Fenerbahçe Analizi | Fenerbahçe 0-3 Galatasaray

Yılın ilk derbisinde Fenerbahçe sahasında Galatasaray’ı ağırladı. Maç, lideri belirleyecek maçtı. Trabzonspor mağlubiyetinin ardından aldığı galibiyetlerle moral toplayan Fenerbahçe, galibiyet serisi yakalasa da taraftarlarını oyun anlamında tam olarak memnun edemeyen Galatasaray karşısında maçın favorisiydi. Hatta kimi yorumlara göre Fenerbahçe’nin farklı bir galibiyet alması sürpriz olmazdı. Fakat Fenerbahçe galip gelemedi ve sürpriz bir mağlubiyet aldı. Sürpriz olan maçın skoruydu. Oyun kalitesi olarak Fenerbahçe’nin üzerinde olan Galatasaray’ın galibiyeti, maçı izleyenler için hiç sürpriz olmadı.

Maçı global iş ortağımız Metrica Sports’un geliştirmiş olduğu Play yazılımı ile birlikte analiz edeceğiz.

İlk 11’ler

Jesus’un kadro ve diziliş tercihleri şaşırtıcı değildi. Jesus yine bir büyük maçta 3’lü savunmayla oynamayı tercih etmişti. 3’lü savunma, kanat bekleri, orta sahanın merkezi ve ileri hat genel olarak beklenen gibiydi. Alioski’nin Fenerbahçe için denklemden iyice çıkmasıyla Ferdi ve Osayi-Samuel’in yerleri biraz daha kesinleşti. Jesus, merkezde birbiriyle en uyumlu olan ikiliyi tercih etti. Jesus’un ileri 3’lüdeki tercihleri maçın skorunu belirleyen etkenlerden biri oldu.

Galatasaray ve Fenerbahçe’nin sezon başı transfer dönemindeki tercihleri birbirinden farklı tarzlardaydı. Fenerbahçe Jesus’un istekleri doğrultusunda; fizik kapasite olarak üst seviyede olan, çalışkan ve sisteme uygun oyuncular transfer etmeye çalıştı. Fenerbahçe’nin transfer stratejisinde teknik kalite, fizik kaliteye göre 2. planda kalan bir parametreydi. Oysa Galatasaray, bunun için kimi zaman daha yaşlı oyuncular tercih etmek gerekse de, teknik kalite olarak daha üst seviyelerde oyuncular transfer etmeye çalıştı. Okan Buruk, Jesus’un aksine, kalitenin üzerine sistem kurmaya çalıştı.

Jesus bu maçta da ileride İrfan Can, Arda Güler, Zajc gibi daha teknik oyunculardan ziyade Rossi, Batshuayi ve King gibi daha hareketli isimleri tercih etmişti. İlk amaç muhtemelen Galatasaray’a uygulanacak presin kalitesini artırmaktı. Fakat istenen pres kalitesine ulaşılamadı.

Fenerbahçe’nin Zaafları

Fenerbahçe uzun top oynayan takım. Fenerbahçe’ye karşı başarılı olan oyunlarda orta saha baskısı, ikinci top ve savunma arkası toplar. Bana özel değil. Bütün takımlar deniyor ve burada kalite devreye giriyor. Kalitemizi gösterdik.

Okan Buruk maçın ardından yaptığı açıklamada Fenerbahçe’nin zaaflarından üstünkörü bir şekilde bahsetti. Fakat bahsettiği zaaflar, Fenerbahçe’nin rakiplerinin daha önce de sıklıkla üzerine gittiği zaaflardı. Okan Buruk da -bazı ufak ve farklı dokunuşlar da olsa- aynı zaafların üzerine gitmeyi tercih etti.

Elbette Futbol Akademi’nin önceki Fenerbahçe analizlerinde de bu zaaflardan söz edildi. O nedenle bu yazı biraz geçmiş yazılara da dönük bir yazı olacak.

