Premier Lig’in 9. haftasında tarihi olarak ligin en büyük iki kulubü karşı karşıya geldiler. Manchester United kendi sahası Old Trafford’ta Liverpool’u ağırladı. Geçen hafta deplasmanda Leicester’dan 4 gol yiyen ev sahibi için telafi niteliğinde olması gereken maç yine bir hezimetle sonuçlandı. Salah’ın 3 gol 1 asistle yıldızlaştığı maçı deplasman ekibi 5-0 gibi çok net bir skorla kazandı.
Bu maçın taktiksel hikayesini global iş ortağımız Metrica Sports’un geliştirmiş olduğu Play yazılımı ile birlikte analiz edeceğiz.
Kadrolar
Ev sahibi ekip sahaya 4-2-3-1 dizilişi ile çıkarken geçen haftaya göre 3 farklı oyuncu ilk 11’de yer aldı. Orta ikiliyi tamamen değiştiren Solskjaer, Pogba ve Matic’i kulübeye çekerek Fred ve McTominay’e formayı verdi. Sakatlıktan dönüp geçen hafta Leicester karşısında oyuna sonradan giren Rashford da Sancho’nun yerine ilk 11 başladı.
Konuk ekibe baktığımız zaman ise artık klasikleşmiş olan 4-3-3’ü görebiliriz. Watford mücadelesinde ilk 11 başlayan Mane ve Matip bu maçta kulübede yer aldılar. Bu ikilinin yerine Jota ve Konate forma giyerken 1 maçlık aranın ardından Alisson da kalesine geçti.
Liverpool oyun kurulumu
Yukarıdaki görüntüye baktığımız zaman Liverpool’un geriden oyun kurarken Trent ve Robertson’un diğer maçlara kıyasla biraz geride konumlandığını görebiliriz. Bu sayede geriden daha rahat çıkmak isteyen deplasman ekibinde kadrajda görülemeyen Henderson ve Milner da ortada yer alarak pas opsiyonu oluşturmaya çalıştılar.
Liverpool pres
Maçın hemen başında öne geçen konuk ekip, rakibini geride karşılamak yerine ön alan presi yapmaya devam etti ve ana plandan sapmamaya çalıştı.
Manchesterlı oyuncular geriden oyun kurmaya çalışırken Liverpool ön üçlüsünden Salah’ın Maguire ile, Jota’nın Wan Bissaka ile, Firmino’nun da McTominay ile eşleştiğini görebiliriz. Lindelöf topu Wan Bissaka’ya attıktan sonra Jota’nın yönlendirmesiyle Wan Bissaka topu tekrar Lindelöf’e geri gönderiyor. Tam bu sırada Firmino’nun işaret etmesiyle Milner McTominay’e doğru çıkıyor ve Firmino da Lindelöf’e doğru hareketleniyor. Keita’nın da Fred’e doğru yönelmesiyle Lindelöf topu kalecisine geri aktarıyor. Pas opsiyonu bulamayan De Gea da topu son çare olarak Shaw’a gönderiyor fakat Trent araya girerek Shaw’un rahat bir şekilde topu indirmesini engelliyor.
Liverpool 2. golü attıktan sonra da ana planından vazgeçmedi. Liverpoollu oyuncuların rakiplerle birebir eşleştiğini gördüğümüz bu sekansta dikkat çeken bir başka şey ise konuk ekibin oyuncularının rakibin üstüne dümdüz koşmak yerine pas açılarını kapatmaya çalışarak koşması. Bu sayede topun rahat bir şekilde dolaştırılmasının engellendiğini söyleyebiliriz. Görüntünün sonunda topu çaldığını gördüğümüz Naby Keita da Salah ile birlikte bu maçın yıldızlarından biriydi. Henderson ile birlikte Manchester ortasına büyük bir üstünlük kuran Keita, maçı attığı 1 golün yanında 1 top çalma, 4 top kapma ve 4 kilit pas ile tamamladı. Henderson da Keita’dan çok farklı olmayarak maçı 2 top çalma, 3 top kapma ve 3 kilit pas ile bitirdi. Bu iki oyuncunun rakibi Fred ve McTominay’e baktığımız zaman aradaki farkı daha iyi anlayabiliriz. Manchesterlı orta sahalar bu maçı toplam 1 top çalma, 3 top kapma ve 4 kilit pas ile bitirdiler.
