kapatarak rahat geçiş imkanı vermedi ve uzun toplara zorladı.
Yapılan bu önde baskının bir başka kilit noktası ise Fenerbahçe’nin bu sezon oynadığı çoğu maçta kanattaki oyun kurucu olarak dikkat çeken Ferdi’nin topla buluşmasını engelleme çabasıydı. Yukarıdaki videoda da anlatmaya çalıştığım gibi topun kendi kanadına doğru geldiğini fark eden Rashica hemen çizgiye bir bakış atıyor ve Ferdi’nin pozisyonunu gözlemliyor. Ardından Szalai ile Ferdi arasında konumlanarak pas bağlantısını kesiyor ve Macar oyuncuyu merkeze yönlendiriyor. Hemen devamındaki videoda ise Altay’ın Serdar’a oynadığını gören Mertens çizgiye bir bakış atıyor ve Rashica’nın aksine Serdar’ın merkezle pas bağlantısını kesecek şekilde baskısını sürdürüyor. Bu yönlendirmeyle birlikte de Serdar sağ çizgiye doğru uzun oynamak zorunda kalıyor ve top kaybı meydana geliyor. (İlk 45 dakikadaki Fenerbahçe hücumlarının %45’i sağ kanattan, %36’sı sol kanattan gerçekleşti.)
Sarı kırmızılıların bu ön alan baskısının kırılıp oyunun kendi yarı alanlarına geçtiği anlarda önlem aldığı bir başka başlık ise Fenerbahçe kanatlarının sıklıkla denediği bek-stoper arası koşularıydı. Bu önlem planının başrolleri ise iki merkez oyuncusu Oliveira ile Berkan’dı. Yukarıdaki görüntüde görebileceğiniz iki farklı pozisyonda da topu çizgiye süren Fenerbahçe kenarları, sol bek Dubois ile sol stoper Abdülkerim arasındaki mesafeyi genişletiyor ve açılan boşluğa diğer kenar oyuncusu koşu atıyor. Fakat topsuz koşu atan oyuncuyu bir Galatasaray merkezinin takip etmesi, diğer merkez oyuncunun da merkezdeki pas opsiyonunu marke etmesiyle Fenerbahçe hücumları gelişmeden engelleniyor.
Barış Alper Yılmaz tercihi ve hücuma etkisi
Fenerbahçe’nin son haftalardaki puan kayıplarının en büyük sebebi olan savunma çizgisinin arkasında bıraktığı boşluklar, bu maçta da Galatasaray hücumlarının odak noktasıydı. Kerem ve Rashica gibi hızlı kanatlara bir de forvet Barış Alper Yılmaz eklenince sarı kırmızılıların 2. bölge civarında topla buluştuğu her an, yukarıdaki videoda da görebileceğiniz gibi, savunma arkasına koşu gösteren bir parçalı forma görmek mümkündü. Okan Buruk’un bu planının yansımasını da istatistiklerden rahatça okumak mümkün. Zira Galatasaray sezonun en az isabet oranıyla (%68) en az isabetli pas yaptığı (192) maçını geride bıraktı. Bunun yanı sıra maç başına yaklaşık %85 isabet oranıyla toplam 97 pas yapan Nelsson – Abdülkerim ikilisinin bu maç %71 oranla 41 pasta kalması da sarı kırmızılıların geriden oyun kurmaya çalışmadan direkt pasları tercihinin net bir göstergesi.
Barış Alper tercihinin savunma arkası koşuları dışında bir başka artısı da çizgiye açılıp stoperlere sırtını yaslayarak aldığı toplar ve stoperlerin kaymasıyla takım arkadaşlarına topsuz koşu alanları yaratmasıydı. Sakatlıktan yeni dönen Icardi’den fizik güç, formda Gomis’ten ise tempo olarak önde olduğunu gösteren genç forvet yeni mevkisinde oldukça başarılı bir maç çıkardı. Yukarıdaki videoda da Galatasaray’ın 2. bölgeden attığı hemen hemen tüm taç atışlarında Barış Alper’i hedeflemesini ve ve onun da başarılı servislerini görüyoruz.
Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.