Ligin 3. haftasında Galatasaray, Kasımpaşa’ya konuk oldu. İki devresi birbirinden farklı gelişen maçta 2-0’lık skor üstünlüğünü koruyamayan Sarı Kırmızılılar 2-2’lik sonuçla ligdeki ilk puan kaybını yaşadı. Ev sahibi Kasımpaşa ise puanını 5’e çıkardı.
Galatasaray’ın bu beraberliğini global iş ortağımız Metrica Sports‘un geliştirmiş olduğu Play yazılım ile birlikte analiz edeceğim.
Kadrolar
Hafta arasında Randers’ı eleyerek gruplara yükselen Galatasaray’da Kasımpaşa maçı ilk 11’inde sürpriz isimler yer alıyordu. Yoğun maç trafiğinin getirdiği yorgunlukla bazı bölgelerde rotasyona giden Terim, yeni transfer Morutan’ı sağ iç pozisyonunda, performansıyla beğeni toplayan Barış Alper’i de sağ kanatta görevlendirdi. Öte yandan Taylan kulübeye çekilirken Berkan ilk kez savunma önünde denendi.
Kasımpaşa kadrosu ise Galatasaray’a oranla daha hazır görünüyordu. Bir önceki haftaya göre Ben Ounnes formasını genç sol bek Evren Elmalı’ya kaptırırken merkez oyuncusu Travnik de Eysseric yerine tercih edildi. İleri uçtaysa tecrübeli golcü Jorgensen maça başlarken oyuna ikinci yarı da dahil olan ümit milli oyuncumuz Umut Bozok da başarılı bir performans sergiledi.
Geriden oyun kurmak ve kadro ilişkisi
Sezonu 21 Temmuz’da oynadığı PSV deplasmanıyla açan Galatasaray, 29 Ağustos itibariyle 9.resmi maçına Kasımpaşa karşısında çıktı. Ağustos ayını yoğun bir maç trafiğiyle geçen sarı kırmızılı ekibin geride bıraktığı 9 maçında tam 25 farklı oyuncusu ilk 11’de görev aldı. Genç yıldız Kerem Aktürkoğlu ile birlikte sezon başında takımdan ayrılması gündeme gelen Luyindama, bu karşılaşmaların tamamında oynayan 2 isim oldu. Takımdan gönderilmelerine kesin gözüyle bakılan Feghouli ve Diagne’nin ise haftalar geçtikçe dakikaları arttı ve bu iki isim de 11’e yerleşti.
İlk 11 tercihlerinde yaşanan bu plansızlık ve dalgalanma da haliyle saha içine sirayet etti. Sivasspor’la birlikte bu sezon ligin en fazla resmi maça çıkan takımı olan Galatasaray, geçtiğimiz seneden süregelen pas oyununu devam ettirmeye çalışsa da ortaya koyulan futbol anlamında ligin en belirsiz takımlarından birisi konumunda. Kadro sirkülasyonu sebebiyle oyuncular birbirine alışamamış ve dolayısıyla saha içinde de akışkan bir pas trafiği oluşturulamamışken bu durum ligin ilk 3 maçında da geriden oyun kurulumunu ciddi bir sekteye uğrattı.
Örneğin geçtiğimiz hafta Hatay maçına sağ kanatta Feghouli başlarken bu maça Barış Alper başladı. Özellikle son bir senedir kanatta başladığı karşılaşmalarda merkeze konumlanarak oyun kurulumuna katkı sağlayan Cezayirli, yukarıdaki görselin ilk kısmında da derinde pas istasyonu durumunda. Boey’in savunucusunun bu durumu fark etmesiyle iki oyuncuya da top aldırmamak adına ortalı bir pozisyon aldı ve Boey daha rahat topla buluştu. Feghouli’yle girdiği al-ver sonrası da takım rakip sahaya yerleşti.
Görselin ikinci kısmında ise benzer şekilde Luyindama’yla başlama aşamasında olan Galatasaray hücumunda Barış Alper, Feghouli’nin aksine topu önüne isteyen bir oyuncu olması dolayısıyla savunma arkasındaki boşluğu görerek koşuya başladı. Fakat Luyindama kısa pasla çıkma alışkanlığı gereği uzun top tercihinde bulunmadı ve zaten çizgide dar bir alanda bulunan Boey’e verdiği kötü pasla topu kaybetti.
