Süper Lig’in 8. haftasında Dolmabahçe Beşiktaş – Fenerbahçe derbisine ev sahipliği yaptı. Son yıllarda oyun kalitesi ve seyir zevki ile diğer derbilerden ayrılan bu derbi, bu sefer ne yazık ki futbol severleri hayal kırıklığına uğrattı. Kaybetmekten korkan iki takım da sürekli uzun paslarla olabildiğince tehlikeyi kendi kalelerinden uzakta tutmaya çalıştılar. Bu oyun tercihi de kısır bir futbol gecesine neden oldu.
Şimdi gelin bu kısır derbiyi global iş ortağımız Metrica Sports’un geliştirmiş olduğu Play yazılım ile birlikte analiz edeceğiz.
Kadrolar
Valérien Alexandre Ismaël Beşiktaşa gelmeden önce 3-4-3 dizilişine sağdık kalmış bir teknik adamdı. Ancak hazırlık aşamasında takımın yapısından ve takımdan ayrılan oyunculardan dolayı bu formasyondan vazgeçmeye karar verdi. Ligin geride kalan kısmında çoğunlukla 4-3-3 şeklinde takımını sahaya yayan isim Delle Alli’yi on numara pozisyonuna koyarak 4-2-3-1 yayılışını bu karşılaşmada tercih etti. Geri hat Masuaku – Saiss – Tayyip – Rosier’den oluşurken önlerinde Josef ve Salih çift pivot oynadı. Redmond ve Muleka hücumun kanatlarında rol alırken en uçta Weghorst şans buldu.
4-2-3-1 tercihi
Az önce belirttiğimiz gibi Ev sahibi ekip bu karşılaşmada topsuz oyunda rakibini 4-2-3-1 dizilişinde karşıladı. Bunu yaparken ise bugüne kadar yaptıkları ön alan baskısından vazgeçerek orta blokta rakibin sağlıklı oyun kurmasını engellemeyi hedeflediler. Bu şekilde rakibin üç stoperli oyununu orta blokta sayısal avantaja çevirmek ve rakibe alan bırakmamak ana hedefti. Ancak rakibinde oyun yapısı kısa paslarla oyun geliştirmek olmayınca maç orta alanda ikinci topları kazanma mücadelesine dönüştü.
Yukarıdaki sekansta Valérien Alexandre Ismaël’in neden 4-2-3-1’i tercih ettiğini daha net görebiliyoruz. Rakip kağıt üstünde 3-4-3 dizilişinde görünse de toplu oyunda İrfan Can Kahveci’nin iç orta saha gibi merkezi üçlemesi ve beklerin çizgiye geçmesi ile 3-5-2 şekline büründüler. 4-2-3-1 ile merkezdeki üçlü ile bire bir eşleşildi. Hücumun kanatları merkeze yakın kalarak merkezdeki yoğunluğu daha da arttırdı. Weghorst ise topa göre konum alarak stoperlerin önünde sadece pas kanalı kapatmayı tercih etti. Bu sayede rakip orta blokta başarılı şekilde durduruldu. Ancak rakip de Beşiktaş gibi daha çok uzun topu tercih edince orta alandaki yoğunluğu top kazanma konusunda kullanamadılar.
Maç boyunca fazla gerçekleşmese de yukarıda anlatmaya çalıştığımız planın uygulamasını bu iki sekansta görebiliriz. İlk pozisyonda sırtı dönük orta blokta topu alan İrfan Can merkezdeki yoğunluktan nasibini alıyor. Agresif bir baskıyla o bölgeye gelen Josef yatarak müdahale ile topu takımına kazandırıyor ve rakip yarı sahada tehlikeli olabilecek bir atak başlangıcı oluyor. Diğer pozisyonda ise Gustavo Henrique merkezde topla çıkmak isterken bir anda hızlıca daralan bir üçgen içinde kendini buluyor ve topu kaybediyor. Sonrasında Salih’in savunma arkasına attığı pasta ev sahibi yine tehlikeli bir atak geliştiriyor.
