14. haftada Beşiktaş deplasmanda Kasımpaşa ile karşılaştı. Siyah beyazlılar iki kez geriye düşmesine rağmen son dakikada Umut Nayır’ın ayağından gelen gol ile 3-2 galibiyete uzandı ve puanını 27’ye çıkararak zirvedeki Sivasspor’un hemen arkasındaki yerini korudu. Beşiktaş’ın golleri Caner ve Umut Nayır (2) dan gelirken Kasımpaşa cephesinde goller Mustafa Pektemek ve Koita’nın ayağından geldi.
İlk 11’ler
Abdullah Avcı sol kenarını Rebocho ve Caner ikilisine emanet etti. Sezon içinde zaman zaman sol önde de gördüğümüz Caner bu maç özelinde de orada yer aldı. Sağ kenarda Diaby yer alırken orta saha Atiba ve Elneny’e emanet edildi. Bu ikilinin önlerinde Ljajic yer aldı. Kasımpaşa cephesinde ise erken görülen kırmızı karttan sonra planlar biraz bozulmuş olsa da ana planları sol kenardan Mustafa Pektemek’i de ceza sahasına sokarak sağ kenarda Quaresma’nın ortalarını kullanmaktı bence. Ama bunun maç içinde etkili olduğunu söylemek pek de mümkün değil.
Ortalama pozisyonlara baktığımızda da Beşiktaş’ın iki bekini de rakip kaleye yakın kullandığını görüyoruz. Hatta Atiba – Elneny ikilisinin ortalama pozisyonları da alışılmışın biraz ilerisinde. Bunda tabii ki Kasımpaşa’nın oyunun ilk 15 dakikalık diliminde eksik kalmasının da payı büyük.
Beşiktaş’ın planı
Oyun 11’e 11 oynanırken ilk dikkatimi çeken şey iki takımın da orta sahayı çok rahat geçmesi oldu. Bu konuda özellikle Kasımpaşa Beşiktaş’ı çok rahat bıraktı. Beşiktaş maç boyunca kendi yarı sahasında sadece 2 top kaybı yaptı. Bunda maçın çoğunluğunda Kasımpaşa’nın eksik oynamasının payı olduğu düşünülebilir ve elbette ki de vardır. Ama ben ilk 15 dakikadaki görüntüye bakınca bu rakamların çok da fazla değişeceğini düşünmüyorum kırmızı kart görmemiş bir Kasımpaşa karşısında da. Ayrıca bu rakamların Beşiktaş’ın sezon başından beri gelişen topun değerini bilme konusunda da önemli bir veri olduğunu düşünüyorum.
Rakip yarı sahada kazanılmış top sayısının 8’de kalması ise topun çoğunlukla Beşiktaş’ta olması ve Kasımpaşa’nın da kazandıktan sonra oldukça direkt bir şekilde oynamaya çalışması ile ilişkili.
Bir süredir topu almış rakip sahaya ilerlemiş bir Beşiktaş. Orta sahadaki iki Kasımpaşa oyuncusu da hiçbir Beşiktaşlı oyuncunun tehdit yaratmadığı bir alanı savunuyorlar ve Gökhan Gönül Elneny’e çok basit bir şekilde oynuyor ilk görselde. İkinci görselde kadraj dışında olan Burak Yılmaz sol çizgiye yanaşmış durumda. Elneny topu alınca Caner Burak’ın boşalttığı alanı fark ediyor ve koşusuna başlıyor. Pas isabetsiz oluyor ama Beşiktaş oyuncularının maçın başında bile topu alıp kullanma konusunda ne kadar rahat olduğunu veya bırakıldığını görüyoruz.
Bir önceki pozisyonun aksine bu sefer Beşiktaş geriden çıkmaya çalışıyor. Stoperlere baskı yapmamayı tercih ediyor Kasımpaşa ama Vida topu Elneny’e aktarırken Elneny üzerinde de hiçbir baskı yok. Elneny topu alıyor yüzünü rakip kaleye dönüp ilerliyor ve sağ kenardan koşuya başlayan Diaby’e gönderiyor pası. Ve bu süreçte dört Kasımpaşalı oyuncunun ortasında olmasına rağmen hiçbir baskı gerçekleşmiyor.
