Süper Lig’de iki maçlık mağlubiyet serisine Başakşehir karşısında son veren Fenerbahçe, Kasımpaşa deplasmanından da galibiyetle ayrıldı. Galibiyet serisini iki maça çıkartan ve yeniden gözünü zirve yarışına diken sarı-lacivertli takımın galibiyetiyle sonuçlanan 90 dakikayı iş ortağımız Metrica Sports‘un Play uygulaması ile inceleyeceğiz.
Ortalama pozisyonlar
Fenerbahçe kadrosundaki eksiklerden dolayı bu karşılaşmada geride bıraktığımız haftalara oranla oldukça farklı bir ilk 11 tercihiyle oynadı. Novak ve Caner’in yokluğunda sol bekte Sadık Çiftpınar’ı tercih eden Erol Bulut, Serdar Aziz’i yokluğunda ise stoperde Luiz Gustavo’ya şans verdi. Merkezi Ozan ve Mert ile tutmaya gayrete eden Fenerbahçe’de genellikle solda gördüğümüz Pelkas bu defa 10 numara pozisyonunda yer alırken, bir süredir ilk 11’den uzak kalan Valencia da sağ kanattaki yerine geri döndü. Tıpkı Fenerbahçe gibi çok sayıda eksikle mücadele eden Kasımpaşa da 4-2-3-1 oynarken, mavi-beyazlı ekibin geri dörtlüsü tamamen yabancı futbolculardan oluştu.
Genel istatistikler
Fenerbahçe karşılaşmayı yüzde 52’lik topa sahip olma oranı ve 385 pasla tamamlarken, yüzde 78’lik pas isabeti oranıyla oynayan Kasımpaşa 325 isabetli pasta kaldı.
Maç boyunca rakibine ceza sahasından isabetli şut attırmayan Fenerbahçe gol beklentisi oranlarında da büyük üstünlük kurdu. Karşılaşmayı 1,10’luk gol beklentisi oranıyla tamamlayan Fenerbahçe’ye karşılık Kasımpaşa’nın gol beklentisi oranı ise 0.45’te kaldı.
Topa sahip olma oranının yanında topa hakimiyet kalitesinde de rakibine üstünlük kuran Fenerbahçe, Futbol Akademi Scouting (FAS) ekibinin hazırladığı gol olma ihtimali grafiğine göre maç boyunca yüzde 20 gol şansının üzerine bir defa çıktı ve rakibinin bunu başarmasına izin vermedi.
İlk yarı
Maça bu sezon başından bu yana olduğu gibi yine dörtlü savunmayla başlayan Fenerbahçe’de Caner ve Novak’ın yokluğunda sol bekte görev yapan Sadık, geriden oyun kurulurken daha çok üçlü oynayan takımların sol stoperi gibi geride kalmayı tercih ederken, sağ bek Nazım ise sıklıkla daha önde konumlandı.
Maçtaki ilk gol pozisyonu yedinci dakikada yaşandı. Bu pozisyonda Valencia’nın topu Pelkas’ın koşu yoluna aktarması, Yunan oyuncunun Thiam’a şut şansı yaratmasıyla sonuçlandı.
Öte yandan takımının ikinci golünde oldukça güzel bir asist yapan Pelkas, karşılaşmayı ikisi de Thiam’a olmak üzere iki kilit pasla tamamladı.
Fenerbahçe’nin attığı ilk gol öncesi Kasımpaşa kalecisi Ramazan’ın serbest vuruşu uzun bir şekilde kullandığını gördük. Maçın ilk dakikalarından itibaren gerek aut atışlarında gerekse kendisine atılan geri paslarda tercihini daha çok Fenerbahçe yarı alanının sağına doğru uzun vurarak oynamayı tercih eden Ramazan’ın bu paslarının birçoğu Fenerbahçe’de kalmıştı. Bu pozisyonda da topun kontrolünü ele alan sarı-lacivertli futbolcular doğrudan atağa kalkarken, ceza sahasına sokulan üç oyuncunun ödülü Thiam’ın golü oldu.
Fenerbahçe adına dikkat çeken bir diğer detay ise maç başına 27 ortayla ligin en fazla orta yapan takımı olan sarı-lacivertli takımın bu karşılaşmada sadece sekiz ortada kalmış olmasıydı. Sekiz ortanın tamamının ceza sahası ve çevresinden yapılmış olması da dikkat çekici bir ayrıntı olarak göze çarpıyor.
Fenerbahçe’de geçtiğimiz haftalarda sıklıkla yaşanan geriden oyun kurma problemi zaman zaman bu karşılaşmada da hissedildi. Erol Bulut’un takımı bu pozisyona benzer birçok pozisyonda sezon başından bu yana olduğu gibi uzun paslar atma tercihini sürdürdü.