Oturmayan kadro nedeniyle geriden çıkamama problemine bir başka örnek de yukarıdaki görsel. Rakip ön alan presi uygularken orta sahadan Berkan sırtı dönük top almaya geldi. Maçın ilk devresinde savunma önünde oyun kurucu olarak görev alan genç oyuncu Muslera’nın pası verir vermez elle işaret etmesine karşın güçlü ayağı olan solla topu Nelsson’un önüne aktarabilecekken bu basit seçeneği göremedi ve topu Muslera’ya iade etti. Muslera’nın gelişigüzel vuruşunu da Mohamed kontrol edemeyince yine bir top kaybı yaşandı.
Van Aanholt & Kerem kanadı zaafları
Yeni sezonla beraber forvet bölgesine daha yakın oynayan hatta zaman zaman ikinci forvet rolünde gördüğümüz Kerem Aktürkoğlu takımı adına sezonun şimdiye kadarki yıldızı. Hücumda çok başarılı bir sezon geçiren genç ismin savunma katkısıysa epey zayıf. Sonlandırılamayan ataklar sonrası merkezde kalması sebebiyle bekini kovalamakta güçlük çeken Kerem’in açtığı deliğiyse Van Aanholt tıkamak yerine daha da büyüttü. Görseldeki birkaç pozisyondan da görülebileceği gibi Hollandalı oyuncu savunmayı arka plana atarak Kerem’in kanatta açtığı boşluklara bindirmeler yaptı fakat arkasında bıraktığı geniş boşluklar Yusuf Erdoğan için birer velinimet oldu.
Bu boşlukları devreye kadar kapatamayan Galatasaray, 45+3’te bunun cezasını kalesinde gördüğü golle çekti. Öyle ki ilk devre hücum yönleri grafiğinde de Kasımpaşa’nın %46 ile sağ kanadını tercih etmiş olması tesadüf olmasa gerek.
Üstelik o kanattan verilen boşluklar bu maça özel de değil. Geçtiğimiz hafta Hatayspor’un bulduğu gol de benzer bir şekilde Aanholt’un çıkarken topu kaptırması ve Kerem’in merkezde olmasından dolayı Kamil Ahmet’e uzak kalmasıyla gelişmişti.
Bireysel ekstralar
Bana göre Galatasaray’ın oyun anlamında yaşadığı zayıflığın skora yansımamasının başlıca sebebi kadrodaki kaliteli oyuncular ve bu oyuncuların verdiği ekstra performanslar.
Örneğin Mbaye Diagne. Geçtiğimiz devre arası tabiri caizse kuyruğuna teneke bağlanarak West Brom’a kiralanan Senegalli oyuncu önceki dönemine göre bambaşka bir profil sergiliyor. Sam Allardyce yönetiminde pozisyon bilgisi ve oyun görüşünü bir hayli geliştirmiş görünen Diagne, sezon başından bu yana derinde top alıp yaptığı servislerle dikkat çekti. Önceki yazımda ters kanada attığı toplarla oyunu genişletmesinden bahsettiğim golcü oyuncu bu maçta da takımının savunmadan çıkışlarında üstlendiği rollerle bir hayli katkı sağladı.
Değinmek istediğim bir diğer noktaysa Cicaldau’nun ceza sahası koşuları. Uzaktan şut yeteneği üst seviye olmayan bir merkez oyuncusu olmasına karşın Romanya Ligi’nin son iki sezonunda verdiği 12 ve 16 gollük katkıların nedeni de bu olsa gerek. Dorukhan Toköz’ün Beşiktaş’taki ilk maçlarında yaptığı gibi kanattan gelişen akınlarda merkezden kutuya direkt koşular atıyor ve demarke kalarak takımına skor katkısı sağlıyor.
Rumen futbolcu bu koşularının benzerini geçtiğimiz hafta Hatay karşısında da yapmış ve topu direğe nişanlasa da dolaylı yoldan golün hazırlayıcısı olmuştu.
Futbol Akademi Scouting (FAS) tarafından hazırlanan dakika başına maksimum gol ihtimali grafiğini incelediğimizde de Galatasaray’ın ilk yarıda bulduğu fırsatları ikinci yarıda yakalayamadığını görüyoruz. Özellikle Cicaldau ve Diagne’nin devrede çıkmasıyla 45-67 arasındaki periyotta hücuma çıkmakta zorlanan sarı kırmızılılar bu süreçte rakip ceza sahasına yalnızca 1 kere girebildi. Aynı süre içerisinde Kasımpaşa için ise bu rakam 6’ydı.
Son olarak Futbol Akademi Scouting (FAS) tarafından hazırlanan Aksiyon Değeri(AD) metriğini incelediğimizdeyse Cicaldau ve Kerem’in şut metriklerinden kazandıkları değerlerle zirvede olduğunu görüyoruz. Henüz ilk maçına çıkmasına karşın başarılı bir performans ortaya koyan Morutan da üst sıralarda kendine yer edinmiş durumda.
Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.