Fenerbahçe ligin 31. haftasında Kasımpaşa ile deplasmanda karşılaştı ve 1-0 geriye düşmesine rağmen maçı 1-3 kazanarak önemli bir 3 puan elde etti.
Maçı, iş ortağımız InStat’ın bizlere sağlamış olduğu raporlar ve görüntüler eşliğinde değerlendirmeye çalışacağım.
Ortalama pozisyonlar
Kasımpaşa orta sahası ortalama olarak orta yuvarlakta topla buluşmuş. Fenerbahçe’de ise belki de sezon başından beri ilk defa orta ikili dışındaki orta saha oyuncuları ve bek oyuncuları bu kadar önde ortalama olarak topla buluşmuş olabilir.
Genel veriler
Genel verilere de hızlıca değinip saha içinde gördüklerimi değerlendirmeye geçeceğim. Fenerbahçe, maşın başında 1-3’lük skoru bulduğu 74. dakikaya kadar topa sahip olan taraftı. Topla oynama oranı 60-75. dakikalar arasında %80 Fenerbahçe lehine olacak noktaya gelmiş. Zaten o dakika aralığında Fenerbahçe 2 gol buldu.
Pas bağlantıları
Dirar ve Isla bağlantısı zaten maçı izleyenler tarafından kolaylıkla farkedilmiştir. Birbirleriyle toplam 37 pas alışverişi yapmışlar. Bu bağlantılarla ilgili detaylara daha sonra görsellerle destek vereceğim. Bir diğer pas bağlantısı da Hasan Ali ile Valbuena arasında oldu, birbirleriyle 28 pas alışverişi yapmışlar. Isla’nın da Valbuena ile 24 pas alışverişi dikkat çekici. Her iki bek ile de pas bağlantısı olmuş Valbuena.
Fenerbahçe hücum anlayışı
Valbuena’nın beklerle olan etkinliği rakamlara da yansıdı dedim, buradan takımın hücum anlayışı ile ilgili bazı değerlendirmelere varmak istiyorum.
Hücum çeşitliliği açısından belki de sezonun en güçlü oyunu oynandı. Sosyal medyadan bunun tek sebebinin rakip Kasımpaşa olduğu önermeleri gelse de ben Fenerbahçe’yi değerlendirirken sadece bu detaya takılıp kalmayacağım. Unutmamak gerekir ki Fenerbahçe daha önce de kazanabileceği maçları çeşitli nedenlerle -adına beceriksizlik diyin, hareketsizlik, organizasyonsuzluk diyin- kazanamadı. Bu maçta kazanmasını bildi, hem de yine bir kişisel hata sonucunda geri düşmesine rağmen. Bunu görmezden gelmek objektif bir bakış açısı olmayacağı gibi takımın tüm sorunlarını da görmezden geldiğim düşünülmesin. Elbette bu takımın daha dişli rakiplere karşı neler yapacağı hala bir merak konusu olsa da 31. hafta sahada daha ilk dakikadan verilen özveriyi görmezden gelmeyeceğim. Fenerbahçe’nin oyunundaki aksaklıklara daha önce birçok yazımda fazlasıyla değindiğimi düşünüyorum, merak eden okurlar önceki yazıları inceleyebilirler.
Maçın başlamasıyla birlikte Fenerbahçe oyunu rakip yarı alanda oynamak için çaba sarf etti. Bunu yaparken özellikle 3. bölgedeki hareketlilik dikkat çekici oldu.
Fenerbahçe maçın genelini önde oynamaya gayret etti. İlk dakikalarda baskıdan kazanılan bir top, Isla’nın bindirmesi ile oyunun yönü değiştiriliyor ve 2V1’lerle pozisyon oluşuyor; pic.twitter.com/kE5nqmB33P
— İvan Kile (@IvanKile) May 6, 2019
3. dakikada ise Fenerbahçe sol kanadından set hücumu denemesi yaptı. Burada dikkat çekici nokta, maçın neredeyse tamamında da göreceğimiz şekilde Dirar’ın saha içindeki hareketliliğiydi. Klasik bir sağ ön oyuncusundan çok orta alana yaklaşan, pas bağlantısı olan bir görünüm içerisindeydi.
Bir başka pozisyon da 5. dakikadan, Dirar stoperden orta alanda top alıp Soldado’ya uzun oynuyor. Etkili bir pas ile topla buluşan Soldado direği geçemiyor.
Isla, kanadı neredeyse tamamen tek başına kullanırken Dirar sürekli ortaya kaydı. Kanatlara destek verdi.
Maçın başında da Soldado’ya çok iyi bir uzun top attı; pic.twitter.com/kul9yAPDvP
— İvan Kile (@IvanKile) May 6, 2019
Orta alanda Dirar – Valbuena ve Elif sürekli yer değiştirerek oynadılar. Soldado da bu bağlantılara dahil olmaya gayret etti, belki saha içinde çok göze çarpmamış olsa da çok iyi duvar oldu, top dağıttı. Aşağıdaki pozisyonda da göbekten gelip maç boyunca sürekli sağ kanatta gidip gelen Isla’nın önüne aktarıldı top.
Rakibi karşılarken birbirine yakın oynama prensibi ile hareket etmeye çalışan Kasımpaşalı oyuncular için Isla’nın bindirmeleri oldukça zorlayıcı oldu. Rakibin açık vermesi için gereken tempo ve akışkanlık önceki haftalara göre çok daha iyi bir noktadaydı.
Bir başka pozisyon; dakika 49, Fenerbahçe hücuma çıkarken Dirar ve Valbuena birbirne yakın, amaç topu sağ kanada taşıyıp kanat oyunu oynamak.
