Bir çırpıda söylemem gerekir ki ; Derbi aynı şehrin iki takımı arasında ki mücadeleden daha fazlasıdır.
Biri İtalyan göçmenlerin takımı olmakla beraber aynı zamanda zenginlerin de kulübü olarak anılmakta olan River Plate mi yoksa anavatanı tamamı ile Arjantinli olan işçi sınıfı ve daha düşük gelirli bir halkın takımı olan Boca mı?
Arjantin’de futbol bir hobi bir spor değil gerçek anlamıyla bir dindir. İnsanlar Boca’ya inanır , Maradona’ya inanır ama matematiksel hesaplara inanmazlar!
Din demişken; biri protestan kesimin tutkuyla bağlandığı mavi beyazlar iken birisi ise tamamiyle Katolik inanca sahip taraftarların takımı yeşil beyazlar; Glasgow Rangers ve Celtic . İskoçların inandıkları iki din var ve bu dinlerin yansıması olarak takımlarını görürler. Yani bir din derbisi olarak nitelendirilir ama derbinin tek amacı vardır İskoçlarda; Yeşilleri (mavileri) Ezmek! Öyle ki zamanında Katolik golcü Johnson Rangers’a transfer olup Celtic’e gol attığında Rangers maçı 1-0 kazansa da mavili taraftarlar maçın 0-0 bittiğini haykırdılar.
Amaç demişken; Sevilse de sevilmese de şehrin sokaklarında Mussolini’ye uzanan bir tarih vardır İtalya’da. İtalyanların da amaçları olduğu gibi ideolojileri vardır tıpkı Mussolini gibi. Bir kısmı tam anlamıyla faşist kabul edilen kesim bir kısmı ise çağın liderleri olan demokratlar. Lazio ise faşistlerin takımı iken Roma demokratların takımı kabul edilir. Günümüzde çok belli etmeseler de Laziolu taraftarlar zenci bir oyuncu ya da Yahudi bir futbolcuyu kabullenemezler. Roma ise amblemlerine kadar parlementocu bir kesimin takımı. Öyle ki amblemlerinde ki kurt tarafından emzirilen Romus ve Romulus Roma parlementosunun kurucularındandır.
İngiltere’ye geldiğimizde ise küçük ama ünü nam salmış -Pes oyuncularının sıkça duyduğu- Merseyside nehri ve onun iki yakası karşımıza çıkar. Kırmızı taraf ve mavi taraf olarak ikiye ayrılan bu nehir etrafı Liverpool ve Everton derbisini karşımıza çıkarıyor. Bir tarafta birçok gerçek futbolseverin gönlüne taht kurmuş Liverpool ve diğer tarafta ise İngiltere’nin en çok taraftara sahip takımı Everton. Her derbi gibi yıllara damga vuran bu derbide Liverpool istatistik olarak üstün durumda. Ayrıca Liverpool 1965’li yılların başında yakaladığı çıkışla beraber Avrupa kupalarında ki başarılarıyla da Everton’ı geride bırakmış gibi görünse de İngiltere’de bu derbi için hala Everton’ın Liverpool’dan büyük olduğunu söyleyen eski Liverpool’lu efsane Grame Souuness olduğu gibi, yine Liverpool’un bu derbinin seyrini değiştiren efsanelerinden kabul edilen Bill Shanky ise şunu söyler; “Merseyside’ın en iyi 2 takımı vardır; biri Liverpool diğeri ise Liverpool Paf Takımı.”
Tüm dünyada derbilerin bu ve bunun gibi nice siyasi, politik, dini ve coğrafi sebepleri mevcutken Fenerbahçe ve Galatasaray arasındaki derbinin tam olarak bunun gibi bir nedeni bilinmemektedir. Ama açıkça bilinen acı bir gerçek var ki bu derbilerde çoğunlukla kaliteli futbol izlenebiliyor. Tüm bu ırkçı, siyasi ve dini sebepler bir kenara bırakılmakla beraber ne şampiyonluk hesabı ne bir puan yeter hesabı yapılmadan oynanan bu maçların tek bir gayesi var ezeli rakibi yenmek. Çünkü futbol bu ve bu çılgın futbol ateşini sonuna kadar harlayan en büyük maç her ne olursa olsun derbi maçlarıdır.