Futbol hiçbir zaman sadece spor olarak kalmamıştır. Futbol var olduğu coğrafyada bir şekilde sosyoloji, siyaset, ekonomi başta olmak üzere birçok fenomenden etkilenmiş ve çok daha önemlisi bu yapıları etkilemiştir.
Neden takım tutarız? Takım tutmanın sosyolojisi
Dünya çapında çoğunluğu erkek olmakla birlikte bir çok insan Futbol yada diğer spor dallarında belli takımlara karşı güçlü aidiyet duygusu hissediyor. Çetin Altan 2006’da ki yazısında “Futbol çocukluktan başlayan psikolojik bir olaydır, psiko-sosyolojik bir vakadır. Tatmin olmamış insanların özlemidir. Öyle ki toplumda başarı açlığını, futbol karşılaşmalarında tatmin etme eğilimi hakimdir.” şeklinde futbolu tanımlıyor.
“1998 berbat bir yıldı”
Beckham 98 Dünya Kupası’ndan sonraki yıl hayatının en zor, en dolu, en yoğun ve en başarılı yılını yaşamıştı. 1998 berbat bir yıldı; henüz 23 yaşında bir halk düşmanı, vatan haini, nefret objesi olmuştu. 99’sa bambaşka; baba olmuş, evlenmiş, şampiyon olmuş, Şampiyonlar Ligi şampiyonu olmuştu. Ve hepsi bir senede olmuştu…
Kadınlar Şampiyonlar Ligi: Yapbozun tüm parçaları
Bazen yapbozun tüm parçalarının tamamlanması için zaman gerekir. Hele ki o parçalar uzun süre kapalı ve tozlu kutularda tutulmuşsa. Kadın futbolu da bu yolda, seneler boyunca kapatıldığı o tozlu kutuları birer birer parçalamaya devam ediyor ve şu an hiç olmadığı kadar güçlü…
Hazard ‘The Professional’: Sevginin Gücü
Hazard geçenlerde 1 gol attı ve 6 asist yaptı. Hepsi güzel asistler ama Mbappe’ye yaptığı ayrı, maç sonrası; “Bu Mbappe de fena değil, biraz daha yavaş ama kaliteyi hissediyorsunuz.” demesi bundan. Evet biraz yavaş, çünkü o bildiğimiz Mbappe değil…
Oradan golleri olabilirdi: Rafael Nadal
Paralel evrenlerin birinde yaşanmakta olan forvet Rafael Nadal’ın futbol kariyeri için burada bir tek cümle kurabiliyoruz… Oradan golleri olabilirdi…
Bundesliga’da Relegasyon: Hertha BSC – Hamburg HSV
Futbol hikayeleri sever. Biz de hem futbolu hem de hikayelerini seviyoruz. Bu haftasonu ve pazartesi akşamı futbol ve hikayeleri açısından gerçekten muhteşemdi.
Bundesliga’da Kümede Kalma Mücadelesi: Kan, Ter ve Gözyaşı
Bundesliga bu sene son yılların en heyecanlı kümede kalma mücadelelerinden birine sahne oldu. Son maçın son anına kadar devam eden mücadelede, Stuttgart kümede kalırken Hertha Berlin’e kümede kalmak için baraj maçı yolu göründü. Son yıllarda düzenli olarak son haftalara kadar kümede kalma mücadelesi veren ve hep son anlarda kurtulan Hertha, bu sefer sıyrılamadı…
Soğuk yenen yemek: Bir Haaland hikayesi
Haaland o tekmeden sonra futbola dönmeyi başarsa da bir daha hiçbir maçın 90 dakikasında sahada kalamadı. Diğer dizinden yaşadığı sakatlıksa tabutuna çakılan son çiviydi… Roy Keane’in soğuk yediği yemeği, “o” tekmeyi yazdık…
Yeni Alves, eski Barcelona
Dani Alves 38 yaşında ve Barcelona’da ikinci baharını yaşıyor. Mundo Deportivo ve Four Four Two’ya röportaj veren Brezilyalı yıldızın röportajlarından satır başlarını derleyip Türkçeye çevirdik…
Pep’in prensi: João Cancelo
Cancelo, antrenman sahasında her zaman çok sıkı çalışıyordu ama Pep’in bek oyuncularını orta sahaya çekme arzusunu gerçekleştirmesi ve bunu onun istediği gibi mükemmelleştirmesi gerekiyordu…
Pep Guardiola & Johnny Marr: Hayatın iki yakası
Bir planımız var. O plan işlediğinde hissettiğiniz hissi tarif edemem. Biz antrenörler, o hissi yaşamak için bu işi yapıyoruz. Planınız işlemezse niye işlerin yolunda gitmediğini biliyoruz ve demek ki planımızı değiştirmemiz gerekiyor…
Bu da mı gol değil?
San Fransisco’ya gittim. Otel odasına bir hamburger söyleyip televizyonu açtım. Komik spor videolarının olduğu bir program vardı. Bir basketbolcunun smaç basarken potayı kırışını izledim, ona gülüp hamburgerimi yerken ekranda kendimi gördüm…
“Bir barı açıyorum, iki penaltıyı atıyorum, üç babamı yanıma alıyorum. Olay bitmiştir.”
Her turnuvanın bir kırılma anı, akıllardan çıkmayan bir hatırası vardır. Bazen yanlış kalkan bir bayrak, gereksiz sert bir faulün sonucu eksik kalan bir takım ya da kaçan bir penaltı…
Wayne
Rooney’nin henüz yalnızca Wayne olduğu günlere, kalbinin samimiyetle mavi olduğu dönemlere gitmemiz gerekiyor. Her şeyin daha çocuksu, daha ‘mavi’ ve tabii ki daha ‘tatlı’ olduğu günlere… İşte o zaman elimizde Wayne kalıyor…
“Hayat kısa, kuşlar uçuyor”
Nestor El Maestro ismini çoğumuz 3 aydır biliyoruz, birçoğumuz da Beşiktaş maçından sonraki Cemal Süreyavari demeciyle duydu; “Hayat, derinde savunma yapmak için çok kısa.” Hayat kısa ama bu yazı biraz uzun…
Futbolun Bırakamadığı Yıldızlar
Sahada uzun süre kalamadılar ya da daha uzun kalabilirlerdi. Kimi sakatlıklar yüzünden futbolu bırakmak zorunda kaldı, kimi artık futbol oynamak istemediğini fark etti, kimininse futboldan daha çok sevdiği şeyler vardı…
Pozisyon Oyunu
Pozisyon oyunu dünyanın en iyi antrenörlerinin çoğunun benimsediği bir futbol oynama ilkesidir. Bir takımın pozisyon oyununu kullanmasının amacı pas açıları yaratarak topun olduğu bölgede sayısal üstünlük kurmaktır…
Zor Adam: Thomas Tuchel
Thomas Tuchel’e başarıyı getiren onun bu mükemmeliyetçi kişiliğiydi; ama kişiliği, aynı zamanda onun önündeki en büyük engeli. Şimdi önümüzdeki soru şu: Tuchel kendini dizginleyip antrenör olarak bir süperstar haline gelebilir mi?
Sahte 9
Oyunun başlangıç pozisyonunda en ileri uçta gözükmesine rağmen klasik bir santrafor tiplemesinden farklı olarak sıklıkla orta sahaya yakın kalıp rakip takımın defans ve orta saha bölgesi arasındaki boşluklardan yararlanarak kenar oyuncularına servis yapan bir futbol rolü olarak açıklayabiliriz…