2007 ve 2011 yılları arasında Ajax’ın akademi direktörlüğü görevini yürüten Jan Olde Riekerink geçtiğimiz günlerde Galatasaray Futbol Akademisi’nin başına getirildi. Bu bahaneyle Avrupa futbolunun en popüler akademilerinden biri olan Ajax altyapısına beraberce bir göz atalım.
Ajax altyapısının başarısı kulüp içerisinde altyapıdan gelen oyuncuların A takıma verdikleri katkı ile ölçülüyor. Akademinin slogan olarak kabul edilmiş hedefi her iki senede A takıma en az 3 oyuncu vermek. Kulüpte yerleştirilmeye çalışılan prensip dışarıdan yapılacak transferlere yalnızca akademi oyuncuları arasından o mevki için uygun bir seçenek bulunamaması halinde başvurmak. Akademiyi yönetenler, akademiyi yalnızca bir futbol takımı altyapısı olarak değil tam anlamıyla bir okul olarak görüyorlar ve bu okulun mezunlarını yetiştirdiklerine inanıyorlar.
De Toekomst Tesisleri
Ajax gençlerinin yuvası 140,000 m2 arazi üzerine kurulmuş De Toekomst tesisleri. De Toekomst’un Türkçe’deki karşılığı “gelecek”. De Toekomst tesislerinde dördü gerçek çim, dördü suni çim olmak üzere 8 adet futbol sahası var. Antrenman sahalarının dışında ayrıca takımların genç lig maçlarını oynadıkları 2,000 seyirci kapasiteli bir de merkez saha yer alıyor tesislerde. Akademide taraftarlara antrenmanları ve maçları izleme konusunda büyük bir serbesti tanınıyor. Gençlerin seyirci önünde futbol oynama alışkanlığını henüz küçük yaşlarda kazanmaları profesyonel futbola adaptasyonları bakımından çok faydalı bir uygulama.
Tesislerde ayrıca bir de kapalı spor merkezi bulunuyor. Burada altyapıdaki gençlere jimnastik, judo vb. diğer spor eğitimleri verilmekle beraber ayrıca bu merkez akademinin ana sponsoru Adidas’la beraber yürüttüğü spor bilimi çalışmalarına da ev sahipliği yapıyor.
Oyuncu Seçimi
Ajax altyapısına ülkenin en yetenekli gençlerini katmak için 50 gözlemci Hollanda’nın her yerinde yıl boyunca oyuncu izliyor. Bu 50 gözlemcinin yanısıra 5 gözlemci de Hollanda dışında Ajax için yetenekli çocukları arıyorlar. Gözlemcilerin izledikleri oyuncuların haricinde yaşı uyan herkes Ajax altyapı seçmelerine katılmak için bir form doldurarak kulübe başvurabiliyor. Kulübe başvuran çocuklar tesislerde düzenlenen yetenek günlerinde denenerek seçime tabi tutuluyorlar.
De Toekomst’ta 220 genç gelecekte bir gün Ajax A takımında oynamak için mücadele ediyor. Yarısından fazlası farklı etnik kökenlerden olmak üzere akademide oynayan oyuncuların %95’i Hollanda vatandaşı. En küçük yaş grubu takımı 5 yaşındaki miniklerden oluşuyor.
Ajax antrenörleri ve gözlemcileri akademiye seçecekleri oyuncularda en başta top kontrolü, pozisyon alma içgüdüsü, hareket alışkanlıkları gibi özellikleri arıyorlar. Bu özelliklere ek olarak Ajax akademisinde en çok vurgulanan bir diğer kriter ise T.I.P.S. olarak adlandırdıkları teknik, çabukluk, zeka ve karakter dörtlüsü.
Oyunculara belirli bir yaştan sonra her yılsonu değerlendirme sonuçları açıklanarak önümüzdeki sene akademide devam edip edemeyecekleri bildiriliyor. Böylece oyuncuları kendilerini geliştirme konusunda sürekli bir mücadele içerisine sokuyorlar.
