Analiz | Manchester City 4-0 Liverpool

İngiltere’de bitime 7 hafta kala şampiyonluğunu ilan ederek rekor kıran ve 30 yıllık şampiyonluk hasretini sonlandıran Liverpool, son yıllardaki en büyük rakibi Manchester City ile 32. hafta karşılaşmasında Etihad’ta karşılaştı. Seromonide tam kadro şeklinde Liverpool’u alkışlayan Manchester City rakibini 4-0 mağlup ederek şampiyonluk kutlamalarına bir burukluk eklemiş oldu.

Ortalama pozisyonlar

Maçta Manchester City 4-2-3-1 dizilimini tercih etti. Kalede Ederson; defansta Mendy, Garcia, Laporte ve Walker görev alırken önlerindeki ikili Rodri ve İlkay’dan oluştu. Guardiola De Bruyne’ye bu maçta 10 numara pozisyonunda grev verirken Sterling sol kanat, Phill Foden sağ kanat, Jesus tek santrafor olarak görev yaptı. Maçın ilerleyen dakikalarında Jesus oyundan alınınca Sterling santrafor bölgesine geçti. Ayrıca ortalama pozisyonlardan da görebileceğimiz üzere De Bruyne sol kanada daha yakın oynadı.

Top Liverpool’da iken Manchester City’de De Bruyne Jesus ile forvet hattını çiftleyerek takımının rakibi 4-4-2 dizilimi karşılamasını sağladı.

Liverpool şampiyonluğun etkisi altında kalmadı ve maça ideal kadrosu ile başladı. 4-3-3 dizilimini tercih eden Klopp kalede Alisson; savunmada Arnold, Joe Gomez, van Dijk, Robertson; orta alanda Fabinho, Wijnaldum, Henderson; ileride Mane, Firmino ve Salah’a görev verdi. İkinci yarıda Gomez’in oyundan çıkması ile Fabinho savunmaya geçti.

Liverpool maçın büyük bölümünde 3. bölgede rakibini karşıladı. Bununla birlikte savunma diziliminde farklılık olmazken zaman zaman Fabinho geri gelerek top aldı.

İlk Yarı

Maça Liverpool ön alan baskısı ile başladı. Topa sahip olmadıkları bölümde Manchester City’nin oyun kurmasını engellemeye çalışırken, topa sahip olduğu bölümlerde orta sahayı hızlı geçmeyi denedi veya geriden uzun toplar ile tehlike yaratmaya çalıştı. Maçın ilk 20 dakikasını incelediğimizde bunu büyük oranda başardıklarını görüyoruz.

Burada van Dijk’ın Salah’a uzun top denemesini görüyoruz.

Buna karşılık Manchester City ilk dakikalarda geçiş oyunu ile tehlikeli olmaya çalıştı.

10. dakikada rakibini 4v3 yakalayan City poziyondan yararlanamadı. Burada ilk anda De Bruyne Jesus’a aktarabilse Jesus karşı karşıya kalabilirdi. Tabi Jesus’un ofsayttan geri geldiğini düşündüğümüzde De Bruyne’nin tercihi makul kalabilir. Fakat ikinci anda Jesus Dijk ve Robertson arasına yapacağı koşu ile Foden’ı net pozisyonda bırakabilirdi. Bu iki ihtimal de gerçekleşmedi ve City pozisyondan yararlanamadı.

Liverpool için maçın en önemli pozisyonlarından biri 19. dakikada yaşandı. Sağdan ceza alanına giren Salah’ın vuruşu direkten geri geldi.

Bu pozisyonda Liverpool yerleşmiş City savunması karşısında Fabinho’nun da geriye gelerek oyuna dahil olması ile 3-4-3 dizilimi ile hücum ediyor. Arnold’un sağ kanatta topu aldıktan sonra orta alana gönderdiği top ile kalabalık City orta sahasını 2 pasla ekarte edip 3v3 pozisyon yakalıyorlar.

Bu pozisyonda da olduğu gibi Liverpool maç boyunca ataklarının yoğunluğunu sağ kanattan gerçekleştirdi.

Mane’nin içeri katetme girişimleriyle aldığı uzun pasları ortadan atak kategorisine de dahil edebilirsek Liverpool için yoğunluğun sağ kanatta olduğunu görebiliyoruz. Fakat Liverpool 34 sağ kanat atağı girişiminde sadece 3 başarı sağladı. Buna karşılık Manchester City’nin özellikle sol kanat ve orta alandan hücum ettiğini görüyoruz. Bunda De Bruyne’nin sol kanada kayması ve Sterling üzerinden ataklar geliştirilmesini etkisi var. Keza maçta Manchester ekibini öne geçiren gol öncesinde gelişen atak da sol kanattan Sterling ile gerçekleşti. Sterling aldığı pas ile ceza alanında Gomez’i zorladı ve takımına kazandırdığı penaltı ile skor üstünlüğünü almalarını sağladı.

Maçın bu bölümüne kadar Liverpool’un oyunda daha hakim olduğunu söyleyebiliriz.

Şut sayılarını da incelediğimizde Liverpool’un City’nin attığı gole kadar 4 şut çektiğini Manchester City’nin ise tek şutunun olduğunu görüyoruz. Manchester City golü bulduktan sonra Liverpool yine geriden uzun toplar ile atak girişimlerinde etkili oldu. Liverpool’un bu tercihinin Manchester City’nin hızlı stoperleri olmamasına bağlıyorum. Fakat oyunu iyi okuyan bir kalecileri var. Öyle ki bunu 33. dakikada yaşanan bir pozisyonda görüyoruz.

