Stadio Ennio Tardini’de son dört maçta sadece 1 galibiyet alarak şampiyonluk yarışından iyice uzaklaşan Conte’nin öğrencileri 39 puan ile 8. sırada bulunan ve Avrupa bileti kovalayan D’Aversa’nın takımına konuk oldular. Ev sahibi ekip maçın büyük bölümünü skor avantajı ile oynamasına karşın sahadan puansız ayrıldı. Lig istatistiklerinde yapılan orta sayısı ve kafa ile atılan gol sayısında lider olan İnter’in, 2 golü de yan toptan gelen kafa vuruşlarıyla bulması da şaşırtıcı olmadı.
Ortalama Pozisyonlar
Parma alışılmışın dışında özellikle top rakipteyken 4-4-2 dizilişi ile oynadılar. Tandemde Alves-Dermaku forma şansı bulurken, beklerde Gagliolo ve Laurini oynadı. Orta sahada Kurtic, Scossarella, Kucka ve Kulusevski forma giyerken, futbol severler ileri ikilide Gervinho-Cornelius’u izledi.
Conte ise geri üçlüyü Godin-de Vrij-D’Ambrosio ile kurarken, orta sahada Eriksen, Gagliardini ve Barella oynadı. Kanat bekleri Candreva ve Biraghi olurken, ileri uçta Lukaku-Martinez forma giydi.
Ortalama pozisyonlardan da görüldüğü üzere maç boyunca konuk taraf rakibine kendi alanında oyunu kabullendirmiş. Bunda Parma’nın erken skor avantajını elde etmesinin de önemi büyük. Bir diğer nokta ise Lukaku’nun çoğunlukla demarke olarak sağ iç bölgelerde top almaya ve bağlantı oyununa gelmesinden dolayı, ilk yarı forma giyen Gagliolo’nun neredeyse hiç ileri ataklara destek veremediği gözlemleniyor.
İlk Yarı
Conte yıllardır uyguladığı 3-5-2 dizilişi ile sahaya çıktı. Bu diziliş yukarıda görüldüğü gibi hücum sırasında 3-2-5 halini alırken, rakip ataklarını karşılamakta ise 5-3-2 düzenine geçti. Kanat bekleri atak halindeyken ileri ucu Eriksen ile beraber 5’lerken, defans yaparken de savunmaya yardıma gelip defans hattını 5’lediler.
Inter rakibine ön alanda etkili pres ile ayağa pasla çıkmalarını engellerken, resimlerdeki gibi ev sahibi ekip Conte’nin öğrencilerini çoğunlukla orta blokta karşıladı. Konuk ekip rakibine kendi alanında ortalama sadece 5,75 pas (PPDA) yapmaya izin verirken, Parma’nın bu istatistiği 21,77. Milano temsilcisinin geriden oyun kurmakta ne kadar meziyetli oldukları göz önüne alındığında çok mantıksız bir plan da denilemez. Fakat orta blokta kazanılan toplarla ileride Gervinho ve Kulusevski gibi açık alanları cezalandırabilecek oyuncuları varken bunları maç boyu hiç başaramamaları taktik açıdan büyük bir sıkıntıydı. Kulusevski maç boyunca yakın markajla kontrol edildi ve tabiri caiz ise sahada sindirildi. Gervinho ise sol tarafta bek desteği gelmemesine rağmen ilk yarıda çok etkiliydi.
Oyun tamamen İnter kontrolünde geçerken, hatta net pozisyonlara da girmelerine rağmen Türk futbol severlerin yakından tanıdığı eski Trabzonsporlu Juraj Kucka’nın olağan üstü uzun pasıyla ceza sahasında topla buluşan tecrübeli oyuncu Gervinho, aynı haftada kendisi gibi emektar Ribery’nin muazzam golünü adeta biz futbol severlere tekrar izletti. Ama ne olursa olsun gol takım oyunundan ziyade bireysel beceri ile geldi. Bunun üstüne yine Gervinho’nun katkılarıyla 2 tane çok net pozisyondan Cornelius yararlanamadı. Belkide maçın kırılma anı bu kaçan 2 goldü.