Maç boyunca 60 defa uzun pasa başvuran Fenerbahçe’de bu pasların 53’ü Fenerbahçe yarı sahasından atılırken, bu 53 pasın 19’u Altay, sekizi Tisserand, beşi Gustavo tarafından atıldı.
Geçtiğimiz haftalarda geriden oyun kurarken kenar oyuncularını da sıklıkla çizgiye yakın bir şekilde konumlandıran Fenerbahçe’de bu durum merkezde sayısal bir dezavantajı beraberinde getiriyordu.
Kasımpaşa karşılaşmasında hem Sinan’ın hem de Valencia’nın sıklıkla içe yanaştığını gördük ve bu durum pas alternatiflerinin artmasını de beraberinde getirdi.
Uzun süreli bir sakatlıktan dönen Valencia’nın ısı haritası da bu farklılığı ortaya koyar nitelikte bir veri gibi görünüyor.
Başakşehir maçında rakibine sıklıkla önde kalabalık bir pres uygulayan Fenerbahçe, bu presi Kasımpaşa maçında geçtiğimiz maçta olduğu kadar uzun süre kullanmasa da zaman zaman etkili bir şekilde uyguladı. Fenerbahçe’nin bu pres anlayışını daha uzun dakikalara yayabilmesi halinde ilerleyen haftalarda daha güçlü bir oyun ortaya koyabileceğini düşünüyorum.
Bu sezon merkezden hücum etmeye oldukça temkinli yaklaşan Fenerbahçe’de bu durumun en büyük nedeni bu bölgede kaybedilecek topların oluşturabileceği muhtemel tehlikeler şüphesiz. Bu pozisyonda da Ozan’ın orta sahada kaptırdığı top Kasımpaşa adına önemli bir fırsata dönüşüyor ama pas tercihi doğru olmayınca ev sahibi takım beraberlik şansını kullanamıyor.
Fenerbahçe’nin attığı ikinci golde Pelkas’ın topsuz koşusu kadar dikkat çeken bir diğer detaysa yine yukarıda bahsettiğimiz gibi Valencia’nın oyun kurulurken içe yanaşarak, çizgide Nazım’ı tek bırakması. Valencia’nın içe kaymasıyla pas seçeneği artan Fenerbahçe bu sayede geriden rahat bir şekilde çıkıyor.
Fenerbahçe hatırlanacağı gibi geçtiğimiz hafta iki bekinin yanı sıra iki kanat oyuncusunu da çizgide konumlandırıyor ve bu durum takımın merkezde eksik kalmasına neden oluyordu. Atağın devamında Yunan oyuncunun yaratıcılığıyla birleştirdiği yeteneği sonrası ikinci golün geldiğini görüyoruz. Futbol Akademi Scouting (FAS) tarafından hazırlanan Aksiyon Değeri(AD) metriğinde Pelkas’ın verilerini incelediğimizde başarılı oyuncunun attığı paslarla takımını gole en fazla yaklaştıran oyuncu olduğunu görüyoruz. Fenerbahçe’de bu verinin hemen her hafta lideri olan Caner’in yokluğunda Pelkas’ın bu role soyunması takım için galibiyetin anahtarlarından biri olmuş gibi görünüyor.
Fenerbahçe’nin ikinci yarıda yapılan değişikliklerin ardından oyunun son bölümünü Cisse-Samatta ikilisinin ileri ikiliyi oluşturduğu bir 4-4-2 ile oynandığını gördük. Erol Bulut gelecek haftalarda bu dizilişi kullanabileceğinin sinyallerini verirken, dörtlünün ortasında görev yapan Ozan 10 numara oynarken fazla bulamadığı boş alanlardan birini kullanarak Ferdi’ye güzel bir asist yaptı. Maç boyunca topa yüzde 6.1 oranında sahip olan Ozan bu istatistikte de takımının en iyisi olmayı başardı.
90 dakika boyunca dikkatimi çeken bir diğer nokta ise Thiam’ın sıklıkla takım arkadaşları için bir bağlantı görevi görmesiydi. Fenerbahçe’nin bekleneni veremediği maçlarda ileri uç oyuncularının bu konudaki eksikliklerine geçtiğimiz haftalarda değinmiştik.
Öyle ki Papiss Cisse Gaziantep karşılaşmasının ilk 15 dakikasında topa sadece Gaziantep’in attığı golün santrasında dokunmuştu. Thiam’ın topla buluşma noktaları da Senegalli oyuncunun bu konudaki etkisini ortaya koyar nitelikte görünüyor.
Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.