Lider Beşiktaş bitime 3 hafta kala Galatasaray’a konuk oldu. 4 gole sahne olan dev derbide kazanan taraf Babel, Falcao ve Arda’nın golleriyle Galatasaray olurken Beşiktaş’ın tek golünü Ghezzal penaltıdan kaydetti. Beşiktaş’ın nicel & nitel hamle sıkıntısı yaşadığı mücadelede Galatasaray orta saha üstünlüğü senaryoda belirleyici oldu.
Derbinin Beşiktaş tarafını iş ortağımız Metrica Sports‘un geliştirdiği Play yazılımı ile birlikte inceleyeceğiz.
Genel
Sakatlıklar dolayısıyla Beşiktaş’ın ilk 11’i beklendiği gibiydi. Töre önde, Larin sol kanatta başladı. Özellikle N’Koudou hamlesinin yokluğu hissedildi. Maçın senaryosunu belirleyen taraf ise kadro açısından eli daha güçlü olan Galatasaray’dı. Nitekim tabelayı alana kadar topla daha fazla oynayan taraf Galatasaray olurken sonrasında ihtiyaç dengelerinin değişmesiyle Beşiktaş daha fazla top kullanmaya başladı.
Galatasaray maçın bütününde topa daha az sahip olsa da bu durum tabelaya paralel ilerledi. Tabelayı arkasına alan Galatasaray zamanın de lehine işlemesiyle birlikte özellikle orta sahada istediklerini yapan taraf oldu. Gole kadar (13 dk) topla %39 oranında oynayan Beşiktaş maçı %60 topla oynamayla tamamladı.
Kurgu
Beşiktaş topa sahipken beklenen şablonuyla sahaya yerleşti. Çoğunlukla Josef’in bazen Atiba’nin savunmayı üçlediği yapıda Gökhan Töre’nin merkeze yaptığı koşular ve kaleye sırtı dönük tek pasları değerliydi ancak Galatasaray orta sahada hem adam adama eşleşmelerde hem de alan paylaşımında Beşiktaş’ın merkezden oyun kurmasını engellemeyi başardı. Beşiktaş oyunu bekleriyle genişletmek ve top kullanımlarını kanatlara taşımak zorunda kaldı. Bu noktada Rosier’in topa yatkın profili ve baskıdan etkilenmeyen yetenekleri fark yaratırken Beşiktaş, N’Sakala kanadında top kullanırken sıkıntı yaşadı. Welinton, Rosier ve Ghezzal isimlerinin de doğal bir sonucu olarak oyun Beşiktaş sağ kanadından kurulmalıydı zaten.
Baskı
Geride üçlü hattını oluşturan Beşiktaş öne bekleri atarak oyunu genişletirken Galatasaray’ın merkezde beşli bir hat ile ne kadar başarılı yerleştiğini görüyoruz. Dolayısıyla Beşiktaş oyunu Rosier üzerinden şekillendirmek için oyunu sağ kanatla şekillendiriyor. Burada doğrudan pozitif veya negatif bir yorum yok. Galatasaray’ın merkezi kapatması bir sürpriz değil ancak bunun disiplinli bir şekilde maçın büyük bölümünde yaşanması Beşiktaş’ı tek taraflı tahmin edilebilir bir yapıya sevk ediyor.
Benzer bir sekansta Beşiktaş geriden oyun kurma aşamasında yine oyunu 2. bölgeye taşımada Galatasaray baskısına galip gelemiyor. Kaleye döndükten sonra oyun Rosier’le genişletiliyor. Pozisyonun devamında top Rosier’in eline çarptığı için atak olgunlaşamıyor ancak Beşiktaş başarılı Galatasaray baskıları karşısında Rosier kozunu yazıya eklediğim bu iki sekansta da kullandığını gösteriyor. N’Sakala yüksek fizik kapasitesi ve başarılı formuyla dikkat çekse de bu baskı karşısında top kullanabilen bir Rıdvan hamlesi de oyun içerisinde gelebilir miydi diye düşünüyorum. Bu şekilde oyunun diğer yönünde de oyun kurulum aşamasında bir katkı gelebilirdi. Tabii N’Sakala’nın haftalardır başarılı bir grafik çizmesi ve geçişlerdeki fiziki üstünlüğü Sergen Yalçın’ın N’Sakala tercihinin arkasında yatan önemli sebepler olarak duruyor.
