Gider ve gelir dengesi, günümüz futbol dünyasında her geçen gün daha fazla konuşulan bir konu olarak karşımıza çıkıyor. 1990’lardan sonra Avrupa’da Futbol Endüstrisi’nin hızla büyümesi ve buna bağlı olarak ortaya çıkan dev Futbol Ekonomisi, UEFA tarafından özel bir iktisadi model olarak uzun yıllardan beri inceleniyor.
Bugün UEFA’nın Finansal Fair Play Kriterleri adı altında, ülke futbol takımlarına Avrupa Kupaları’na katılım ve lisanslama koşulları için verdiği ekonomik değerleme politikaları, futbol takımlarının bütçelerinde kurum dışı gelirlerin yer almasını engellemektedir. Örneğin yöneticilerimiz artık kulüp için özel harcama yapamayacakken, belirtilen borçlanma tutarı – planlanan gelirden fazla olamayacak. Bu tip kriterler UEFA heyeti tarafından sıkı bir kontrol ile incelenirken, ülkemiz futbol takımlarının, profesyonel seviyede gelirlerini arttırmaları için çok fazla alan mevcut olduğu, ülkemizdeki özel bir finans kurumunun yaptığı küçük bir araştırma ile karşımıza çıkıyor.
Ancak bu alanların kullanımı ya da pazarlanma süreçlerinin hangi profesyonel seviyede olduğu sorgulanmalı.
Grafiksel olarak, ülkemizde futbol gelirlerinin yaratıldığı alanları aşağıdaki şekilde gösterebiliriz;
Bu alanların birbirleriyle bağlantıları ile oluşan gelir alanları ise şu şekilde açıklanabilir;
- Bahis şirketleri , taraftardan bahis oynama ücretlerini alır – Bahis payları TFF ile paylaşılır –TFF tarafından bahis payları kulüplere gelir olarak yansıtılır. ( İddaa, Spor Toto…)
- Kulüpler, diğer kulüpler ile yaptıkları futbolcu alış verişi ile gelir alanı yaratırlar.
- Kulüpler ile sponsorlar arasında reklam ve sponsorluk antlaşmaları ile gelir alanı yaratılır. ( Yandex, Vodafone, THY … )
- Taraftar bilet/kombine alarak stadyum geliri oluşturur, bu gelir kulübe yansır.
- Taraftar kulüp mağazalarından ürün alışı yapar, merchandise geliri olarak kulübe yansır. (Fenerium, GS Store, Kartal Yuvası…)
- Yayıncı kuruluş, TV maç paketlerini taraftara satar – lig yayın hakları ve reklam gelirleri TFF’ye yansıtılır. TFF kulüplere geliri aktarır. (Lig TV, Tivibu…)
- Yayıncı kuruluş Dünya Kupası ya da Avrupa Kupa maçlarının yayın haklarını alır, taraftara paket olarak satar. UEFA ve FIFA nezdinde turnuva gelirleri TFF’ye iletilir, TFF kulüplere gelir olarak aktarır.( UEFA Champions League, UEFA Europa League, FIFA World Cup…)
Yukarıdaki tüm örnekler, futbol ekonomisinin canlı kalması için 3 ana gelir unsurunun birbirine bağlı yaşadığını gösteriyor.
Bu mekanizma doğrultusunda, ülkemizde kulüplerin gelir havuzunu dolduran önemli sabit kaynakların başlıkları;
- Maç günü gelirleri
- Kombine gelirleri
- Sponsorluk gelirleri
- Spor Toto gelirleri
- Ticari gelirler olurken
geçen sene hayatımıza giren biletleme sistemi takımlarımız için yeni bir kaynak alanı oluşturmuştur, bu alanlarda;
- E-Bilet gelirleri
- Turnike Geçiş gelirleri şeklindedir.
Bu gelir havuzunun ana kısmını ise;
- TFF Yayın gelirleri
- UEFA Yayın gelirleri oluşturmaktadır.
Bu birbirine bağlı dünya içerisinde unutulmaması gereken, futboldaki nitelikli yatırımcı her zaman TARAFTAR’dır, çünkü taraftar her ne koşul olursa olsun futbolun içindeki tüketimin kaynak noktasıdır.