Beşiktaş’ın ilk yarıdaki üstün performansı | Beşiktaş 3-2 Başakşehir

Sezona istediği şekilde başlayamayan Beşiktaş, milli maç arasının ardından kendi sahasında Başakşehir’le karşılaştı. 7 önemli eksikle sahaya çıkmak durumunda kalan siyah-beyazlı ekip, ilk yarıdaki üstün performansıyla 3 puanı almayı başardı.

Kadrolar & ortalama pozisyonlar

Bahsettiğim üzere Beşiktaş cephesinde çok sayıda önemli eksik vardı ve dolayısıyla oyuncu tercihleri için Sergen Yalçın’ın elindeki alternatifler pek çeşitli değildi. Kağıt üzerinde 4-2-3-1 diyebileceğimiz; zaman zaman da 4-1-4-1 gibi görülen bir düzenle takımını sahaya dizen Sergen Yalçın, savunma dörtlüsünü Dorukhan-Necip-Montero ve Rıdvan olarak oluşturdu ve bu hattın önünde Atiba-Josef ikilisine görev verdi. Mensah biraz daha ileride konumlanırken kenarlarda Ghezzal-Larin ikilisi yer aldı. En uçta ise Aboubakar forma giydi.

Rakip Başakşehir’de ise Okan Buruk son zamanlarda kullandığı ve hem ligde hem Avrupa’da iyi sonuçlar aldığı, Berkay Özcan’ın savunma önündeki derin oyun kurucu rolünde olduğu 4-1-4-1 düzeninden bu maçta vazgeçti. Mehmet Topal’ı kadroya dahil eden Buruk, Beşiktaş karşısında takımını 4-2-3-1 şeklinde sahaya dizdi. Bu hamlenin dışındaki oyuncu tercihleri ise beklenildiği gibiydi.

Beşiktaş’ın etkili ilk 45 dakika performansı

Sergen Yalçın, Beşiktaş kariyerindeki kritik maçlarda takımını reaktif bir yapıyla sahaya sürmeyi tercih etmiş ve büyük oranda da başarı sağlamıştı. Bu maçta rakip topla oynamayı daha fazla seven ve oldukça formda bir Başakşehir olunca Yalçın’ın ana planını bu şekilde kurgulaması hiç de sürpriz olmazdı zira bahsettiğim gibi 7 oyuncusundan noksandı siyah-beyazlı ekip. Fakat Beşiktaş’ın oyun olarak üstün olduğu, yani Sergen Yalçın’ın planın işlediği ilk 45 dakikada işlerin tamamen böyle yürüdüğünü söylemek pek de doğru olmaz.

Beşiktaş, maç genelinde olduğu gibi ilk yarıda da topla daha az oynayan taraftı. İlk 45 dakikayı %43 topa sahip olma oranıyla tamamlayan Yalçın’ın öğrencileri, bu süre zarfında rakip kaleye 12 şut girişiminde bulundu ve bu sayı Başakşehir için ise yalnızca 2’ydi. Bu istatistiğin de işaret ettiği üzere, maçın ilk yarısı Beşiktaş’ın istediği şekilde ilerlemişti.

Topsuz oyunda Beşiktaş

Beşiktaş, ilk yarının genelinde -özellikle ilk 20 dakikalık periyotta- rakibinin topla oynamasına izin veren ve hızlı hücum kovalayan bir takım izlenimi bıraktı.

Rakibini genellikle orta blokta ve 4-4-2 şeklinde karşılayan Yalçın, Mensah’ı ileri kaydırırak Aboubakar ile birlikte zaman zaman rakip stoperlerle eşleştirirdi, zaman zaman da bu ikiliyi daha derinde konumlandırarak rakip orta saha oyuncularını etkisizleştirmeyi hedefledi.

Rakibi karşılamada öne çıkan en önemli nokta ise Sergen Yalçın’ın rakip orta sahaların topla buluşmasını net bir şekilde istememesiydi. Mehmet Topal ve Berkay Özcan’ı bire bir eşleşmelerle kontrol altına aldı Beşiktaş. Yukarıdaki görüntüde de bu durumu gözlemlemek mümkün: Atiba, Mehmet Topal’ı marke ederken Josef ise merkeze gelen Visca ile adam adama eşleşmiş durumda. Bu anlayışın işe yaradığını ve rakibin oyun kurmasını büyük ölçüde engellediğini söyleyebiliriz fakat Başakşehir eğer saha içi yerleşimini iyi yapabilseydi bunu iyi bir fırsata çevirebilirdi. Detaylandırmak gerekirse, Beşiktaş’ın birebir eşleşmelere dayalı bu anlayışında Josef-Atiba ikilisi de aktif olarak görevliydi ve bu durum oyuncuların daha ileride konumlanmasına, bir diğer deyişle savunma ve orta saha blokları arasındaki mesafenin açılması anlamına geliyordu. Başakşehir bu bölgede oyuncu konumlandırsa ve Berkay gibi pas kalitesi yüksek oyuncularıyla topu bu bölgelere taşıyabilse Beşiktaş’ın işini ilk yarıda da fazlasıyla zorlaştırabilirdi.

