Futbol hikayeleri sever. Biz de hem futbolu hem de hikayelerini seviyoruz. Bu hafta sonu ve pazartesi akşamı futbol ve hikayeleri açısından gerçekten muhteşemdi.
İlkay ustası Klopp’u şampiyonluktan etti, şampiyonluk umuduyla Milan’dan Inter’e geçen Hakan 11 yıl sonra bir Milan şampiyonluğunu başka bir formayla izlemiş oldu ve bugün Felix Magath, efsanesi olduğu Hamburg SV’nin üst lige çıkmasına engel oldu.
Almanya Bundesliga 2’nin birincisi ve ikincisi direk Bundesliga’ya yükselirken, üçüncüsü Bundesliga’nın on altıncısı ile bir baraj maçı oynuyor. Yani alt ligin üçüncüsü direkt çıkamadığı gibi, üst ligin on altıncısı da direkt düşmüyor. Relegasyon olarak adlandırılan bu iki maçlık sistem sonucunda sıradan bir tur maçı gibi iki maç sonunda genel toplamda önde olan kazanıyor. Alt ligin temsilcisi kazanırsa üst lige çıkıyor, üst ligin temsilcisi kazanırsa kümede kalıyor.
Hamburg HSV’nin 6 şampiyonluğunun 3’ünde forma giyen, tek Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunda takımın vazgeçilmez oyuncularından biri olan Magath, Hertha Berlin ile Hamburg’un karşı karşıya geldiği relegasyon mücadelesinde, ilk maçı 1-0 kaybetmelerine rağmen deplasmanda 2-0 galip gelerek takımını, Hertha Berlin’i kümede tutmayı başardı.
İki relegasyon maçı için tek yazı yazmanın yeterli olacağını düşündüm. Koşu mesafeleri vs sayıp canınızı sıkmayacağım. İki maçta genel toplamda oyun adına fazla bir şey vadetmiyordu. Sonunda da daha az kötü oynayan kazanmış oldu.
İlk Maç: Berlin 19.05.2022
Hertha Berlin bu sezon gerek korona gerekse kötü gidiş sebebiyle stadyumda tam kapasiteye pek ulaşamıyordu. Genelde boş kalan tribünler ve olimpiyat statlarının çirkin kaderi koşu pistine bir de cansız ve kötü oyun eklenince Hertha maçları gerçekten izlenmesi zor bir haldeydi. İçerdeki son 3 maç ve relegasyonun ilk maçında, artık sona yaklaşmanın da verdiği heyecanla dolu stadyumda ortam oldukça güzeldi.
19 Mayıs Perşembe günü oynanan maç için satışa çıkan 75 bin biletin hemen tamamı genel satışın ilk günü satıldı. 15 bin kadar Hamburg taraftarı ve 60 bin ev sahibi ile oynanan karşılaşma son 5-6 yılda gittiğim en gürültülü maçlardan biriydi. Maçtan önce Hamburg taraftarlarının koreografisi ve meşalelerle şampiyonluk mücadelesi havasında girdik maç saatine.
Hertha Berlin başta kaleci Lotka olmak üzere, ligin son maçında burnu kırılmıştı, Dardai ve en önemli gol silahı Selke’den yoksun çıktı. İleride iki uzunla başlayan Magath’ın en önemli planı sağdan soldan içeri kesilen ortalarla gol aramaktı. Fakat bu plan, ofsayt gerekçesi ile sayılmayan bir gol hariç, pozisyon üretmekte bile yetersiz kaldı. Öte yandan Hamburg sahada daha derli toplu, ne yaptığını bilen bir görüntü verdi. Rakibini derinde karşılayan Hertha’da Boyata- Kempf tandemi kararlı bir savunma anlayışı ile Hamburg’a da pek pozisyon vermedi.
Dakika 57’de Ludovit Reis’in sol kanattan orta ile karışık kaleye yönelen topu gol olunca Hertha oyun anlamında iyice koptu. Kalede 3. Kaleci Christensen gole kadar kararlı bir duruş sergilese de golden sonra hatalı olduğu düşüncesi muhtemelen daha güvensiz bir oyun sürdürmesine neden oldu. 60. dakikaya kadar sadece ilerde üretmekte sorun yaşayan ama alanları iyi kapatarak, kompakt bir görüntü çizen ev sahibi, geniş boşluklar vererek büyük bir tehlike atlattı. Maçta saha içine dair yazılacak çok bir şey yaşanmadı. Maçtan sonra 2015 yılında Hertha’ya transfer olan ve taraftarlar tarafından da oldukça sevilen Niklas Stark, doğu kale arkasına gelerek yalnız başına veda etti Berlin’e. Takım arkadaşlarının orada olmaması eleştirilirken kaptan Boyata bunun tamamen maçtan sonraki hayal kırıklığından kaynaklandığını, özellikle yapılmış bir şey olmadığını dile getirdi.
