Analiz | Liverpool 1-0 Brighton & Hove Albion

2018-2019 Premier Lig sezonuna 2 maçta 2 galibiyet ile başlayıp, son 6 iç saha maçında 18 gol atıp kalesinde tek bir gol dahi görmeyen Liverpool, 3. Hafta karşılaşmasında Brighton & Hove Albion takımını konuk etti. Bu maç öncesinde Liverpool’da Dejan Lovren ve Alex Oxlade Chamberlain sakatlıklarından dolayı kadroda yer almadılar. Konuk ekip Brighton’da ise Dunk, Bruno Saltor, Florin Andone ve Izquierdo sakatlıkları sebebi ile takımdan uzak kaldılar

Ortalama topla buluşma noktaları

Liverpool bu sezonun 3. karşılaşmasında da aynı 11 ve 4-3-3 formasyonu ile sahada yer aldı. Rakiplerin çare üretemediği, Mane-Firmino-Salah hattı yine formundaydı. Sürekli pozisyon arayan ve saldıran 3’lüye ek olarak Robertson ve Arnold’ın bek pozisyonundan çok hücum kanat oyuncusu gibi ileride topla buluşması üretkenlik açısından önemliydi. Yeni transfer Fabinho henüz Liverpool forması giyemedi. Büyük beklentilerle transfer edilen futbolcu İlk hafta karşılaşmasında West Ham United’a karşı yedeklerde yer almıştı ve oyuna dahil olmamıştı. Ardından oynanan Crystal Palace ve Brighton & Hove Albion karşılaşmalarında kadroya dahi giremedi. Ada kariyerinin iyi başladığı söylenemez. Jurgen Klopp, milli takım arası ardından başlayacak yoğun maç fikstürü öncesinde kadroyu olabildiğince korumak ve ezberlenmiş oyun ile maksimum verimi puan kaybı olmadan alma planı içerisinde.

Maç öncesi 12. sıradaki Chris Hughton’ın 3 puanlı Brighton’ı, bu sezon oynadığı ilk maçta Watford deplasmanında 4-2-3-1 formasyonu ile mücadele etmiş ve 2-0 sahadan mağlup ayrılmıştı. Ardından iç sahada Manchester United’ı 3-2 ile geçmeyi bildiler. Ligde bu sezon 2. Kez deplasmanda yer alan takım yine 4-2-3-1 formasyonu ile sahadaydı. Eksiklerinden dolayı savunma hattını Bong-Duffy-Balogun-Montoya şeklinde Watford maçından farklı olarak sahaya sürdüler. Ayrıca forvet arkası pozisyonda, geçtiğimiz sezonun yıldızı Pascal Groß yer almadı ve yedek kulübesine çekildi. Pascal’ın geçen sezon 38 lig maçının tamamında forma giydiğini hatırlatalım. Yerine ilk 11’de yeni transfer Bissouma sahada yer aldı. Golü kalelerinde gördükleri pozisyonda Bissouma’nın hatası vardı. 2. Deplasman karşılaşmasından da gol atamadan elleri boş ayrıldılar.

Liverpool’un yoğun baskısı

Oyun içi dağılımı oldukça dar alana sıkıştırmayı hedefleyen, oyuncuların birbirine çok yakın oynadığı Liverpool’da, Arnold ve Robertson kanat bek olarak her pozisyonda hücuma destek verdi ve takımın daha fazla pozisyon zenginliği üretmesine fırsatlar sağladı. Yaklaşık 50 metrelik bir alana ilk yarıda oyunu yıkan Liverpool’da Dijk ve Gomez’in olabildiğince orta sahaya yakın pozisyonda yer almaları ve Mane-Firmino-Salah-Milner-Keita 5’lisinin sürekli rakip savunmaya baskı kurması, Brighton’lı oyuncuları isabetsiz uzun toplara sürükledi. Murray’in topla buluşamamasıyla sürekli atan yiyen Brighton takımına, savunmaya çekilmekten başka tercih kalmadı. Bu gömülme sonrası seri ve tek paslı hücumlar ile aksiyonlar üreten Liverpool büyük fırsatlar yakaladı. Brighton’da 11 oyuncunun tamamının kendi ceza sahası içerisinde ve ceza sahası ön çizgisinde olduğu pozisyonlar vardı.

