Futbolumuzda devrim gerçekleşecek mi?

Avrupa futbolu son 20 yıldır hem sahada hem saha dışında ciddi bir değişimden geçiyor, değişimin sonucunda ciddi başarılar ya da ekonomik katkılar elde ediliyor. Sahalarda daha hızlı, estetik ve hücuma önem veren futbol oynanırken, saha dışında da çok yüksek meblağlardan söz ediliyor.

Bundesliga’nın Çin yayın haklarının Süper Lig’in Türkiye yayın hakları kadar bir fiyata satılacağının konuşulduğu ortamda Avrupalılar nasıl oluyor da “parasıyla değil mi” moduna girmeden bu işi nasıl yapıyorlar, Türk futbolu tüketim kültürünü üzerinden atmadan onlara yetişebilecek mi? Yoksa bir 50 yıl daha Dünya Kupası’nı göremeyecek miyiz…

lerpy sane

Leroy Sane, 21 yaşında ve EPL’de Manchester City’deki en önemli oyunculardan. 2015-2016 sezonunda profesyonel oldu, 42 maça çıktı ve sezon sonunda €50M’a transfer oldu. Almanya Milli Takımı’nın geleceği için en önemli yapı taşlarından birisi olarak görülüyor. Hızı, gücü, dengesi, top tekniği ve oyun görüşüyle oluşturduğu komple futbolcu kombinasyonu dünya futbolunda parmakla gösterilen, çok özel bir futbolcu olmasını sağlıyor. Sane, meşhur Schalke akademisinin mezunlarından. Almanya’nın futbol görüşünü değiştirmesinin meyvelerinden. Almanya Futbol Federasyonu, Dünya Kupası’nı kazandıracak önemli değişikler yaptı ve bu değişiklikler halen devam ediyor. Sadece elit seviyeyi değil, en alt seviyedeki U7 amatör futbol okullarını bile kapsayan çok geniş bir devrim yaptılar. Galibiyete dayalı, sıkıcı eski oyun sistemlerini tamamen değiştirip, çocuklara futbol oynamayı sevdirerek bu devrimi başardılar. DFB’ye bağlı antrenörler, amatör kulüp hocalarından, futbol okullarına kadar hepsinin antrenmanlarını ziyaret ediyorlar ve futbolcuları motive edip, hocalara yol gösteriyorlar. Buralarda gözlerine çarpan 12 yaş üstü gençleri de her hafta performans takip merkezlerine davet edip, gelişimlerini kendileri gözlemliyorlar ve yönlendiriyorlar. 12 yaşından itibaren DFB tarafından yakın gözlemde tutulan ve akademilerinde iyi yetiştirilen futbolcular da fundamental bilgilerini doğru öğrenip 18-19 yaşında gümbür gümbür futbol oynuyorlar. DFB, gelişen demografik yapıyı futbola nasıl entegre edebiliriz konusunda da ciddi çalışmalar yapıyor ve 2050 yılına kadar vizyonları mevcut.

Kylian Mbappe

Kylian Mbappe, 18 yaşında bir delikanlı. Tabiri caizse, leblebi gibi gol atıyor ve bütün futbol dünyası onu konuşuyor. Şimdiden Fransa Milli Takımı formasını giydi. Ballon D’or’luk bir performans gösteriyor, geleceğin Henry’si etiketi yapıştırıldı bile. Fransa’nın Clairefontaine akademisi devrimi Almanya’dan yıllar önce yapıldı ve meyvesi de 1998 Dünya Kupası oldu. Zaten Almanya’nın yaptığı devrimde örnek aldığı yapılardan birisi Clairefontaine idi. Fransa’da bulunan mülteciler için önemli bir kurtuluş kapısı olan futbolu, Fransa Futbol Federasyonu iyi işlemeyi becerebildi. Bu sayede atletizmi yüksek bireylere futbolun temel bilgilerini doğru öğreten Fransa, her sene birçok genç yetenek piyasaya sürüyor.

