Ligue 1’de 2014-2015 sezonunun ilk devresi tamamlandı. Geçen sezonki PSG dominasyonundan çok farklı bir senaryo karşımızda. Yeni antrenörleriyle zirveye ortak olan Marsilya ve Lyon bu sene kıran kırana bir şampiyonluk mücadelesini son haftaya kadar sürdürecek gibi.
Kış Şampiyonu Marsilya
İlk yarıda oynadığı 19 maçtan 41 puan kazanarak liderlik tahtına yerleşen Marsilya ilk haftalarda tökezledikten sonra aldığı 8 maçlık galibiyet serisiyle yerini sağlamlaştırdı. Bielsa’nın gelişiyle beraber çok farklı bir kimlik kazanan ‘Les Phoceens’ oynadığı tempolu oyunla da izleyenlere zevk veriyor. Ligin en çok şut atan ve en çok orta yapan takımı olan Marsilya ileride Gignac, Ayew, Payet ve Thauvin ile rakiplerini boğuyor. Ofansif bekleri Mendy ve Dje Dje ile kanat bindirmelerini de çok başarılı yapıyor. Orta sahanın pis işlerini muazzam yapan Imbula ve defansın organizatörü N’Koulou liderin en önemli silahlarından.
Lacazette
İkinci sırayı ise uzun yıllar sonra zirveye bu kadar yakın bir lig serüveni geçiren Lyon aldı. Sezona yeni hocaları Hubert Fournier ile kabus gibi bir başlangıç yaptılar. İlerleyen haftalarla beraber özellikle hücum aksiyonlarındaki başarılarını ligin en çok gol atan takımı (40) olarak tescillendirdiler. Gerçeküstü bir performans gösteren Lacazette attığı 17 golle Messi ve Ronaldo’nun ardında Avrupa liglerinde en golcü 3. oyuncu oldu.
3. Şampiyonluk Zorda
Son 2 sezonun şampiyonu PSG ise vasat bir performans ortaya koyuyor. Ligue 1’in ortalama kalitesinin çok üzerinde olan kadrosuyla 19 maçta attıkları 32 gol çok başarısız bir performans.Avrupa’nın en çok isabetli pas yapan takımı (%88.6) ve en çok topla oynayan takımı olmalarına (%65.5) rağmen hücumda yaşadıkları kısırlığın en büyük sebebi; düşük pas temposu sebebiyle kapananan savunmaları pek zorlayamamaları. Bunun yanında Zlatan’ın sakatlık problemlerinden dolayı istikrarlı bir şekilde forma giyememesi de hücumdaki bir başka handikapları oldu.
Savunma Sanatı
Bence Lyon ile beraber sezonun en başarılı iki takımından birisi St. Etienne. Savunmadaki başarıları bunda en büyük etken oldu. 12 golle ligin en az gol yiyen takımı bizlere bir savunma sanatı sergiliyor. Alan paylaşımları sayesinde rakiplerine çok az gol pozisyonu veriyorlar, ligde kalesinde en az şut gören (8.6) takım olmaları bunun güzel bir göstergesi. Hücumdaki oyuncuların düşük performanslarına rağmen ilk 4’te yer almayı başardılar ve bu bölgeye yapacakları bir takviyeyle beraber Şampiyonlar Ligi için sürpriz peşinde koşabilirler. Tabii Arsene Wenger Perrin’i almazsa.
Monaco Toparlanıyor
Rus sermayesinin yatırımıyla bir senelik Lale Devri yaşayan Monaco ise sahipleri Rybolovlev’in özel hayatında yaşadığı sorunlar sayesinde transfer politikasında sezon başında değişime gitti. Falcao ve James gibi iki büyük yıldızını kaybetmelerine rağmen hala çok kaliteli bir kadroya sahipler. Yeni antrenörleri Jardim ile kötü başladıkları sezonda son haftalarda topladıkları puanlarla 5. Sıraya çıkıp Şampiyonlar Ligi yarışına ortak olacaklarını gösterdiler. En etkileyici iki oyuncuları savunmanın kenarlarında yer alan Fabinho ve Kurzawa oldu.
Dibe Doğru
İlk yarının en büyük hayal kırıklılığı ise Lille oldu. Rene Girard’ın öğrencileri gol bulmakta zorluk çekiyor. Attıkları 15 golle Lacazette’den daha az gol atmayı başardılar! Hücum hattına 1-2 oyuncu almazlarsa ilk 10’a girmeleri bile zor.