Süper Lig’in 16. haftasında Trabzonspor deplasmanda İttifak Holding Konyaspor’u 1-0 mağlup ederek zirve yolunda kritik bir 3 puanın sahibi oldu. Bordo-mavililere galibiyeti getiren golü Alexander Sörloth kaydetti.
Genel Yorum
Sezon başı detaylı bir şekilde izlediğim süper ligin şampiyonluk adaylarından Trabzonspor’u uzun bir aradan sonra Konyaspor maçıyla birlikte tekrar değerlendireceğim. Genel olarak Trabzonspor’un performans düşüklüğünün sebebinin oyuncu profillerinin ihtiyaçları karşılayamamasının olduğunu düşünüyorum. Örneğin Obi Mikel sezon başına göre performansını yükseltip iyi de oynuyor fakat Trabzonspor’un ihtiyacı olan bir orta saha olmadığı kanaatindeyim. Ünal Karaman’ın da dediği gibi sezonun erken açılması, sakatlıkların çokluğu ve avrupa ile birlikte çok yoğun bir tempoda ilk yarıyı sürdürmesi sonucunda belli oyunculara gereğinden fazla yüklenilmesinin de etkisi var ama devre arasına yaklaşılırken daha derin bir şekilde sorunlarının masaya yatırılması gerektiğini düşünüyorum. Transfer planlaması Trabzonspor için çok kritik. Konyaspor maçının analizi ile birlikte Trabzonspor’u inceleyelim. Trabzonspor taraftarı arasında tartışılan konularda da fikirlerimi sunacağım.
Konyaspor 4-4-2 dizilişi ile sahaya çıktı. 4’lü orta sahanın kanat oyuncuları Milosevic ve Hadziahmetovic daha çok merkeze yaklaşarak Trabzonspor’un merkez savunmasındaki zaafiyetlerinden yararlanmak istedi. Konyaspor özellikle ilk yarının belli kesimlerinde blokların arasına dikine atılan paslarla tehlike yarattı fakat gol pozisyonuna çevirme konusunda sıkıntı çekti. Konyaspor sahada nasıl pozisyon almasını bilen ve sistemli bir takım fakat hücum kalitesini oyuncu kalitesi belirliyor ve bu konuda büyük eksiklikleri var. Trabzonspor ise 4-3-3 ile sahada yer aldı. Denizlispor maçına 4-4-2 ile başlayan Ünal Karaman Sturridge’i tolere edebilecek bir orta sahası bulunmadığı için geçişlerde sıkıntılar yaşadı. Denizlispor maçında da 4-4-2 oynarken orta sahanın düşmesine önlem olarak Ünal Karaman 3’lü orta sahaya geçmek zorunda kalmıştı. Konyaspor maçında ise bu sorunu tekrar yaşamamak için Sturridge’i kanata atarak 3 merkez orta saha ile oynadı. Fakat Sturridge’in kanatta oynamasının da negatif yönlerinin olduğunu gördük. Trabzonspor ikinci yarıya başlarken Sturridge-Yusuf Sarı değişikliği ile birlikte biraz olsun hücum anlamında hareketlilik kazandı.
Maçı en kısa şekilde anlatmak istesem topla oynama, şut istatistikleri ve ikili mücadele istatistikleri yeterli olurdu sanırım. Trabzonspor ilk yarı topa sahip olmaya çalışan Konyaspor ise tam tersi 2.bölgede rakibini karşılayan merkezini iyi kapatan ve kaptığı toplarla tehlikeli olmaya çalışan bir takım görüntüsündeydi. İkinci yarıda ise Ünal Karaman’ın da taktik planı ile birlikte sahada topun arkasına geçen merkez savunmasını ekstra önlemlerle gerçekleştirmeye çalışan rakibinin pozisyon bulmasına engel olmaya çalışan bir Trabzonspor vardı. 70. dakikaya kadar her şey istediği gibi gitse de (pozisyon vermemesi ve Konyaspor’un Trabzonspor ceza sahasına girememesi ) 70.dakika ile Ömer Ali Şahiner’in kırmızı kart gördüğü dakika arası kendi sahasına gömülen ve rakip yarı sahaya geçme konusunda zorlanan bir Trabzonspor gördük. Bu durumun orta saha oyuncularının statik oluşu ve seken topları toplayamaması ile açıklayabiliriz. Konyaspor toplam 67 sahipsiz top kazanırken bunların 36 tanesini rakip yarı sahada kazandı. Aynı zamanda Konyaspor rakibinden 41 top kazanırken bunların 19 tanesini rakip yarı sahada kazandı. İkili mücadeleleri kazanma yüzdelerine baktığımızda ise bu dakikalar arasında Konyaspor’un yaklaşık %60’a %40 üstünlüğü bulunduğunu görüyoruz. Gol pozisyonu açısından kısır bir maç geçtiğini söyleyebiliriz. Konyaspor 3 gol pozisyonu Trabzonspor ise 4 gol pozisyonu üretebildi. Her iki takım da rakip ceza sahası içinde sadece 10’ar kez topla buluşabildi. Konyaspor rakip kaleye 12 şut çekerken bunların sadece 4 tanesi ceza sahası içinden çekilmiş şutlardan oluşuyor.
