Analiz | Kayserispor 2-3 Galatasaray

İlk 2 haftada 1 puan alarak lige kötü başlayan ve taraftarı önünde Galatasaray’a karşı alınacak bir galibiyetle yükselişe geçmeyi hedefleyen Kayserispor ile yine ilk 2 haftada 1 puan toplayan son şampiyon Galatasaray karşı karşıya geldi. 4 kırmızı kartın çıktığı maçı 3-2 ile kazanan Galatasaray oldu ve sezonun ilk galibiyetine ulaşarak 4 puana ulaştı.

  Genel

Maç önünde Kayserispor tarafına bakıldığında Hikmet Karaman’ın tercihini 4-2-3-1’den yana kullandığı görülüyor. Tecrübeli hoca Dja Djedje-Rienstra ikilisi ve önlerinde Mensah’ın olduğu bir orta saha kurgusunu tercih etti. Sağ kenarda ise Umut Bulut’u gördük. Hikmet Karamanın büyük maçlarda Umut’un savunma katkısından yararlanmak için kenarlarda kullandığını daha önce de görmüştük, bu maç özelinde de bunu tercih etti.

Galatasaray cephesinde ise Seri’nin yokluğunda orta saha kurgusunun nasıl olacağı oldukça merak ediliyordu. Fatih Terim savunmanın önünde Nzonzi, sağ içte Belhanda, sol içte ise sürpriz bir şekilde asıl mevkisi sol bek olan Ömer Bayram’ı tercih etti. Ömer Bayram’ı orta alana atarak bir anda takımın en büyük problemi olan tempoyu yükseltmek pek mümkün olmasa da Fatih Terim’in bu tercihle orta sahayı biraz daha enerjik hale getirmek istediğini düşünüyorum. Ömer Bayram’ın bu pozisyonuna da özellikle toplu oyunda değineceğim.

Kayserispor baskısı ve Galatasaray oyun kurulumu

Kayserispor rakibi 4-4-1-1 diyebileceğimiz bir şekilde karşıladı. Savunma hattı Babel ve Belhanda’nın sıklıkla Diagne’ye yaklaşması sebebiyle daralırken orta saha 4’lüsü ise daha geniş bir şekilde durdu ve kenarlara atılan paslara reaksiyon verdiler. Adebayor’un arkasında oynayan Mensah ise özel bir göreve sahipti, Nzonzi’yi birebir savunmak ve rahatça top alıp dönerek oyun kurmasını engellemek.

Galatasaray birçok maçta Nzonzi’nin bu şekilde savunulmasıyla baş etmek zorunda kalacak büyük ihtimalle. Bu maçta da oyuncu geriden oyun kurulurken stoperlerin arasına girdi ve stoperlerin genişlemesiyle top kullanma imkanı buldu.

Nzonzi’nin stoperler arasına girmesi ile genişleyen Galatasaray stoperleri de alan buldular. Marcao zaman zaman bu alanları pas opsiyonu yoksa dripling ile değerlendirdi. İlk pozisyonda da dripling yapıp pasını veriyor, takımının rakip sahaya yerleşmesine yardım ediyor. Nzonzi stoperler arasına girmediği zamanlarda da ileri uçtaki Adebayor zaman zaman pas açısı kapatmak için Marcao’ya ileri çıkması için alan tanıdı ve ikinci pozisyonda olduğu gibi oyuncu yine driplingle çıktı ve pasını vererek takımını rakip sahaya taşıdı.

Mensah’ın Galatasaray geriden çıkarken Nzonzi’yi kontrol etmek konusunda oldukça iyi iş çıkardığını düşünüyorum ama Kayserispor savunması özellikle ilk yarının 30-35. dakikalarından sonra Nzonzi’yi kontrol etmekte zorlandı. Ne zaman top kullanmak için zaman tanısalar Fransız oyuncu hatlar arasında bulunan arkadaşlarına pası aktardı. Maç özelinde hatlar arasında topla buluşan Galatasaray oyuncuları ilk kontrollerde zorlandı ve akıcı bir şekilde bu pasları hücuma çeviremediler.

Kayserispor savunmada öncelikli olarak kompakt olup, alan kapatarak Galatasaray’a ilerleyip kalelerine yaklaşma fırsatı vermemeyi amaçladı. Bunun için merkezi agresif bir şekilde savundular ve Galatasaray’ı kenarları kullanarak oyun kurmaya zorladılar. Bu durumlarda ise kenardaki toplu oyuncunun bütün yakın opsiyonlarını adam adama savundular. Bu zaman zaman stoper ve beklerinin arasında Galatasaray’ın kullanabileceği alanlar oluşturdu.

Bu pozisyon yukarıda anlattığım pozisyonun sadece 10 saniye sonrası. Kayserispor yine aynı mantık ile savunuyor ama ilk pozisyonda Babel’in olduğu gibi rakip bekin yanında durmuyor Feghouli. Rakibinin kör noktasından arkasına koşu atıyor ve topla buluşuyor, pozisyonun sonunda Galatasaray korner kazanıyor.

