UEFA Avrupa Ligi 2. hafta karşılaşmasında ilk maçta evinde Ludogorets’le golsüz berabere kalan Başakşehir, 3 puanlı Braga’ya konuk oldu. Temsilcimiz iyi bir oyun sergilemesine rağmen son dakikalarda gelen gole engel olamadı ve sahadan 2-1 mağlup ayrıldı.
Planlar
Abdullah Avcı’nın bir proje olarak yıllardır defans – geçiş oyunu – set oyunu düzleminde ilerlettiği ‘düzen oyunu’ felsefesi, dün akşam sadece maçın ilk dakikalarında değil nerdeyse tamamında oyuncu grubu tarafından performe edildi. Braga karşısında sahada, rakibini iyi analiz etmiş; kanatları kapatıp rakibin kanatta kurduğu hızlı organizasyonları engellemeye çalışan ve bunda nerdeyse başarılı olan bir Başakşehir vardı.
Başlangıç
Başakşehir maça, topa sahip olarak oyun kurma isteği ile alışılmış 4-3-3’e dönmeye müsait bir 4-4-2 dizilimiyle çıktı. Oyuncuların ortalama pozisyonları incelendiğinde Mossoro’nun Mevlüt’ün arkasında ikinci forvet gibi konuşlandığını görülüyor. Rakibin dikkatini dağıtacak kadar pas yaptıktan sonra Emre ya da Gökhan İnler topu ters kanada açıyor ve Visca’ya isabetli uzun paslar deniyordu. Maçın ilk dakikasında Eperuanu’nun uyguladığı gibi bir diğer plan da Adebayor’un yokluğunda Mevlüt’e atılacak savunma arkası uzun toplardı. Eperuanu bunu maç içinde birkaç kez daha denedi.
Savunmada ise Başakşehir’in özellikle kanatlar konusunda alert olduğu görülüyordu. Maçın başlarında sol kanatta top kaptırıldıktan sonra Başakşehirli dört oyuncu derhal topu kazanmak için baskı yapıyor ve topu kazanıyor.
Fakat Başakşehir’in engelleyemediği şey hücum kurarken kaptırılan toplarla Braga’nın çok hızlı tek pas ve üçgenler ile kanatlardan ceza sahasına inmesiydi. Zaten anlaşılan o ki, Braga’nın planı da topu Başakşehir’e bırakıp bu hücumları gerçekleştirmekti.
Sağ Açık
Enini ve boyunu oldukça kısaltan, oyunu topun döndüğü alana daraltarak savunma yapan Braga savunmasının arkasına ve sağ tarafta; daralmış oyun alanın dışında boşta kalan Visca’ya atılan ters toplarla gol pozisyonu yaratma planı gibi rakibe kendi yarı sahasında baskı uygulamak da plan dahilindeydi.
Başakşehir’in ikinci yarıdaki kilit paslarından ikisi, Emre ve Gökhan’ın terse; sağdaki Visca’ya açtığı uzun toplardı.
Braga’nın sağ kanadının maç boyunca başarı yüzdesi 0. Başakşehirli oyuncular planı uygulamakta başarılı oldular.
Tuzak
Fakat maç sonu Abdullah Avcı’nın da söylediği gibi, karşılarında çok hızlı hücum eden, kanatları hem bu hızlı hücumlarda topu taşımak hem de ceza sahasına orta için çok etkili kullanan bir Braga vardı. Yanısıra takım boyunu daraltıp sahayı küçülten Braga, aslında belli bölgelerde Başakşehir’in topu çevirmesine izin verdi. Topla oynama oranları maç boyunca Başakşehir lehine olmasına ve Başakşehir planladığı savunma arkasına topları denemesine rağmen sonuca erdiremedi.
Giriş, gelişme …
Başakşehir, maç genelinde işler gibi görünen planını uygulamaya devam etti, ama buna biraz da Braga’nın oyun planı müsaade ediyor gibiydi. Zira Başakşehir, Emre’nin muazzam frikiği dışında, planının “gol pozisyonu yaratma aşaması”na bir türlü geçemedi. Braga kendi ceza sahasını daraltarak iyi alan kapattı. Adebayor’un yokluğu da onun peşinde saha içinde koşmak zorunda kalacak stoperlerin hem fiziken hem de mental olarak rahatlamasına sebep oldu. Zaten Adebayor’un yerinde oynayan Mevlüt daha ziyade koşu forveti olduğu için Başakşehir oyun planı da daha ziyade Mevlüt’ü forvet arkasına sarkıtmak, boş kalan Visca’yı ters toplarla çizgiye indirip ceza sahası içinde hemen çoğalmaktı.
