Normal süresi 1-1 biten ve penaltılara geçilen 2008 Şampiyonlar Ligi finalinde penaltı atışlarına geçilmiş ve penaltı atışları sonucunda Manchester United kupaya uzanmıştı. Ancak bu penaltı atışları sıradan penaltı atışlarından farklıydı. Chelsea bir taktik uygulamaya çalışmış ancak başaramamıştı. İşte bu olayın ilginç perde arkası:
Simon Kuper’in kitabında yazdığı üzere, Chicago Üniversitesi’nde Yüksek Lisans yapmakta olan Ignacio Palacios 1995 yılından itibaren penaltı atışlarının kaydını tutmaya başlar bu çalışmasını da 2003 yılında yayınlar. Ignacio’nun bu çalışmalarını bilen bir arkadaşı, Ignacio’yu Şampiyonlar Ligi Finali’ne çıkan Chelsea teknik direktörü Avram Grant ile tanıştırır.
Ignacio Grant’a, maçın penaltılara gitmesi halinde yararlanabilecekleri bir rapor sunar. Bu raporda özellikle üzerinde durduğu birkaç nokta vardır:
1- Manchester United’ın kalecisi Edwin van der Sar, atıcının doğal köşesine yatmaya meyillidir. Yani bu sağ ayağını kullanan atıcının sol tarafı, sol ayağını kullanan atıcının ise sağ tarafıdır.
2- 1.97 cm boyundaki van der Sar, 1-1,5 m yükseklikteki penaltıları kurtarmaya daha yatkındır.
3- Cristiano Ronaldo topa koşarken durursa %85 ihtimalle kalecinin sağına doğru atış yapacaktır. Yalnız Ronaldo kalecinin yerinden oynaması için son ana kadar bekler ve buna göre kararını değiştirebilir. Kalecinin önceden hareket ettiği bütün durumlarda Ronaldo penaltıyı gole çevirmiştir.
4- İlk penaltıyı kullanan takımın kazanma ihtimali %60’tır.
Maçın normal süresi 1-1 biter ve penaltı atışlarına geçilir . “İlk penaltıyı Manchester United kullanır (4. madde)”. Manchester Unitedlı ve Chelseali oyuncular ilk iki penaltılarını gole çevirir ve topun başına Cristiano Ronaldo geçer.
Ronaldo topa yaklaşırken önce duraksar ve kaleci Cech’i süzer. Ancak Cech dersine çalışmıştır ve yerinden kıpırdamaz. Ardından kendi sağına yatarak penaltıyı kurtarır.
Bu esnada Chelseali oyuncular da dersine çalışmış oldukları için penaltıları kendilerine göre sağ köşeye, yerden veya havadan kullanırlar ve golü atarlar. Buna uymayan tek kişi ise sol ayaklı Ashley Cole’dür. Kendisi doğal köşesine atmamış yine sağ ayaklı arkadaşlarının vurduğu sağ köşeye yerden sert bir vuruş yapmıştır. van der Sar ise köşeyi bilmiş, ancak bu sert şutu çıkaramamıştır. İşin ilginç tarafı; Cole’un plana uymayıp golü atması dolaylı yoldan kupanın kaybedilmesine sebep olacaktır.
Terry topun başına gelir ve yine sağ ayakla kendisinin sağına topu bırakır. van der Sar’ı ters köşeye yatırır ancak top direğe takılır ve penaltılara denge gelir.
Bu penaltı sonrasında Anderson, Kalou ve Giggs penaltılarını gole çevirir ve durum 6-5 olur. Chelsea’nin 7. penaltısını kullanmak üzere topun başına gelen futbolcu Anelka oldukça streslidir. Ancak bu esnada Manchester United yedek kulübesi, Chelsea’nin penaltıları belli bir sistematiğe göre kullandığını anlamıştır.
Görünüşe göre bütün penaltılarını kendilerine göre sağ köşeye atmaya karar vermişlerdir. Aslında sistem bu değildir ancak solak olan Cole gerekeni yapmadığı için bütün penaltılar sağ köşeye atılmıştır. Dolayısıyla United kulübesi teoride yanlış olsa da pratikte doğru sonuca ulaşmıştır.
Ve sağ ayaklı Anelka topun başına gelir. Atacağı köşe bellidir. Kendisine göre sağ köşeye, yerden ya da havadan vuracaktır. Ancak van der Sar, topun başındaki Anelka’ya sağ köşeyi gösterir (kaleciye göre sol). Yani bir nevi “Nereye atacağını biliyorum” der.
Bunun üzerine Anelka paniğe kapılır ve topu kendisine göre sol köşeye, yerden 1-1,5 metre yükseğe gönderir. van der Sar penaltıyı kurtarır. Böylece Manchester United kupayı müzesine götürür.
Kaynak: @fitbol / Ekşi Sözlük