Ünal Karaman ve öne geçildikten sonraki takımın geri çekilme problemi
Ünal Karaman takımın son dönemlerde düşen performansı konusunda oldukça fazla eleştirilen bir antrenör. Ben Ünal Karaman’ın elindeki malzemeyle elinden geleni yaptığını her yolu denediğini fakat çözüm için transfere ihtiyaç olduğu düşüncesindeyim. Kadro planlamasının sağlıklı olmadığı sakatlıklarla birlikte de bu durumun daha da kötüye gittiğini düşünüyorum. Tabi ki değişikliklerdeki zamanlamalar ve başlangıç planları konusunda hataları var. Örneğin Denizlispor maçında Sturridge’li ve Nwakaeme-Yusuf Sarı gibi iki kenar oyunculu 4-4-2 ile sahaya çıkıldığı zaman takımın geçiş oyunlarında sıkıntı yaşatacağı aşikardı. Sturridge gibi bir kaliteli oyuncuya sahipseniz onu kadroya monte etmek istersiniz. Fakat Sturridge’in hiç hazır olmadığı da açıkça görülüyor. Konyaspor maçı başlangıcında ise Sturridge’in kanatta oynaması faydadan çok zarar getireceği de çok öngörülemez bir durum değildi. Sturridge oynasa da oynamasa da Ünal Karaman’ın eleştiri almasına sebep olacak gibi duruyor. Hatalarını görüp değiştirmek için fazla zaman kaybetmemesi Ünal Karaman’ın öne çıkan özelliği.
Hücum eksikliği
Nwakaeme daha çok topu ayağına isteyen ve pas akışını sağlayan bir oyuncu. Sturridge de aynı role bürünmeye çalışınca Trabzonspor geçiş hücumlarında 3.bölgede çoğalmakta zorlandı. Bu durum Sturridge ve Nwakaeme ile kısıtlı bir durum değil. Trabzonspor orta saha oyuncuları rakip ceza sahasına koşu yapma konusunda çok eksik kaldı.
Trabzonspor merkez orta saha oyuncuları toplam 3 kez rakip ceza sahası içinde aksiyonda bulunurken bunların sadece 1 tanesinde başarılı oldu.
Abdulkadir Parmak’ın bu koşuları çok daha fazla yapması gerekiyordu. Tek yaptığı koşuda da Trabzonspor gol pozisyonu üretti. Trabzonspor orta sahası bu maç özelinde çok durağan gözüktü.
Gol pozisyonunda rakip ceza sahası içinde yine Trabzonspor’lu oyuncuların hücumda çoğalamama problemi dikkat çekti. Organizasyondan daha çok atılan golde Nwakaeme ve Sörloth’un bireysel yetenekleri rol aldı.
Trabzonspor 3’lü merkez orta saha oyuncusu ile oynasa da savunma zaafiyetleri gösterdi. Gölge savunma yapan Trabzonspor’lu oyuncular bloklar arasına atılan dikine paslarda yeterli agresifliği gösteremedi. Reaksiyon verme ve pozisyon alma konusunda sıkıntılar da yaşadılar.
Örnek pozisyonlarda da görüldüğü gibi Trabzonspor orta sahası çok geçirgen bir görüntü çizdi. Konyaspor’lu kanat oyuncuları da merkeze yönelince Pereira-Novak ikilisi etkisiz hale geldi.
Abdulkadir Parmak’ın rakip orta sahayı takip etmemesi gerek sezon başında gerekse de bu maçta dikkatimi çekti. Savunma konsantrasyonu konusunda oldukça eksiklikleri bulunuyor. Bu pozisyonda Campi ve Doğan’ın da pozisyon hataları bulunuyor ama maçın son dakikalarında en ufak bir çevre kontrolü ve konsantrasyon hatasının bedeli ağır olabiliyor. Daha dikkatli olmalı.
Bu pozisyonda da Mikel’in savunmada pozisyon alırken çevre kontrolü yaparken problem yaşadığı açıkça görülüyor. Bu ufak detaylar Trabzonspor’a sezon boyunca ciddi puan kayıpları yaşattı.
İkinci yarıdaki taktik planın perde arkası
İlk yarıdaki merkez savunmadaki problemler ve geçiş hücumlarında hücuma destek olacak oyuncu eksikliği Ünal Karaman’ın çözmesi gereken problemlerdi. Bu problemlerin birincisini kendi yarı alanında savunma yaparken bek oyuncularını merkeze yaklaştırarak çözmeyi denedi. Özellikle ilk yarıda Konyaspor kanat oyuncularının merkeze yaklaşmasıyla Pereira ve Novak ikilisi savunmada boş kalarak etkisiz kaldı. İkinci yarı ise Pereira ve Novak merkeze gelerek iki stoper ve önünde Mikel ile birlikte üçlü bir hat oluşturdular. Bek oyuncularına markajı ise kanat oyuncuları uyguladı. Bu taktik planı Konyaspor’un merkez hücumlarını 70.dakikaya kadar engelledi.