Beşiktaş, ilk 20-25 dakikalık periyottan sonra ise bazı sekanslarda ön alan presini tercih etti. Bire bir eşleşmeler ve Atiba-Josef ikilisinin de aynı şekilde prese katıldıklarını ve dolayısıyla bu noktada Beşiktaş’ın aslında aynı riski aldığını tekrar görüyoruz.

Siyah-beyazlıların hücum planı

Sergen Yalçın’ın öğrencileri, değindiğim üzere bu maçta rakip sahaya yerleşip set hücumları etmek yerine hızlı ve direkt hücumlarla tehlike üretmeyi hedefledi. Oyun kurulumunda genellikle 4-2-3-1 düzenini kullanan, bazen ise Atiba’yı biraz daha ileride konumlandırarak 4-1-4-1 gibi takımını dizen Yalçın, geriden pasla çıkmak konusunda hiç ısrar etmedi. Bu durum özellikle ilk 45 dakikanın ikinci yarısında rakibin ön alan presi uygulamaya başlamasıyla daha net bir şekilde ortaya çıktı. Öyle ki, Utku-Montero- Necip üçlüsü maç boyunca toplam 40 uzun top girişiminde bulundular. Sergen Yalçın büyük ihtimalle eksiklerden kaynaklanan nitelik düşüşünü de hesaba katarak hiç risk almak istemedi ve oyuncularının fizik güçlerine güvenerek ikinci topları almayı hedefledi.

Yukarıdaki gibi topu ani bir baskıyla kapıp yapılan direkt hücumlar bu maçta Beşiktaş için önemli yer tutuyordu. Atiba, Berkay’ı takip ederek topu kazanıyor ve devamında Beşiktaş 5 kişiyle rakip kaleye yöneliyor. İlk yarıda Beşiktaş bunun gibi hızlı hücumlarla birkaç tehlike daha üretmeyi başarmıştı.

Atiba faktörü

Maçı 1 gol 1 asistle tamamlayan yıldız oyuncu hem savunmada hem de hücumda takımına inanılmaz katkılar verdi. 48 isabetli pasla ve %91 pas isabetiyle maçı tamamlayan Atiba, aynı zamanda 4 top kaptı. Beşiktaş’ın direkt hücumlara dayalı oyununda da temposuyla fark yaratan Kanadalı oyuncu, attığı koşularla ve taşıdığı toplarla takımına yardımcı olmayı başardı. Belki bunlar pozisyonu itibarıyla Mensah’tan beklenebilir fakat Ganalı oyuncu, orta saha ve forvet hattını birbirine bağlayan bir oyuncu rolündeydi ki zaten maçın yıldızı Atiba da tam bu noktada devreye girdi.

Örneğin bu pozisyonda Atiba koşuyu atıyor, devamında pas alışverişine giriyor ve rakip ceza sahasında konumlanıyor.

Birkaç dakika köşe vuruşunda golü kaydeden Atiba, bu pozisyonda da takımının golünü hazırlıyor. Kadraja Beşiktaş ceza sahasında giren 37 yaşındaki yıldız, rakip duran topu sonrası akıl almaz bir koşu atıyor ve devamında da Larin’e gol pasını veriyor.

Ghezzal’ın yaratıcılığı

Siyah-beyazlıların yeni transferi Ghezzal, Beşiktaş’ın hücumdaki en büyük aklı olacağını net bir şekilde gösterdi. 4 kilit pasla sahanın bu konudaki en iyisi olmayı başaran yıldız oyuncu, rakibin blokları arasına attığı paslarda, duran toplarda, kısacası yaratıcılık ve teknik kalite gerektiren tüm noktalarda büyük fark yarattı.

Cezayirli oyuncunun etkisini atak yönleri üzerinden okumak da mümkün. Beşiktaş, ataklarının %52’sini Ghezzal’ın bulunduğu sağ kenardan gerçekleştirmiş.

Maçın hemen başına ait olan bu görüntüde Ghezzal, Aboubakar’a güzel bir pas gönderiyor ve kendisini marke etmeye gelen üç oyuncuyu etkisiz bırakıyor.

Bu pozisyonda da hem Atiba’nın hücumdaki rolünü hem de Ghezzal’ın bir dokunuşuyla hücumu şekillendirdiğini görüyoruz.

İkinci yarı & son sözler

İlk yarıyı 2-0 geride kapatan ve planı işlemeyen Buruk, ikinci devreye başlarken Mehmet Topal’ı stopere kaydırdı ve son maçlarda olduğu gibi Berkay Özcan’ı derindeki oyun kurucu olarak görevlendirdi. İkinci yarıda 17 şut çeken Başakşehir, özellikle maçın sonlarına doğru iyice etkili gelmeye başladı ancak puan almayı başaramadı. Beşiktaş ise iyi bir savunma performansı göstermeyi başardı. Başakşehir, Visca ve İrfan Can’la sağ kenarı daha çok kullanırken genç Rıdvan Yılmaz sahada kaldığı süre boyunca savunma anlamında iyi bir sınav verdi. Aynı şekilde Utku da kritik kurtarışlara imza atarak takımının önemli bir 3 puan kazanmasına yardımcı oldu.

Kaynaklar: InStat, mackolik.com, whoscored.com