2. Maç: Hamburg 23.05.2022
Almanya’nın futbol kültürü oldukça gelişkin. Toplumda hemen herkesle cinsiyet yaş fark etmeksizin futbol ve Bundesliga hakkında konuşabilirsiniz. Bu kültürel bağlılığın bir sonucu olarak RB Leipzig gibi sponsorlarla yakın ilişkileri olan veya Bayern Münih gibi futbol kültürüne zarar verdiklerini düşündükleri kulüpleri de pek sevmezler. Neden sevilmediklerine dair pek anlam veremediğim ve herkesin kendine göre farklı cevapları olduğu iki takımsa Hertha Berlin ve Hamburg SV. Hertha’nın her yıl ligin ortalaması üzerinde bir para harcayıp düzgün bir şeyler yapamaması en popüler cevap. Hamburg ise bu düşme süresinde son birkaç sene ısrarla sadece kümede kalmaya oynayıp, kötü oyunla ligde kalırken, oyunu geliştirmek adına da pek bir şey yapmamasından sanırım. Bir de üzerine son yıllarda artık bir ‘lanete’ dönüşen şansızlık eklenince, Talihsiz Serüvenler Dizisi tadında bir maç bekliyordum açıkçası.
Kadroda birkaç net değişikliğe giden Magath, ilk maçtaki klasik 4-4-2’nin yerine, 4-3-1-2 ile çıktı. İlerde forvet arkası pozisyonunda başlattığı Boateng, bu kez 11’de başlayan Jovetic ve Belfodil ile top hakimiyetini ve ilerdeki üretme problemi çözmeyi amaçlayan kurt hoca, aslında önemli ve riskli bir kumar oynadı. Boateng ve Jovetic tercihleri yaşlı, hızlı yorulma ihtimali olan ve takım savunmasında aksaklıklara yol açabilecek isimlerdi. Neyse ki her şey plan dahilinde ilerledi. Son haftalarda da ekseriyetle ortalardan, duran toplardan ya da penaltılardan gol bulan Hertha bu maçta iki golü de duran toptan buldu. İlk gol maçın yıldızı Plattenhardt ve kaptan Boyata ortaklığından gelirken, ikinci gol Plattenhardt’ın mükemmel serbest vuruşundan geldi. İleride ve geride ne yaptığını bilen, daha üretken ve aynı zamanda daha sakin oynayan Hertha kazanan ve ligde kalan taraf oldu. Özellikle ikinci golden sonra teknik direktör Felix Magath bütün değişikliklerini maçı 90 dakika içerisinde bitirecek gibi yaptı. Yorulan ve dinamizmi kaybolan orta saha oyuncularının yerine aldığı uzun boylu oyuncularla, bu sezon bolca yaşanılan son dakika talihsizliklerinin önüne geçmeyi planlarken, Suat Serdar’ın oyundan çıkmadan hemen önce kale sahasında blokladığı top, galibiyet habercisi idi. Maç sonunda statta büyük bir hüzün varken Hertha futbolcularının da yaşadığı pür bir sevinçten ziyade bir bitkinlik haliydi. Dizlerinin üzerine çökmüş, sevinçle karışık o yorgunluk hali bütün takımda yüzlere yansımıştı. Almanya’nın en büyük Hamburglusu Felix Magath, 5 yılın ardından üst lige gelmeye çalışan Hamburg’u durduran teknik adam oldu.
Maç sonrası açıklamalarda Boateng, ‘İlk maçta hiç böyle değildiniz. Bu nasıl gerçekleşti?’ sorusuna esprili bir dille ‘Daha kötü olamazdı. Ondan daha kötü oynamamız mümkün değildi. Biz de elimizden geleni yapmaya çalıştık.’ diye cevap verdi. Berlin’de doğup büyüyen ve birçok anlamda gerçek bir ‘Berliner’* olan Boateng’in mutluluğu da görülmeye değerdi.
Son haftalarda düşmemeyi garantilemeyip ligin son 4 haftasını eğlenceli kılan ve relegasyonda bize bu hikâyeyi veren Felix Magath’a selam olsun.
*Almanca’da Berlinli anlamına gelen bir ifade.