Eto’o ‘dan Irkçılık Çağrısı

No más, no más…’’

‘‘Artık yeter’’ diyordu Kamerunlu futbolcu Eto’o.

Maç boyunca kendisine yapılan ırkçı tezahüratlara artık katlanamıyordu. Sahayı terk etmeye karar vermişti. Hakem, takım arkadaşları, rakip takımın futbolcuları hep birlikte Barcelonalı oyuncuyu sahada kalması için ikna etmeye çalıştılar. Başarılı da oldular. Eto’o oyuna devam etmeye karar verdi. Ancak o an yalnızca sahada kalmayı tercih etmedi; bir mücadele başlatmaya söz verdi.

34 yaşındaki oyuncu, hafta başında Londra’da düzenlenen bir törenle ırkçılığa karşı mücadelede gösterdiği duruş nedeniyle Avrupa Hoşgörü ve Uzlaşma Konseyi tarafından ödüllendirildi.

Törendeki konuşmasında 2006 yılında Real Zaragoza karşılaşmasında yaşananları anlatırken şöyle diyordu:

‘‘O günden sonra ırkçılıkla mücadele etmeye karar verdim. Bu sorunu sadece bizler durdurabiliriz. Kimse bizim yerimize bunu yapmayacaktır.’’

Samuel Eto’o CNN’e verdiği röportajda ırkçılığa karşı mücadelede eyleme geçmenin önemini anlatırken, sorunun çözümünün hoşgörülü olmaktan geçtiğini belirtiyor.

‘‘İlk defa ırkçı saldırıya uğradığımda futbol sahasında değildim. Gerçek şu ki böyle bir şeyin futbol oynarken başıma geleceğini hiç düşünmemiştim. Sahada ırkçılıkla karşılaştığımda buna inanamadım.’’

Eto’o, utanç dolu atmosferi anlatırken içini çekerek derin bir nefes alıyor ve şöyle devam ediyor:

‘‘Buna inanamıyorum. Bir insanın diğerinden daha iyi ya daha farklı olduğunu düşünebildiğine inanamıyorum.’’

‘‘Bu hayatın bir parçası. Mücadele etmelisiniz. Eyleme geçmelisiniz; her şeyden önce saklanmamalısınız. Saklandığınız zaman, ırkçıların haklı olduklarını düşünmelerine sebep olursunuz.’’

‘‘Nasıl davranacağını bilmeyen insanlara karşı kırgınlık duyamam. Aksine onlara yardım ederim. Onlara düşündükleri şeyin doğru olmadığını göstermeye çalışırım.’’

Hiç kuşkusuz, gösterdiği örnek mücadele nedeniyle aldığı ödülün onda apayrı bir değeri var:

‘‘Şampiyonlar Ligi’ni kazanabilirsiniz, şampiyonluklar kazanabilir, goller atabilirsiniz; ama milyonlarca insanı etkileyen bir soruna karşı mücadeleyi temsil etmek eşsiz bir şey.’’

Eto’o ırkçılığın sadece futbolun bir sorunu olmadığını, toplumun bir bütün olarak mücadele etmesi gerektiğinin altını çiziyor. Londra’da yaşadığı dönemde, bir saat dükkanında maruz kaldığı ayrımcılığı anlatırken, önyargıları kırma çağrısı yapıyor:

‘‘Satıcıdan , – benim gibi siyahi biriydi – beğendim saati bana göstermesini istedim. Kredi kartımdan işlem yapılamadığını söyledi. Kardeşimi aradım ve diğer kartı getirmesini istedim. Satış işlemini yapmak istemiyor gibiydi.’’

Satıcı, Eto’o’ya önceki günlerde iki Nijeryalının sahte kredi kartlarıyla gelip alışveriş yapmak istediklerini, bu yüzden temkinli davrandığını söylediğinde Kamerunlu oyuncu şu tepkiyi veriyor:

‘‘Bizden biri hata yaptığında, hepimizi yargılıyorlar. Yarın, Afrika’da beyaz biri bir hata yaparsa, tüm beyaz ırkı mı suçlayacağız? Hayır!’’

‘‘Ona şunları söyledim: Bir sonraki röportajımda, burada yaşananları mağazanın adını vererek anlatacağım. Burada insanlara farklı davrandığınızı herkes öğrenecek.’’

‘‘Onun ırkçı biri olduğunu düşünmüyorum; sadece tüm siyahi insanları basma kalıp bir hükümle ‘suç işleyen’ olarak değerlendiriyor.’’