Maç Analizi | Beşiktaş – Arsenal >

Kısa süre önce en büyük değerini kaybetmiş, en az 2 transfere ihtiyacı olan, takım omurgasını yerlilerden kuran Beşiktaş; savunmada sıkıntı yaşayan, Alman oyuncularından yoksun, Premier Lig devlerinden Arsenal ile karşılaştı. Yaklaşık 60.000 kişinin canlı tanık olduğu mücadelede Beşiktaş, Arsenal’e futbol dersi verirken belki de ciddi bir fırsatı tepti.
 
 
BEŞİKTAŞ
 
1903 yılından beri bu maça hazırlanmış Beşiktaş
Feyenoord maçlarından anladığımız gibi Slaven Bilic ve ekibi rakibi analiz konusunda fazlasıyla başarılılar. Bilic analiz görevini verdiği Edin Terzic ve Eren Şafak’ın raporlarına göre öyle bir plan ve takım yapmış ki resmen ilk maçta bitiriyordu Arsenal’in işini. Yapılması gerekenler belliydi. Arsenal’in Ramsey, Wilshere ve Arteta ile kurduğu orta sahanın pas trafiğini kesmek ve hücumdaki üçlünün topu alışını zorlaştırmak… Üstelik bunu Atiba’sız yapmak…
Özellikle ilk 10 dakikada Beşiktaş neredeyse istediği her şeyi yaptı ancak gol bulamadı. Gerçek anlamda Arsenal’i uzun top oynamaya iten bir Beşiktaş vardı sahada. Üstelik bunu Atiba’sız ve sağ bekte oynattığı sol bekiyle başardı. 
 
 
Bu arada maç Beşiktaşlılar adına ciddi bir sürprizle başlıyordu. Santradan önce Necip, Arsenal kalecisi Szczesny’nin önde olduğunu fark etti ve bunu Demba Ba’ya söyledi. Biz de dahil kimse daha koltuğunda rahat edememişken Demba Ba kaleyi yokladı ve adeta “Arsenal kendine gel, Beşiktaş’la oynuyorsun!” dedi. Varsayımlar üzerine konuşmak ne kadar doğru bilmiyorum ama Demba Ba’nın şutu kaleye girseydi nesilden nesile aktarılacak, Puskas ödülünün adını Demba Ba ödülü yapacak bir gole şahit olacaktık. Bu pozisyon golle sonuçlanmadı ancak Beşiktaş adından fazlasıyla söz ettirecek bir futbol oynadı.
 
Beşiktaş’ın çok iyi yaptığı şeylerden biri de şok pres dediğimiz “ağır” baskısı. Veli de Necip de Oğuzhan da bunun hakkını verdi. Top kaybedildiği an ciddi bir baskı oluşturuldu ve özellik bir pozisyonda Arsenal’e futbol şansı tanınmadı. Beşiktaş bugün iyi futbolunu en azından bir golle süsleyebilseydi çok farklı şeyler konuşuyor olabilirdik. Rövanşta benzer futbol ve Atiba ile de güzel şeyler yapılabilir. Maç içerisinde birçok sıkıntı gözümüze battı ancak en çok Oğuzhan, Bilic ve birkaç kendini bilmez “seyircinin” hareketleri moral bozdu. Şölen havasında geçen bir maçta Oğuzhan’ın gereksiz sarı kartı, Bilic’in gereksiz tepkisi ve kendini bilmez birkaç “seyircinin” yaptığı gereksiz holiganlık biraz moralleri bozdu. Beşiktaş adına güzel geçen bir gecede başka bir sorun olmadı.
Slaven Bilic bu sene biraz daha farklı bir çizgide. Değişiklikleri ve sistemi ile eski “inatçı” Bilic yok Karakartal’ın başında… Sarı kart gören Oğuzhan’ı, oyundan düşen Olcay’ı ve yorulan Mustafa’yı çok doğru zamanlarda oyundan aldı. Ramsey’in kırmızı kartı ile takım içinde ve Bilic’de de biraz kararsızlık yaşansa da Beşiktaş sisteminden çok az taviz vererek oynadı.
 
 
ARSENAL
Önemli oyuncuları forma giyemese de kenardaki isimlere baktığımız da bile Wenger’in kadrosu oldukça nitelikliydi. Arsenal’in bir net pozisyondan yararlanamadığını, diğer bir net pozisyonda ise Tolga’nın gole izin vermediğini gördük. Özellikle Tolga’nın müthiş dokunduğu pozisyonda Chamberlain’in daha önce Feyenoord maçında Feyenoordlu kanat oyuncularının yaptığı gibi Beşiktaş savunmasına “daldığını” gördük. 3 kişiyi oyundan düşürmesine rağmen Tolga gole izin vermedi. Arsenal adına maçın en büyük hayal kırıklığı şüphesiz Alexis Sanchez’di. Barcelona gibi pas oyununun, tiki-taka’nın başkentinden gelen Alexis oldukça kötüydü.
Arsenal’in rövanş için kuşkusuz en büyük kaybı Aaron Ramsey olacak. Özil’in dönüşü Beşiktaş için ciddi sıkıntı yaratacak olsa da Ramsey şu an formunun zirvesinde ve sistemin önemli parçalarından. Arsenal tur için hala favori ancak Beşiktaş’ın Londra’da atacağı 1 gol ile işleri ciddi anlamda zorlaşacak. Wenger’in sistemden taviz vereceğini zannetmiyorum ancak Ramsey’siz özellikle savunmada ciddi sıkıntı yaşayacağını düşünüyorum. Mertesacker’in dönüşünün de ciddi sıkıntı yaratacağını zannetmiyorum. Arsenal maç içerisinde Giroud’la girdiği pozisyonlardan gol çıkarabilseydi “büyük takım” görüntüsü çizecekti. İpler maç içerisinde Beşiktaş’ın elinde olsa da Arsenal galibiyetle İstanbul’dan ayrılabilirdi.
 
 
Beşiktaş Atatürk Olimpiyat Stadyumu’nda bir hayalle değil bir planla oynadı ve plan işe yaradı. Beşiktaş Londra’ya da bir hayalle değil aynı planla gidiyor. Atiba Hutchinson’ın döneceği, Gökhan Töre’nin hazır duruma geleceği Beşiktaş, Alman oyuncularının döneceği Arsenal ile mücadele edecek. Tamamen kenetlenmiş ve 1903 yılından beri bu maça hazırlanmış Beşiktaş mesajını dün gece İstanbul’da verdi. Şimdi onlar düşünsün!

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *