Harika bir Şampiyonlar Ligi maçını daha geride bıraktık. Barcelona’yı saf dışı bırakarak yarı finale yükselen Roma, Liverpool deplasmanındaydı. Cengiz Ünder’in 45 dakika oynadığı karşılaşmayı Liverpool Salah (x2), Firmino (x2) ve Mane’nin golleriyle 5-2 kazandı. Roma’nın gollerini ise Dzeko ve penaltıdan Perotti kaydetti.
Liverpool’un kadrosuna baktığımız zaman sürpriz bir durum yoktu. Jurgen Klopp, Manchester City’i iki maçta da geçen 4-3-3’ünü ve kadro yapısını bozmadı. Roma tarafında ise ligde oynadığından farklı bir dizilim sahadaydı. Barcelona galibiyetindeki gibi 3-4-1-2 sahadaydı. Tek fark Schick yerine ileri uçta Cengiz Ünder’i tercih etti. Di Francesco üçlü savunmayı bu sezon ligde sadece bir kez kullanmış olduğunu da söyleyelim. Ayrıca belirtmek istediğim bir durum daha var: Fazio ve Manolas’ın pozisyonlarının çakışmasının sebebi Roma’nın Juan çıktıktan sonra dörtlü savunmaya dönmesi.
Başlama Vuruşu
Maçın başlamasıyla Roma ilk 15 dakikada oyunu kontrolü altına aldı. Topa daha fazla sahip olan takım oldu. Roma’nın bekleri Liverpool savunmasının dar diziliminden dolayı kanatlarda boş alanlar buldu.
Roma 3-4-1-2 ile sahadaydı. Cengiz Dzeko’nun yanında ikinci forvet olarak oynadı. Ancak hem bu role alışık olmayan Cengiz hem de Van Dijk ile yaşadığı fizik farkından dolayı ikinci yarının başında oyundan çıkıp yerine Schick girdi.
Liverpool maça klasikleşen 3.bölge presiyle başladı.
Roma yukarıdaki görsellerde de görüldüğü gibi üçlü savunmasını ileride kurdu. Bu tercih Barcelona’ya karşı mantıklıyken Firmino, Salah ve Mane gibi hızlı ve driplingleri iyi olan üçlüye karşı pek mantıklı değildi. Liverpool sık sık bu üçlünün arkasına ya da beklerin arkasında bırakmış olduğu boşluklara uzun toplar atarak hücuma çıktı. Savunmanın önde olmasının da avantajı fizik olarak Liverpool’un ileri üçlüsüne daha baskın gelen Roma defansı hava toplarında etkili oldu. Aşağıdaki görsel Liverpool’un hava toplarını kazanmasını gösteriyor. Görsele baktığımız zaman Liverpool’un hava toplarında 2. ve 3. bölgede neredeyse hiç etkili olamadığını görüyoruz.
Roma’nın kanat-bekleriyle Liverpool’un beklerinin birebir eşleşmesi ile Roma’nın ileri üçlüsü Dzeko, Cengiz ve Nainggolan Liverpool’un stoper tandemine üstünlük sağladı. Bu üstünlük sayesinde Roma Liverpool’u ileri oynamaya mecbur bıraktı. Klopp Manchester maçında olduğu gibi Salah ve Firmino’nun yerini değiştirerek oyuncu değiştirmeden oyunda değişiklik yapabileceğini göstermişti. Bu maçta ise Roma’nın ilerideki üstünlüğünü Milner’ı ”sahte” stoper mevkisine çekerek bu üstünlüğü kırdı.
Roma’nın üçlü savunmasının önde olmasından ve aynı zamanda yavaş olmasından faydalanmak isteyen Liverpool savunma arkasında ve kanat beklerin arkasında bıraktığı boşluklara uzun toplar atarak etkili olmaya çalıştığından bahsetmiştim. Aşağıdaki görselde Liverpool’un attığı anahtar pasları gösteren haritada bu durum daha net görülebiliyor.
Aşağıdaki görsellerde Liverpool’un savunma arkasına attığı pazı uzun pasları görüyoruz. Bu savunma arkası pasları maç içinde o kadar çok attılar ki hepsini yazıya ekleyemeyeceğim. Belirtmekte fayda var Liverpool ikinci, üçüncü ve dördüncü gollerini savunma arkası ve kanat-beklerin arkasında bıraktığı boş alanlara gönderdiği paslarla attılar.
Roma’nın yaşadığı en büyük sıkıntılardan biri de Liverpool’un Roma hücum ederken tüm hatlarıyla geriye yaslanmasından dolayı ileride çoğalamadı.
Roma ikinci yarıda ise bu duruma çözüm getirerek yapılan ortalarda ceza sahası içerisinde kalabalık oldular.
67.dakikada Roma sistem değişikliğine gitti ve iki oyuncu değişikliği birden yaptı. De Rossi ile Juan’ın yerine Gonalons ve Perotti girdi. Bu dakikadan itibaren Roma 4-3-3’e döndü. 75.dakikada Salah’ın oyundan çıkması Liverpool’un hızlı hücumlarına da etki etti ve kalan 15 dakikanın hakimi Roma oldu. Yazının başındaki topa sahip olma grafiğine de bakınca bu durum daha net olarak gözüküyor. Liverpool skor ne olursa olsun oyun düzeninden ödün vermedi maçın başından sonuna kadar oyunlarını sistemli bir şekilde oynadılar. Bu durum da ortalama pozisyonlara da net bir şekilde yansıdı.
Sonuç
Liverpool her zamanki oyunlarıyla rahat bir maç kazandı. Di Francesco’nun Barcelona’ya karşı çıktığı diziliş ve oyun anlayışı bu maç için Roma’nın felaketi oldu. İkinci maçta şansı çok düşük olan Roma, acaba Barcelona’ya karşı yaptığı muhteşem geri dönüşün bir yenisini daha yapabilecek mi?