13. haftanın derbi maçında Galatasaray Fenerbahçe’yi ağırladı. Pandemi itibariyle ilk kez taraftarıyla tam kapasite buluşan sarı kırmızılılar bu durumun da etkisiyle maça etkili başladı ve 16’da Kerem’in golüyle öne geçti. Devre bitmeden Mesut Özil skora dengeyi getirirken skoru 90+4’te Crespo’nun golü belirledi ve Fenerbahçe sahadan 2-1’lik galibiyetle ayrıldı.
Bu sezon oynadığı 3. derbi maçtan da galibiyet çıkaramayan Galatasaray’ın oyununu global iş ortağımız Metrica Sports‘un geliştirmiş olduğu Play yazılım ile birlikte analiz edeceğim.
Kadrolar
Derbi öncesi kadro belirsizliği konusu Fenerbahçe tarafında daha hakimken Galatasaray maça içeride oynanan L. Moskova 11’iyle başladı. Boey’in sakatlıktan dönememesiyle sağ bekte Yedlin yine maça başlarken Nelsson-Marcao tandemi ve Van Aanholt’un yerleri bozulmadı. Son haftalarda 6 numaradaki çıkışıyla dikkat çeken Berkan yine tek ön libero olarak tercih edildi. İki Rumen Cicaldau ve Morutan iç merkezde maça başlarken kanatlarda Kerem ve Feghouli ilerideyse Halil tek forvet olarak görev aldı. Kadronun görece belirsiz kısmı forvet bölgesi sayılabilecekken gerek az önce değindiğim Moskova maçındaki baskın oyun gerekse Diagne’nin bir önceki derbi olan Beşiktaş maçındaki yetersiz performansı Fatih Terim’i böyle bir 11’e itmiş gibi göründü.
Baskı karşısında pasla çıkış problemleri
Galatasaray’ın bir süredir kanayan yarası haline gelen geriden oyun kurma problemleri bu maçta da varlığını sürdürdü. Karagümrük-Galatasaray maçı analizinde de değindiğim Farioli’nin birebir eşleşmeli ön alan baskısından etkilenmiş olabilecek Pereira, takımını benzer bir düzenle oynattı. Galatasaray’ın toplu oyundaki 3-4-3’üne karşılık olarak aynı dizilişi Ferdi ve Zajc’ı kanatlara atarak sağlayan Portekizli hoca, rakibini çıkarmayarak kazandığı toplar üzerinden etkili olma düşüncesindeydi. Bu baskı karşısında Galatasaray ise özellikle hatlar arası boşluklarının fazla açılmasıyla pas opsiyonu bulmakta zorlandı. Yukarıdaki görüntüde de aynı pozisyon içinde hem Nelsson’un hem de Marcao’nun pas almaya gelen hiçbir arkadaşının olmamasına serzenişini, o esnada Galatasaray’ın geri 3’lüsü önündeki boşluğu ve son olarak da Fenerbahçe’nin adam adama ön alan baskısını görüyoruz.
Bu baskı karşısında rakip sahaya yerleşmekte oldukça zorlanan Galatasaray, maç boyunca yakaladığı pozisyonların da büyük bir çoğunluğunu geçiş hücumlarıyla yakaladı. Futbol Akademi Scouting (FAS) tarafından hazırlanan dakika başına maksimum gol ihtimali grafiğini incelediğimizde de 1.83 gibi derbi için yüksek gol beklentisi yaratan sarı kırmızılıların net fırsatlarının çoğunu ikinci yarıda yakaladığını görüyoruz. Bunun başlıca sebeplerinden birisi de Fenerbahçe’nin ön alan baskısındaki iki kanat oyuncusu Mesut ve İrfan’ın enerjilerini maç geneline yayamaması ve ikinci devre bu baskının zayıflamasıydı.
Az önce de değindiğim gibi pozisyonlarının çoğunu ve hatta attığı golü de geçiş hücumlarından yakalayan sarı kırmızılılar, birçok benzer fırsatı da olgunlaştıramadan harcadı. Özellikle sırtı dönük aldığı toplardaki çabuk dönüşleri ve akabindeki paslarıyla önceki maçlarda bağlantı konusunda etkili olan Halil Dervişoğlu bu maçta takımının kötülerindendi. Yukarıda da yalnızca Halil’in hatalı tercihlerle olgunlaştıramadığı 3 geçiş fırsatını görüyoruz.
Oyun kurucu rolüyle Kerem
Galatasaray’daki ilk maçlarında hareketliliği ve geniş alandaki hızıyla ön plana çıkan, dolayısıyla da kendini geliştirirse muhtemel bir kontra atak oyuncusu olarak forma şansı bulabileceği söylenen Kerem Aktürkoğlu kısa zamanda oyununa ekledikleriyle hemen hemen herkesi şaşırttı ve şaşırtmaya devam ediyor. Önce hızı ve çabukluğuyla formayı kapan, ardından skorer kimliğini sahaya yansıtan genç oyuncu, bu sene başından beri Fatih Terim’in onu çizgiden ziyade içte konumlandırmasıyla portföyüne yeni özellikler eklemeye devam ediyor.
Yukarıda da derbide topla buluştuğu noktaları gördüğümüz Kerem, işaretli bölgede (sol iç koridor) aldığı toplarla takımının set hücumlarının hemen hemen tamamını başlatan oyuncu oldu. Kağıt üstünde sol kenar oyuncusu olmasına karşın ona tanınan bu serbestlikle sahanın genelinde topla oynadığını gördüğümüz Kerem, Galatasaray’ın geriden oyun kurma noktasında alternatif bir çözüm bile olabilir. Onun, hatta onun gibi top tekniği yüksek diğer iki hücumcu olan Halil ve Feghouli’nin de derine gelerek direkt geri 3’lüden alacağı paslar rakip baskıyı kırma anlamında sarı kırmızılı takıma büyük katkı sağlayabilir.
Yukarıdaki görüntülerde de Galatasaray’ın yerleşik hücumda yakaladığı hemen hemen tüm tehlikeli pozisyonları ve bu pozisyonların öznesi konumunda olan Kerem’in de iç koridorda buluştuğu toplarla attığı kilit pasları görüyoruz.
Son olarak Futbol Akademi Scouting (FAS) tarafından hazırlanan Aksiyon Değeri(AD) metriğini incelediğimizde de Kerem’in takımı adına ön plana çıkan oyuncu olduğunu görüyoruz. Belki attığı golün de etkisiyle şut metriği onu zirveye taşıyor fakat ofansif aksiyonlarda da takımının lideri konumunda. Patrick Van Aanholt’ta Kerem’in çizgide açtığı boşluktan bindirmeleri ve buna bağlı olarak pas aksiyonlarındaki değerleriyle ikinci sırada bulunuyor.
Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.