Analiz | Yeni Malatyaspor 2-0 Galatasaray

Galatasaray, Spor Toto Süper lig’in 10.haftasında Evkur Yeni Malatyaspor deplasmanından 2-0’lık yenilgiyle döndü. Son haftalarda sakatlık sorunlarıyla baş eden Galatasaray’ın üst üste aldığı kötü sonuçlara bir yenisi daha eklenmiş oldu ve 19 puanda kalarak zirveyi Medipol Başakşehir’e devretti. Ligte oynadığı son 3 maçı da kazanamayan Evkur Yeni Malatyaspor ise bu galibiyetle puanını 15’e çıkartarak kendine 8.’likte yer buldu.

Evkur Yeni Malatyaspor evinde Fenerbahçe’yi 1-0 yendikten sonra Galatasaray’ı da yenmiş oldu. Başakşehir ile deplasmanda 1-1 berabere kalan Yeni Malatyaspor büyüklerden sadece Beşiktaş’a deplasmanda 2-1 yenilmişti. Böylelikle ilk 10 haftada Trabzonspor harici büyüklere karşı tüm maçlarını oynamış oldular ve tabeladaki yerleri hiç de fena değil.

 

Ortalama Pozisyonlar

Galatasaray maça tribünde maçı izleyen sakat oyuncu ordusunun yokluğunda her zamanki 4-3-3 sistemiyle başladı. Yalnız genelde hücumda 4-1-2-3 gibi dizildiğini de ekleyelim. Defansta Maicon yerine Donk’u tercih eden Fatih Terim, ortasahada ise Selçuk’a yer verdi. Mariano’yu Linnes’in önünde sağ açıkta başlattı. Buna tek alternatif Yunus Akgün’dü ki şimdiye dek hiç ilk 11’de başlamamış genç oyuncuyu bu sıkıntılı dönemde ilk 11 başlatmak bence pek parlak bir fikir sayılmazdı da. Muğdat ise tek hamle şansı olarak yedek başladı. Zaten Maicon harici farklı bir oyuncuyu ilk 11’de çıkartma şansı da neredeyse yoktu Fatih Terim’in.

Ev sahibi Evkur Yeni Malatyaspor ise oyuna 4-2-3-1 dizilişi ile başladı. Defansta Mina’nın yokluğunda Murat’a şans verdi Erol Bulut. Dizilişte 10 numara pozisyonunda oynayan Guilherme’nin oyun genelinde özellikle defans geçişlerinde en uçta yer aldığını görüyoruz.

Şut Sayıları ve Topa Sahip Olma Oranları

Şut sayılarının iki takımın da aynı olduğunu görüyoruz. Yalnız isabet oranında Galatasaray’ın sıkıntısı göze çarpıyor, Galatasaray’ın attığı 11 şutun sadece 1’i kaleyi bulmuş, Yeni Malatyaspor’da ise bu sayı 11’de 5 olmuş. Şutların kaleye uzaklığı ise 17.6 m ve 16.3 m ile yaklaşık aynı.

Topa sahip olma oranında ise Galatasaray %55’e %45 ile üstün durumda.

Ceza sahasına giriş sayıları Yeni Malatyaspor’un 14, Galatasaray’ın ise 16.

Rakip 3. bölgeye giriş sayıları Yeni Malatyaspor’un 41, Galatasaray’ın ise 50 olmuş.

Galatasaray, maça deplasman maçlarındaki genel performansına uygun şekilde yine durağan başladı. 29. dakikada Belhanda baş dönmesi sonucu oyundan çıktı. Bu da gerçekten Galatasaray’ın hayli ilginç sakatlıklarından oldu. Baş dönmesi sonucu oyundan çıkan oyuncu açıkçası pek görmüyoruz futbolda, sağolsun Galatasaray’lı futbolcular sakatlık konusunda tecrübelerimizi arttırıyor bu sezon. Belhanda’nın kenarda tansiyonunu ölçtüler ve oyuna giremeyeceğine karar verildi. Belhanda’nın yerine Fatih Terim oyuna Maicon’u tercih etmeyip Ahmet Çalık’ı alarak joker’i Donk’u orta sahaya, Selçuk’u da Ndiaye’nin yanına kaydırdı.