Liverpool’un golleri ve Manchester’ın yaptığı hatalar
Geçen haftaki Leicester City-Manchester United mücadelesini analiz ederken United’lı oyuncuların birbirlerinden kopuk bir şekilde pres yaparak zamanlama hatalarını yaptığını ve Leicester’ın bu sayede merkezden rahat geldiğini söylemiştim. Maçın ilk dakikasındaki bu ufak sekans da geçen haftaki Leicester maçındaki sekanslara benzerlik gösteriyor. Daha da önemlisi bu ufak sekans ilk golün habercisiydi. Henderson ile beraber konumlanan Bruno’nun Henderson’ı bırakıp Van Dijk’a doğru hareketlendiği andan itibaren Liverpoollu oyuncu merkezde boş kaldı. Van Dijk topu Robertson’a aktardığı zaman da Jota geriye doğru hareketlenmeye başladı. Bu sırada kadrajda görünmeyen Milner çizgide konumlanırken Wan Bissaka onu kontrol etmeye çalıştı. Bu yüzden orta alan oyuncusu McTominay de Jota’yı takip etmek zorunda kaldı. En nihayetinde Liverpoollu oyuncular orta alanda 3e2 sayısal üstünlük elde ettiler ve bunun yanında Arnold’ta sağ tarafta bomboş kaldı. Maça 4-2-3-1 ile başlayan ev sahibinin orta alanda yaşadığı bu sıkıntının çözümü aslında merkezi üçlemekti fakat Solskjaer bunu yapmakta geç kaldı. Maçın ilk 45 dakikasını aynı şekilde oynayan Manchester’da Pogba ilk 45’in sonunda Greenwood yerine oyuna girdi ve merkezi üçledi.
Liverpool’un attığı ilk golde bir önceki videoya benzer bir durum var. Bruno’nun Henderson ile kalmak yerine tek başına kaleciye doğru koşmasından dolayı boş kalan Liverpoollu oyuncuya Fred çıkmak zorunda kalıyor. Van Dijk’ı Greenwood kontrol etmek zorunda kaldığı için de Wan Bissaka Robertson’a çıkıyor. Wan Bissaka’nın boşalttığı alana hareketlenen Jota da peşinde Lindelöf’ü getirdiği için Maguire ve Shaw kayma yapmak zorunda kalıyorlar. Fred ve McTominay ikilisi de önde yakalandığı için Firmino rahat bir şekilde bağlantıyı yapıyor ve Salah’ı topla buluşturuyor. Salah topu aldığı zaman da Shaw’un Keita ve Salah’a karşı yalnız kaldığını görüyoruz. Pozisyonun devamında Salah topu Keita’ya aktarıyor ve Gineli oyuncu takımını öne geçiriyor. Dikkat çeken bir başka şey ise Trent’in de sağ tarafta bomboş bir şekilde koşu yapması. Keita golü atamasa dahi Trent’in gelmesiyle birlikte Liverpool bir başka şekilde golü bulabilirdi.
Liverpool’un 2. golü set oyununda geldi. Firmino derine gelerek top aldığı zaman Salah’ın Shaw’u manipüle etmesinden dolayı Trent’in sağ tarafta boş kaldığını görüyoruz. Bu da Manchester’ın sahaya ne kadar kötü yerleştiğini gösteriyor. Henderson topu Naby Keita’ya aktarırken Fred orta sahaya kadar çıkıyor fakat devamında gereken takibi yapmıyor. Keita’nın boşalttığı alana Salah’ın geldiğini gördüğümüz anda Keita’nın da ileriye çıkarak Shaw’u manipüle etme görevini üstlendiğini görüyoruz. Bu sayede topu rahat bir şekilde içeri çeviren Trent, 2.golü atan Jota’ya asist yapıyor. Bu sekansta dikkat çeken bir başka durum da McTominay’ın Milner’ı takip etmemesi. Jota vuruşu yapamasaydı muhtemelen arkasındaki Milner golü atacaktı. Bu yüzden McTominay’ın gereken özveriyi gösterip Milner’ı takip etmesi gerekiyordu. Sonuç olarak Liverpool’un 2. golünde de Manchesterlı oyuncuların sahaya kötü yerleşerek gereken özveriyi göstermediğini söyleyebiliriz.
