Analiz | Kayserispor 0-2 Beşiktaş

Süper Lig’in son sırasında yer alan Kayserispor evinde Beşiktaş’ı ağırladı. Ligdeki son galibiyetini 2 Ekim, son puanını ise 12 Aralık’ta alan ev sahibi ekip bu maçta puan almaya çok yaklaşsa da karşılaşmadan eli boş ayrıldı. Mücadeleyi N’Koudou ve Hasic’in golleriyle kazanan Beşiktaş’sa, Süper Lig’de tam 81 hafta sonra liderlik koltuğuna oturmayı başardı.

Maçı global iş ortağımız Metrica Sports’un geliştirmiş olduğu Play yazılım ile birlikte analiz edeceğim.

Ortalama pozisyonlar

Kayserispor maça beklediğimiz bir oyun planıyla çıktı. Ligde kötü günler geçiren ve 10 puanla son sıraya demirleyen ev sahibi ekip, Beşiktaş karşısına topu rakibine bırakıp derinde savunma yapmak üzerine bir planla çıktı.

Beşiktaş topu geriden çıkartırken genelde Josef, nadirense Atiba stoperlerin arasına ya da yanına gelerek 3’lü bir hat oluşturuyor ve genelde de Josef(Atiba)-Welinton ikilisinden biri topu öne taşıyan isim oluyor. Bu kurguya hemen hemen her yazımızda değiniyoruz, zira Beşiktaş’ın oyun düzeninin temelinde bu var. Siyah Beyazlılar bu sayede hem gelebilecek sürpriz kalabalık bir baskıya karşı geride ekstra 3. bir opsiyon bulunduruyor, hem de 3’lü yapının bu sayısal üstünlüğü sağlamasıyla birlikte Josef(Atiba) ya da Welinton, baskıdan daha da uzakta topla buluşup savunma ve orta saha bloğu arasında bulunan oyunculara daha rahat derin toplar atıyor. Rakibini 4-4-2 şeklinde karşılayan Kayserispor’daysa bu duruma önlem almak için ön ikiliden birinin sık sık Josef’e ya da Atiba’ya baskıya gittiğini gördük.

Genel olarak işin savunma tarafında fena iş çıkarmayan Kayseri ekibi, buna karşın hücumda oldukça etkisizdi. Kayserisporlu futbolcular maç boyunca rakip ceza sahası içinde yalnızca 7 kez topla buluşabildi. Nitekim son dakikalarda kullanılan frikik dışında net bir gol şansı bulamayan ev sahibi ekip üst üste 4. mağlubiyetini aldı.

Kayserispor’un hücumdaki verimsizliğini Futbol Akademi Scouting (FAS) tarafından hazırlanan dakika başına maksimum gol ihtimali grafiğinde de görebiliyoruz. Bu istatistiğe göre hemen hemen %20 ve üzerine çıkılan atakları gol olma ihtimali yüksek atak olarak tanımlayabiliriz. Kayserispor’un maç boyunca gerçekleştirdiği hücumlarda %20’ye hiç ulaşamadığını görüyoruz.

Beşiktaş’ın saha içi düzeni

Beşiktaş’ta aynı şekilde alışık olduğumuz kurgusuyla sahadaydı. Ghezzal ve Aboubakar’ın yokluğunda Larin-N’Koudou-Güven ön üçlüsüyle maça başlayan Sergen, Josef-Atiba-Mensah’la merkezi oluşturdu, sol bekte ise Rıdvan yerine N’Sakala’ya forma şansı verdi. Beşiktaş’ın bu 11’indeki en net eksiklik ise oyun kurucu eksikliğiydi. Bu sezonki Beşiktaş analizlerimizin hemen hemen hepsinde Ghezzal’in Beşiktaş düzenindeki rolü ve önemine dair bir kesit bulabilirsiniz, zira Cezayirli futbolcu Beşiktaş’ın oyun kurucusu ve hücumlarda da anahtar bir role sahip. Oyuncunun maçlara sağ kenarda başlamasına rağmen sürekli içe kat etmesi, iç koridorda(half-space) ya da direk merkezde top almasının da sebebi bu. Bu maçta ise onun yokluğunda hocanın Oğuzhan’la başlamasını bekliyordum. Zira Beşiktaş’ın topa sahip olacağı ve maçı rakip yarı sahada oynayacağı belliydi. Topa sahip olan ve kapalı defansı açmaya çalışan bir takımın en önemli ihtiyaçlarından biri de yaratıcı oyunculardır. Siyah Beyazlılar tam da bu noktada özellikle Ghezzal’de yokken Oğuzhan’a ihtiyaç duyacaktı ancak Sergen Hoca tercihini Oğuzhan’dan yana kullanmadı.