Fabinho’nun Salah’a gönderdiği uzun topta Salah Ederson’la karşı karşıya pozisyonda kalırken Ederson kalesini doğru zamanda terkederek pozisyonu önlüyor.

Sürekli uzun pas denemeleri yapan Liverpool’un bunu istatistiğe de yansıttığını görüyoruz. Öyle ki Liverpool maç boyunca 46 kere uzun pas (40 metreden fazla) gönderdi ve bu paslarda %57 başarı sağladı.

Maç boyunca 2 takım da yerleşik savunmaya karşı ve kontra ataklar ile gol aradı. Manchester City maçtaki 2. golünü Sterling ile bir kontra atakta buldu.

İki takımın atak girişimleri ile ilgili istatistiği incelediğimizde City 14 kontra atak girişimininden 5 tanesinde şut çekerek pozisyonu sonlandırırken Liverpool 13 kontra atak girişiminde şut çekmeyi başaramadı.

Manchester City 3. golünü yerleşik Liverpool savunmasına karşı buldu. Bu golde De Bruyne ve Foden’ın yaptığı son verkaç haricinde öncesinde aldıkları pozisyonların katkısının büyük olduğunu düşünüyorum. İlk ceza yayı üzerinde boş pozisyonda olan Foden’ın top alacağı belliyken De Bruyne markajdan kaçarak van Dijk’ın üzerine doğru gidiyor. Foden topu ilk aldığında arkadaki İlkay’a oynayarak sahanın boş alanına doğru koşu yapıyor. Daha sonra İlkay’dan tekrar aldığı topta De Bruyne ile verkaç yaparak golü yapıyorlar.

İkinci Yarı

Klopp ikinci yarıya Gomez’i oyundan alarak başladı. Buna rağmen maçın başında etkili olamayan Manchester City ikinci yarının başında Liverpool kalesini ablukaya aldı. Manchester City ikinci yarının ilk 5 dakikasında Liverpool kalesine 3 şut göndermeyi başardı. Bu pozisyonların birinde yerleşik Liverpool savunmasını korner sonrasında dengesiz yakalayarak gole çok yaklaşıyorlar.

Köşe vuruşunu kullanan De Bruyne sağ kanatta demarke durumda kalmayı başarıyor. İlkay’ın gönderdiği pasla arkadan bindirme yapan Foden’ın vuruşunu van Dijk çizgiden çıkarıyor.

Manchester City 4. Golünü 66. dakikada  buldu.

Liverpool’un kullandığı korner sonrası geçiş oyununda ders niteliğinde bir gol izledik. Defanstan uzaklaştırılan top sonrası De Bruyne’ye gönderilen top ile City Liverpool’u 3v3 yakalamayı başardı. Foden’ın yaptığı koşu sonucunda Robertson’ın Foden’ı durdurmaya gitmesi ile Sterling boş alanda kaldı. Tabi burada Robertson Foden’a doğru koşu yapmasa De Bruyne de Foden’ın önüne bırakabilme ihtimalini gözardı etmemek gerek. Foden’ın koşusu ile önde olmasıyla birlikte aslında bu pozisyonda City’nin Liverpool’u 3v2 durumda yakaladığını söyleyebiliriz.

Manchester City’den bu golün benzeri bir pozisyonu 81. dakikada gördük. Hızlı gelişen atakta yine sola koşu yapan De Bruyne gelen uzun pasa kafa ile vuruşunu gerçekleştirdi.

Bunun dışında Manchester City maçın son anlarında Mahrez ile 1 gol daha bulsa da gol VAR ile iptal edildi.

Maç Verileri

Maçta iki takımın da %50 oranla topla oynadığını görüyoruz. Devre başlangıçları dışındaki dakikalarda da bu dengeyi görüyoruz.  Bununla birlikte Manchester City maç boyunca 1.93 gol beklentisi ile maçı tamamlarken Liverpool 0.83 gol beklentisi ile tamamladı.

Topla oynamada olduğu gibi pas sayılarında da iki takımın dengede olduğunu görüyoruz. Ayrıca iki takım da defansif yönde kullanılan paslarda %99 başarı oranı yakaladı. Kilit paslarda 9-10 ile iki takımın yakın olduğunu görürüyoruz. Bununla birlikte Manchester City’nin 9 kilit pasının 6’sı maçı City’e getiren De Bruyne, Sterling ve Foden üçlüsünün arasında gerçekleşti.

Oyuncular

Laporte maç boyunca girdiği 4 mücadelenin hepsini kazandı.

Rodri 72 pas ile Manchester City’nin en çok pas yapan ismi olurken bu paslarda %97 başarı sağladı.

Yorum

Manchester City’nin golüne kadar daha etkili olan taraf Liverpool’du. Takım halinde bir konsanstrasyon kaybı yaşayarak maça çıkmadıkları aşikar fakat bazı oyuncularının şampiyonluk etkisinde olduğunu düşünüyorum. Bundan yararlanan Manchester City de 2. golü bulduktan sonra oyundan düşen Liverpool’a karşı oyun hakimiyetini sağlamayı başardı. Chelsea maçında yeterli oyun gösterememelerine rağmen 2019-20 sezonu için hala FA Cup ve Şampiyonlar Ligi kupası için ciddi aday olduklarını gösterdiler. Bu tempoları ile ağustos ayına girmeyi başarabilirlerse geçici sistem ile oynanacak Şampiyonlar Ligi’nde şampiyonluğun en büyük adayının Manchester City olduğunu düşünüyorum.