cengiz under

Cengiz Ünder, 19 yaşında. 2016-2017 sezonunda Süper Lig’e damgasını vurdu, A Milli Takım’a seçildi. Aman Türkiye’de kalmasın, Avrupa’ya büyük liglere gitsin; çok büyük topçu olacak deniyor. Ülkemizdeki tüketim kültürü, futbolumuzu da vurdu ve Avrupa’da her sene en çok oyuncu değiştiren lig unvanını kazandırdı. Bu düzene kafa kaldıran Altınordu, Türkiye’de futbola yatırım yapan nadide kurumlardan. Yola yeni çıkmış olmalarına rağmen şimdiden Çağlar ve Cengiz gibi 2 önemli yeteneği Türk futboluna kazandırdılar ve daha birçoğu yolda. Altınordu’nun “İyi birey, iyi vatandaş, iyi sporcu” mottosu üzerine kurduğu 360 derece futbolcu geliştirme yapısı hakkında daha çok yazılar yazılacak, araştırmalar yapılacaktır. Cengiz ve Çağlar örnekleri, yıllardır hasret olduğumuz ve Avrupa’da gıptayla izlediğimiz 18-19 yaşında futbolun temel bilgisine hakim, pozisyonunu tanıyan ve oyunu bilen genç oyuncuları bizim de yetiştirebileceğimiz gerçeğini yüzümüze vurdular. Cengiz’in sade ve çabuk oyunu, Çağlar’ın oyuna ve topa hâkimiyeti yıllardır birçok şeyin yanlış yapıldığını gösterdi. Altınordu, Türk futbolunda devrim yapıyor; beğenseniz de beğenmeseniz de.

kubilay-kanatsizkus

Kubilay Kanatsızkuş, ilk profesyonel maçına çıkalı 1 sene oldu. 1 senede 36 maç, 11 gol ve 5 asisti var. İlk kez U19 milli takıma geçen sene profesyonel maçına çıktıktan sonra seçildi. Daha öncesinde alt yaş milli takım kadrolarına hiç çağırılmadı. Bu sezon içerisinde U21 Milli Takımı’na çağırıldı ve Süper Lig’de Bursaspor’un 11’inde birçok maça çıktı ve goller attı. Türk Futbolu için gelecek adına umut veriyor deniyor. Kubilay, modern futbolun gerektirdiği fizik kondisyon seviyesinin çok uzağında ve o seviyeye gelebilmesi için 2-3 senesi daha var. Pozisyon bilgisi olarak incelediğimizde ise, hava toplarındaki savrukluğu, koşu yollarını okuyamaması, seken topları takip edememesi gibi elit futbol seviyesinin önemli gereksinimlerinde ciddi eksiklikleri olduğunu görüyoruz. Bursaspor altyapısı: Vakıfköy, yıllarca Türk futboluna önemli futbolcular yetiştirdi. Benim de yolum kısa bir süre için de olsa oradan geçti. Kubilay gibi birçok gencimiz alt yaş kategorilerinde şov yaparken, nasıl oluyor da A takım seviyesinde sahada ne yaptığını bilmeden oynuyorlar? Avrupa’da bunun yapılabildiğinin bir sürü örneği mevut. Neden Türk Futbolu’nda, 18 yaşında bir genç A Takıma hazır halde gelemiyor?

Fransa, Clairefontaine ile, Almanya kucaklayıcı yapısıyla, İspanya La Masia ile devrim yaparak Dünya Kupası’nı kazandılar. Belçika, Hollanda, Portekiz gibi ülkeler sadece kendi vatandaşlarını değil Dünya’nın dört bir yanından buldukları gençleri yetiştirip kendilerine ekonomik gelir elde ediyorlar. İngiltere, Elite Player Performance Plan ile EPL’in kazandığı yüksek meblağları futbol akademilerine yönlendirmeye başladı bile. Rakip olarak gördüğümüz takımlar çok ciddi değişiklikler yaparken TFF, yol yakınken tüketim üzerine kurulu futbolumuzda radikal kararlar alıp, futbolumuzu bilim ve teknolojiyle entegre etmelidir. Yoksa, Avrupa ile aramızda makas iyice açılacak, biz de boşluğu daha çok para harcayarak kapatmaya çalışacağız ve her geçen gün daha çok batağa saplanacağız.