Analiz | İtalya (3) 1-1 (2) İngiltere

2020 Avrupa Şampiyonası’nın final karşılaşmasında İtalya ve İngiltere karşı karşıya geldi. Roberto Mancini yönetiminde topa sahip olma oyunu oynayan ve ön alan presi uygulayan İtalya, bu oyun tarzının turnuvadaki en büyük antitezi ile karşılaştı. Özellikle hedef maçlarda rakibi karşılama üzerinden oyun planını kurgulayan Gareth Southgate, özellikle maçın ilk yarısında istediğini aldı. İkinci yarıdaki değişikliklerle oyun üstünlüğünü ele alan Gök Maviler, normal süresi 1-1 tamamlanan maçı penaltı atışları sonucunda kazanmayı başardı. Dolayısıyla bu dev final, Southgate’in ana planı ve Mancini’nin hamleleri şeklinde iki perdeye ayrıldı.

Euro 2020’nin final maçını global iş ortağımız Metrica Sports’un geliştirmiş olduğu Play yazılımı ile birlikte analiz edeceğim.

Kadrolar & ortalama pozisyonlar

İtalya, beklenilen düzeni ve ilk 11’iyle sahadaydı. Turnuva boyunca kullandığı 4-3-3 düzeninden vazgeçmeyen Roberto Mancini, sol bekte Spinazzola’nın yokluğunda yine Emerson’a görev verdi. Sağ önde de maça Chiesa ile başladı.

İngiltere tarafında ise Southgate, beklenmedik bir değişiklikle takımını 3-4-3 şeklinde sahaya sürdü. Stones ve Maguire’ın yanında Walker’ı üçüncü stoper olarak görevlendiren İngiliz teknik adam, kanat beklerde ise Trippier ve Shaw’a görev verdi. Merkez ikilisini Rice-Phillips oluştururken ileri üçlüde ise Mount, Sterling ve Kane görev yaptı.

Southgate’in ana planı ve ilk 15 dakika

Penaltı atışlarındaki tercihleri sebebiyle eleştirilse de Gareth Southgate, rakibine üstün gelen ana planıyla maça oldukça etkili bir başlangıç yapmayı başardı. Kanat bekleriyle İtalya savunmasını zorlayan Southgate, orta alandaki pres kurgusuyla da rakibini etkisiz kılmayı başardı. Luke Shaw’un henüz ikinci dakikada kaydettiği golde de İngiltere’nin ana planına dair birçok noktayı görmüş olduk.

Görüntünün başında Harry Kane derinde topla buluşuyor ve İngiltere’nin iki kanat beki de çizgiye yakın konumlanıyor. İtalya, Chiesa-Insigne ikilisine de rakip kanat bekleri Shaw ve Trippier’i sürekli takip ettiremedi, haliyle dörtlü savunmayla İngiliz kanat beklerini karşılamakta zorlandı. Devamında da Trippier’in ortasında arka direkte demarke vaziyette topla buluşan Shaw, takımını öne geçiren golü kaydediyor.

İngiltere’nin 10. dakikadaki pozisyonunun da yine kanat bekler üzerinden geliştiğini görüyoruz. Hücumlarının %50’sini Shaw-Mount ikilisinin bulunduğu sol kenardan geliştiren İngiltere, bu pozisyonu da sol kanattan başlatıyor. Devamında Kane’le oyunun yönünü değiştiriyor ve Walker, topu Trippier’le buluşturuyor. Bu pozisyonda Insigne, Emerson’a destek olmak için geriye gelmiş olsa da Trippier, bu ikilinin arkasına sarkmayı başarıyor.

Kane’in rolü & İspanya etkisi

İtalya – İspanya arasında oynanan yarı final karşılaşmasında turnuva boyunca tercih ettiği Morata’yı yedek oturtan Luis Enrique, Leipzig’de de bu role alışkın olan Dani Olmo’yu sahte dokuz olarak görevlendirmişti. İtalya savunması ise İspanyol oyuncunun hareketliliği karşısında zor anlar yaşamıştı. Dani Olmo’nun orta sahaya verdiği destek, İtalya’nın orta sahasını da zorlamayı başarmıştı.

Turnuvanın başında Kane’i daha çok bir ceza saha golcüsü olarak değerlendiren Southgate, Danimarka maçında olduğu gibi İtalya maçında da yıldız oyuncuyu bağlantı oyuncusu olarak kullandı. İngiliz teknik adamın bu tercihini Luis Enrique’nin, Olmo hamlesi de etkili olmuş olabilir zira benzer pozisyonlar bu maçta da göze çarptı.

Örneğin bu pozisyonda Kane, orta alanda topla buluşuyor ve Chiesa’dan sıyrılıp topu sağ kenara gönderiyor. Ayrıca bu pozisyonda İtalya savunmasının İngiltere kanat beklerini karşılarken yine sıkıntılar yaşadıklarını görüyoruz.