Bu değişikliğin ilk 10 sn.’de Ahmet Çalık’ın yaptığı pozisyon hatasına bakalım. Ahmet, Boutaib’e yakın baskı yapıp topu kapmaya çalışıyor ancak arkasını boş bırakıyor.

Ahmet topa baskıyı iyi yapamayınca Boutaib arkadaşına topu atıp arkaya sarkıyor.

Ahmet arkaya atılan topa da kayarak müdahale etmeye çalışıyor fakat onda da hamle hatası yapınca Boutaib ile 3’e 2 pozisyon yakalıyor Yeni Malatyaspor.

Pozisyon Ozan’ın kademeye girip topu kornere atmasıyla noktalandı.

Şimdi Evkur Yeni Malatyaspor’un attığı ilk gole bakalım. Deminki pozisyondan hemen 5 dakika sonrası.

Kaleci Farnolli topu uzun oynuyor, Ahmet Çalık kafayla karşılıyor fakat rakip oyuncu topu Donk’un yanından alıyor. Bunun ardından Ahmet Çalık ileriye doğru yine başarısız bir baskı yaparak hem topu alamıyor, hem de kademesini kaybediyor.

Topu Guilherme alıyor ve kademede Ozan yalnız yakalanıyor. Guilherme burada hızlı ve güzel bir key pas atarak topu Boutaib’e yolluyor ve 2’ye 2 durumu oluşuyor, ancak pozisyon avantajı Boutaib ve Donald’ta.

Boutaib tek topla Ozan’ın arkasına sarkan Mitchell Donald’a net bir asist yapıyor. Golün hazırlanışı ve son vuruş gerçekten ders niteliğinde.

Ahmet Çalık, Gençlerbirliği’nde kaptanlık yapmış bir oyuncu, ancak çalışma-emek olmayınca futbolcular ileri değil geriye gidiyor hep, en güzel örneklerinden.

 

2.Yarı

56’da Martin Linnes’in yerine oyuna Muğdat dahil oldu. Muğdat’ın girişi ile Mariano sağ beke, Sinan sağ açığa, Muğdat ise Sinan yerine santrafor mevkiine geçti. 55 ile 65 arası 2. gole kadar orta sahaların hızlı geçildiği, karşılıklı pozisyonların olduğu bir maça dönüştü oyun.

Aşağıdaki karede Galatasaray’daki ileri 3’lü ile diğerleri arasındaki mesafe açıklığını görebiliyoruz. Muğdat, Rodrigues ve Ndiaye karede yoklar. Burada kilit oyuncu bana göre Ndiaye. Ndiaye’nin dinamizmine Galatasaray’ın orta alanda şiddetle ihtiyacı var. Özellikle Belhanda’nın olmadığı zamanlarda Ndiaye ileriye yakın oynuyor ve ortasaha hücum bağlantısı kopmuş oluyor. Ortada top hızlı dönmüyor ve Selçuk’un sağa sola attığı paslarla oyun akışkanlığı iyice azalıyor. Galatasaray ortasahası defansta ise yine Selçuk İnan’la aşılması çok kolay hale geliyor. Çünkü Selçuk gölge savunma yapıyor, sadece orada bulunuyor yani. Girdiği ikili mücadele sayısı maç genelinde sadece 9, kazandığı ise 5. Ndiaye ise 26 ikili mücadeleye girmiş.

74’te ise artık maç bir şey üretemeyip Fatih Terim’in gereksiz yere sabrettiği Sinan çıkıp yerine Yunus Akgün girdi. Donk da ileriye Muğdat’ın yanına geçti.

Bu noktada Sinan ve Muğdat’ın istatistiklerine bakalım;

Sinan’ın attığı şut 1, onu da çok müsait durumdayken kaleciye nişanladı. Girdiği hava topu mücadelesi sadece 5, dripling sayısı 1, o da başarısız. Top kaybı 7. Tabi maç genelinde asıl mevkisi olmayan santraforda oynamak zorunda kaldığını da ekleyelim. Ancak kanatta da verim verdiğini söylemek çok güç.

Şimdi de Muğdat’a değinelim kısaca. Muğdat, uzatmayla birlikte oynadığı 40 dakika boyunca 8 top kaybı yaparak neredeyse en çok top kaybedenlerden olmuş. Başarılı dripling denemesi yok. Anahtar pas sayısı sıfır. Topu tutabilen bir oyuncu olmadığından onun forvette olduğu dakikalarda takımın hücumda kalabilmesi için illa bir 2. forvete ihtiyaç oluyor. Asıl mevkisi zaten onun da kanat. Soğukkanlı olamadığından son vuruşları acemice yapıyor, isabetli şutu yok bu maç yine. Hücumda sürekli koşup baskı yapar gözüküyor ancak tackle sayısı sıfır, yani basarak kazanabildiği top da yok Muğdat’ın.

