Premier Lig’in 3. haftasında altı büyük ekipten ikisi olan Liverpool ve Chelsea, Anfield Road’ta karşı karşıya geldiler. İlk yarının sonlarında Reece James’in oyundan atılmasıyla 10 kişi kalan konuk ekip, öne geçtiği maçta yaptığı iyi takım savunması sayesinde sahadan 1-1’lik(Gol beklentileri: 2.8 – 0.58) skorla ayrıldı ve istediğini alan taraf oldu.
Ayrıca maçın taktiksel hikayesini iş ortağımız Metrica Sports‘un geliştirdiği Play yazılımı ile birlikte inceleyeceğim.
Kadrolar
Konuk ekip sahaya klasik dizilişi olan 3-4-2-1 ile çıkarken, geçen haftaki Arsenal maçının ilk 11’inden farklı olarak sadece Kante vardı. Sakatlıktan dönen Fransız orta saha, Kovacic yerine bu maça ilk 11’de başladı.
Ev sahibi ekipte ise geçen haftanın 11’ine kıyasla üç değişiklik vardı. Jurgen Klopp, sol bekte Tsimikas yerine sakatlıktan dönen Robertson’a formayı verirken, orta alanda Naby Keita yerine Fabinho’yu ve forvette Jota yerine Firmino’yu tercih etti. Ev sahibi ekip adına dikkat çeken bir diğer önemli nokta ise Henderson ve Elliott’ın konumlarıydı. Henderson’ı sürekli olarak sağ içte görevlendiren Alman teknik adam, bu maçta Henderson’u sol içe çekip, ondan boşalan sağ içe Elliott’ı yerleştirdi.
İlk yarı
Her ne kadar goller duran toplardan gelse de ilk yarı iki takım da set oyunlarını oynamakta zorlandılar. İki takım da kaptıkları toplardan sonra hızlı bir şekilde atağa çıktıklarında etkili oldular. Bu yüzden, ilk yarı geçiş oyunlarına sahne oldu diyebiliriz.
Chelsea’nin oyun kurulum düzeni ve topsuz oyunu
Geriden oyun kurarken merkezde 3-2 şeklinde dizilen Chelsea, Liverpool’un yaptığı pres sonucu topu kanatlara yönlendirerek topun olmadığı alanlarda sayısal üstünlük sağlamaya çalıştı. Örnek olarak gösterdiğim bu sekansta da top Reece James’e gelirken sol kanatta iki Chelseali oyuncunun boşta kaldığını görüyoruz. Her ne kadar bu planın ana amacı kanatlar arası diyagonal paslar olsa da konuk ekip bu tarz baskı anlarında rakip yarı sahaya uzun toplarla geçmeye çalıştı.
Rakibi önde karşılarken ön üçlüsünü dar tutan maviler, arka hattaki oyuncuları da birbirine yakın tutarak merkezi kapatmaya çalıştı. Bu sayede Liverpool’u kenarlara yönlendiren konuk ekip, kör noktalarda sayısal üstünlük sağlayarak kazandığı toplarla direkt bir şekilde kaleye gitmeye çalıştı.
Yukarıda da gördüğümüz gibi Liverpool’un set hücumlarına karşı konuk ekibin kendi yarı sahasında 5-4-1 şeklinde dizildiğini söyleyebiliriz. En gerideki beşli ve onun önünde dörtlü hatlarla boşlukları iyi kapatan maviler, yerleşik savunma yaparken ev sahibine çok fazla net fırsat tanımadı. Fakat, görselde de olduğu gibi beşli savunma hattından bazı oyuncuların zaman zaman öne çıkarak öndeki bloğa dahil olduğunu söyleyebiliriz. Böyle durumlarda da konuk ekibin diğer defans oyuncularının arkadaki boş alanları kapatarak rakibin bu alanları değerlendirmesine olanak sağlamadığını gördük.
Yerleşik savunmada merkezi iyi bir şekilde kapatarak rakibi kenarlara yönlendiren konuk ekip, top kenarlara geldikten sonra da topun olduğu alanı daraltarak sayısal üstünlük sağlamaya çalıştı. Bu nedenle ev sahibi ekip hücumda rahat pas yapma imkanı bulamadığı gibi tehlikeli pozisyonlar da yaratamadı.
Liverpool’un ön alan presi ve hücum stratejisi
Maç boyunca şiddetli bir şekilde ve çok adamla ön alan presi yapmaya çalışan bir Liverpool gördük. Maçın çoğu bölümünde olduğu gibi bu görselde de Liverpool’un ön üçlüsü daralarak rakibin geri üçlüsüyle bire bir eşleşti. Aynı anda orta alandaki Henderson ve Elliott’ın da, Kante ve Jorginho’ya yakın markaj yapmaya çalıştığına şahit olduk. Bu sayede merkezi kapatmaya çalışan ev sahibi, top kanatlara geldiği zaman da rakip kanat beklerini kendi bekleriyle karşıladı.
Hücum yönlerine baktığımız zaman da Liverpool’un merkezi kapatma anlamında başarılı olduğunu görebiliriz. Chelsea hücumlarının %78’i kanatlardan gelişmiş.