Beşiktaş’ta Ghezzal’in eksiğine dair maç içinden güzel bir örnek. Siyah Beyazlılar oyunu sağ tarafa yıkmış ve rakip de doğal olarak blok halinde sağa kaymış. N’Koudou ise karede gözükmese de ters kanatta boş ve ona atılacak bir ters topla Beşiktaş pozisyona girebilir. Ancak topu rakip ceza sahası çevresine götürmeye çalışan Beşiktaş’ta, Josef bu pası denemiyor, nitekim devamında N’Koudou’nun boş kaldığını farkeden Lopes oyuncuya yaklaşıyor ve pozisyonun devamında Rosier bu ters topu denese de atak girişimi başarısız oluyor.

Ghezzal’in oynadığı düzende Josef’in topu aldığı bölgede genelde Ghezzal oluyor ve haliyle de topla o buluşuyordu. Ghezzal bu tip ters topları rahatlıkla atabilen bir isim. Ghezzal dışında bu tip işleri yapabilecek tek oyuncuysa Oğuzhan, dolayısıyla Sergen Hoca maça Oğuzhan’la başlamayı düşünebilirdi.

Bu da sıkça bahsettiğimiz “Beşiktaş’ın kurgusu nedir?” sorusuna cevap olabilecek bir atak denemesi. İlk etapta Welinton üzerinden topu rakip yarı sahaya taşımak isteyen Beşiktaş’ta sağ kanat oyuncusu Larin(ideal düzende Ghezzal’in yaptığı gibi) top almak için geriye geliyor, Atiba ise iç koridorda(half-space) pas opsiyonu olarak bulunuyor. Stoper ikilisinin soluna yanaşarak geriyi 3’leyen Josef ise terste boş ve topu alan Atiba da Josef’e pas atarak oyunun yönünü değiştiriyor. Josef üzerinden atağı başlatan Beşiktaş’ta, Atiba bu kez de merkeze gelerek bağlantı rolünü üstleniyor.

Rıdvan-N’Sakala farkı

Beşiktaş’ın bu noktada eksikliğini hissettiği bir diğer oyuncu da Rıdvan’dı. Biraz önce de belirttiğim gibi topa sahip olup kapalı savunmaya karşı hücum eden bir takım, topsuz oyunda sahayı iyi okuyabilen, boşlukları gören ve top ayağındayken de doğru aksiyonu yapabilen futbolcularla sahada yer almalı ki hücumlardan maksimum verim alınabilsin. Ancak N’Sakala ne topla, ne de topsuz oyunuyla Beşiktaş’ın bu ihtiyacına yanıt veren bir oyuncu değil. Kongolu futbolcu her ne kadar iyi bir savunmacı ve atlet olsa da, gerek topla ilişkisi, gerekse topsuz oyunuyla hücum yanı oldukça sınırlı bir oyuncu. Rıdvan ise N’Sakala’ya oranla daha kötü bir savunmacı olsa da hem toplu, hem de topsuz oyunda N’Sakala’nın fersah fersah önünde. Önündeki kanat oyuncusunun profiline göre oyunu hem çizgide, hem de içeri kat ederek oynayabilen Rıdvan ayrıca top ayağındayken de oyunun doğrularını yapan, sahaya akıl koyan bir isim. Siyah Beyazlılar bu açıdan da Rıdvan’ın eksikliğini aradı.

Yukarıdaki pozisyonda N’Sakala’nın yaşattığı sorunu çok net bir şekilde görebiliyoruz. N’Koudou topla ceza sahasına yaklaşması ve kenarda alan açmasına rağmen N’Sakala’nın o alana koşmadığını görüyoruz. Haliyle 1’e 2 hücum etmeye çalışan N’Koudou da ısrarla ceza sahasına girmeye çalışınca topu kaybediyor.

N’Sakala’nın, N’Koudou’nun zorlamasıyla önündeki boş alanı değerlendirdiği nadir pozisyonlardan biriyse Beşiktaş’a galibiyeti getirdi. Aslında bu pozisyonda dahi N’Sakala’nın hücum defolarını görebiliyoruz. Zira özellikle ön bölgede bu tip delici pasların atılması için önce doğal olarak topsuz oyuncunun koşu göstererek pas istemesi gereklidir. Ancak burada N’Sakala ısrarla ceza sahası içindeki boşluğa hareketlenmek yerine kenarda top bekliyor ve N’Koudou’nun doğru yere pası atmasıyla birlikte koşu yapmaya mecbur kalıyor.