Bu pozisyonda ise Beşiktaş’ın topu kazandıktan sonra merkezde ki oyuncuyu ne kadar rahat bulduğunu görüyoruz. Atiba dört Kasımpaşa oyuncusu arasında topla buluşuyor ve topu rakip yarı sahaya taşımasına yardımcı oluyor takımının. 11 saniye sonrasında ise Burak’ı golle burun buruna getirebilecek bir pas deniyor.
Bu pozisyonlar özelinde Beşiktaş’ın maçın başında da ilk topu merkeze çok rahat verip oradan da rahatça kullanabildiğini vurgulamak istedim. Bunda Kasımpaşa’nın da hataları var elbette. Ama asıl değinmek istediğim nokta şu; maçı canlı izleyemediğim ve tekrarının başına oturmadan önce dinlediğim insanlar, arkadaşlarımdan Beşiktaş’ın maça bir nebze etkisiz başladığını duydum. Keza burada gördüğümüz üzere de ilk 15 dakikalık dilimde Beşiktaş’ın şut denemesi bulunmamakta. Ama ilk 15 dakikayı izlediğimde Kasımpaşa’nın eksiklerinin farkında olan ve buraları işlemek için de doğru işleri yapan bir Beşiktaş olduğunu düşünüyorum. Sadece üretimde o son noktayı koyma konusunda bir sıkıntı yaşandığını düşünüyorum ilk 15 dakikalık dilim özelinde.
Beşiktaş’ın hızlı geldiği ve rakip kaleye yakın 5v5’i yakaladığı bir pozisyon. Burada da üretimin son noktasında yaşanan sıkıntıyı görüyoruz. Diaby solundaki Caner’i görse pozisyon çok daha tehlikeli bir hale gelebilecekken kaleyi tercih ediyor. Tabii ki sahanın içinde olmak ve pozisyonu hissetmek başka bir şey ama farkındalık sahibi olup takım için daha iyi tercihi yapmak çok daha önemli. Bu pozisyonda Beşiktaş’ın maçın başındaki son noktayı koyma problemini gösteren pozisyonlardan bir tanesi.
Rakip sahaya yerleştiği pozisyonlarda da Beşiktaş sık sık rakip hatlar arasına oyuncu sokmayı denedi. Bunu düzenli olarak Ljajic’i oraya yerleştirerek yapmaktansa zaman zaman Atiba’da oralara girdi. Bunun da Kasımpaşa’nın işini zorlaştırdığını düşünüyorum.
Bu tarz istatistiklerin maçın büyük bölümünü eksik oynayan bir rakip olduğunda biraz gözardı edilmesi gerekiyor olabilir ama bahsetmek istedim. Çünkü rakip eksik kaldığında kendi yarı sahasında çok fazla adamla savunmaya geçmesini ve alan vermemesini beklersiniz. Keza zaman zaman eksik rakibe karşı oynamak daha da zor olabilir. Rakip yarı sahaya 86, üçüncü bölgeye 63, rakip ceza alanına ise 23 kez girdi Beşiktaş. Bu da bence Abdullah Avcı’nın tempolu bir şekilde hücumların sonlandırılmasını istediğini gösteriyor.
Burak Yılmaz
Abdullah Avcı ile birlikte Burak Yılmaz’ın oyununda en ileriye giden nokta oyunun içinde çok daha fazla yer alması. Yıllar boyu alıştığımız gol vuruşu yapan Burak’ın çok daha ötesinde oyuna da katkı veriyor artık. Derine gelip takıma opsiyon olmasının yanında bu durumlarda topla buluştuğunda doğru tercihleri de yapabiliyor tecrübeli oyuncu. Daha maçın ilk dakikalarında bile derine inip Gökhan’ı görerek oyunun yönünü değiştiriyor, Kasımpaşa savunmasının kayma yapmasını sağlıyor.
