Futbol dünyası bu sabah kara bir haberle sarsıldı. Copa Sudamericana finali için Kolombiya’ya giden Chapecoense takımını taşıyan uçağın düşmesi sonucu 81 yolcunun 76’sı hayatını yitirdi. Futbol dünyasını yasa boğan bu trajik kaza, ardında futbolcuların, teknik ekibin ve kulübün yarıda kalan umutlarını, başarılarını ve hikayelerini bıraktı. Futbolcu ve teknik ekibin yakınları ile kulübün taraftarları için ise tarifsiz bir acı ve yeri doldurulamaz bir boşluk hissi…
Associação Chapecoense de Futebol; bu sabaha kadar sıkı futbolseverlerin dahi farkında olmadığı, uzak bir ülkede kendi başarı hikayesini yazan bir takımın ismi… Onlar, sevenlerine futbol vasıtasıyla mutluluk ve umut aşılayan mütevazı bir takımdı.
1973 yılında kurulan kulüp, Santa Catarina eyaletinde yer alan küçük bir kent olan Chapeco’yu temsil ediyor. Yapımı 2008 yılında biten 25000 kişilik Arena Conda stadyumunda maçlarını oynuyorlar. Stadın tamamlanmasıyla birlikte takım da yükselen bir grafik sergiledi ve son 7 yılda büyük bir başarı öyküsü yazdılar. 2009 yılında Serie D’ye yükselen takım, 2012 yılınca Serie C’ye, ertesi yıl Serie B’ye ve son olarak 2014 yılında ülkenin en üst ligi statüsündeki Serie A’ya çıkmayı başardı. Böylece yaklaşık 30 yıldır hasret kaldıkları bir ayrıcalığı tekrar yaşamış oldular. Bu yıl ise kıta çapındaki bir turnuva olan Copa Sudamerica’nın finaline adını yazdırarak önceki başarılarını taçlandırdılar.
Çok değil sadece günler önce takım ve taraftar bu haklı başarılarını gururla kutladılar. O mutlu anların görüntüleri bugün internette dolaşıyor. Futbolcuların soyunma odasındaki coşkulu kutlamaları bu vahim olayın trajedisini kat ve kat arttırıyor.
Hepimizin empati yapması açısından olayın vahametini şu şekilde tasvir etmeyi deneyebilirim. Alt liglerden beri desteklediğiniz, gençliğinizin bir parçası olmuş, belki babadan size yadigar kulübünüz, şehrinizin takımı, sadece 5 gün önce tarihinin en büyük başarısını göstererek Uefa Kupası’nda finale çıkmış. Siz belki de her zamankinden de fazla gururlu ve mutlusunuz. Yıllardır hayalini kurduğunuz günleri yaşıyorsunuz. Takım final maçı için deplasmana giderken siz çoktan karşılaşmaya dair olası senaryoları hayal etmeye başlamışsınız. Hoca hangi on biri sahaya sürer, kimler iyi oynar, golleri kim atar, kaç kaç kazanırsınız?
Ve kara haber duyulur. Tanıdığınız, bildiğiniz, desteklediğiniz, birlikte sevinip üzüldüğünüz o takım gitmiş. Sevdiğiniz, bazen eleştirdiğiniz, formasını aldığınız, belki birlikte bir fotoğraf çekildiğiniz tüm o oyuncular artık yok. Teknik ekip yok. Hiçbiri sevenlerine dönmeyecekler o deplasmandan.
Chapecoense takımının kaza öncesi son toplu fotoğrafı.
Bugün futbol dünyası adeta tek yürek oldu. Dünyanın dört bir yanından taraftarlar, futbolcular, futbol kulüpleri, federasyonlar dualarını ve iyi dileklerini kazada hayatını kaybeden futbolculara, onların yakınlarına ve Cahapecoense taraftarlarına gönderiyor. Onlar futbol tarihinin acıklı tarafına, 1949 yılının Torino takımının, Busby’nin Bebekleri’nin, Zambiya Milli Takımı oyuncularının yanına adlarını yazdırdılar.
İnternetten dolaşan paylaşımların birinde, takımın teknik direktörü Caio Junior’un finale çıktıktan sonra “Eğer bugün ölürsem, mutlu ölmüş olurum.” şeklinde bir açıklama yaptığını gördüm. Umarım doğrudur, umarım bu hissi tüm takım paylaşıyordur.