Toplu Oyundaki Problemler

Fenerbahçe-Karagümrük maçının ardından yazdığımız yazıda Fenerbahçe’nin yatay ve dikey olarak kompakt savunma yapan takımlara karşı ne kadar zorlandığından bahsetmiştik:

“Fenerbahçe bu sezon ligde kalesinde 10 gol gördü. Bu 10 gol ise 4 maçta geldi (Karagümrük-4, Ümraniyespor-3, Adana Demirspor-2, Konyaspor-1). Fenerbahçe’nin 2 gol’den fazla gol yediği maçlarda ilgi çekici bir ortak yön var. Bu takımların üçü de, tıpkı Fenerbahçe gibi, yatay ve dikey kompaktlığa sahip bir savunma organizasyonuna sahip. Fenerbahçe bu maçların üçünde de rakiplerine kontrataklardan çok fazla tehlikeli pozisyon verdi.”

Fenerbahçe karşısında Galatasaray da yine lig standartlarının ötesinde, dikey ve yatay olarak kompakt bir savunma şekliyle Fenerbahçe’yi karşıladı. Bunun karşılığında Fenerbahçe’ye karşı 3 gol buldu.

Jesus’un 3’lü savunmayla geriden çıkarken oluşturmaya çalıştığı yapı, Gasperini’nin Atalanta’sına benziyor. Bu yapıda kenar stoperler, merkez oyuncuları, kanat bekler ve hücum oyuncuları arasında bir pas dörtgeni oluşuyor. Bu dörtgende oluşan pas açıları oldukça ideal. Sadece yapıya baktığımız zaman hem Atalanta’da hem de Fenerbahçe’de geriden topla çıkmak için gereken her şey sağlanmış gibi görünüyor. Fakat topa sahip olma oyunu sadece oluşturulacak yapıyla açıklanabilecek bir oyun değil. Bu oyunda rotasyonlar ve hareketlilik oldukça önemli.

Yukarıdaki pozisyonların ilkinde Fenerbahçe’nin Szalai üzerinden oyun kurulumu denemesini görüyoruz. Sol kenarda, yukarıda bahsedilen pas dörtgeni oluşuyor. Topu ilerletebilmek için gereken tüm pas açıları var. Fakat herhangi bir rotasyon veya hareketlilik yok. Bunun sonucunda Fenerbahçeli oyuncuları rahatlıkla kontrol eden Galatasaraylı oyuncular topu kazanıyor.

İkinci pozisyonda ise yine Fenerbahçe’nin pas dörtgenindeki tüm opsiyonlar kapalı. Serdar Aziz seçenek bulamayınca driblingle çıkmaya çalışıyor. Fakat Mertens topu kazanıyor ve pozisyon Fenerbahçe kalesine tehlike olarak geri dönüyor.

3’lü savunma

Beşiktaş maçının ardından Fenerbahçe’nin 3’lü savunması ile alakalı şunları yazmıştık:

“… Geçtiğimiz sezon Pereira’nın 3’lü yapısında stoperlerin sık sık ileriye yardıma çıktığını görüyorduk. Oysa Jesus’un oyununda stoperler orta sahaya çok sınırlı katkılar veriyor. Bu nedenle orta blokta ve derinde savunma yapan takımlara karşı Fenerbahçe’nin 3’lü yapısı, sadece ileriden bir kişi eksilmek anlamına geliyor.”

 

3’lü savunmadaki stoperlerin ileriye destek verememesi ve düşük hareketlilik nedeniyle Fenerbahçe her oyun kurulum denemesinde Galatasaray’a karşı sayısal olarak azınlıkta kalan taraftı. Yukarıdaki pozisyonda da Galatasaray’ın sayısal üstünlüğünü görüyoruz. Stoperlerin destek verememesi ve forvetlerin geriye yaklaşmamasıyla beraber sahanın sağ tarafında Galatasaray’ın 6’ya 4 gibi bariz bir sayısal üstünlüğü var. Haliyle topa sahip olan Osayi-Samuel’in tüm opsiyonları kapalı.