İkinci Yarı
Skorda istediğini alamasa da Conte oyun olarak istediğini aldığı için ikinci yarıya değişiklik yapmadan çıktı. D’Aversa ise Gervinho’nun arkasında savunma beki olan Gagliolo yerine 22 yaşındaki genç hücumcu sol bek Pezella’yı aldı. İkinci devrenin henüz ilk dakikasında yine Gervinho ile Parma tehlikeli geldi. Fakat bu bireysel ataklar sürdürülebilir değildi ve sürdürülemedi. Devamında önde baskıyı dahada arttıran Inter rakibine pas yapma şansı bırakmadı.
Yukarıda görülen iki sekansın arasında yalnızca 1 dakika var. Parma geriden çıkarken ayağa pas şansı olmasına rağmen maç boyunca Cornelius’a uzun top atıp Danimarkalı forvetin yapacağı hold-up ve link-up’lar sayesinde rakip yarı sahaya geçmeye çalışıldı. Ama bu çoğu zaman top kaybı ile sonuçlandı. Aşağıdaki istatistiklerde görüleceği üzere Cornelius bu maçta yüzde elli ikili mücadele kazanma oranıyla oynadı ve pas başarı yüzdesi 63 gibi çok düşük bir rakam olunca D’Aversa’nın bu geriden uzun topla çıkma fikrinin pek bir işlevi kalmadı.
İnter’de ise Hold-up/Link-up oyununu belkide dünyada en iyi oynayan oyunculardan Lukaku derine gelerek top alıp arkada alan yaratmayı başardı. Kimi zaman bu boşluklara Eriksen kimi zaman ise Martinez sızdı. Bruno Alves’e güç üstünlüğü kuramadığı için maç boyunca yukarıdaki gibi derinde topla buluşmasına şahit olduk.
D’Aversa yorulan orta sahaya yeni kan olarak 55. dakikada oyuna Hernani’yi alırken, 77. dakikada ise defansa Regini’yi dahil etti. Maçın ilk düdüğünden son anına kadar kontrolü elinde tutan konuk ekip ise skoru alamayınca 2 kanat bekini ve Eriksen’i 69. dakikada oyundan alırken yerlerine Ashley Young, Moses ve Sanchez’i oyuna dahil etti.
Oyuncu değişiklikleri ile gelen kanatlardaki dinamizm son dakikalara kadar zor dayanan Parma savunmasını iyice yıpratmaya başladı. Köşe vuruşunda gelen golden sonra maçın en iyilerinden tecrübeli orta saha Kucka’nın gereksiz yediği kırmızı kart, Conte’yi iyice rahatlattı ve oyun başlar başlamaz Moses’ın sürdürdüğü akında çok absürt bir orta ile kale sahasında 73. dakikada Godin’in yerine oyuna giren Bastoni’yi topla buluşturdu. Bastoniye ise sadece kafa ile topa dokunmak kaldı.
Roberto Gagliardini
Yıldız isim 84 başarılı aksiyon, 2 başarılı kilit pas veren yıldız isim %92’lük pas başarı oranıyla maçı tamamladı ve 334 index puanı aldı. 26 yaşındaki İtalyan orta saha kusursuza yakın bir karşılaşma çıkardı. İnter’in orta sahada üstünlüğü sağlamasını sağlayan baş aktörlerdendi.
Maç Verileri
İlk etapta veriler ışığında şut ve kaleyi bulan şut açısından Milano temsilcisinin ne denli üstün oynadığını görüyoruz. Topla oynama olarak da ezici üstünlük söz konusu fakat bunda Parma’nın maçın büyük bir kısmını önde götürmesinin, İnter’inde sürekli golü aramasının payı büyük.
Ortalama pas mesafesindeki 21,3/16,6’lı değerler Parma’nın ne ölçüde uzun pasa dayalı bir plan yaptığını gösteriyor. Atakların şutla tamamlanması yüzdesi İnter lehine 19/13 iken iki takımında sağ kanadını daha aktif kullandığını söyleyebiliriz. Parma kendi yarı alanında 17 top kaybı yaparken İnter sadece 7 top kaybı yapmış. Bu istatistik de İnter’in pres yeteneğini göz önüne seriyor. Gol beklentisi ile skorun birbirinden uzak olması da bitiricilik konusunda sahada iki takımında beklentilerin altında kaldığını söyleyebiliriz.