Caner Erkin’e verilen ceza hukuki mi? Disiplin talimatı ne diyor

Geçen hafta oynanan Beşiktaş-Medipol Başakşehir maçında Beşiktaşlı milli futbolcu Caner Erkin’in maçın hakemi Mete Kalkavan’ın arkasından sarf ettiği ancak hakemin duy(a)madığı için maç sırasında herhangi bir kart göstermediği küfür ve hakaretamiz ifadeler içeren sözler, yayıncı kuruluş tarafından ekrana getirilince Türk spor kamuoyunda infiale yol açtı. Geçtiğimiz günlerde önce PFDK tarafından milli futbolcuya ceza verilip bir gün sonra TFF Disiplin Talimatı’nda değişikliğe gidilmesi ise tartışmaları iyice alevlendirdi. Bir kısım yazarlar ve medya kuruluşlarının iddiasına göre ‘’önce minare çalındı, kılıf sonradan hazırlandı.’’ Peki, bu iddialar ne kadar doğru?

Öncelikle adım adım ilerleyerek Caner Erkin’in Disiplin Kurulu’na sevk gerekçesini ilgili maddeler açısından inceleyelim. TFF Hukuk Kurulu’nca 24.10.2017 tarihinde açıklanan Disiplin Sevkleri’nde Caner Ekin ile ilgili bölümde sevk gerekçesi;

“BEŞİKTAŞ A.Ş. Kulübü futbolcusu CANER ERKİN’in aynı müsabakadaki “sportmenliğe aykırı hareketi” nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı’nın 36. maddesi[1] ve “hakareti” nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı’nın 41. maddesi[2] uyarınca 24.10.2017 tarihinden itibaren tedbirli olarak PFDK’ya sevkine karar verilmiştir.”

olarak ifade edildi. Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu 26.10.2017 tarih ve 22 sayılı toplantısında;

‘’… Aynı müsabakada BEŞİKTAŞ A.Ş. sporcusu CANER ERKİN‘in müsabaka hakemine yönelik sportmenliğe aykırı hareketleri nedeniyle takdiren ve teşdiden 2 RESMİ MÜSABAKADAN MEN ve 26.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, (oybirliği)

Aynı müsabakada BEŞİKTAŞ A.Ş. sporcusu CANER ERKİN‘in müsabaka hakemine yönelik hakareti nedeniyle takdiren ve teşdiden 4 RESMİ MÜSABAKADAN MEN ve 17.500.- TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, (oyçokluğu)

Cezaların birleştirilmesi suretiyle BEŞİKTAŞ A.Ş. sporcusu CANER ERKİN‘in toplam 6 RESMİ MÜSABAKADAN MEN ve 43.500.- TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, …’’ karar verdi.

Futbol Disiplin Talimatı’nın ‘’Karar’’ başlıklı 86.maddesine göre; Kurulun verdiği kararlarda mevcut unsurların bir özeti, yasal gerekçeler, kararın dayandırıldığı hükümler, alınan kararların şartları ve itiraz yolları bildirilmek zorunda.[3] PFDK tarafından açıklanan cezalarda ise görüldüğü üzere ne olayların özeti, ne yasal gerekçeler ne de kararın dayandırıldığı hükümler ifade edilmiş değil. Bu açıklamanın üzerine bir de Disiplin Talimatı’nda yapılan değişiklik ortalığı iyice karıştırdı.

TFF’nin resmi internet sitesi tff.org üzerinden 27.10.2017 tarihli yapılan açıklamada;

‘’Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu’nun 26.10.2017 tarih 70 Sayılı toplantısında alınan kararla, “Futbol Disiplin Talimatı’nda değişiklik yapıldı.’’[4] denilerek talimatın linki paylaşıldı. Yeni talimatta bir değişiklikten ziyade talimatın ‘Deliller’ başlıklı 75.maddesine bir ekleme yapıldı. 75.maddeye eklenen 2.fıkra ile sözlü olarak gerçekleştirilen disiplin ihlallerinde resmi yayıncı kuruluşun görüntülerinin, izleyenler tarafından ihlal olarak algılanacak tarzda söz için de delil olarak kabul edilmesinin yolu açıldı.[5] Bu noktada hemen herkes bu değişikliğin verilen cezaya dayanak oluşturması için yapıldığını iddia etti ancak talimatı okuduğumuzda durumun hiç de öyle olmadığı ortaya çıkıyor. 75.maddenin 2.fıkrasına yapılan eklemeden önce 1.fıkrada‘’ Müsabaka görevlilerinin raporları tarafların ve tanıkların beyanları, maddi deliller, uzman görüşleri ve ses ya da video kayıtları kabul edilebilir delillerdir.’’  demek suretiyle her türlü görüntü kaydını delil olarak kabul ediliyordu. Yani Caner Erkin’e ceza verilebilmesi için herhangi bir değişikliğe ihtiyaç yoktu. Burada hakaret içermese de ihlal oluşturabilecek nitelikte sözler için de yayıncı kuruluşun görüntülerinden tespitten hareketle ceza verilmesinin yolu açılmış oldu.