Top sol kanattan sağa aktarılıyor. Dirar, Isla ve Valbuena uygun pas açılarındalar. Fenerbahçe buraları seri ve çoğunlukla tek paslarla ve oldukça isabetli oynadı.
Bu kanat oyununa Elif de desteğe geliyor.
Ceza sahası içinde topla buluşan Elif, arkada koşusuna devam eden Valbuena’nın önüne topukla bırakmak istiyor ancak rakip pas arası yapıyor.
Kasımpaşa da Fenerbahçe’nin tempolu, hareketli, baskılı ve akışkan oyun anlayışına karşılık vermekte çok zorlandı. Kaptıkları toplarla hücum geçişi yapmayı denediler. Zaman zaman da etkili oldular.
4. dakikada ise topu sağ kanattan taşıyıp, Trezeguet’in de içeri koşusu ile boş kalan Fenerbahçe sağ kanadına atılan uzun top etkili oldu. 3′ 52” de Khalili’nin, kadrajda olmayan Veugneu’ya ileri çıkması için eliyle işaret ettiğini görüyoruz.
Fenerbahçe hareketli bir oyun yapısı içindeydi dedim, 48. dakikadaki pozisyon belki sonuç getirmedi ama hücum çeşitliliği açısından beğendiğim bir pozisyon oldu.
Top sol kanattan hızlıca sağ kanada aktarıldı. Soldado stoper ve bek arasına (halfspace) giriyor. Dirar’ın içeri kat edişi ise topsuz oyunun basit ama Fenerbahçe adına son dönemdeki en güzel örneklerinden oldu. Bek oyuncusu bir anlık kararsız yaşıyor ve sağ kanatta bindirmiş olan Isla için alan açılıyor.
Dirar
Maçın öne çıkan oyuncuları Valbuena ve Isla olsa da -Takımın genelini beğendiğimi söyleyebilirim-, Dirar sahanın görünmez kahramanı oldu benim için. Yazılarımı takip edenler Dirar’ı beğendiğimi zaten biliyordur, ancak bu karşılaşma benim için Dirar’ın ne kadar geniş bir oyun mentalitesine sahip olduğunu görmek açısından önemli oldu. Her teknik direktörün Dirar kalibresinde bir oyuncuyu isteyeceğini düşünüyorum.
Takımın en fazla aksiyonuna sahip oyuncusu (topla her türlü hareket) oldu.%79 aksiyon başarısı ile oynadı. Toplam 109 aksiyonun yarısı 3. bölgede oluştu ve 3. bölge aksiyon başarı oranı da %80.
Elif
Elif de yukarıda belirttiğim bazı noktalardan doılayı sahanın iyilerinden biriydi. Ceza sahasına sürekli olarak koşular yaptı. Orta saha ile bağlantı kurmaya gayret etti. Zaten bulduğu gol de ceza alanı içinden bulduğu kafa vuruşu ile geldi.
Ayrıca saha içinde farkettiğim birkaç olumlu ana da değinmek istiyorum.
Elif de sahanın iyilerindendi. Çokça eleştiriliyor, biraz da yaptığı doğruları paylaşmak lazım diye düşünüyorum.
Burada ilk kontrolde topu öne alışı, çevre kontrolü, hızlı düşünme gibi özellikler gördüm kendi adıma. Elbette üzerine koyması gereken de çok nokta var, biraz zaman. pic.twitter.com/aux5bhPmvZ
— İvan Kile (@IvanKile) May 6, 2019
Bir başka pozisyon;
Elif’in sahayı görüşü ile ilgili bir an daha, denk geldikçe paylaşıyorum. Pasın sonrasında da ceza sahası koşusu yapıyor. Oynadığı dakikaların genelinde yaptı bunu. pic.twitter.com/EdCMnzs75O
— İvan Kile (@IvanKile) May 6, 2019
Valbuena
Valbuena’ya da değinmezsem ayıp etmiş olurum. Nasıl bir profesyonel olduğunu bir kere daha gösterdi. Saha içi aksiyonlarına bakıldığında neredeyse kendi yarı sahasına geçmek yasaklanmış denilebilir. Rakip yarı sahada ise solda ağırlıklı olsa da her yerde. (91 aksiyonun 50’si solda)
İkinci yarıdan bir pozisyon, Elif-Dirar-Valbuena ortada birbirlerine oldukça yakınlar.
Top yine sol kanatta sağa aktarılıyor. Elif 3. bölgeye doğru hareketlenirken Dirar ve Valbuena sağ kanada yaklaşıyor.
Dirar-Valbuena-Isla üçgeni tekrar kuruluyor ve sağ kanattan hücum gerçekleşiyor.
Isla
Son olarak da Isla’ya değinmek gerek. 3. bölgede 54 aksiyonla neredeyse Valbuena kadar aksiyon sayısına ulaştı. 5 anahtar pas attı, 3’ü isabetli oldu.
Oyuna sonradan giren Moses ve Ekici belki çok etkili olamadılar, ancak aynı oyun anlayışını sürdürmeye çalıştılar. Kanatları hızlı ve tek paslarla geçip etkili olmaya çalıştı Fenerbahçe.
Sonuç
Bu oyun tabiki bir sonraki hafta işleyecek mi, bilemiyorum. tek maçla da sezonun genelini savunacak değilim elbette. Ancak bu karşılaşma özelinde Fenerbahçe’yi beğendim. Bundan sonra, puan açısından tüm planların önümüzdeki sezon için yapılmaya başlanabileceği bir hafta oldu.