Jerzy Dudek’in 2005 Şampiyonlar Ligi finalinde harikalar yaratan mübarek elleri Beşiktaş’a zorlu bir rakibi, Liverpool’u çekti.
2007 yılında aynı grupta yer alan ve birçok ortak yanı olan bu iki takım o dönem 2 kez karşılaştı ve iki takım da birer galibiyet aldı. Beşiktaş kalesinde iki maçta toplam 9 gol görürken, Kırmızılar’a 2 gol atabildi. İki maç da hafızalara kazındı. İlk maçta tribünlerin görsel şöleni varken ikinci maçta acı bir mağlubiyet vardı.
“Geçmiş, geçmişte kaldı.” klişesiyle bugünlere dönelim. Şampiyonlar Ligi’nden beklenmedik puan kayıplarıyla Avrupa Ligi’ne düşen Liverpool ile başlayalım.
Brendan Rodgers’ın öğrencileri geçen sezondan çok uzakta bir grafik çiziyor. Geçtiğimiz sezon neredeyse her golde imzası bulunan Uruguaylı yıldız Suarez’in yeri hala dolmuş değil ve dolacak gibi de gözükmüyor. Suarez’in yerine büyük umutlarla transfer edilen Balotelli ise değil Suarez’in yerini doldurmak, kadro içindeki rakibi Lambert’a bile formayı kaptırmış durumda. Kısacası Liverpool’un geçen sezon Sturridge-Suarez-Sterling ile oluşturduğu bermuda şeytan üçgeninden eser yok.
İrlandalı menajer, Suarez’in yerini dolduramayacak bu çok açık lakin onun satışından elde edilen astronomik gelirle hiçbir şey mi yapılmadı? Elbette yapıldı ancak asıl boşluk doldurulamadı. Çok farklı bir benzetmeyle açıklayabiliriz Rodgers’ın yaptığını. Elinde bir akıllı telefon vardı, onu iyi bir fiyata sattı ve bir akıllı telefonun bütün fonksiyonlarını birden fazla eşyadan yaratmaya çalıştı. Bir telefon, bir hesap makinesi, bir el feneri, bir alarm… Bu denklem tutmadı ve Liverpool taraftarı geçtiğimiz sezon ilah ilan ettiği Rodgers konusunda hayal kırıklığına uğradı.
Premier Lig’de 16 haftada 21 puan toplayabilen Liverpool’da kritik sakatlıklar Beşiktaş’ı aratmayacak nitelikte. Sturridge’in sakatlığına, Glen Johson’un da sakatlığı eklenince İngiliz ekibinde moraller bozuk ancak bu sakatlıkların Beşiktaş ile oynanacak ilk maça kadar yetişeceği gerçeği var.
Gelelim Beşiktaş’a… Ligde de Avrupa’da da lider olan Beşiktaş bizleri şaşırtmayarak yine zor bir rakiple eşleşti ancak takımın ve taraftarın inancı oldukça fazla. İntikama futbolda yer olmasa da Karakartal 2007’den beri bugünü beklemiş gibi. Üstelik bu sefer Bobo yok, Baba var.
Beşiktaş’ın mevcut formu ve bu sezon İngiliz takımlarına karşı gösterdiği olağanüstü mücadele oldukça iyi etkenler arasında lakin maça daha çok var ve futbolda dengeler her an değişmeye müsait. Açıkçası oynadığı mücadeleci futbolun üstüne kalitesinden ödün vermeden somut bir şeyler koyabilirse Beşiktaş turu İngiltere’de bile bitirebilir ancak işler o kadar kolay değil. Maç birkaç hafta içinde oynanacak olsa tura yakın taraf olacak olan Siyah-Beyazlılar maçın oldukça soğuk bir ayda üstelik dağın başı olarak tanımladığımız Olimpiyat Stadyumu’nda oynanacak olmasıyla biraz endişeli. Başka çare yok, o stadyum o gün ağzına kadar dolacak ancak orayı mabet olarak gören bir taraftar grubu geliyor. Bilindiği üzere Olimpiyat Stadyumu’nu seven tek takım 2005 yılındaki olağanüstü geri dönüşten dolayı Liverpool’dur. Kısacası bizleri o gün mükemmel bir atmosfer bekliyor olacak.
Beşiktaş’ın bu eşleşmedeki şansı oldukça yüksek. İngiltere’de uzun yıllar top oynamış, orayı adı gibi bilen ve bunu bu sezon İngiliz takımlarına karşı oynattığı futbolla ispat eden bir Slaven Bilic var ortada. Beşiktaş 45 dakika da olsa Chelsea’ye, turu geçemese de iki maçta da Arsenal’e karşı oynadığı futbolla ve Tottenham’ı saf dışı bırakarak grubundan lider çıkmasıyla bir şeyleri ispatladı İngilizlere. Karşısında ise ligde erkenden havlu atmış belki de takımda kalmasının tek yolunun bir Avrupa Kupası olduğunun farkına varan bir hoca var.
Gelelim bir diğer eşleşmeye… Demba Ba vs Liverpool
İntikamı düşleyen tek taraf Beşiktaş değil elbette. Eminim Liverpool taraftarı da Demba Ba’yı unutmuş değil. Belki de yıllar sonra gelecek olan şampiyonluğun önüne geçti Senegalli yıldız. Beşiktaş’ın dengeleri alt üst eden forveti takımı adına yine kilit bir rol üstlenecek.
Kısacası ortada muazzam bir eşleşme var. Zor maçlar olacak ancak emin olunan tek şey çok keyifli 2 maç izleyeceğimiz. Sahada Siyah-Beyaz’ın karşısında olacak Kırmızı renk ise bence şimdiden Beşiktaş’ın turu geçeceğini müjdeliyor. Atatürk Olimpiyat Stadyumu’nun da enerjisi (gerçek anlamda) Anfield kadar yerindeyse bizleri çok keyifli maçlar bekliyor!