Galatasaray Kayserisporun bekleri ve stoperleri arasında oluşan boşluğu çok fazla değerlendirmeye çalışmadı. Bu pozisyonda bekin Babel’i takip edeceğini gören Ömer Bayram o boşluğa çok güzel bir koşu yapıyor ama Nagatomo pasını Babel’e vererek fırsatı kaçırıyor. Galatasaray bu alanı daha çok işlemeyi deneyebilirdi diye düşünüyorum.


Galatasaray’ın şu andaki en büyük problemi top ayaklarındayken temposuz olmaları gibi gözüküyor. Bunun temel probleminin yerleşim problemlerinden kaynaklandığını düşünüyorum. İlk pozisyonda ön alan çok dar ve bekler rakip sahaya ilerlemek yerine neredeyse stoperlerle aynı paraleldeler. Savunmanın arasına giren Nzonzi topu Mariano’ya aktarsa bile pozisyonun devamında tekrar geriye dönmek ve oyun kurmayı denemek zorunda kalıyor Galatasaray ve pozisyon top kaybı ile sonuçlanıyor.

İkinci pozisyonda oldukça benzer. Yine genişliği sağlayan kimse yok. Topu alan Mariano’nun yerinde Luyindama olsa ve Mariano çizgiye yakın olsa Galatasaray iki pasta rakip sahaya yerleşme imkanı kazanabilecek. Topu kazandıktan sonra genişliği ve derinliği sağlamak kağıt üzerinde ufak prensiplerle halledilebiliyor gibi dursa da oyuncuların bunlara alışması ve uygulamaya dökmesi zaman alıyor. Galatasaray’ın bu ufak doğruları yapması oyunlarının da temposunu arttırır fikrimce.


Nzonzi’nin Galatasaray’a katması beklenen çok şey var ve bunların bazılarını da şimdiden gösteriyor. Ama bu pozisyon bence toplu oyunun içinde olmadan bile Nzonzi’nin oyuna nasıl etki edebileceğini gösteriyor. Yine stoperlerin arasına giriyor ve Marcao genişliyor. Derine gelen Belhanda topu Marcao’ya aktarıyor ve Brezilyalı oyuncu güzel bir pasla topu etkili bir noktaya gönderiyor. Bu pozisyon Galatasaray için Nzonzi’yi çok agresif bir şekilde savunmak isteyen takımlara karşı uygulayabilecekleri bir prensip olabilir diye düşünüyorum.

Ömer bayram

 

İlk iki maçında Galatasaray’a baktığımda ilk dikkatimi çeken şey geçtiğimiz sezon Onyekuru üzerinden rakip takımları genişleten takımın bu sezon bu konuda bir çare bulamamış olmasıydı. Babel sürekli olarak merkeze yaklaşarak oynayan bir oyuncuyken arkasındaki beklerden de bu konuda istenilen alınamamıştı. Bu maç özelinde Ömer Bayram’ın sol içte Babel’in pozisyonundan uzaklaştığı anlarda doğru işler yaptığını düşünüyorum. Bu pozisyon özelinde de ilk görselde Babel’in ne kadar derine indiğini görüyoruz. Ömer Bayram’ın Babel gibi davranarak rakip beki sırtına alarak daralması ve arkadan bindiren Nagatomo’ya alan açarak Marcao’nun pası vermesini sağladığını görüyoruz. Pozisyonun devamında da koşu atıyor ve tehlikeli bir noktada topla buluşuyor.

Babel’in ikinci bir forvet gibi Diagne’nin yanında yer aldığı birçok pozisyonda da genişliği sağladı Ömer Bayram. Ne kadar etkili oldu elbette tartışılabilir ama şu maç özelinde yapmaya çalıştıklarının doğru işler olduğunu ve daha da önemlisi tempo yapmakta, opsiyon oluşturmakta sıkıntı çeken Galatasaray için farklı bir çözüm sunduğunu düşünüyorum. Tabii ki uzun vadeli bir plan olur mu bu orası şüpheli.

 Galatasaray savunması

Kayserispor geriden kısa çıkmayı sıklıkla denemedi bu sebeple Galatasaray’ı takım olarak ön alanda baskı yaparken görmedik pek. Buna başvurdukları zamanlarda ise Diagne toplu oyuncuyu yönlendirirken orta saha oyuncuları alanlarındaki oyuncuyu birebir, kenar oyuncuları ise beklere atılacak pasa baskı yapmaya hazır bir şekilde bekledi.

Kayserispor genellikle hızlı gelerek Galatasaray’ı eksik ve dengesiz yakalamayı amaçladı. Rakip sahaya yerleşebildiklerinde ise sıklıkla bir kenardan diğerine giden diyagonal paslar oldu. İlk görselde Mariano topu izliyor ve kör noktasından rakip koşuyu atıyor. İkinci pozisyonun devamında Luyindama’nın hatası ile gol geliyor. Üçüncü pozisyonda ise Emre Mor 3-4 adım daha geride beklese bu topu muhtemelen atmayacak Kayserisporlu oyuncu. Galatasaray takım olarak savunmada konsantrasyon sıkıntıları yaşıyor gibi.

