Premier Lig’de ‘Big Six’ olarak da bilinen Manchester United, Liverpool, Arsenal, Chelsea, Manchester City ve Tottenham Hotspur’a geçen sezon puan kayıpları (4G-4B-4M) yaşatmasıyla akıllarda kalan Wolves, sahasında Manchester United’ı ağırladı. Anthony Martial ve Ruben Neves’in karşılıklı golleriyle iki takım da sahadan birer puanla ayrıldı.
Dizilişler ve oyun planları
Ev sahibi Wolves sahaya 3-5-2 dizilişi ile çıktı. Wolves rakibini orta sahada karşılarken öncelikli amacı takım halinde savunma yapmak sonrasında ise kazandığı topları hızlı ve direkt bir şekilde 3.bölgeye taşımaktı. Maç boyunca çok konsantre ve kusursuza yakın bir savunma performansı gösteren ev sahibi ekip aynı başarısını hücumda gösteremedi. Çok fazla top kaybı yapan Wolves oyunu tutmakta ve topa sahip olmakta çok zorlandı. İlk yarıyı 2.bölgede rakibini karşılayarak geçiren Wolves, soyunma odasına 1-0 geride girdi. İkinci yarıya ise önde baskıyla başladı ve karşılığını duran top organizasyonundan bulduğu golle aldı. Maçın geri kalanında da oyunda dengeyi kuran ev sahibi takım sahadan beraberlikle ayrıldı. Manchester United ise maçın genelinde topa sahip olan ekipti. Deplasman ekibi 4-2-3-1 dizilişi ile sahada yer aldı. Geçen sezon da topa sahip olduğu ve rakibinin kendi sahasında karşıladığı maçlarda gol bulmakta zorlanan Solskjaer’in ekibi bu sezon da aynı görüntüyü sergiledi. Gol pozisyonu üretmekte çok zorlandı. Pogba’nın kazandığı penaltı ile galibiyet fırsatı eline geçse de penaltı atışından yararlanamayan Fransız yıldız takımına 3 puanı getiremedi.
Wolves savunma performansı ve United hücum performansı
Genel olarak istatistiklere baktığımızda da oyun net bir şekilde ortaya çıkıyor.
Manchester United özellikle ilk yarı topa %70 ile sahip olurken ikinci yarıda ise Wolves oyunu dengeye getirerek rakibinin baskısını kırmayı başarıyor. Maç boyunca iki takım toplam 5 gol pozisyonu bulabildi. Wolves yarattığı iki gol pozisyonu fırsatını da duran toplardan buldu. Ev sahibi ekip ikinci yarı oyunu dengeye getirmeyi başarsa da topa sahip olarak uzun süre top çeviren bir takım görüntüsüne bürünemedi. Akan oyunda hiçbir zaman aralığında 45 saniye ve üzeri topa sahip olmayı başaramadı. Manchester United ise sadece 3 gol pozisyonuna girerken %70 oranında topa sahip olduğu ilk yarı boyunca sadece 1 şut girişiminde bulundu.
Hücum istatistiklerine baktığımızda ise iki takımın da merkezden rakibini zorlayamadığını görüyoruz. Kanatlardan daha çok ataklarını gerçekleştirmeye çalışan Premier Lig ekipleri bu ataklardan da pozisyon üretmekte çok zorlandı. Özellikle Wolves’ın kontra-ataklardaki başarısızlığı ve Manchester United’ın yerleşik oyundaki atakların verimsizliği iki takım adına da oyunlarında geliştirmesi gereken noktalar olarak göze çarpıyor. Wolves 17 kontraatak girişiminde sadece 1’in de sonuca ulaşabilirken maçın neredeyse 3’te 2’lik kısmını rakip sahaya yerleşerek geçiren Manchester United 75 yerleşik oyunda gerçekleştirdiği ataktan 3’ünde başarılı olabildi. Tabi ki Manchester United’ın hücum performansını eleştirirken Wolves’ın da savunmasına övgülerde bulunmak gerekiyor.
Savunmasını çok da derinde kurmayan Wolves Manchester United’lı oyunculara maç boyu nefes aldırmadı. Sürekli markaj altında kalan Manchester United’lı oyuncular mecburen geri ve yana paslarla oyunun yönünü değiştirmek zorunda kaldı.
Maç boyunca savunma konsantresi üst düzey olan Wolves’lı oyuncular takım boyunu oldukça kısalarak rakibinin dikine oynamasına engel oldu. Özellikle savunma ve orta saha blokları arasındaki mesafeyi çok kısa tutan ev sahibi ekip Lingard ve Rashford gibi o boşluklara sızabilecek oyunculara sahip olan Manchester United’a şans vermedi. İlk yarı ve ikinci yarıda bir anlık konsantrasyon kaybı ise Manchester United’ın bir gol ve penaltı kazanmasına sebep oldu.
İlk golde ilk önce Lingard’a daha sonra ise Rashford’a bloklar arasında alan bırakan Wolves oyuncularını Martial bulduğu fırsatı gole çevirerek cezalandırıyor. Ev sahibi ekip ilk konsantrasyon kaybınının bedelini golle ödedi. Üst düzey kaliteli ayaklara sahip takımlar gol pozisyonlarını yüksek yüzdeli değerlendirdiği için ekstra dikkat etmek gerekiyor.
Dakikalar 66’yı gösterdiğinde ise Pogba’ya alan bırakan Wolves oyuncuları, Martial ile verkaçı sonucunda penaltı noktasında topla buluşan Pogba’yı düşürünce rakibine öne geçme fırsatı veriyor.
Maç sonrasında Pogba’nın penaltıyı kullanması tartışmalara sebep oldu. Pogba Premier Lig tarihinde 10 ve daha fazla penaltı kullanmış olup en kötü penaltı yüzdesine sahip 6. oyuncu oldu.
Penaltıdan yararlanamayan Pogba, takımının sahadan galibiyetle ayrılma fırsatını kaçırmış oldu.
Manchester United diagonal pas eksikliği
Takım halinde kompakt savunma yapan takımlara karşı ilk önce topu hızlı çevirmelisiniz. Daha sonra ise attığınız ters toplarla rakip savunmayı eksik ya da yerleşmesine fırsat vermeden yakalayarak pozisyonlar üretmelisiniz.
Manchester United takım oyuncularının pas istatistiklerine baktığımızda en sağ bölümde diagonal pasların sayılarını görmekteyiz. Maçın 3’te 2’lik bölümünde rakip sahaya yerleşen Manchester United Sadece 9 ters top denemesinde bulunmuş.
Manchester United oyuncuları sık sık ters toplar denemek yerine yavaş bir şekilde topu çevirmeyi deneyince Wolves takımı düzenli bir şekilde pozisyon kaymalarını yapacak zaman buldu ve rakibine istediği boşlukları vermedi.
Maçın kaderini değiştiren hamleler
Maçın kaderini değiştiren iki hamle olduğunu söyleyebilirim. Birincisi devre arasında Adama Traore’nin kanat bek olarak oyuna girmesi.
Wolves takımının bence hücum planları için iki kritik oyuncusu var. Raul Jimenez ve Adama Traore üstün top sürme yetenekleri sayesinde takımını 3.bölgeye taşıyabiliyor. Toplamda 18 dribbling yapan iki oyuncu bu dribblinglerde yüksek yüzde sağladı. Böylece takımlarını 3.bölgeye taşıyıp orada etkili olmalarını sağladılar.
Luke Shaw ve Adama Traore’yi sık sık birebir pozisyonlarda bırakan Manchester United takımı ise Wolves’ın ekmeğine yağ sürmüş oldu.