Mevlüt, Başakşehir’in oyun ezberinde geçen sezon ilerlemesini ve fark yaratmasını sağlayan, rakip topu Başakşehir’e bıraktığında üçüncü bölgede set hücumu gerçekleştirebilme projesinde olması gereken forvet tipi değil. Abdullah Avcı’nın da geçen sezon sık sık ifade ettiği gibi Adebayor gibi bir forvet ve Emre gibi bir oyun ve pas aklı, topu Başakşehir’e bırakıp iyi alan daraltarak kapanan rakibi açmasını sağlayacak unsurlar. Başakşehir geçen sezon, Adebayor bu plana çok iyi uyduğu için, evrildiği yeni oyun planında bu kadar başarılı olmuştu.
Dün gece sahada Adebayor olsa aranan 2. gol bulunabilirdi. Çünkü Braga maçın çoğunluğunda tıpkı geçen sene Türkiye Ligi’nde rakiplerin yaptığı gibi topu Başakşehir’e bıraktı. Fakat Braga çok daha kompakt bir savunma anlayışı ve hızlı geçiş performansına sahipti. Rakip sahaya yerleşen Başakşehir’in bu organize takım savunmasını aşabilmesi için Adebayor’a ihtiyacı vardı.
Son
Bir maçın ilk dakikaları, bir futbol takımının tamamen antrenöründen aldığı direktiflere göre hareket ederek oynadığı zaman dilimidir. Daha sonra oyun içi değişkenler ve psikolojik etkenler ile oyuncular bazı görevlerini ya da set oyunlarını unutup oyuna dalabilirler. Futbol, bilinçaltına yerleşmiş alışkanlıklar ve kas hafızasına alınmış komutlar ile oynandığından; mesele, sahada ne kadar aklıselim ve farkında kalınabildiğidir. Çünkü oyun üstünlüğü ve devamında skor, sakin kalmak ve plana uymakla gelir.
Bu minvalde ilk dakikaları değerlendirildiğinde, antrenörünün komutlarına uyan bir takım olan Başakşehir’in 85. dakikaya kadar olan oyunu da olumlu değerlendirilebilir. Sahada maç öncesi istenilenleri yapan, güzel oyununu sürdüren, Adebayor’un yokluğunda oyun kurma sırasındaki ve rakibin savunma düzenini bozma konusundaki eksikliğini hissetmesine rağmen topu plan dahilinde ileri taşıyabilen bir Başakşehir vardı. Fakat takımı öne geçirecek golü, daha doğrusu planın son aşaması olan net gol pozisyonlarını, bir türlü bulamamak ve arkasından gelen hatalar sonucu, son iki haftadır olduğu gibi, 90’da golü yemek iyi futbolla tabela arasında farka sebep oldu. Abdullah Avcı’nın maç sonu açıklamalarında bahsettiği gibi 85.dakikadan sonra Başakşehirli oyuncuların konsantrasyonu dağıldı ve 2. golde görüldüğü gibi rakiple sıcak temasları azaldı.
Golde Başakşehir savunması ortaya izin veriyor ve Epureanu arkasındaki adamı unutup zaten arkadaşının tuttuğu oyuncuya yöneliyor.
Başakşehir Avrupa Ligi’nde galibiyet alamadı, ligde de Fenerbahçe maçından sonra oyun sıkıntısı değilse bile netice sıkıntısı çekiyor. Fakat iyi oyun ve çok çalışma muhakkak güzel sonuçları da beraberinde getirecektir. Başakşehir zorlu Göztepe deplasmanından, son haftalarda sıkıntısını çektiği o galibiyeti alabilirse, ivme kazanacaktır. Fakat Başakşehir’in bir seviye daha atlayabilmek için Avrupa Ligi’nde alacağı görkemli bir galibiyete ihtiyacı var. Süreçlerin nihayete ermesi için sabretmek ve yükselmek için o kırılma anını beklemek gerekir. Neyse ki Başakşehir planlı bir organizasyon ve sabırlı olduklarını daha önce defaatle gösterdiler.