Rodrigues’in ilk haftaları mumla arattığı bu zamanlarda, bu iki arkadaş da hiç verim vermeyince geriye neredeyse çaresizlik kalıyor. Bu takımın açıkçası Rodrigues’in hücumda gol atıp, attırmasına hiç olmadığı kadar ihtiyacı var.

Her değişiklik sonrası en az 3 oyuncunun yerinin değiştiğini, maça stoperde başlayan Donk’un, önce orta saha, sonra daha öne, en son da santrafora geçtiğini gördük. Bu durumda tabi ki sahada bir düzen beklemek çok güç oluyor.

66. dakikada, Ozan’ın bir kez daha tekrarladığı hamle hatasıyla gelen penaltıyla skor 2-0 oldu.

Galatasaray, Yunus oyuna girdikten sonra Donk’a uzun oynayarak onun indireceği toplarla gol bulmaya çalıştı ancak maçın devamı Yeni Malatyaspor’un istediği şekilde doldur-boşalt olarak devam etti.

Yeni Malatyaspor, maç boyu sisteminden taviz vermedi ve oyun düzenini bozmadı. Pas haritasından da görebildiğimiz gibi oyunu ağırlıklı olarak sol kanat üzerinden kurdular. Pas bağlantıları çok dengeliydi ve özellikle 2’ye 1’leri çok iyi yaptılar maç boyu.

Atak girişimlerini ise oyunun yönünü çok iyi değiştirerek sağ kanattan, Galatasaray’da Rodrigues’in yalnız bıraktığı Ömer Bayram üzerinden yapmaya çalıştılar ağırlık olarak. Atak haritasında da bunu görebiliyoruz.

Yeni Malatyaspor’un özellikle ileri hattı çok başarılı bir maç çıkardı. Pereira, Guilherme, Adem ve Boutaib çok etkili oynadılar. İlk golü atan Donald da yine günün başarılı isimlerindendi.

Hücum pres ve Anahtar paslar

Galatasaray’ın son maçlardaki en büyük eksikliği olan hücum pres yapmamasına dair istatistiği paylaşalım;

Galatasaray’ın takım halinde pres hanesinde koca bir 0 (sıfır) var. Burada tabi Evkur Yeni Malatyaspor’un oyun planı gereği topu kaleci Fornolle ile kısa değil de çoğunlukla uzun oynamasının da bir etken olduğunu söyleyelim. Fornolle’nin pas haritasında görüldüğü gibi attığı topların neredeyse tamamına yakınını uzun oynadığını görüyoruz. İlk gol de zaten bu şekilde geldi.

Galatasaray için ise, hücum pres yapmayıp rakibi boğmaya çalışmazsan, rakip sahada baskıyla top kapıp hızlı akınlar başlatamazsan geriye set hücumundaki hüneri kalıyor diyebiliriz. Bu eksik kadroyla da set hücumunda hüner sahibi oyuncu olduğunu söyleyemeyiz. Set hücumunda en kritik veri olan key pas (anahtar pas) istatistiğine bakalım.

Kanat bekler Ömer Bayram ve Linnes ikilisinden sadece bir tane gelmiş. Galatasaray’ın önde oynayan oyuncularında ise ciddi bir kısırlık söz konusu bu departmanda. Donk’a ise ileride oynadığı dönem için indirdiği kafa toplarıyla yarattığı imkanlar için ayrı bir parantez açalım.

Galatasaray 2000 Doğumlular Jenerasyonu;

İlk 11’de bir (Ozan Kabak), yedeklerde ise üç 2000 doğumlu oyuncu bulunuyordu Galatasaray’ın kadrosunda bu maç. Yunus Akgün’ün de oyuna dahil olmasıyla oyundaki 2000 doğumlular sayısı 2 oldu bir dönem.