Antrenörler ve Görevleri
Akademide Ajax 1 adındaki A takıma geçiş dönemi takımı olarak kabul edilen ekip hariç 12 takım daha var. Bu takımların her birinin kendi baş antrenörleri var. Akademi antrenörleri 10 yaş altı takımları haricinde hep tecrübeli eski futbolculardan seçiliyor. 10 yaş altı takımlarında ise daha genç antrenörler tercih ediliyor. Ajax akademisi bu noktada La Masia’dan ayrılıyor. La Masia’da neredeyse tüm takımların antrenörleri genç isimlerden seçiliyor. De Toekomst’ta baş antrenörler de dahil olmak üzere toplamda 25 antrenör çalışıyor.
Antrenörler takımlarına Rinus Michels’in yarattığı klasik Ajax total futbolunu oynatmakla yükümlüler. Takımlar 11’e 11 maç yapmaya başladıkları 10 yaşından itibaren hep pasa dayalı, ofansif 4-3-3 sistemiyle oynuyorlar. Akademide antrenörler takımlarına 7 yaşa kadar 8’e 8, 7-10 yaş arasında ise 9’a 9 futbol oynatıyorlar. 11’e 11 futbola 10 yaşından sonra geçiş yapılıyor. Bu uygulama küçük yaştaki çocukların topla daha çok buluşarak oynadıkları oyundan zevk almaları bakımından olukça önemli. Ayrıca daha az kişiyle yapılan maçlar küçük yaştaki oyunculardan oluşan takımların organizasyonunu çok daha basit hale getiriyor. Bu sayede çocuklar futbolu taktiksel bir spor değil de bir oyun olarak yaşama imkanına sahip oluyorlar.
Yaş Gruplarına Göre Antrenmanlar
Ajax akademisinde 12 yaşına kadar çocuklara taktik antrenmanı kesinlikle yaptırılmıyor. Ayrıca oyuncular bu yaşa kadar haftada 3 kez ikişer saatlik antrenmanlar yaparken 12 yaşından büyük takımlarda haftalık antrenman sayısı 4’e çıkıyor. 15 yaştan sonra haftalık antrenman sayısı her zaman olmasa da 5’e kadar çıkabiliyor. Takımlar bu antrenmanların dışında ayrıca hafta sonları De Toekomst merkez sahasında bir de lig maçı oynuyorlar.
Akademinin günümüz futboluna en ters yaklaşımlarından biri salon çalışmalarına önem vermemeleri. Oyunculara salon çalışması konusunda hiçbir zorunluluk getirilmiyor, yapılan nadir salon çalışmaları da azami yarım saat süre ile sınırlı tutuluyor. Johan Cruyff’un Ajax ve Barcelona altyapı modellerinin son yıllarda yalnızca sistem oyuncusu üretebildiğine dair açıkladığı rahatsızlığının da en büyük nedenlerinden biri bana kalırsa bu yaklaşım. Günümüz futbolunda atletizm büyük bir gereklilik ve salon çalışmalarına ağırlık verilmemesi atletik oyuncu yetiştirme işini tamamen genetik şansa bırakmak anlamına geliyor.
Akademide antrenmanlar çocukların okul saatlerine göre ayarlanıyor. Çocukların tesislere ulaşımı için şehrin birçok noktasından her gün ücretsiz servisler kalkıyor. Akademideki oyuncuların aileleri yılda yalnızca 15 Euro’luk cüzi bir sigorta ücreti ödemekle yükümlüler. Oyuncuların akademiye ilişkin diğer tüm masrafları kulüp tarafından karşılanıyor.
Akademide oyunculara 8 yaşlarına ulaşıncaya kadar daha çok pas, doğru yere hareketlenme ve toplayken özgüvenli olmak üzerine çalışmalar yaptırılıyor.
8-12 yaşları arasında bu çalışmalara ek olarak top tekniği, mevki antrenmanları, kafa vuruşları ve bitiricilik çalışılmaya başlanıyor.
Oyuncular 13-16 yaş aralığındayken antrenmanlarda kısa süreli küçük saha maçları, dar alanda paslaşma çalışmaları ve koşu antrenmanları yapmaya başlıyorlar.
17-20 yaş aralığında ise 30 metrelik sprint antrenmanlarına büyük önem veriliyor. Kulübün spor bilimi üzerine araştırmalar yapan ekibi maçlarda 30 metrelik sprintlerin Ajax futbol ekolünde en çok ihtiyaç duyulan koşu tipi olduğunu tespit etmiş. Bu yaş grubunda ayrıca bireysel yeteneklerin geliştirilmesi üzerine yoğun çalışmalar yapılıyor.