- golün başlangıcında da Firmino’yu görüyoruz. Brezilyalı oyuncu sürekli olarak derine gelip top aldı ve takımının rakip yarı alana yerleşmesinde önemli bir pay sahibi oldu. Gole dönersek eğer Firmino’nun topu Trent’ten almasından sonra Manchesterlı ön alan oyuncularının hemen oyundan düştüğünü görüyoruz. Bu yüzden oyunun merkezindeki Liverpoollu orta saha oyuncuları Henderson ve Jones bomboş kalıyorlar. Firmino bu oyuncularla seri bir şekilde paslaştıktan sonra Salah ile bağlantıyı yapıyor ve topu Jota’ya aktarıyor. Devamında Salah’ın şutunun rakipten sekmesiyle Keita’nın önünde şans eseri kalmış olduğunu ve Keita’nın bu sayede asist yapmış olduğunu görüyoruz. Fakat, Keita ve Robertson’ın önündeki boş alanların tesadüf eseri oluşmadığı aşikar. Ronaldo, Bruno, Rashford ve Greenwood geriye çok az yardım ettikleri için Liverpoollu oyuncular asist bölgesi (assist zone) denilen alanlarda sürekli olarak boş kaldılar. Liverpool’un atak yönlerine baktığımız zaman da atakların %74’ünün kenarlardan geliştiğini söyleyebiliriz. Bu gol özelinde dikkat çeken bir diğer unsur ise Fred’in hayalet gibi ortalıkta dolanması olabilir. Her ne kadar ön oyuncularından pek yardım gelmese de Fred yeterli derecede çevre kontrolü yapsaydı Keita’nın boş kaldığını görüp ona doğru hareketlenebilirdi.
Liverpool’un 4. golü de set oyunundan geldi. Robertson topu çizgideki Jota’ya aktardıktan sonra koşusuna başlıyor ve Greenwood takip etmediği için McTominay Robertson’a doğru çıkıyor. Bu esnada Jones da Jota’nın boşalttığı alana yönelerek Lindelöf’ü manipüle ediyor. McTominay’ın Robertson’a çıkmasından dolayı boş kalan Firmino da Lindelöf’ün boşalttığı alana yönelerek topu alıyor ve Maguire’ı üstüne çekiyor. Maguire da yerini değiştirdikten sonra Salah’ın önünde sadece Shaw kalıyor. Fakat Shaw da Jota’nın önünü kapatmak için hareketlenmek zorunda kalıyor ve Salah boş bir şekilde ceza sahası içinden vuruşunu yaparak golü atıyor. Salah golü atarken Trent’in Salah’ın arkasında de marke bir şekilde koşu yapması da ayrı bir sorun.
Liverpool’un 5.golü rakipten kazanılan top sonrasında geldi. Henderson’ın harika pasına hareketlenen Salah kendisinin 3. takımının 5.golünü atmıştı. Yukarıdaki görselde Henderson’ın pasından önce Liverpool’un topu nasıl kazandığını görebiliriz. Pogba topu kontrol etmeye çalışırken orta sahanın merkezinde Firmino’nun da gelmesiyle birlikte Liverpool’un sayısal üstünlük sağladığını görebiliriz.
Final
Skordan bağımsız bir şekilde maçı değerlendirirsek organize bir takımın dağınık bir takımı domine ettiğini söyleyebiliriz. Ev sahibi ekip her ne kadar yıldız oyunculardan oluşsa da bu oyuncuların birbirleriyle olan uyumsuzluğu organizasyon eksikliğinin temel nedeni olarak göze çarpıyor. 3 yıldan beri takımın başında olan Solskjaer’in de bu organizasyon eksikliğini çözmekte zorlandığını görebiliriz ve hocanın bu yüzden görevinden alınma ihtimali hiç de az değil.
Konuk ekibe baktığımız zaman güçlü oyunun yanında bazı oyuncuların göze çarptığını söyleyebiliriz. Şu anki formuyla kendisine dünyanın en iyi oyuncusu denilen Mohammed Salah, 10. haftasına gireceğimiz ligde 10 gol ve 6 asiste ulaşarak akıl almaz bir istatistik yapmaya doğru gidiyor. Orta sahadaki Naby Keita da sakatlıklarla geçen Liverpool kariyerindeki en özel performanslarından birini sergileyerek maçı 1 gol ve 1 asistle tamamladı. Bu isimlerin yanında Firmino da gol ve asist katkısı yapmamasına rağmen maçın yıldızlarından biriydi ve neredeyse bütün Liverpool ataklarının merkezindeydi. Brezilyalı oyuncunun derine gelerek yaptığı bağlantılar sayesinde Liverpool’un set oyununda rakibine büyük bir üstünlük kurduğunu söylemek abartıya kaçmaz diye düşünüyorum.
Kaynaklar: Maçkolik, Whoscored
Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.