Son yıllarda Bundesliga’yı açık ara rahat bir şekilde zirvede bitiren bir Bayern Münih izliyoruz. Bavyera ekibi bu sene o kadar da rahat bir sezon geçiremeyecek gibi görünüyor.
Geçen seneyi oldukça kötü geçiren Borussia Dortmund sezona harika bir giriş yaptı. Kötü geçen sezonun ardından Jurgen Klopp’la yollarını ayıran siyah-sarılılar , Mainz’ın başında iyi bir dönem geçiren ve bir çok kesim tarafından beğeni kazanan Thomas Tuchel’i takımın başına getirdi. Kan değişikliği işe yaramış olacak ki, Tuchel’in Dortmund’u sezona 5’te 5 yaparak fırtına gibi girdi , geçen sezonun sonunda yakaladıkları seriyle beraber 11 maçlık bir galibiyet serisi yakalayarak rekor kırdılar. Ayrıca Pierre-Emerick Aubameyang ve Henrikh Mkhitaryan’ın etkileyici performanslarıyla ilk 5 maçta atılan 18 golle daha önce 1977-1978 sezonunda Köln’ün ilk 5 maçta 18 gol bularak kırdğı rekora da ortak oldular. Bu sene Dortmund’un iyi gidişinde Tuchel’in oynattığı göze hoş gelen, iyi futbolun yanında geçen sezonu iyi geçirmeyerek beklentilerin oldukça altında kalan Mkhitaryan ve Kagawa’nın da formda olması bu tablonun önemli faktörlerinden. Geçen sezonu 3 gol 6 asistle kapatan Ermeni futbolcu şimdiden 3 gol 3 asistlik bir katkı sağlamış durumda. Yine geçen sezon beklentilerin uzağında kalan Japon Kagawa’da gerekli katkıyı verince Dortmund ekibi hücumda çok iyi işler yapmaya başladı. Pierre Aubameyang ise bildiğimiz gibi hem gollerini hem taklalarını atmaya devam ediyor. Dortmund, Aubameyang-Reus-Kagawa-Mkhitaryan dörtlüsüyle eski hücum gücüne kavuşmuş görünüyor.
Bayern’i zirvede zorlamasını beklediğim bir diğer ekip ise geçen sezonu iyi futbol oynayarak 2. sırada bitiren Wolfsburg. Geçen sezonun yıldızı Belçikalı genç yetenek Kevin De Bruyne’u kaybetseler de yerine bölgesinde Bundesliga’nın en iyilerinden biri olan Draxler’i Schalke 04’ten kadrolarına kattılar. Yine geçen sene Borussia Mönchengladbach’ta iyi bir sezon geçiren Max Kruse’yle hücum hattını güçlendirdiler. Özellikle De Bruyne’un M.City’e transferinden kazandıkları parayı göz önüne alırsak bana göre oldukça iyi bir iş yaptılar. Lige fena bir başlangıç yapmayan ve Şampiyonlar liginde ki CSKA Moskova galibiyetiyle güven tazeleyen “Kurtların” bu sezon da geçen sezon gibi zirveyi zorlaması kuvvetle muhtemel.
Münih’te ise 5 maçta alına 5 galibiyet olsa da geçmiş sezonlara oranla çokta iyi bir futbol oynanmadığı görüşündeyim. Açık konuşmak gerekirse Pep’in çok pasa dayalı bu oyun anlayışından sıkılanlardanım. %79 küsurlarda bir topla oynama ortalaması yakaladıkları 5 maç var. Ve bu 5 maçın içinde 90+ da buldukları golle kazandıkları Hoffenheim maçı ve yine oldukça zorlandıkları ve skandal denebilecek bir karar sonucu kazandıkları penaltı atışıyla son dakikada kazanılmış bir Augsburg maçı var. Söz konusu bu düşüte (oyun anlamında) tabi ki sakat oyuncuların çokluğu büyük bir etken, bunu göz ardı etmemek gerekir.
Sezon oldukça uzun ancak şu tabloda, Almanya’da Bayern Münih’in sezon sonunu son senelerde olduğu gibi farklı bir şekilde rahat getirebileceğini düşünmüyorum. Bu sezon futbol severleri daha çekişmeli, daha heyecanlı, daha rekabetçi bir Bundesliga bekliyor diyebiliriz.