Bu pozisyonda da orta gelirken 3 Galatasaraylı oyuncu hiçkimseyi savunmuyor ve Marcao 2v1 durumunda. Çok yakın mesafeden kafa vuruşunu Muslera’nın üzerine vuruyor Adebayor pozisyonun sonunda. Yine bir konsantrasyon eksikliği. Galatasaray’ın oyunun hücum kısmındaki eksiklikleri konuşuluyorken savunma kısmında da hem teknik hem zihinsel olarak gelişmesi gerektiğini düşünüyorum.

 İkinci yarı

İkinci yarının ilk 10-15 dakikasında topu daha çok alan bir Kayserispor vardı ve bu da rakip sahaya daha çok adamla gitmelerine sebep oldu. Galatasaray bunu iyi değerlendirdi ve rakip sahaya hızlı gelip ilk yarıdan çok daha iyi gözüktüler bu geçiş hücumlarında. Bu pozisyonda da pozisyonun sonunda Musleranın ellerinde biten topu alan Mariano hızla driplingle rakip sahaya geliyor ve çok güzel bir pas veriyor. Pozisyonun sonunda Belhanda karşı karşıya pozisyondan yararlanamıyor. Galatasaray’ın en tehlikeli pozisyonu olabilir.

Bu iki pozisyonda da hızlı gelen ve büyük tehlikeler yaratma ihtimali olan bir Galatasaray var. Ama ilk pozisyonda çok oyalanıyorlar ve topu terse çevirip, ardından araya kaçan Emre Mor’a verdiklerinde savunma çoktan yerleşmiş oluyor. Oysa geri dönmeye çalışan ve dağınık bir görüntü veren savunmanın arasına okla gösterdiğim koşuyu atsa Emre Mor belki topla buluşacak, belki de tepeden gelen bir takım arkadaşına alan yaratacak.

İkinci pozisyonda ise toplu oyuncunun hem solunda hem sağında oldukça iyi pas seçenekleri varken topu sağına doğru dürtüyor ve pozisyon top kaybıyla sonuçlanıyor. Galatasaray’ın bu gibi durumlarda çok daha kararlı ve hedefe yönelik olması gerektiğini düşünüyorum.

İkinci yarıya başlarken Diagne’nin çıkıp Emre Mor’un girmesiyle Babel’in forvete geçtiğini de söylemek gerekir. İkinci yarıda kafasında çok daha direkt bir oyun denemesi vardı sanırım Fatih Terim’in ve Kayseri 10 kişi kalana kadar da işler bu şekilde ilerledi.

İstatistikler

Galatasaray maçı 562 denemede 505 isabetli pas ile noktaladı. Sezon başında oyunu daha topa sahip olarak rakip sahada oynayan, geçiş hücumlarına daha az bağımlı bir Galatasaray bekleniyordu özellikle yapılan transferlerin profilleri göz önüne alındığında. Ama 505 başarılı pasın içinde sadece 137 başarılı ileri pas olması düşündürücü. Temponun düşüklüğünü de 562 denemenin sadece 137 tanesinin tek pas olması gösteriyor. Kayserispor’un ise 40 metrenin üzerinde 35 pas denemesinin 25 tanesi isabetli oldu.

Pas bağlantıları

Galatasaray’ın pas bağlantılarına baktığımızda Nzonzi’nin görevini gayet iyi bir biçimde yerine getirdiğini görüyoruz. En sık pas alışverişini Ömer Bayram ile yapmış olması Seri geldiğinde neler olabileceğine dair bir işaret olabilir. Belhanda’nın daha ileriye yakın, hatlar arasında yer alacağı, Seri’nin ise biraz daha derinde Nzonzi ile oyunu yöneteceği bir Galatasaray. Ama Babel ve Feghouli gibi bu kadar merkeze yakın oynamayı seven kenarlar ile genişliği nasıl sağlayacağını da çözmesi gerekiyor Galatasaray’ın.

Son

Kayserispor adına üzücü bir maç oldu. Planları doğrultusunda iyi bir ilk yarı geçirdiler. İkinci yarının başında ise topu alarak Fatih Terim’in tuzağına düştükleri ve üstüste kontra verdikleri dönemde biraz sendeleselerde kırmızı kart öncesi performanslarının fena olmadığını düşünüyorum. Maçı 8 kişi tamamlayıp uzatmanın son dakikalarında yenen bir golle kaybetmek zor, psikolojik olarak nasıl ilerleyecekler görmek gerek.

Galatasaray ise iki haftalık krizin ardından her saniyesi kriz dolu geçen bir maçı kazanarak ufak bir nefes aldı. Beklenen transferler, eldeki oyuncuların performansı gibi çözülmesi gereken sorunların arasında önemli bir galibiyet aldılar. Ama Fatih Terim’in çözümün sadece beklenen forvet transferi ile gelmeyeceğini ve antrenman sahasında çok daha çalışmalarının gerekli olduğunun farkında olduğunu düşünüyorum. Son şampiyon ufak bir nefes aldı, ama oyunun ileri gitmesi şart.