Dile getirilen diğer bir iddia ise bu fiillerin hakem raporunda yer almıyor oluşuydu. Bu noktada yine talimata bakılmadan yorum yapıldığı açık zira talimatın Genel Hükümler Bölümü’nün ilk maddesi olan Temel İlkeler başlıklı 4.maddenin 3.fıkrasında açıkça ifade edildiği üzere sportmenliğe veya disiplin hükümlerine aykırı davranışlarda, hakemin durumu görmemiş olması nedeniyle bir ceza vermemiş olması disiplin cezası verilmesine engel teşkil etmiyor.[6]  Yani hakem tarafından tespit edilememiş olsa da sportmenliğe veya disiplin hükümlerine aykırı hareket eden kişiye ceza verilebilmesine imkân tanınıyor. Mete Kalkavan kendisine edilen küfürleri duydu mu duymadı mı başka bir tartışmanın konusu olabilir ancak kart göstermediğini ve buna bağlı olarak duy(a)madığını varsayarsak bu durum ceza verilmesine engel değil.

Bunların yanı sıra Caner Ekin’in aynı müsabaka içerisinde hem hakaretten hem de sportmenliğe aykırı hareketten cezalandırılmasının hukuki olmadığı iddiası ise ne yazık ki oldukça desteksiz ve komik bir iddia. İki ayrı fiille işlenmiş iki ihlal varken bunların içtima ettirilerek en ağır olanla cezalandırılması gerektiğini dile getirenlerin yine talimatı okumadığı ve hukukun genel pratiklerini bilmedikleri açık. Talimatın ‘’İçtima’’ başlıklı 10.maddesinde açıkça ifade edildiği üzere; birden fazla cezayı gerektiren fiiller ayrı ayrı cezalandırılır.[7]  Maddenin ikinci fıkrasında fiillerin bütünlük arz etmesi durumunda uygulanacak hüküm bu duruma tatbik edilebilir değil. Zira iki fiil arasındaki süre ve yaşanan olaylar göz önüne alındığında iki fiilin birbirinden ayrık olduğu çok açık. Caner Erkin’in hakaretten ceza almasına neden olay 87.dakikada yaşanırken bu olaydan sonra Medipol Başakşehir 1-0 öne geçti, Quaresma sarı kart gördü, sahada 1 oyuncu değişikliği gerçekleşti ve Beşiktaş beraberlik sayısını kaydetti. Sportmenliğe aykırı hareketten ceza almasına neden olan hareket ise bu golün akabinde yaşandı. Bu iki olayın bir bütünlük arz ettiğini iddia edenlerin bu iddialarını gerekçeli olarak ifade etmeleri faydalarına olur çünkü aksi yönde kanaat oluşturacak çok unsur mevcut.

Yukarıda sayılan hukuki gerekçelere bakıldığında verilen kararın değişen talimata bağlı olmadığı, bu cezanın verilebilmesi için talimat değişikliğine ihtiyaç bulunmadığı açıkça ifade edilmeye çalışıldı. Bütün bu maddi gerçekleri göz ardı ederek olaya yalnızca medyada yer alabilmek için taraftarca yaklaşan hukukçular en büyük kötülüğü önce mesleklerine yapıyorlar. Hukuka güveni sarsacak medyatik açıklamalar taraftarları da sonu olmayan tartışmaların içerisine atıyor. Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’nun gerekçelerini açıklamadan duyurduğu kararlar bugünkü tartışmanın en önemli sebeplerinden birisi ancak önümüze gelen meselelere gerek hukukçu gerek medya mensubu olarak tarafsız bakmayı ve mesleğimizin temel kaidelerine uygun hareket etmeyi öğrenmeden herhangi bir gelişim kat edebilmemiz de oldukça zor.

mete-kalkavan-caner-erkin_3jhylgltmy7p1i9wluqorde4k

[1] Madde 36: (1) Sportmenliğe veya spor ahlakına aykırı hareket eden, tutum ve davranışlarıyla TFF’nin saygınlığını zedeleyen ya da futbolun değerini düşüren,

(a)Futbolculara 1 ila 3 müsabakadan men cezası,

[2] Madde 41: (1) TFF veya mensuplarına, müsabaka görevlilerine, futbolculara, yöneticilere veya diğer ilgili kulüp ve kişilere, hakaret eden, söven, tehdit eden veya herhangi bir şekilde kişilik haklarına saldırıda bulunan;

(a)Futbolculara 2 ila 5; fiillerin müsabaka görevlilerine yönelik olması halinde ise 3 ila 7 müsabakadan men cezası,

[3]Madde 86: …(5) Kararlar kurulun oluşumunu, tarafların isimlerini, mevcut unsurların bir özetini, yasal gerekçeleri, kararın dayandırıldığı hükümleri, alınan kararın şartlarını, itiraz yollarının bildirimini içerir.

[4] http://www.tff.org/default.aspx?pageID=687&ftxtID=28147

[5] Madde 75: …(2) Sözlü olarak gerçekleştirilen disiplin ihlallerinde, resmi yayıncı kuruluş görüntüleri, izleyen kişiler tarafından ihlal olarak algılanacak tarzda söz için de delil olarak kabul edilebilir.

[6] Madde 4: …(3) Sportmenliğe veya diğer disiplin hükümlerine aykırı davranışlarda, hakemin durumu görmemesi nedeniyle bir karar vermemiş olması disiplin cezalarının verilmesine engel olmaz.

[7] Madde 10: (1) Birden fazla cezayı gerektiren fiiller, ayrı ayrı cezalandırılır.

(2) Bununla birlikte, fiillerin bir bütünlük arz etmesi halinde en ağır cezayı gerektiren ihlal için öngörülen cezaya hükmedilir ve öngörülen ceza yarısına kadar artırılabilir.