Kırmızı kart pozisyonuna baktığımızda da Burak yine derine iniyor ve topla buluşup çizgideki Caner’e oynuyor. Atiba Burak’ın rakip stoperi götürdüğünü fark ediyor ve ileriye çıkıyor. Burak’ın derine inip stoperi de kendisiyle birlikte götürmesi sayesinde topla buluşabiliyor Atiba ve pozisyonun sonunda da kırmızı kartla eksik kalıyor Kasımpaşa.
Beşiktaş 1. ve 2. gol
Beşiktaş’ın 1. golü bence Abdullah Avcı’nın takımından istediği oyunu oldukça iyi anlatıyor. Pozisyonun başında kazanılan topta Caner sol çizgide topla buluşuyor ilk görselde göründüğü gibi ve merkeze Atiba’ya oynuyor. Oradan sonra Beşiktaş oyunun yönünü sağ tarafa değiştiriyor, topu tekrar merkeze gönderip tekrar sağ tarafa oynuyorlar ve ilk görselden 27 saniye sonra Gökhan’ı çizgiye indirip orta açacağı bir pozisyona sokuyorlar. İlk pozisyonda çizgide olan Caner’de ceza sahasına giriyor ve golü buluyor. Sadece görseller eşliğinde bu sekansı anlatmak pek mümkün olmasa da Beşiktaş’ın bilinçli bir şekilde sürekli olarak rakip savunmayı hareket halinde bırakarak açığı bulduğunda çizgiye inme isteğini gösteriyor.
Bu pozisyonun başlangıcında da rakip oyuncu topu uzaklaştırıyor ama Atiba ikili mücadeyi kazanıp topu kazanıyor. Beşiktaş ceza sahası önünde oldukça kalabalık ama en önemlisi de bir çizgi halinde stoperlere sırtını dayayıp beklemiyor her oyuncu ve Caner Atiba’dan aldığı pası tekte Ljajic’e oynayabiliyor bu sayede. Gökhan yeniden çizgiye iniyor ve ortalıyor Umut Nayır’a dokunmak kalıyor. Şartlar farklı da olsa prensip olarak birbirine benzer iki gol buluyor Beşiktaş. Bence oldukça değerli.
Kasımpaşa 2. gol
Kasımpaşa ikinci golünü Beşiktaş’ın kullandığı bir kornerin sonrasında hızlı gelerek buldu. Genelde bu tarz durumlarda geriye dönerken etrafındaki rakiplerin farkında olmak en büyük gereksinim. Özellikle de top belli bir kanattan geliyorsa ters taraftaki oyuncular için. Bu pozisyonun başında da rakip ceza sahasının üzerinden beri Koita’nın farkında Ljajic ve son anda görselde tam belli olmasa da anlık kafasını çevirip Koita’ya bakıyor. Ama son anda Koita önüne geçip golü atıyor.
Atiba Hutchinson
Umut Nayır’ın sonradan girip attığı 2 gol ve Gökhan Gönül’ün çok iyi bir maç çıkarmasının yanında 2 de asist yapmış olması beni düşündürse de bence Atiba Hutchinson’dan bahsetmek istedim. Tecrübeli oyuncunun yaptığı şeylere artık o kadar alıştık ki o yüzden zaman zaman göz ardı edebiliyoruz. Bu maç özelinde de tecrübeli oyuncu hem maçın başında, hem rakip eksik kaldıktan sonra sık sık ileri çıktı. Rakip savunmayı tercihler yapmaya zorladı ve bence çok iyi bir maç çıkardı. İstatistiksel olarak 1 başarılı anahtar pas, 7 başarılı dripling ve 6 pas arası yaptı Kanadalı oyuncu.
Son
Beşiktaş iki kez geriye düştüğü maçta çok önemli bir zafer elde etti. Sadece üç puan kazanması açısından değil, hem maçın içinde yaşananlar hem de son dakikada gelen golle birlikte iyice duygusal bir galibiyete dönüştü siyah beyazlılar için. Böyle maçlar sezon sonunda istenen kupa için de itici bir güç, psikolojik bir kazanım olarak değerlendirilebilir. Bakalım ilerleyen haftalar Beşiktaş ve Abdullah Avcı için neler getirecek.