Almanya’nın Brezilya’yı 7-1 ile dağıtması, son şampiyon İspanya’nın başarısızlığı, Latin ülkelerinin 3 stoperli sistemle yarattığı mucize, Higuain’in Messi’nin hayallerini yıkması… Bunlar, 2014 Dünya Kupası’nda akıllara kazınanlardan bir çırpıda akla gelenler. Bu listeye girmeyi hak eden bir diğer konu ise Belçika Milli Takımı’nın yeni oluşumu. Hatırlanacağı üzere Cezayir, Rusya ve Güney Kore’nin bulunduğu H grubunu 3’te 3 ile lider bitiren Belçika, son 16’da ise ABD’yi elemişti. Bu maç, Belçika’nın rakip kaleye tam 38 şut göndermesiyle hafızalara kazınmıştı. Çeyrek finalde turnuvanın finalisti Arjantin’e 1-0 kaybetse de Belçika, bu turnuvada adından söz ettirmeyi başardı.
Peki Belçika’ya bu başarıyı getiren, yıldız futbolculardan kurulu bu kadroyu kazandıran neydi?
Altın Jenerasyon (1980-2002)
EURO 1980 ile başlayıp 2002 Dünya Kupası ile sona eren bu periyot, Belçika Milli Takımı’nın 1. altın jenerasyonu olarak anılır. Guy Thys önderliğindeki takım EURO 1980 finaline kadar ilerlemiş ancak kupayı kazanamamıştı. O dönem Belçika Milli Takımı, kuvvetli oyuncuları ve organize yapısıyla korku salıyordu. 1982 yılından 2002 yılına kadar bütün Dünya Kupası organizasyonlarında yer alan takım, birçok kez gruptan çıkma başarısını da gösterdi. Meksika’da düzenlenen 1986 Dünya Kupası’nda da yarı final görülse de en büyük kupanın finalinde boy göstermek mümkün olmadı.
Arayışlar ve Başarısızlık (2002-2012)
2002 Dünya Kupası ile birlikte Belçika’nın 1. altın jenerasyonu da son buldu. Önemli oyuncular milli takıma veda etti, yeni bir yapılanma süreci başladı. Ancak her değişim gibi bu da sancılı olacaktı. Birçok teknik direktör geldi, gitti; birçok oyuncu milli formayı giyip kalıcı olamadı. EURO 2004 ve 2006 Dünya Kupası finalleri elden kaçtı. Ülke 2007 yazında FIFA Dünya Sıralaması’nda dibi gördü, başarısızlıklar 71. sırada yer alma sonucunu doğurdu. Antrenör değişiklikleri de devam ederken EURO 2008 ve 2010 Dünya Kupası finalleri bileti de elden kaçtı. Son olarak EURO 2012 Elemeleri’nde ülkemizin ardından grubu 3. sonlandıran Belçika, bir büyük turnuvayı daha kaçırmış oldu.
Ülke Futbolunda Yapılan Devrim
Yeni Altın Jenerasyon’un Mimarı: Michel Sablon
Michel Sablon, Belçika Milli Takımı’nın 80’li yıllardaki başarısında teknik ekipte görev yaparak pay sahibi oldu. 2000’li yıllara gelindiğinde ise Belçika Futbol Direktörlüğü görevine Sablon getirildi. Sablon, 2000’li yılların başındaki atmosferi şöyle özetliyor: “EURO 2000’den sonra utanç duygusu hakimdi, ilişkiler hiç iyi değildi.” 2006 yılında Sablon sazı eline aldı ve ülke futbolunda devrim yaratmak ve eskide kalan yüksek seviyelere yeniden ulaşmak için plan hazırlamaya başladı. Bu planlama doğrultusunda birtakım kararlar alındı.
Bu kararlardan bazıları:
- Almanya ve Hollanda gibi ülkelerde geniş çaplı altyapı araştırmaları yapıldı.
- Bütün futbol akademilerine akıcı bir 4-3-3 sistemi ile oynamaları yönünde talimatnameler gönderildi.
- Bilim, işin içine dahil edildi ve akademi futbolunda 1500’e yakın maç takip edildi, incelendi ve analiz edildi.
- Alt yaş kategorilerine kazanmaktan ziyade oyuncu yetiştirmek amacı aşılandı.
- Bir oyuncunun milli takımlarda bir üst kademede maç oynadıktan sonra yeniden alt kademede maça çıkması yasaklandı.
Tam İsabet: 2002 yılında Belçika’da bir spor gazetesinin haberi: Yıldız adayları
Elbette bu planların hayata geçirilmesi kolay olmadı. Öncelikle bütün takımları yıllardır uyguladıkları sistemden vazgeçmeye zorlamak oldukça zordu. Ayrıca alınan radikal kararlar Sablon ve ekibinin eleştirilere hedef olmasına neden oldu. Ancak bu planlama ve yapılan yatırımlar kısa sürede meyve vermeye başladı. 2008 Pekin Olimpiyatları’nda Belçika U-21 Milli Takımı 4. sırada yer aldı. Kadroda Kompany, Vermaalen, Fellaini, Vertonghen, Mirallas, Vanden Borre ve Dembele gibi günümüzde aşina olduğumuz isimler bulunuyordu.