Bu maçta Trabzonspor 16’sı kendi yarı sahasında olmak üzere toplam 66 top kaybı yaptı. Denizlispor maçında Trabzonspor 17’si kendi yarı sahasında olmak üzere 84 top kaybı yapmıştı. Ayrıca Trabzonspor’un fiziksel olarak ikinci yarıda düşmesi ve Denizlispor maçında da açıkça görüldüğü gibi orta saha oyuncularının sezon ortalamasının üzerinde top kayıpları yapması sebebiyle geçişlerde sıkıntı yaşaması Ünal Karaman’ı böyle bir taktik planı uygulamaya itti.
Görüntülerle gözlemimi desteklemek istiyorum.
Konyaspor ön liberosunu savunma arasına çekip üçlü bir hat olduğunda ise Yusuf Sarı sol stopere mi sol beke mi markaj uygulayacağını şaşırdı.
Pereira’nın uyarısıyla birlikte sol beki takip etmesi gerektiğini anladı ve maçın devamında gayretli bir şekilde savunmaya destek oldu. Eğer Konyaspor stoperleri topla katedebilecek yeteneklere sahip olsaydı Trabzonspor’un bu taktik planını boşa çıkartabilirdi.
Hücum üretkenliği sorununu çok çözemese de Yusuf Sarı-Sturridge değişikliği hareketlilik kattı. Geçiş hücumlarında Trabzonspor takımı biraz daha hareketli gözüktü.
Ünal Karaman’ın devre arası Sturridge- Yusuf Sarı değişikliğinin doğru olduğunu düşünüyorum.
70.Dakika sonrası baskının artması
Savunma oyuncuları top kazandığında ya da oyun kurarken orta saha oyuncuları pas opsiyonu oluşturamadı. Fiziksel ve mental düşüş oyuncularda net bir şekilde gözüktü. Çıkarken kaptırılan toplar,pas hataları ve sahipsiz topların kazanılamaması Konyaspor baskısını sürekli hale getirdi. Takımın enerjisini yükseltmek için Ünal Karaman’ın Doğan Erdoğan değişikliğinin ise tam bir çözüm olmadığını gördük.
Transfer Dönemi
Trabzonspor’da yapılacak transferleri takımdan gidecek isimler belirleyecek. 3 yabancı stoper kadroda bulunurken mutlaka bir tanesinin satılacağını düşünüyorum. Ivanildo ilk tercih olur gibi geliyor ama tabi ki oyuncuların alıcıları da gönderilecek isimlerde temel etken olacak. Campi’nin yükselen performansı nedeniyle kadroda tutulacağını düşünüyorum. Onazi’nin kamp performansı yapılacak 6 numara transferinde ana rol oynayacaktır. Avdijaj ile yollar ayrılacak gibi duruyor.
Takımın eksikleri:
- Dinamik,sert ve topla dikine mesafe katedebilen bir 6 numara
- Lider tecrübeli bir stoper
- Linnes gibi hem sağ bek hem sol beki yedekleyebilecek bir bek oyuncusu
- Rotasyona girebilecek futbol bilgisi yüksek ve defans arkasına koşular yapabilecek hızlı bir kanat oyuncusu
- Şutör, hareketli ve pas istasyonlarına katkı sağlayacak bir 8,5 numara ( Sturridge ile yollar ayrılırsa)
Tabi ki devre arasında bu ihtiyaçların hepsinin karşılanması çok zor ve bütçe istiyor. Artık Trabzonspor avrupaya veda etti ve yoğun tempoda geçen dönemi geride bıraktı. Rotasyon oyuncularından ziyade ilk 11 ihtiyaçlarını ilk önce çözmek isteyeceklerdir.
Sonuç
Trabzonspor’un devre arası transfer döneminde doğru işler yaptığı taktirde potansiyel kuvvetli oyununa erişebileceğini düşünüyorum. Çok da iyi oynamadığı bir deplasmandan altın değerinde 3 puanla ayrıldılar. Ligin ilk yarısını çeşitli sıkıntılarla boğuşan nispeten ligin zayıf halkalarından biri olarak gösterilen Kayserispor’la iç sahada oynanacak maç ile kapatacaklar. Trabzonspor o maçtan da 3 puanla ayrılırsa ligin sakatlıklarla geçen ilk yarısını şampiyonluk yarışında kalarak tamamlayacak. Hazırlık dönemi gerek sakatlıktan yeni dönmüş ve dönecek oyuncularının performanslarını yükseltmek gerekse de bu dönemde fazla yüklenilen oyuncuların dinlenmesi konusunda yararlı olacaktır.