İngiltere’nin pres kurgusu

Southgate, orta alandaki pres kurgusuyla rakibinin orta saha oyuncularıyla olan bağlantılarını kesmeyi hedefledi. Örneğin yukarıdaki görüntüde de Kane, Jorginho ile eşleşirken Phillips ve Sterling ikilisi de derine gelen Verratti’yi kontrol ediyor. Sağ kenara yakın konumlanan Barella’yı ise Declan Rice takip ediyor.

İngiltere’nin, İtalya’nın değişikliklerine kadar geçen 55 dakikalık süreçte ön plana çıkan isimlerinden ikisi de Declan Rice ve Kalvin Phillips oldu. Rice maçı 6 top kapma, 4 başarılı dripling  ile tamamlarken 13 de ikili mücadele kazandı. Phillips ise 4 top kapma ile oynarken orta sahaya önemli bir direnç getirmeye devam etti.

Mancini’nin 55. dakikadaki hamleleri

Gidişattan memnun olmayan Roberto Mancini, ilk hamlelerini 55. dakikada yaptı ve bu değişikliklerle oyun üstünlüğünü eline aldı. Barella’nın yerine Cristante’yi oyuna alan Mancini, Immobile yerine de Berardi’yi oyuna sürerek Insigne’yi sahte dokuz rolüyle görevlendirdi.

Romalı Cristante, oyuna girdikten sonra sürekli ceza sahasına yakın konumlandı. İtalya’nın topa sahip olduğu anlarda uyguladığı 3-2-5 diziliminde, Barella da sağ iç koridorda konumlanarak beşli hücum hattının bir parçası oluyordu. Ancak Interli yıldız, etkili bir performans ortaya koyamadı ve hücumdaki bu rolünü de etkili bir şekilde uygulayamadı. Mancini ise Cristante’yi oyuna alarak bu rolü yeniden etkin kılmak istedi.

Bu pozisyonda da Cristante’nin bahsettiğim rolünü görmek mümkün.

İtalya, İngiltere’nin katı savunması karşısında pozisyon üretmekte zorlandı. Yukarıdaki görüntüde de İngiltere’nin savunma hattını derinde kurduğunu ve hatlar arasını da oldukça sıkışık tuttuğunu görüyoruz. İtalyanların hücumcuları, hatlar arasına sızmakta ve topla buluşmakta bir hayli zorlandılar. Immobile ise bu savunma karşısında etkili bir performans göstermekte zorlanınca Mancini, Insigne’yi sahte dokuz olarak görevlendirdi ve sol kenarda Chiesa; sağ kenarda da Berardi görev yapmaya başladı.

Kane’in rolü özelinde de değindiğim gibi, Insigne’nin sahte dokuz performansı maçın dengesini İtalya adına değiştiren önemli noktalardan biri oldu. Bağlantı oyununu daha iyi uygulayan Napolili yıldız, sık sık derine gelerek pas istasyonu oldu ve orta sahasına da yardımcı oldu. İngiltere’nin merkez ikilisi ise Insigne’nin yeni rolüyle birlikte sayısal olarak da üstünlüğünü ve etkinliğini kaybetti.

Insigne’nin topla buluştuğu noktalar

Insigne’nin topla buluşma noktalarına baktığımızda da yıldız oyuncunun bağlantı oyununda iyi işler yaptığını görüyoruz.

1-1’den sonra Southgate ve son sözler

İngiltere ise skora denge gelmesinin ardından Trippier-Saka değişikliğiyle birlikte dörtlü savunmaya döndü. Ancak Southgate, bu noktada yine de tedbiri tamamen elden bırakmak istemedi zira kulübede Grealish, Sancho gibi hücum yelpazesi geniş oyuncular da vardı. Danimarka maçında da sağ önde oynayan Saka, rakip kanat bekini takip etmekle ve savunmayı bir nevi beşlemekle görevliydi.

Maçın geri kalanında ve uzatmalarda da İtalya, topa daha fazla sahip olan taraf olmaya devam etti. İngiltere’nin etkili olduğu ilk 15 dakikada topa %54 oranında sahip olan Mancini’nin öğrencileri, 90 dakikanın genelinde ise %65 topa sahip oldu.

Turnuvanın en iyi topa sahip olma takımıyla, en iyi rakip karşılama takımını karşı karşıya getiren finalin kazananı penaltılar sonucunda Mancini’li İtalya oldu. Insigne’nin pozisyon değişikliğiyle oyun üstünlüğünü alan başarılı teknik adam, 34 maçlık yenilmezlik serisini büyük bir kupayla taçlandırmış oldu.

Southgate ise ana planından net bir şekilde istediğini aldı ve genel itibarıyla da rakibini iyi durdurmayı başardı. Ancak İngiliz teknik adam, son dakikalardaki Rashford ve Sancho hamleleriyle, ayrıca Saka’nın kaçırdığı penaltıyla eleştiri oklarının hedefi olmaya devam ediyor.

Kaynak: Maçkolik.com

Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.