Beşiktaş, Dolmabahçe’de Galatasaray’ı ağırladı. Alışkın olunanın aksine bir derbide ilk golü atan taraf kazanmadı. Cicaldau’nun golüne karşı Beşiktaş Cyle Larin’in 2 golüyle öne geçerken galibiyeti getiren olay kaleci Ersin Destanoğlu’nun penaltı kurtarışıyla devleşmesi oldu.
Derbinin Beşiktaş tarafının taktiksel hikayesini iş ortağımız Metrica Sports‘un geliştirdiği Play yazılımı ile birlikte inceleyeceğiz.
Genel
Beşiktaş’ta Sergen Yalçın hücumu yabancılardan kurduğu için ideal tandem olan Vida & Welinton ikilisine bir yerli dokunuşu yaptı, o isim Necip Uysal oldu. Necip Uysal savunmada epey iyi iş çıkarırken atılan 2. goldeki korner organizasyonunda da asisti yapan isim oldu. Sergen Yalçın’ın bir diğer dikkat çeken dokunuşu ise Umut Meraş hamlesiydi. Beşiktaş’ta henüz düzenli oynama alışkanlığı olmayan Umut Meraş derbide 11’e yazılırken özellikle savunma performansıyla dikkat çekti ve 1 de asist yaptı. Bu iki oyuncu dışında ilk 11’de haber değeri taşıyan bir dokunuş yoktu.
Aksiyon değeri grafiğinde Pjanic’in paslarıyla fark yarattığını görüyoruz. Pjanic’ten detaylıca bahsedeceğim ancak Beşiktaş orta sahasında henüz rollerin tam oturmamış halinde bile fark yaratması oyuncunun pasör özelliklerinin ne seviyede olduğunu gösteriyor. Öte yandan aksiyon değeri grafiğine yansıyan önemli faktörlerden biri de Umut Meraş’ın savunma katkısı olmuş. Umut Meraş özellikle Morutan’la olan eşleşmelerin pek çoğunda istediğini alan taraf oldu ve derbide parlayan isimlerden biri oldu.
Topa büyük ölçüde hakim olan Beşiktaş, bunu top hakimiyet kalitesine de yansıttı ve son 10 dakika hariç oyuna hükmeden taraftı. Galatasaray’ın son 10 dakikada artan gol ihtimal değeri bunu gösterirken özellikle ilk yarıdaki mutlak Beşiktaş baskısı da grafiğe yansımış durumda.
Dortmund ve Sporting maçlarını referans olarak gösterebileceğimiz bir başlangıç planıyla sahadaydı Beşiktaş. Bu durumun beklendiği gibi şekillendiğini söyleyebilirim. Rakip yarı sahada oynama ısrarı, önde baskıyla toplanan ikinci toplar, yoğun bir top hakimiyeti… Beşiktaş’ın bu ana planı Sporting ve Dortmund gibi güçlü kurgulara karşı istenen sonuçları vermemişti ve 20 dakikada bu eforlu oyun kırılmıştı. Galatasaray maçında bu süre uzadı ancak tabelaya yansımadı. Yine de altını çizmekte fayda var ki Galatasaray öne geçmesine rağmen Beşiktaş arkasına aldığı oyunla geri dönüş sinyalleri veriyordu.
Kurgu
Josef – Pjanic – Alex üçlüsüyle oluşturulan Beşiktaş orta sahasında Sergen Yalçın’ın uzun süredir kullandığı 4141’den 4231’e geçtiğini görüyoruz. Top Galatasaray’dayken 4231’in doğal bir savunma hali olan 442’yi sık gördüğümüz kurguda top Beşiktaş’tayken henüz roller tam olarak oturmuş durumda değil. Bu noktada derinde Pjanic’in sıyrıldığını ancak önde Alex’in bireysel becerilerle sınırlı kalan bir katkısı olduğunu görüyoruz.
Miralem Pjanic #15
Pjanic’in derindeki ve orta sahadaki pas aksiyonlarından oluşan bir derlemeyi izliyoruz yukarıda. Elbette her aksiyonu kapsamıyor, farklı tipteki bazı sekansları derledim.
Yukarıdaki ilk sekansta Batshuayi’nin derine gelip Pjanic’e bağlantı olması değerli. Bu anların sayısının artması gerekiyor çünkü Beşiktaş, Alex’i de epey önde kullanıyor. Batshuayi fizik kalitesiyle fark yaratıyor ancak henüz temel kurguda rolünü bulabilmiş değil. Oyuncunun profili – transfer edildiğinde de yazdığım gibi – kurgunun gerekliliklerine uygun olmayabilir. Bu noktada sakatlık sonrası dönecek bir Kevin N’Koudou dokunuşuna da şaşırmayacağımı söylemem gerekiyor.
4141’den 4231’e geçişle birlikte bu kurguda ısrarcı olunacaksa Josef yerine Atiba opsiyonu da zaman zaman devreye girebilir artık. Sergen Yalçın’ın 4141’inin vazgeçilmez ismi olan Josef, Beşiktaş’ta muadili olmayan tek oyuncuydu. Kurgudaki bazı dokunuşlar daha iyi bir bağlantı oyuncusu olan Atiba’yı zaman zaman Josef’in yerinde görmemize neden olabilir.
Pjanic’e dönersek, basit göstererek Galatasaray baskısını ne kadar ustalıkla aştığını görüyoruz. Kurgudaki bu anahtar rolüne ek olarak özellikle ilk yarıda savunmada da parladığını söyleyebiliriz.
