Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final karşılaşmasında RB Leipzig ile Atletico Madrid karşı karşıya geldi. Lizbon’da oynanan karşılaşmayı maçın son dakikalarında Tyler Adams’ın attığı golle 2-1 kazanan Leipzig tarihinde ilk defa yarı finale yükseldi ve PSG’nin rakibi oldu. Leipzig teknik direktörü Julian Nagelsmann bu sonuçla birlikte Şampiyonlar Ligi yarı finali oynayan en genç teknik adam olacak.
Ortalama Pozisyonlar
Leipzig maça 3-4-3 dizilişi ile başladı. Nagelsmann’ın ekibinde kalede Gulacsi; savunmada sağda Klostermann, solda Halstenberg, ortada Upamecano; orta sahada solda Angelino, sağda Laimer ve ortada Sabitzer ile Kampl görev aldı. Hucüm üçlüsünde ise kanatlar Olmo ve Nkunku’dan oluşurken santraforda Paulsen yer aldı.
Leipzig maça 3-4-3 dizilişi ile çıkmasına rağmen savunmada 4-2-3-1 dizilimi ile sahaya yerleşti. Bu durumda sol kanatta yer alan Angelino daha geriye gelerek sol beke, sağ stoperde oynayan Klostermann ise sağ beke yaklaştı. Angelino’nun daha çok git gel yaptığını ve top kendi takımında iken hücum bölgesine daha yakın olduğunu düşündüğümüzde Leipzig’in savunmadan hücuma geçişlerde ana planı savunmasını 3’lü olarak bırakmaktı.
Atletico Madrid ise klasik dizilişi olan 4-4-2’yi tercih etti. Diego Simeone kalede Oblak, savunmada Trippier, Savic, Gimenez, Lodi; orta sahada Koke, Herrera, Saul, Carrasco ve hücum hattında Llorente ve Costa 11’i ile takımını sahaya sürdü.
Maçta oyun planlarını incelediğimizde maçı 3 aşamada analiz etmek daha doğru olacaktır. Skorun 0-0 olduğu, 1-0 olduğu ve 1-1 olduğu bölümlerde iki takımında oyun tercihlerinde değişiklikler gözlemledim.
Skorun 0-0 Olduğu Bölüm
Leipzig 50. dakikada Olmo’nun attığı gol ile bu bölümü sonlandırdı. Atletico Madrid bu bölümde Leipzig’in topla oynamasına izin vererek kazandığı toplar ile geçiş oyununda tehlikeli ataklar geliştirmeye çalıştı. Bu oyun planına o kadar sadık kaldılar ki geriden oyun kurdukları pozisyonlarda topu 3. bölgeye taşımakta sıkıntı yaşadılar.
Leipzig açısından bakacak olursak Atletico Madrid’in topu kendilerine bırakması onlar için sorun oluşturacak bir oyun planı değildi. Kapalı Atletico Madrid defansına karşı net pozisyonlar bulamasalar da 50. dakikada yakaladıkları fırsatta 1-0 öne geçmeyi başardılar.
Topla oynama verilerine baktığımızda Leipzig’in büyük bir üstünlüğü olduğunu görüyoruz.
Topla oynama verilerinde topa 45 saniye üzerinde hakim olmaya baktığımızda Leipzig’in 13’e 5 üstünlüğü göze çarpıyor ki bu da bize oyun hakkında yorum imkanı veriyor. Topla oynama verilerine baktığımızda özellikle Leipzig golünden sonraki bölümde iki takımın da neredeyse eşit derecede topa sahip olduğunu görüyoruz.
Bu pozisyonda Atletico Madrid’in set hücumunda geriden oyun kurarken nasıl zorlandığını görüyoruz. Savunma pozisyonuna geçen Leipzig Atletico Madrid’in takım boyunun uzun olması nedeniyle topu kapmakta zorlanmıyor. Burada Leipzig’in Atletico Madrid’e göre oyunu ne kadar önde karşıladığını da görüyoruz.
Leipzig’in ataklarını attıkları gol üzerinden tanımlamak mümkün olacaktır.
Burada Leipzig’in topa sahip olduğu bölümde Atletico Madrid yarı sahasında ne kadar rahat oyun kurduğunu görebiliriz. Bunun iki önemli noktası var; Birincisi Atletico Madrid’in ön alan baskısı yerine Leipzig’i geride karşılayarak geçiş oyununda pozisyon bulmayı düşünmesi, ikinicisi ise Leipzig’in son adamı rolünde oynayan Upamecano’nun dahi rakip yarı sahasında hücumlara katkı vermek için cesarete sahip olması. Bu pozisyondan önce de Atletico Madrid Leipzig’i bu kadar geride karşılamasına rağmen net pozisyon vermemeyi başarmıştı. Fakat burada başaramadılar.
Burada Leipzig golden önce yaptıkları 18 pas ile Atletico Madrid’in bir anlık boşluk vermesini sağlamaya çalışıyor ve bunda da kısmen başarı sağlayarak golü atıyorlar. Öyle ki Sabitzer sağ kanatta bir anlık boş kalıyor ve kalabalık Atletico Madrid defansına rağmen yaptığı ortada Dani Olmo’yu buluyor ve Leipzig maçta öne geçiyor. Atletico Madrid özellikle savunması ile öne çıkan bir takım. Fakat rakibi bu kadar geride karşıladığınızda yapacağınız anlık konsantrasyon kaybı kalenizde gol görmenize sebep olabiliyor.
Skorun 1-0 Olduğu Bölüm
Leipzig’in 50. dakikada öne geçmesi ile iki takımın rolleri kısmen değiştiğini söyleyebiliriz. Leipzig skor avantajı ile Atletico Madrid’in daha çok topla oynamasına olanak sağladı. Bu bölümde Atletico Madrid’den farklı olarak yaptıkları ise rakibi karşılamaları ve geriden oyun kurma anlayışlarından vazgeçmemeleri oldu. Bunu bir pozisyon ile örneklendirmek istiyorum.
Burada Leipzig maçın ilk yarısında çok karşılaşmadığı ön alan baskısına karşı defanstan paslaşarak oyun kurma çabasını sürdürüyor. Bu pozisyon sonucunda gol fırsatı yakalayamasalar da alan yaratarak geriden paslaşma çabaları bence çok önemli. Özellikle bu pozisyona Leipzig’in 2. golünde tekrar değineceğim.
Simeone maça Costa ve Llorente hücum hattı ile başladı. Costa 72. dakikada oyundan çıkarken Llorente tüm maç sahada kaldı. Fakat bu iki oyuncu da maç boyunca şut çekmeyi başaramadı.
İki takımın maç boyunca çektiği şutların birbirine yakın olduğunu görüyoruz. Fakat özellikle Atletico Madrid’in geride oynadığı bölümde sadece 4 şut çekebilmesi Leipzig’in defans konusunda da ne kadar iyi olduğunu gösteriyor bence. Özellikle Felix’in oyuna girmesinden sonra biraz daha hareketlenen Atletico Madrid golü de Felix’in üstün çabası ile bulmayı başardı.
Felix sol kanatta aldığı top ile yaptığı koşuda verdiği topu ceza sahası çizgisinde aldı. İçeri girdiğinde düşürüldü ve penaltı ile skoru dengelemeyi başardı. Burada Felix’in hücum amacıyla dikine gidişi ve iyi yerleşmiş durumda olan Leipzig savunmasının Felix’i durdurmaya fırsat bulamaması önemli bir unsur.
Skorun 1-1 Olduğu Bölüm
Bu bölümde maçın ilk bölümünde izlediğimiz oyuna benzer bir oyun izledik. Özellikle maç boyu girilen mücadelelerde bu durumu gözlemleyebiliyoruz.
Maç boyu girilen mücadelelere baktığımızda Atletico Madrid’in sadece geride oynadığı bölümde üstün olduğunu görüyoruz. 1-1’lik skor yakalandıktan sonra Atletico Madrid top oynama oranını kaybetmese de rakibini daha geride karşılamaya ve maç başındaki hücum planı olan geçiş oyunu anlayışına geçiş yaptı.
Leipzig topa sahip olmanın kıymetini bilerek maçı kazanmayı başardı. Leipzig’e turu getiren golü 2 aşamalı olarak inceleyeceğim. Ne kadar son vuruşta savunmaya çarpıp top kaleciyi yanıltsa da Leipzig’in maç boyunca yaptığı doğrular ve Atletico Madrid’in maç boyunca yaptığı yanlışların bir kombinasyonu gol olduğunu düşünüyorum.
Gol öncesinde Atletico Madrid topa sahip olduğu bölümde, Oblak pas opsiyonları olmasına rağmen ve acele bir şekilde topu 3. bölgeye göndermesine gerek olmamasına rağmen topu uzun oynamayı tercih ediyor ve Leipzig topu kapıyor. Özellikle yukarıda bahsettiğim Leipzig’in yoğun Atletico Madrid baskısına rağmen geriden oyun kurmakta ısrar etmesi burada önem kazanıyor. Atletico Madrid topa sahip olmanın önemini bilseydi ve uzun oynamak yerine geriden pas ile set hücumuna geçseydi belki farklı bir sonuçla karşılaşabilirdik.
Leipzig topu kaptıktan sonra ise sol kanata gönderilen topta Atletico Madrid’in savunmada da ne kadar kötü yerleştiğini görüyoruz. Hızlı gelişen atakta sağ kanatta yine boş kalan Leipzig oyuncusu Tyler Adams Leipzig’e turu getiriyor. Burada Atletico Madrid savunmasının zafiyetinin yanı sıra Angelino’nun topu ceza sahasına göndermek yerine ceza sahası dışındaki arkadaşını görmesini de fazlasıyla övmemiz gerekiyor.
Maç Verileri
Maç boyunca geliştirilen ataklarda Atletico Madrid’in 1.19, Leipzig’in 0.72 gol beklentisi ile oynadığını görüyoruz.
Atak yönlerine baktığımızda iki takımın da sol kanattan geliştirilen ataklarda daha başarılı olduğu sonucu ortaya çıkıyor. Fakat Leipzig toplam 7 atak girişiminde başarı sağlarken Atletico Madrid 2 atak girişiminde başarı sağladı.
Maçtaki pas sayılarına baktığımızda ise özellikle ilk yarıda topa daha fazla sahip olmasıyla birlikte Leipzig’in daha fazla pas yaptığının görüyoruz.
Oyuncular
Upamecano’nun performansının futbolun savunma ve hücum arasındaki uyumu ile komple bir oyun olarak okunması gereken bir performanstı. Upamecono maç boyun 130 aksiyondan 123 başarı ile %95 oranını yakaladı. 83 pasta 77 başarının yanı sıra maç boyunca girdiği 24 mücadelede 23 başarı sağladı. Ayrıca Atletico Madrid’in santraforunda oynayan Diego Costa, Llorente ve Morata’nın şut çekemediği maçı 2 isabetli şut ile tamamladı.
Savunmadan topu çıkarmada topun ilk ulaştırıldığı oyuncu rolünde oynadığı maçta 110 aksiyonda 99 başarı sağlayarak %90’lık başarı sağladı. Maç boyunca girdiği 10 mücadelenin 7’sini kazanırken 3’ü rakip yarı sahada olmak üzere toplam 7 sahipsiz top kazanmayı başardı. Özellikle az maç oynadığı bir sezonda böyle kritik bir karşılaşmada iyi performans sergilemesinin övülmesi gerektiğini düşünüyorum.
Yorum
Turnuvalarda başarı sağlamayı başaran Atletico Madrid’in tek maç olarak oynanan tura ayak uyduramadığını düşünüyorum. Maç içinde oyun geçişlerini yapamadıkları için elenmeleri kaçınılmaz oldu. Özellikle Atletico Madrid’in rakiplerinin oyununu bozan bir takım olduğunu düşündüğümüzde Leipzig’in oyununu bozmayı başaramamaları turu Leipzig’e getirdi.
Tam da bu noktada Leipzig’in fazlasıyla övülmesi gerektiğini düşünüyorum. Savunmasının iyi olduğunu bildikleri bir rakibe karşı saha yerleşimlerini çok iyi yaparak ve rakibinin taktik olarak topu onlara bırakmasını kendi taktikleri haline getirerek yarı finale çıkmaları takdire şayan. Özellikle de analiz boyunca değinmediğim Timo Werner’in yokluğunda. Maç öncesi Nagelsmann Werner’in yokluğu ile soru sorulmasından yorulduğunu söylemişti. Atletico Madrid’i eleyerek gösterdikleri performans ile artık bu soruyu çok duyacağını sanmıyorum.