Ajax akademisi bir çok sponsor firma tarafından destekleniyor ancak bu firmaların en başında akademinin ana sponsoru Adidas geliyor. Ajax, Adidas ve Amsterdam Free University spor teknolojileri konusunda büyük bir iş birliği içerisindeler. Akademide çok sayıda son teknoloji spor ürünlerinden faydalanılıyor. Özellikle Adidas MiCoach teknolojisi bu ürünlerden en ön plana çıkanı. MiCoach teknolojisi oyunculara özellikle toplu oyun konusunda büyük katkı sağlıyor. Ayrıca bu son teknoloji antrenman ürünleri sayesinde oyuncuların düzenli olarak performans analizleri yapılarak gelişimleri takip ediliyor.
Akademinin Son Dönemdeki Verimi
Yazının geride kalan kısmında Johan Cruyff’un danışmanlık yaptığı Ajax ve Barcelona kulüplerinin mevcut akademi sistemlerinin artık yıldız üretememelerinden şikayetçi olduğunu belirtmiştim. Ajax akademisinin son yıllarda çıkardığı oyuncuların arka planları incelendiğinde Cruyff’un bu hoşnutsuzluğunda hiç de haksız olmadığını görebiliyoruz.
Küçük yaşlarda Ajax altyapısına katılıp tüm gelişimini burada tamamlayan futbolcular arasından son 5 senede yüksek transfer ücretleriyle başka takımlara transfer olan oyuncu sayısı oldukça azalmış durumda. Hatta son 5 senede bunu başarmış olabilen yalnızca üç futbolcu var. Bu isimler Daley Blind, Vurnon Anita ve Gregory Van der Wiel.
Son yıllarda Ajax’ta parlayarak büyük transfer yapabilen oyuncuların çoğunda ön plana çıkan özellik akademiye 15-20 yaş aralığındayken başka takımlarda keşfedilerek katılan isimler olmaları. Bu isimlerden en önemlileri Jan Vertonghen, Siem De Jong, Christian Eriksen, Maarten Sketelenburg ve Toby Alderweireld.
Akademinin son yıllarda iyi işleyen yönünün oyuncu geliştirme değil yetenek tespiti olduğu açıkça görülüyor. Sistemdeki bu aksamaya rağmen mevcut akademi düzeni ve as takım yetkililerinin akademiye yaklaşımı kulübün son 10 yılda transferde 110 milyon Euro’nun üzerinde kar etmesini sağlayabilmiş.
Kulüp akademiye yıllık yaklaşık 6 milyon Euro seviyesinde bir bütçe ayırıyor. Avrupa futbolu için bile muazzam kabul edilebilecek bu bütçeye rağmen başarısız kabul edilen akademi sistemi yapılan yatırımların karşılığını ekonomik olarak fazlasıyla veriyor.
Kulüp ayrıca Ajax genç takımlarıyla birlikte aynı şartlarda antrenman yapmak isteyen gençler için kısa süreli kamp yapma imkanı tanıyarak akademiye başka bir gelir kapısı açmış durumda.
Akademi Amsterdam’daki tesisler dışında aynı zamanda Güney Afrika, Amerika ve Yunanistan’da da faaliyet göstererek yabancı ülkelerde kulüp için yetenekli genç futbolcular üretmeye çalışıyor.
Johan Cruyff şu sıralar mücadele ettiği hastalığından kurtulduğu zaman büyük ihtimalle 2011 yılında Riekerink ve birkaç yetkili ismi daha görevinden aldırarak başladığı operasyona büyük bir hızla devam edecek ve kafasındaki yeni modeli akademiye oturtacaktır. Biz de o sıralarda Jan Olde Riekerink’in Johan Cruyff’la fikir ayrılığına düştüğü planları ve kendisine tanınacak imkanlar çerçevesinde Türkiye’de nasıl bir model yaratacağını izleyeceğiz.
Ajax ekolünde modern futboldan en geride kalınan konuların atletizm ve sistem dışı oynayarak oyuncuların yaratıcılıklarını geliştirmelerine imkan tanınmaması olduklarını düşünüyorum. Her iki isim de büyük ihtimalle yaratacakları yeni modellerde bu konulara ağırlık vereceklerdir.