Salah’ın öne geçiren golü

22. Dakikada Brighton çıkmaya çalışırken, Milner-Mane-Firmino-Salah’ın baskısı Bissouma’nın top kaybına sebep oldu ve birbirini adeta gözü kapalı ezbere bilen takım arkadaşları doğru paslarla topu Salah’ın önüne bıraktılar. Salah ise ustaca yaptığı tek vuruş ile takımını öne geçirdi. Bu Salah’ın 29. Anfield maçıydı ve 29. Golüne ulaşmış oldu.

Liverpool maç boyunca 794 pas yaparken, takım içerisinde en çok paslaşma Van Dijk-Gomez arasında yaşandı. Oyunu kurarken ısrarlı şekilde doğru pası arayan, topu ayağında tutan Liverpool, bir anda yapmış olduğu seri ve yüksek tempolu paslarla rakip savunmanın dengesini bozup önemli pozisyonlar yakalıyor. Orta sahada Wijnaldum 79 pas atarken 79 isabet ile %100 başarı göstererek büyük beğeni topladı. Fabinho’nun forma giymesini geciktiren en önemli sebeplerden biri de Wijnaldum’un muhteşem formu oldu. Wijnaldum’un ardından Van Dijk 115 pas 108 isabet %94 başarı ile 2. Sırada ve Gomez 99 pas 91 isabet %92 başarı ile 3. Sırada yer aldılar.

Liverpool takımı savunma arkasına atılan toplar haricinde rakip ceza alanına paslaşarak girdiğinde çok daha başarılı sonuç almakta. Çekilen 22 şutun 7 tanesi kaleyi bulan şutlardı ve kaleyi bulan bu şutların tamamı ceza sahası içerisinden vuruldu. Yaratılan şut pozisyonlarının %64’ü kaleyi cepheden gören noktalardan geldi.

Savunma tarafından engellenen şutlar haricinde kale ve çevresine giden 14 şutun 8 tanesi kalenin sağ tarafına vuruldu ve gol de o noktadan geldi.

2. yarıda Brighton daha fazla ileriye çıkma fırsatları yakaladı. 47 ve 88 de 2 önemli pozisyon Liverpool’a zor anlar yaşattı. Brighton’ın yakaladığı en net pozisyon ise 47. Dakikada yaşandı. Brighton, yakaladığı bu fırsat ile Liverpool’un savunmaya daha iyi konsantre olmak zorunda olduğunu kanıtladı. 

Liverpool takımı çok adamla ileride kalmışken geride açıklık verdi. Brighton orta sahası bunun altın fırsatlardan biri olduğunu ve her zaman yakalanamayacak olduğunun bilincindeydi. Tüm güçleri ile ileriye çıktılar. Atağın devamında Liverpool’da yerleşim problemi yaşandı. Ceza sahasının hemen önünde Bissouma ve March bomboş şekilde topun gelmesini beklerken Arnold, Keita ve Milner konsantrasyon kaybı ile bu bölgeyi boş bıraktı.

Atağın son noktasında ise Knockaert çok kötü kontrol yaptı ve vuruşu da iyi olmayınca bu net pozisyondan yararlanamadı. Dünyanın en zor liginde bu hataları yapmak size puan ve puanlara mal olur ki Manchester City’nin rekorlar kırdığı geçen sezon ardından bu sezon en ufak hata ile kaybedilecek puana asla tahammülü yok Liverpool’un.

Sonuç

3 maç sonunda henüz kalesinde gol görmeyen Liverpool taraftarını bu sezon şampiyonluk için daha fazla umutlandırmış durumda. Alisson’un rekor transfer ücretiyle takıma katılması tartışmalar yaratmıştı ancak gösterdiği kendine güvenli duruşu ile kalede güven veriyor. Uzun yıllardır kaleci sorunları yaşayan Liverpool için artık bu sorun çözülmüşe benziyor. Alisson’un Brezilya kökeninden midir bilinmez ama topla oynamayı çok sevmesi, atılan geri paslarda topu ayağından hızlı biçimde çıkarmayıp ağır davranması başına dert açabilir. Daha garantici oynamalı.

Bu maçın ardından Leicester ve Tottenham deplasmanına gidecek olan Liverpool, 3 maçta 3 galibiyet alarak güzel bir başlangıç yaptı. Ancak henüz TOP6 takımlarına karşı mücadele etmediler. 1 Eylül’de oynanacak King Power’daki Leicester maçı ardından milli takım arası verilecek ve bu araya kayıpsız girmek takımdaki 4. Sezonuna giren Jurgen Klopp’ün kısa vadede önündeki en büyük istek.

Konuk Yazar: Semih Durası