Orta saha yapısı

Bu maçtan bağımsız Beşiktaş’ın klasik orta saha düzeninden kısaca bahsetmek gerekirse: Josef yazının başında da belirttiğimiz gibi stoperlerin arasına ya da yanına gelerek geriden topu çıkartan isim. Mensah’ın temel görevi top taşıma özelliği ve hızıyla geçiş hücumlarına öncelik etmek, yerleşik savunmaya karşı hücum ederkense rakibin savunma ve orta saha hatların arasında topla buluşup bağlantı kurmak ya da forvetin bağlantı kurmak için geri geldiği anlarda onun yarattığı boşlukları değerlendirmek. Atiba’nın rolü ise biraz daha komple. Geriden oyun kurulurken savunma oyuncularına yakın durarak yardımcı bir rol üstlenen Atiba, ön bölgede ise sağ kanat oyuncusunun(genelde Ghezzal, bu maçta Larin) içe kat ederek kenarda yarattığı alanları Rosier’le beraber işliyor. Son olarak kağıt üstünde maçlara sağ kenarda başlamasına rağmen sahanın sürekli merkezinde yer alan Ghezzal, Beşiktaş’ta oyun kurucu rolünü üstleniyor, aynı zamanda final aksiyonlarına karar verecek oyuncu oluyor. Haliyle Ghezzal de fiili olarak merkezdeki yapının bir parçası.

Kayserispor karşısına da bu kurguyla çıkan Sergen Hoca, 72. dakikaya kadar bu düzenle yoluna devam etti, 72. ve 82. dakikalarda yaptığı Mensah-Necip ve Atiba-Oğuzhan hamleleriyleyse rolleri değiştirdi. Oyuna girmesiyle birlikte Necip, klasik düzende Josef’in aldığı rolü üstlendi. Josef ve Atiba’ysa daha serbest şekilde ön bölgeye giderek ceza sahasına çok daha yakın şekilde konumlandılar. Klasik düzende Atiba’nın üstlendiği yardımcı rolün ise bu dakikadan itibaren paylaşıldığını gördük. Necip’in oyuna girmesinin ardından Rosier zaman zaman kenar bindirmelerini yapsa da, merkeze de çok sık geldi ve topun yönlendirilmesine katkı sağladı. Zaman zamansa bu işi Atiba ya da Josef yaptı. Tabi 82. dakikada yapılan Oğuzhan-Atiba değişikliğinden sonra Atiba’nın yaptığı işleri Oğuzhan yaptı.

Aboubakar’ın eksikliği ve Güven Yalçın

Annesinin vefatı sebebiyle ülkesi Kamerun’a dönen Aboubakar’ın yokluğunda 2 maçtır merkez forvet olarak Güven oynuyor. Öncelikle Güven, profil olarak Aboubakar’a yakın bir isim. Sergen’in, Aboubakar’ın ilk alternatifi olarak Güven’i görmesinin sebebi de bence bu. Aboubakar’dan aldığınıza benzer bir oyun katkısını Güven’den de alabiliyorsunuz. Ceza sahası dışında oldukça hareketli bir isim olan genç futbolcu, kendini sık sık kanatlara ya da geriye atarak takım arkadaşlarına ceza sahası çevresinde alan açıyor. Bunun yanı sıra Güven iyi bir bağlantı oyuncusu, bu özelliğiyle de Aboubakar’a benziyor. Ancak Güven’in, Beşiktaş’a geldiğinden beri gördüğümüz iki büyük sorunu var: İstikrar ve karar mekanizması. Kayserispor karşısında da  Siyah Beyazlılar bunun sıkıntısını yaşadı. Güven bu maçta bize vaat ettiklerine oranla oldukça zıt bir oyun ortaya koydu ve son derece hareketsizdi. Güven’in bu hareketsiz oyunu da maçın büyük bölümünü rakip yarı sahada oynayan Beşiktaş’ın, buna rağmen ceza sahası çevresinde boşluk bulamamasının, haliyle pozisyona girememesinin sebeplerinden biriydi.

Bunun yanı sıra oyuncunun karar mekanizmasında bir sorun olduğunu da dile getirmek gerek. Güven, bugüne kadar oyun stiliyle bize iyi bir sahte 9 olacabileceğini vaat etti ancak bu potansiyelinin önündeki en büyük handikaplardan biri oyuncunun karar mekanizması. Genç futbolcunun bu maçta da – biraz önce de belirttiğimiz gibi, geçmişteki maçlarına kıyasla çok daha az olsa da – zaman zaman bir sahte 9 gibi kendini geriye atan ve hatlar arasında, bağlantıyı sağlayabilecek şekilde toplar almasına rağmen bu fırsatları kötü kullandığını gördük. Yukarıdaki pozisyonda da 3 pas opsiyonu olmasına rağmen Güven tercihini şut çekmekten yana kullanmış ve top farklı şekilde auta gitmişti.

Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.