Babel’in golü ve Beşiktaş savunması
Galatasaray’ın Babel ile bulduğu maçın ilk golüne Gedson ve Taylan’ın başarısını göz ardı etmeden Beşiktaş tarafından bir bakalım…
Beşiktaş 4 kişiyle önde baskıda… Çoğunlukla Atiba’nın önde olduğu bu baskılarda Josef’in önde Atiba’nin daha geride olduğunu görüyoruz. Bu değişimleri zaman zaman yapıyor Beşiktaş ancak bu defa bir paylaşım sıkıntısı söz konusu. Geride kalan Atiba, 2 Galatasaraylı rakibinin arasında 2v1 durumda. Pozisyonda Gökhan Töre’yi de ayrıca gösterdim çünkü merkezdeki rakip ve boşluğun farkında olduğunu takım arkadaşlarına gösteren bir hareket yapıyor.
2v1 yakalanan Beşiktaş’ta merkezdeki boşluğa ve rakibe geriden Vida’nın yöneldiğini görüyoruz, Vida’nın boşalttığı alana Babel’in koşuyu atması işten bile olmuyor bu saniyeden sonra… Zincirleme bir savunma uyumsuzluğu görüyoruz Beşiktaş cephesinde. Atiba ve Josef’in önde baskıyı yönetememesine paralel olarak Vida’nın riskli hareketlenmesi de geride sıkıntı yaratıyor.
Galatasaray açısından baktığımızda ekstra bir gol pası pozisyonun yıldızı olarak dursa da başta Taylan’ın başarısı devamında 2v1 yakalanan Atiba ve Babel’in başarılı koşusuyla çok değerli bir derbi golü atıyor Galatasaray.
Gol sonrası organize atak
Beşiktaş’ın maçtaki en değerli ve organize ataklarından biri hemen golün peşine yaşandı. Galatasaray’ın golünden sonra santrayla birlikte 17 pasla rakip kaleye gidebilen Beşiktaş başarılı ve beklenmedik bir gol sonrası reaksiyonu verdi. Gökhan Töre’nin merkezde iki değerli dokunuşuyla organizasyonda önemli rol üstlendiğini eklemek gerek. Atiba’nın hareketlenmeleri ve Larin’in ceza sahası koşusu da değerli. Beşiktaş bu sezon gol attıktan hemen sonra pek çok kez kalesinde gol gördü. Bu defa bunu kendisi başarmaya yaklaşmıştı ancak Muslera iyi bir zamanlamayla buna izin vermedi. Bu sekans da organize ve değerli bir atak olarak kaldı…
Aksiyon Değeri (AD)
Bireysel aksiyon olarak Ghezzal her zamanki gibi biraz sıyrılırken maç özelinde Beşiktaş’ın bütünüyle parlayan ve fark yaratan isimleri olmadı. Valentin Rosier oyun kurulumuna katkısıyla dikkat çekti. Orta sahadaki Galatasaray oyun üstünlüğü senaryonun bütününe sirayet ettiği için Beşiktaş takım olarak istediklerini sahaya yansıtmakta zorlandı. Bu üstünlükte organize baskının ve yerleşimlerin de altını üst başlıklarda çizmeye gayret ettim.
Final
90 dakikanın bütününe yayılmış oyun disiplini Galatasaray’ın derbideki oyun üstünlüğünün en önemli sebebiydi. Özellikle Taylan & Gedson ikilisi oyunun yönünü Galatasaray’a çevirirken Galatasaray’ın zafiyet yaşadığı en önemli nokta duran toplar oldu. Özellikle ilk yarıda 2 net yan top pozisyonuna girdi Beşiktaş. Bir duran top golü sürpriz olmayacaktı bu açıdan… Ancak en net pozisyonların duran toplarla gelmesi de Beşiktaş açısından oyun hakkında fikir veriyordu.
Hamlesizliği dolayısıyla başarılı bir ilk ve ana plana sahip olmak zorunda olan Beşiktaş; orta sahada kaybettiği üstünlükle derbiden mağlup ayrıldı. Derbi mağlubiyetine rağmen hala zirvede olan Beşiktaş’a 2 maçtan çıkaracağı 4 puan şampiyonluk için yetecek. Artan nicel eksikler, maç temposunun ağır gelmesi, dar rotasyon gibi arttırabileceğimiz faktörlere rağmen Beşiktaş’ın derbi kredisine sahip olması ise sezonun Beşiktaş için fena geçmediğini tekrar gösteriyor. Bakalım 1 hafta içerisinde 2 kupa için 3 maça çıkacak Beşiktaş sayısal eksikliklerini kolektif oyun katkısıyla tolere edebilecek mi?
Galatasaray analizi için tıklayınız.
Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.