Maçın kaderini değiştiren hamlelerde ikinci olarak ise Wolves’ın ”Güçlü 3.Bölge Baskısı” diyebiliriz. 2.Bölgedeki savunma başarısını ikinci yarı 3.bölgede de gösteren Wolves,Manchester United’ın kendi yarı sahasından çıkmasına engel oldu. Baskısıyla rakibinin çok fazla top kaybı yapmasını sağlayan ev sahibi ekip oyunda dengeyi getirdi.
Çok güçlü ve sistemli bir 3.bölge baskısı yapan Wolves, Manchester United savunma oyuncularını uzun top kullanmak zorunda bıraktı.
Wolves baskısı sonucu Manchester United’ın defans ve hücum blokları arasındaki mesafe kayboldu. Dönen topları da toplayan Wolves oyunda dengeyi hatta zaman zaman üstünlüğü ele aldı.
Dersine iyi çalışmak
Wolves’ın attığı golde şahane bir duran top organizasyonunun üstüne ceza sahası dışından Ruben Neves’in de şahane şutunu gördük. Golü güzelleştiren maç sonu röportajlarını incelediğimde Ruben Neves’in açıklamalarıydı. Ruben Neves golü attıktan sonra kafasını işaret ediyordu. Maç sonu ise Manchester United’ın maçlarını incelediklerini ve duran toplarda ceza sahası dışında zaafiyetleri olduklarını farkettiklerini söyledi. Bu duran top organizasyonunu da çok tekrar etttiklerini ifade etti. Nuno Santo ve ekibi çok güzel bir iş başardı.
Bir önceki Manchester United’ın Chelsea’yi 4-0 mağlup ettiği maçı izlediğimde duran toplarda ceza sahasını boş bıraktıklarını net bir şekilde gördüm.
Peki Wolves teknik ekibi bu kadar rakibini inceleyip çalışmalarını yaparken Manchester United teknik ekibi rakibini yeterince araştırmış mıydı ?
Ruben Neves’in kariyerini incelediğimde ise Wolves kariyeri boyunca attığı 13 golün 10 tanesini ceza sahası dışından kalan üç golü de penaltı vuruşundan attığını öğrendim.
Ayrıca sadece Premier Lig verilerine baktığımızda ise attığı 5 golün 2 tanesinin penaltı vuruşu diğerlerinin de ceza sahası dışından olduğunu görebiliyoruz. Hepsine ek olarak ise Neves Premier Ligde çıktığı 37 maçta toplam 75 şut çekerek aslında ne kadar tehlikeli bir oyuncu olduğunu gösteriyor. Bu kadar veri varken Solskjaer ekibinin Neves’i gözden kaçırması büyük bir başarısızlık olarak hanesine yazılıyor.
Video Asistan Hakem uygulaması
Bu maçta ilgi çeken bir diğer olay ise gol pozisyonundaki ofsayt incelemesinin bütün izleyenlere tüm şeffaflığıyla sunulmasıydı. A’dan Z’ye ofsayt çizgisinin çekilişini gösteren yayıncı kuruluş büyük bir işe imza attı.
Yeni kurala göre penaltı pozisyonlarında kalecinin bir ayağı çizgiye basmalı. Penaltı pozisyonu sonrası ise akıllarda soru işareti kalmaması adına yayıncı kuruluş görüntüyü verdi.
Ülkemizde de umarım her şey şeffaf olarak yayınlanıp güvenilir bir spor ortamı sağlanır.
Sonuç
Wolves’ın çok iyi bir savunma takımı olduğunu fakat ligin ilerleyen süreçlerinde mutlaka geçiş oyunlarındaki problemlerini çözmeleri gerektiğini düşünüyorum. Manchester United’ın ise üst sıralarda yer alması için topa sahip olma oyunundaki pozisyon üretme sorununu çözmesi ve daha hızlı oynaması gerektiğini düşünüyorum. İki takım da beraberlikten çok da mutsuz değildi. Futbol olarak çok keyifli olmasa da maçın içinde barındırdığı hikayeler bakımından çok zevkli bir çalışma oldu.