Galatasaray’ın UEFA ve UEFA Super Kupa’yı kaldırdığı sene doğan bu çocuklara değinelim maçları ve sonuçları bir kenara bırakıp. Çünkü bu arkadaşlar milli takımın geleceğini oluşturacak belki de. Milli takım tecrübeleri alt kategorilerde çoktan üst düzeye çıkmış durumda, hatta Hırvatistan’daki U-17 Avrupa Şampiyonasında yarı finale kalan kadrodaydılar da.

Galatasaray Futbol Akademisi yöneticilerini tebrik etmek gerekir. Fatih Terim, “UEFA Kupası’nın çocukları Galatasaray’a büyük zaferler kazandıracak.’” diyor bu jenerasyon için. Umarım kariyerleri hep ileriye gider, sözde değil özünde örnek futbolcu abilerinin izinde giderler.

Bu arada Celil Yüksel’in de 1998 doğumlu olduğunu da ilave edeyim.

Son Söz

Schalke 04 maçı sonrası yazımda son söze aşağıdaki paragrafı eklemiştim;

“Galatasaray, çok sıkıntılı bir süreçten geçiyor. Hem dopdolu reviri ile ciddi bir kadro sıkıntısı, hem de gol yollarında ciddi bir kısırlık yaşıyor. Sahasında oynadığı son iki maç olan Bursaspor ve Schalke 04 maçlarından mağlubiyet almaması gerçekten büyük şans. Hem Bursaspor hem de Schalke’nin gol pozisyonlarını cömertçe harcamaları ve özellikle Muslera’nın mükemmel maçlar çıkartması Galatasaray’ı kurtaran etkenler oldu. Yalnız bu maçları deplasmanda oynamış olsa muhtemelen ikisinden de mağlubiyetle ayrılıp ciddi bir sıkıntı içerisine girmiş olacağını da söyleyelim.

Maç deplasmandaydı ve tabiri caizse bu sefer paçayı kurtaramadı Galatasaray ve liderlikten de oldu.

Galatasaray’ın özellikle sakatlıklar nedeniyle yaşadığı kadro sıkıntısını ve gol bulamama derdini düşündüğümüzde 4-4-2 ’yi deneme vaktinin geldiğini düşünüyorum.

Fernando çok kilit bir isim Galatasaray için. Fernando oynayabilecekse Donk ileride düşünülmeli artık.

Ancak Fernando yoksa; Selçun kenara alınıp Donk-Ndiaye ikilisi oynatılmalı.

Fernando varsa; Donk ileriye konularak yanına Eren oynayabilecek ise Eren yoksa Muğdat (mecburen) ile 4-4-2’ye dönülmeli. Donk bana göre tek forvet oynayabilecek bir oyuncu değil. O mevkide haliyle sırtı dönük oyunu bilmiyor ve dönüşleri çok ağır (Eren’in de benzer eksikleri var). İndirdiği topları değerlendirmek için yanında birinin olması şart. Ayrıca Rodrigues’in de içeriye çok daha fazla kat etmesi ve ceza sahasına sürpriz koşular yapması gerekiyor. Solda Rodrigues, sağda ise Onyekuru, o oynayamayacaksa ise Mariano da cezalı olduğu için Yunus Akgün denenebilir.

Sinan’ın ise ben tekrar ilk 11 görmesinin çok zor olduğunu düşünüyorum artık. Onun kenardan oyuna dahil olacak hamle oyuncusu gibi kullanılması gerekiyor. Ozan Kabak ise takımın en iyilerindendi yine Muslera ile birlikte. Fakat heyecanına yenilip acemice penaltı yapma konusunda kendini artık frenlemesi gerekiyor. Bu konuda bir mentora ihtiyaç duyuyor bana göre.

Evkur Yeni Malatyaspor ise yedikleri 10 gol ile Ankaragücü ile birlikte ligin en az gol yiyen 3.takımı konumunda. Defans kurguları iyi güzeyde. Tam bir sistem takımı durumundalar. Yalnız yaşlı bir takım Yeni Malatyaspor. İlk 11’lerindeki en genç isim 25 yaşındaki Sadık Çiftpınar’dı. Takımda iki 27, bir 28, bir 29 yaşında, 6 isim ise 30 yaş ve üzeri. Bu konuda ciddi bir yapılanma ihtiyaçları var. Tabi genel olarak yaşlı bir lig Spor Toto Süper Lig, ancak Yeni Malatyaspor ortalamayı arttıran takımlardan, ileriki haftalar için bu durumu ciddiye almalılar.