90 dakikayı 3 pas arası 2 şut engellemeyle kapatan Pjanic’in bazı savunma aksiyonları yukarıdaki gibiydi. Çoğunlukla basit hamlelerle Galatasaray geçişlerine fırsat tanımadığı anları izliyoruz. İşte topla bu kadar fark yaratırken top rakipteyken özellikle de geçişlerde temel bir savunma katkısı verdiği an Alex’ten alınamayan o savunma katkısı görece tolere edilebiliyor. Bu temel savunma katkısının verilmediği bir anda (Bkz: Cicaldau’nun golü) ceza yayı civarında rakip şut şansı buluyor mesela. Golde Pjanic’in takipsizliğinden de pekala söz edebiliriz. Benzer bir ceza yayı boşluğunun devamında Galatasaray’ın penaltı kazandığını da eklemek gerekiyor. Yani Beşiktaş orta saha kurgusunun henüz savunmada tam olarak oturmadığını bu referans anlardan anlayabiliyoruz.
Domagoj Vida #24
Önde oynama ısrarındaki Beşiktaş’a karşı Galatasaray’ın hızlı geçişleri önemli bir kozdu. Maçtan önce de beklendiği gibi oyunu rakip yarı sahada oynayacak Beşiktaş’a karşı Kerem Aktürkoğlu başta olmak üzere geçişleri kovalayacak ve bunları işleyecek bir Galatasaray yapısı vardı. Bu noktada çoğunlukla Welinton’u överdik ancak Welinton’un oynamadığı mücadelede Vida’nın önde yaptığı bazı savunma hamlelerinin Galatasaray geçişlerine fırsat tanımadığını söylemek gerekiyor. Bu katkıya Necip’in, Umut’un ve Josef’in de savunma katkısı eklendiğinde Beşiktaş vermesi muhtemel geçiş pozisyonlarının sayısını azalttı.
Dakika 56, Beşiktaş seti*
Klasikleşen 45-60 arası Beşiktaş baskısında çok temel bir Beşiktaş hücum seti izliyoruz.
Derinde Pjanic oyunun yönünü değiştiren bir ters topla Umut’u görüyor. Geliştirdiği hücumda dönen topu yine Pjanic alıyor ve tekte kullanıyor. Ghezzal ortada top kullanırken ceza sahasında 3 Beşiktaşlı var, sağdan da her zamanki gibi Rosier bindiriyor. Larin ipucunu yollamış durumda elleriyle gösteriyor ne olacağını. Ve Rosier klasik arka direk ortalarından birini yapıyor. Bu noktada her şey olağan bir Beşiktaş golü şeklinde ilerliyor ancak Yedlin çok iyi bir müdahaleyle gole izin vermiyor.
Bu pozisyon çok önemli çünkü birden fazla paydaşın rollerini net bir şekilde görüyoruz. Pjanic top kullanırken ve dönen topta rol alıyor. Umut ve Rosier çizgiyi işliyor. Ghezzal’a ortada. Ceza sahası kalabalık. Larin hep arka direkte. Beşiktaş’ın imzası haline gelen bu set dolayısıyla parlıyor.
Cyle Larin #17
Attığı 2 golle yıldızlaşan Larin, Beşiktaş tabelasının hala en güçlü ismi konumunda. Rakip ceza sahasında 7 kez topla buluşan Larin önceki başlıkta gösterdiğim gibi imza gollerinden birini atmaya da çok yaklaşmıştı. Batshuayi ile tamamlayıcılık problemi yaşıyorlar ve N’Koudou döndüğünde bazı dokunuşlar görebiliriz ancak Larin atmaya devam ediyor.
Final
Pjanic’in parladığı, Larin’in yıldızlaştığı mücadelede galibiyeti getiren isim ise 20 yaşında Beşiktaş kalesini devralmış Ersin Destanoğlu oluyor. Oyun ne yönde ilerlerse ilerlesin tabelanın acımasızlığına karşı maçı özel bir maça dönüştüren penaltı kurtarışıyla Ersin’in de büyüyüşüne şahit oluyoruz.
Beşiktaş nasıl kazandı? İç sahada güçlü oyun ısrarıyla. Bu gücü her zaman yansıtması mümkün değil ancak oyun kimliği ağır bastı. Galatasaray yanlış bir planla sahada değildi. Gerekli bazı dokunuşlar da yapılmıştı. Örneğin Diagne uzun top opsiyonu maç özelinde değer kazanabilirdi. Güçlü oyun, doğru oyunu yendi bu sefer. Avrupa’da bu güçlü oyunu sürdürülebilir kılmak kolay değil ama… Beşiktaş’ın Avrupa macerasındaki sorun da bu zaten.
Oyuna döndüğümüzde Beşiktaş’ın ana planı artık kendini iyice gösteriyor. Öte yandan orta saha kurgusunda roller henüz oturmuş değil. Bu noktada nihai cevabı bize zaman gösterecek ancak kadro istikrarını, oyun istikrarı için ilk adım olarak görüyorum. Galatasaray galibiyeti hem saha içinde hem saha dışında Beşiktaş’ın sezon hikayesine doğrudan etki eden önemli bir kırılma anı oldu ancak Beşiktaş için asıl belirleyici durum Avrupa macerası sonrası başlayacak…
Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.