Merkezde Verilen Alan ve İkinci Toplar

Fenerbahçe’nin 3’lü savunma ile yaptığı pres ve 4’lü savunma ile yaptığı pres arasında da oldukça büyük farklar var. Jesus savunma arkası koşuları kontrol edebilmek için 2 stoper yerine 3 stoper ile savunmayı tercih ediyor. Fakat bu durumda Fenerbahçe, çift forvetli bir sistem benimsendiği için, orta sahadan 1 kişi eksiliyor. Bu nedenle Fenerbahçe rakiplerine sahanın merkezinde çok büyük alanlar bırakabiliyor.

Yukarıdaki pozisyonda Rashica, Yunus ve Barış Alper’in savunma arkasına attıkları koşularla Fenerbahçe savunmasını geriye ittiğini görüyoruz. Arao ve Crespo, Berkan ve Oliveira ile eşleşince Mertens’e büyük bir alan açılıyor.

Fenerbahçe savunması orta sahada bu alanları vermemek için öne doğru çıktığında Galatasaraylı oyuncuların uzun toplarla çıkmaya çalıştı. Atılan uzun toplarda Fenerbahçe stoperleri Galatasaray hücumcuları ile birebir kaldı. Fenerbahçe stoperlerinin çok hızlı isimler olmadığı da göz önüne alındığında bunun Fenerbahçe için ne kadar tehlikeli olduğu ortada.

Yukarıdaki pozisyonda Berkan’ın derine indiğini görüyoruz. Crespo ikilemde kalınca Berkan’a topla oynayabileceği bir alan açılıyor. Berkan’ın uzun topunda Rashica, Szalai ile birebir kalıyor ve Galatasaray çok tehlikeli bir hücum gerçekleştiriyor.

Uzun toplar isabetli olmadığında ise Galatasaraylı oyuncular merkezde sayısal üstünlük sağladığı için 2. topları kazanmakta sorun yaşamadılar. Galatasaray’da merkezde Oliveira, Mertens ve Berkan bulunuyordu. Oliveira ve Mertens fizik kalite olarak üst seviyelerde olmayan oyuncular. Fakat Fenerbahçe merkezi sadece Arao ve Crespo ile savunduğu için sayısal olarak azınlıkta kalan taraftı. Bu nedenle Oliveira ve Mertens’in fiziksel eksiklikleri Galatasaray için hiçbir problem oluşturmadı.

Yukarıdaki pozisyonda Crespo’nun bu kez ikilemde kalmayıp Berkan’a pres yaptığını görüyoruz. Muslera’nın uzun topu isabetli olmuyor fakat savunmanın karşıladığı topta Mertens ve Oliveira, Arao’ya karşı sayısal üstünlük oluşturuyor. Böylece Galatasaray ikinci topu rahatlıkla alıyor.

Sonuç

Trabzonspor maçının ardından şöyle yazmıştık:

“Fenerbahçe zorlu bir rakip karşısında, deplasmanda mağlubiyet aldı. Puan durumu itibariyle bu mağlubiyet elbette telafi edilebilir. Fakat Fenerbahçe için rahatsız edici olan durum, Fenerbahçe’nin oyununun her geçen gün daha fazla çözülmesi. Süper Lig, her ne kadar kaliteli oyun üretme konusunda yeterli bir lig olmasa da kaliteli maç planları üretme konusunda çok mahir teknik direktörlere sahip bir lig.”

Sezon başı yazılan yazılarda Fenerbahçe’nin güçlü yanı olarak yazılan maddeler Fenerbahçe için hala güçlü yanlar. Fakat sezon başında güçsüz yanlar olarak gözüken problemler konusunda da yol alınabilmiş değil. Sezonun ortasına gelinirken özellikle toplu oyun konusunda mutlak surette bazı gelişimler görülmesi gerekiyor.

Jesus’un rakibi kaliteli maç planları yapma konusunda ligin en mahir teknik direktörlerinden biriydi. Fenerbahçe A planının üzerine çok fazla bir şey katamadığı için bu maçı kaybetti. Eğer bazı değişiklikler yapılmazsa Fenerbahçe’nin bir sonraki rakibinin teknik direktörü de Fenerbahçe için büyük sorunlar oluşturabilir. Çünkü Erol Bulut da bu ligin kaliteli maç planları üretme konusunda mahir isimlerinden birisi.

 

Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.