Yukarıda da görüleceği üzere Liverpool, rakibi kendi yarı sahasında karşılarken hatlar içindeki ve arasındaki oyuncuları dar tutarak rakibi kaleden oldukça uzakta tutmaya çalıştı. Bunu yapmak için defans hattını kaleden uzakta konumlandıran ev sahibi, topun olduğu alanlarda yoğun bir pres yaparak topu kazanmaya çalıştı. Nitekim, bu pozisyonda, Havertz’e atılan topta pas arası yapan Robertson, topu kazanıp takımını hızlı hücuma çıkarmaya çalıştı.
Rakibi kaleden uzak tutmaya çalışan Liverpool, kendi yarı sahasında kazandığı toplarla yukarıda yer alan görsele benzer şekillerde hücuma çıkmaya çalıştı. Set hücumunda aradığını bulamayan ev sahibi, topu kazandığı zaman defans arkasına koşular yaparak rakibi cezalandırmaya çalıştı. Yukarıda da top Alexander Arnold’un ayağına geldiği zaman hareketlenmeye başlayan Liverpoollu oyuncuları görüyoruz. Arnold’un defans arkasına attığı uzun topa hareketlenen oyunculardan biri olan Henderson, pozisyonun devamında kaleciyle karşı karşıya kalıp topu auta attı ve net bir fırsattan yararlanamadı. Bu fırsatı harcarken son vuruşu sol ayağıyla yapmak zorunda kalmıştı. Klopp’un, Henderson’ı sol içte görevlendirmesinin bu fırsatın kaçmasında yadsınamaz bir etkisi olduğunu da belirtmemiz gerekir.
Maçın başlarında geriden çıkmak için Fabinho’yu stoperlerin arasında konumlandıran Jurgen Klopp, Chelsea’nin yapmış olduğu ön alan presi yüzünden oyun kurulumu sırasında Arnold’u stoperlerin yanında tutup Henderson’ı da Fabinho’nun yanına çekti. Geçtiğimiz sezonun başından itibaren Trent’i oyun kurulumu sırasında geride konumlandıran Alman teknik adam, bu maçta da kendisini aynı şekilde kullanmaya çalıştı.
Chelsea’nin golü
Maç boyunca iyi bir savunma yapmaya çalışan ev sahibi, bu duran topta çok net bir yerleşim hatası yaptı. Görselden de anlaşılacağı üzere Fabinho, altı pastaki üç Chelsea’li oyuncu ile baş başa kalıyor. Korner kullanıldıktan sonra da Havertz demarke bir şekilde kafa vurarak takımını 1-0 öne geçiren golü atıyor.
İkinci yarı
İlk yarının sonlarında Reece James’in oyundan atılmasıyla birlikte maçın geri kalanı Liverpool’un topu domine ettiği bir oyuna dönüştü.
Tamamıyla kendi yarı sahasına çekilen konuk ekip, gerideki beşli hat ve önündeki üçlü hat ile kalesinin önünü kalabalık tutarak ev sahibine net fırsat vermemeye çalıştı.
İkinci yarı topa %68 sahip olan ev sahibi, set hücumuna yerleşirken bazı boş alanları değerlendirmekte sıkıntı yaşadı. Oyun gücünü beklerini öne taşıyarak oluşturduğu beşli hattan alan Liverpool, bu maçta o güçten faydalanamadı. Ev sahibi ekibin iki bek oyuncusu nadiren aynı anda çizgiye bastılar. Bu yüzden rakip oyuncuların arasını açmakta zorlanan Liverpool, kale önünde net fırsatlar bulamadı. Yukarıdaki görselde de Robertson’un önünde boş bir alan varken daha geride konumlandığını görüyoruz. Eğer Robertson öndeki alana yerleşseydi, rakibin sağ kanat beki Azpilicueta’yla eşleşip o bölgede takım arkadaşlarına boş alan yaratabilirdi.
Final
Rakibi neredeyse 50 dakika boyunca on kişi oynayan Liverpool, sahadan 1-1’lik skorla ayrılarak önemli bir fırsatı tepti diyebiliriz. İkinci yarı doğru bir şekilde sete oturamayan Liverpool, doğal olarak gol beklentisi(xG) anlamında da sıkıntı yaşadı. İlk yarı on bire on bir oynanırken 2.09 gol beklentisi üreten ev sahibi, ikinci yarı 0.71 gol beklentisinde kaldı. Jurgen Klopp’un belirttiği gibi geçen sezon bitiricilik anlamında sorun yaşayan Liverpool, bu maçta da aynı sorundan muzdarip oldu ve çektiği 24 şuttan sadece 7 tanesi rakip kaleyi buldu. Bu 7 şutun 6 tanesini kurtaran Mendy, Opta verilerine göre Chelsea’ye geldiğinden beri en çok kurtarış yaptığı maçı oynadı.
Geçen sezon Van Dijk, Henderson ve Fabinho gibi önemli oyuncuların sakatlığıyla şampiyonluk yarışandan kopan Liverpool’da, bu sene şampiyonluk hedefleniyorsa ön alan oyuncularının daha çok sorumluluk alıp gol sayılarını arttırması gerektiği su götürmez bir gerçek.
Kaynak: Maçkolik, WhoScored, Opta
Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.