Fenerbahçe futbol adına hemen herşeyin uygun olduğu gecede ezeli rakibini 1-0 yenerek şampiyonluk yarışındaki iddiasını sürdürdü. Son yılların aksine futbol dışı durumların çok fazla yaşanmadığı, mücadele gücü yüksek bir maç izledik.
İsmail Kartal, Diego’yu Meireles’in yerine tercih ederek aslında takımının oyunu daha önde kabul etmesi gerektiği mesajını da maç daha başlamadan vermiş oldu. Bu anlayış kimi kesimler tarafından eleştirilse de bu plan maçın ilk 15 dakikası hariç işledi diyebiliriz.
Kuyt
Yaşlı, yeteneksiz.. Kuyt için çokça duyduğumuz söylemler olabilir.
Derbi’de Kuyt’ın kat ettiği mesafe 11.15 km. Takımın en fazla mesafe kat edeni ve bu durum istisnalar haricinde hemen hemen her maç böyle.
Kuyt, birebirde adam eksiltemez evet. Bu anlamda birçok taraftarın istediği, gösterişli bir oyun anlayışı yok. Ancak oyun bilgisi, pozisyon sezgisi, takım oyununa yatkınlığı, istikrar gibi çok çok önemli özellikleri barındırıyor.
İlk yarıdaki bir pozisyon üzerinden hem Fenerbahçe’nin oyun anlayışına bir örnek vermiş olalım hem de Kuyt’ın neleri kovaladığını görmüş olalım.
Fenerbahçe savunmadan top çıkartıyor. Herhangi bir prese maruz kalmıyorlar. Galatasaray savunmasını öne çıkartıp Fenerbahçe’ye alan bırakmak niyetinde değil. Ancak Fenerbahçe’nin iki beki arasındaki enlemesine boya dikkat çekmek gerek. Galatasaray’ın tüm savunma anlayışını zora sokuyor. Sabri savunma hattında dengeli durmaya çalışırken Caner’e kadar enlemesine açılma riskini almıyor. Diego top almaya geliyor.
Diego topu alıp driplinge başlıyor. Fenerbahçe’nin elinde Alper Potuk ile beraber top ile mesafe kat edebilecek iki oyuncudan biri. Kuyt ikinci bir santrafor gibi ön direk koşusu yapmak üzere hareketleniyor. hareketlenirken de Diego’dan pas istiyor.
Diego aradan Caner’e oynuyor ve Caner’in sıfıra inmesini sağlıyor. Bu noktada Kuyt ön direk koşusuna devam ediyor ve pozisyonu takip ediyor.
Ön direkte topla buluşan Kuyt savunmaya takılıyor. Ceza sahasına doğru dönen top için Diego devamlılığını sürdürerek pozisyona tekrar dahil oluyor.
Bir Başka pozisyon; Gökhan kanadından sıfırı zorluyor.
Kuyt topla buluşur buluşmaz vuruşunu yapıyor. Top Muslera’da kalıyor.
Ve 3. deneme; Dakika 81. Galatasaray’a 1 puan yeterli olacak gibi görünse de takımın sahaya dizilişinde ciddi problemler görülüyor. Sow savunmadan çok uzun bir top ile takımı öne çıkartıyor. Burada topu attığı isim Webo, bu topları indirme becerisi olan bir oyuncu.
Webo, Koray ile çıktığı hava topunu kazanıyor ve topu Topal’a doğru indiriyor. Chedjou hemen kademesinde ancak Kuyt’ı fark edemiyor. Orta sahada Hamit’in de Kuyt’a önlem almak gibi bir derdi yok gibi görünüyor. Galatasaray’ın sağ bekinde oynayan Sabri ise kadrajda yok. Bu kadar kontrolsüz bir çıkışı Galatasaray teknik ekibi muhakkak irdeleyecektir.
Kuyt yakın direğe net bir vuruş yapıyor. Tam olarak pozisyon alamamış olan Chedjou müdahale edemiyor. Muslera içinse şanssız bir top, kapalı köşesinden golü yiyor. Sabri vuruş sırasında yardıma gelmeye çalışmış, çok geç.
Diego
Bana göre Fenerbahçe için bir başka kazanç da Diego olabilir. Ligin bitimine çok fazla bir zaman kalmasa da 11 haftadaki yükselen Diego performansı, Alper’in de takıma katılması ile ofansif çeşitliliği artıracak gibi görünüyor.
Dün akşam Diego Fenerbahçe adına 70 kere topla buluşarak takımın en fazla topla buluşan oyuncusu oldu. 77. dakikada da oyundan alındığını hatırlatalım. Önünde Emenike ile olan iletişimini artırması gerekiyor. Emenike Diego’nun oyun yapısına ne kadar cevap verebilir, bu ayrı bir tartışma konusu olabilir.
Aşağıda Diego’nun Emenike ile olan pas grafiğini görebilirsiniz. Bu ikilinin ceza alanında çok daha aktif olması gerekiyor.
Fenerbahçe’li futbolseverler bu maçta Diego’nun kaybettiği toplardan sonra ve genel takım savunma anlayışına destek olmak amacı ile kaptığı topları izledi. Bu önümüzdeki haftalarda Diego’nun bu takıma adaptasyonu açısından bir artı diye düşünüyorum. Aşağıda Diego’nun kaptığı topları görebiliyoruz;
Son 11 haftada özellikle bu iki oyuncunun takıma katacakları ile Fenerbahçe’nin şampiyonluk yarışı şekillenecek gibi görünüyor.