Yeni Altın Jenerasyon
Belçika’nın yaptığı yatırımların bir diğer sonucu da ülkedeki en iyi futbolcuların Avrupa’nın büyük liglerine transferi oldu. 2008 yılında Manchester City’e transfer olan Vincent Kompany, o yıl Premier Lig’de forma giyen iki Belçikalı oyuncudan biriydi. Diğeri ise West Brom ekibinin savunmacısı Carl Hoefkens idi. Ülke futbolu geliştikçe daha fazla futbolcu Premier Lig ve La Liga gibi büyük liglere transfer oldu. Kompany’i takip eden Vermaalen ve Fellaini gibi futbolcular ülkelerini başarıyla temsil etti.
2012 yılına gelindiğinde 6 yıl önce başlatılan değişiklik süreci Milli Takım’da da meyvelerini verdi. Belçika Milli Takımı’nın kadrosu Courtois, Kompany, Vertonghen, Dembele, Witsel, Fellaini, Hazard, Mirallas, De Bruyne, Defour, Benteke gibi çok önemli oyunculardan oluşuyordu. Bir yıl sonra bu kadroya Lukaku, Mertens, Alderweid gibi isimler de adapte oldu ve takım rakipler için oldukça tehlikeli bir hale geldi.
Takımın yıldızı Eden Hazard, Avrupa’nın en iyi futbolcularından biri
Altın jenerasyon, ilk büyük sınavını 2014 Dünya Kupası Elemeleri’nde verdi. A grubunda Hırvatıstan, Sırbistan, İskoçya, Galler ve Makedonya ile eşleşen Belçika Milli Takımı, mükemmel bir başarıya imza atarak grubu namağlup bitirdi. 10 maçta kazanılan 26 puanla lider olarak Brezilya biletini kazanan ülkede sevinç hakimdi. Dünya Kupası Finalleri kuralarında ise yüzler bir kez daha güldü. H grubunda Cezayir, Rusya ve Güney Kore ile eşleşen Belçika’da umut havası hakimdi. Başarısız geçen yılların ardından bu kez rüzgar tersine dönmüştü.
Grupta oynadığı 3 maçı da kazanan Belçika, gol sorunu yaşasa da savunması sayesinde grubu liedr bitirmeyi başardı. Grupta 4 gol atıp 1 gol yiyen Belçika, bu golleri maçların 70, 78, 80 ve 88. dakikalarında atarak ilginç bir istatistiğe imza attı. Takımda Dünya Kupası tecrübesi bulunan tek oyuncu Van Buyten’di ancak gruplarda bunun sıkıntısı yaşanmadı. Avrupa futbolunun yıldız isimlerinden kurulu milli takım, son 16 turunda ABD ile eşleşti. Rakip kaleye tam 38 şut gönderen Belçika, bu unutulmaz maçta uzatma dakikalarında De Bruyne ve Lukaku’nun golleriyle zafere ulaştı ve çeyrek finalde Arjantin ile eşleşti. Ancak Higuain, Kırmızı Şeytanlar’ın yarı final umutlarını sonlandıran golü attı ve Arjantin’i yarı finale taşıdı. Çeyrek finalden ötesi görülemese de yeni altın jenerasyon ilk ciddi sınavını başarıyla verdi. Ayrıca bu başarı ile Belçika Milli Takımı Fifa Dünya Sıralaması’nda 3. sıraya kadar yükseldi.
Belçika’nın Fifa Dünya Sıralaması grafiği
Devam etmekte olan 2016 Avrupa Şampiyonası Elemeleri’nde B grubunda yer alan Belçika, sıkıntılı maçlar çıkararak 6 maçta 3 galibiyet alabildi. Grupta lider Galler’in 3 puan arkasında, 11 puanla 2. sırada yer alan “yenilenmiş” Belçika, kalan 4 kolay maçında 12 puan toplayıp Avrupa Şampiyonası Finalleri’ne rahat bir şekilde katılma hedefinde.
Gelecek
Belçika Milli Takımı’nın kilit isimlerinin yaşlarına bakıldığında takımın ne kadar parlak bir gelecek vaat ettiğini görebiliyoruz.
- Thibaut Courtois – 23
- Toby Alderweid – 26
- Axel Witsel – 26
- Kevin De Bruyne – 24
- Yannick Ferreira Carrasco – 21
- Nacer Chadli – 25
- Christian Benteke – 24
- Adnan Januzaj – 20
- Eden Hazard – 24
- Divock Origi – 20
- Romelu Lukaku – 22
Bu listeye bakıldığında takımın büyük bir kısmı daha 3 Avrupa Şampiyonası, 2 Dünya Kupası oynayabilecek durumda. Ayrıca bu takıma Kompany, Fellaini ve Vertonghen gibi tecrübeli futbolcuların liderlik yapacak olması da bir avantaj.Yeni Altın Jenerasyon’un ilk ciddi sınavı 2014 Dünya Kupası’nda elde ettiği başarı göz önünde bulundurulduğunda daha büyük başarılar sürpriz olmayacaktır. Daha fazla birlikte ve yüksek seviyelerde oynayarak takım olgusunu en üst seviyeye çıkarmak Belçika’nın amaçlarından biri olacaktır. Bununla birlikte Sablon’un temellerini attığı altyapı organizasyonu devam etmekte olduğu için ülke futboluna kazandırılacak yeni futbolcularla bu başarı sürekli hale getirilebilecektir.
EURO 2016’da Belçika Milli Takımı / Görsel: Eurosport