Uzun pas tercihi
İki takımda ön alan presi ve pres sonrası hücum gücü ile ligin önde gelen ekiplerinden. Muhtemelen bu gerçek iki teknik adamı da kısa pas ile geriden oyun kurma konusunda tereddüde soktu. Beşiktaş geriden oyun kurarken geri hattı çizgiye kadar çekti ve bu sayede rakibinin boyunu uzattı. Sonrasında atılan uzun paslar ile rakip alanda alan yaratılmaya çalışıldı. Ancak yukarıda görüldüğü gibi uzun pas atıldığında havuzda ikinci toplar için yeterli oyuncu bulundurulamadı. Buna ek olarak Weghorst ile hücum kanatları arasındaki mesafede yeteri kadar kısa tutulamadı. Birde Gustavo Henrique’nin 7 hava topu mücadelesinin 6’sını kazanması ve Weghorst’un sadece tek hava topunda başarılı olabilmesi bu tercihin üretken olma şansını öldürmüş oldu. Hem sahadaki Fenerbahçe savunma hava topu üstünlüğü hem de yetersiz organizasyonluk geriden uzun pasla oyun kurma tercihini top kayıplarına çevirdi.
Kısa pası rakibin pres gücünden dolayı tercih etmeyen Siyah – Beyazlılar bunu denedikleri bazı anlarda rakibi ön çizgide yakalamayı başardı. İlk pozisyonda Saiss’den pası alan sırtı dönük Delle Alli tek pasla Salih’i topla buluşturdu sonrasında o da vakit kaybetmeden Weghorst’u topla buluşturunca Fenerbahçe savunması tek hatta ve önde yakalandı. Ancak Weghorst pas hatası yaptığı için atak başlamadan bitmiş oldu. Diğer pozisyonda ise Tayyip’ten topu alan Salih Delle Alli’yi gördü o topu kontrol edemese de arkasından gelen Weghorst başarılı şekilde bağlantıyı kurdu ve rakip savunma yine önde tek hatta yakalandı. Delle Alli savunma arkasına Redmond’u kaçırdı. Ancak tecrübeli kanat savunma çizgisiyle mesafeyi ayarlamayınca ofsaytta kaldı.
Savunmada kanat bek takip problemi
Beşiktaş’ta Saiss ve Tayyip başarılı bir karşılaşma çıkarsa da rakibin kanat bekli yapısında konsantrasyon ve adam paylaşımı hataları yapıldı. İlk pozisyonda Baskı için öne çıkan Masuaku’ya odaklanalım. Baskıda gecikince Ferdi topu İrfan Can’a aktarıyor sonrasında Ferdi koşuya devam ederken Masuaku reaksiyon vermekte gecikiyor ve sağ kanattan konuk ekip ciddi bir gol fırsatı yakalıyor. Diğer pozisyonda ise Redmond’un gereksiz stopere baskısında yine Ferdi’nin çizgide bomboş kaldığını ve önündeki uzun koridoru değerlendirdiğini görüyoruz. Diğer pozisyonda ise rakip sol taraftan akın ederken Muleka’nın Lincoln’den ne kadar uzak kaldığını ve Rosier’in savunmada 1v2 sayısal dezavantajda kaldığını görüyoruz. Maç içinde bu tarz eşleşme hataları ve takipsizlik çokça yaşansa da rakip bu alanları çok etkin işleyemedi.
Beşiktaş 72. dakikadaki Ghezzal değişikliğine kadar hücumda kalite koyamadı. Buldukları bir kaç pozisyonda yukarıda bahsedilen top kayıplarından sonra yaşandı. Organize hücumlar maçın son dakikalarında Ghezzal’in girişinden sonra sağ kanattan gerçekleşti ancak bu ataklardan da sonuç çıkarılamadı. Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.
