Euro 2020 D grubunda liderliğin en güçlü adaylarından İngiltere ve Hırvatistan, Wembley stadyumunda karşı karşıya geldi. İngilizler Sterling’in ayağından gelen tek golle rakiplerinden üç puanı alırken, İngiltere aynı zamanda bir anlamda 2018 Dünya Kupası yarı final maçının da intikamını almış oldu. Bu üç puan ile İngiltere, Avrupa Şampiyonaları tarihinde ilk kez bir açılış maçını kazanırken gruptan çıkmak adına da büyük avantaj kazandı.
Karşılaşmayı global iş ortağımız Metrica Sports’un geliştirmiş olduğu Play yazılım ile birlikte analiz edeceğiz.
Kadrolar
Turnuvanın iki iddialı takımının mücadelesinde Southgate, Stones-Mings tandemini tercih etti. Sol bek pozisyonunda ters ayaklı Trippier görev alırken sağ tarafta Walker şans buldu. Savunmanın önünde Rice geriden oyun kurmaya çalışırken, Mount ve Phillips merkez orta saha rolünde oynadı. Hücumun kanatlarında iki Manchester City’li Foden ve Sterling seçeneğini kullanan Southgate en uçta ise Kane’e görev verdi.
Zlatko Dalic ise rakibiyle aynı dizilişle takımını sahaya sürdü. Savunmayı Gvardiol-Caleta-Vida-Vrsaljko hattından kuran 55 yaşındaki teknik adam, savunmanın önünde derin oyun kurucu rolünde Brozovic’i kullandı. Merkez orta sahada ise teknik kapasitesi ve tecrübesi yüksek Modric-Kovacic ikilisine şans veren Dalic, kanatlarda Perisic ve Kramaric’i tercih etti. En uçta ise Rebic, Hırvatların en önemli gol silahıydı.
Ana planlar
Konuk ekip 4-3-3 dizilişiyle sahaya çıkarken geriden oyun kurulumunda Brozovic iki stopere yakın oynadı. Görselde görüldüğü gibi İngilizlerin ileride üçlü baskı hattına karşı bire bir eşleşme oluşurken bekler çizgilerde pas açısı ve oyuna genişlik kazandırdı. Özellikle ilk devrede iki takımda sıkı ve dar bir şekilde pas kanallarını kapatmayı başardı. Bu süreçte topu 2. ve 3. bölgeye geçirmek adına zaman zaman iki takım da uzun top kullanmak zorunda kaldı.
İngilizler ise geriden oyun kurarken iç koridorlara açılan stoper ikilisine Rice’ı yaklaştırmayı tercih etti. Hırvatlarda İngiltere’nin aksine kanat hücumcuları beklerle eşleşip geride dururken ön alana baskı için giden isim Modric oldu. Bu şekilde 4-4-2 şekline evrilen Hırvatistan bu sayede geride daha çok adamla bekleyerek nicelik üstünlüğünü kazanmış oldu. Buna rağmen özellikle ikinci devrede ve golden sonra İngilizlerin üzerine giden Dalic’in öğrencileri geriden sağlıklı atak gelişimini engellemeyi başardı.
İngilizlerin alametifarikası: Hareketlilik ve pozisyon rotasyonu
Bu konu ile ilgili olarak turnuva öncesi İngiltere analizimizde daha derin incelemelerde bulunmuştuk. Arzu edenler bu yazıyı inceleyebilir. İngiltere maç boyunca gerçekleştirdiği akınlarda pozisyon rotasyonu ve hareketliliği ile rakip savunmanın dengesini bozdu. Birbirinin pozisyonuna geçen oyuncuları marke etmekte zorlanan Hırvatistan milli takım oyuncuları sürekli kendi pozisyonlarını kaybettiler. Bu anlarda alan yaratmayı başaran ev sahibi bu alanları zaman zaman etkili kullandı. Yukarıdaki pozisyonda görüldüğü gibi derine inen Kane topla buluşuyor ve Mount’un pozisyonunu dolduruyor. Mount ise çizgide Sterlingin pozisyonuna kayınca arkada oluşan boşluğa Sterling ve Philips boş koşu yapıyor. Top kontrolü daha iyi olabilse Sterling belki de ilk devrede maçın kilidini çözecekti.
İlk devrede gerçekleşen başka bir tehlikeli atağı yukarıda izliyoruz. Kane, Avrupa’da bağlantı oyunu en iyi olan forvetlerden biri. Bu maçta da sürekli derine inerek yada sağa sola deplase olarak stoperleri peşinde sürükledi. Bu pozisyonda da hızlı kullanılan taç atışı sonrası Kane, Sterling’in bölgesine giderek Vida’yı bu alana çekti. Merkezde alan bulan Sterling topla birikte bu alana sızdı ve sonrasında Foden’ı topla buluşturdu. Rakip bekle birebir kalan City’li yıldız güzel bir ayak içi vuruş gerçekleştirse de top şansız bir şekilde direkten döndü.
İkinci yarıya daha iyi başlayan taraf tartışmasız konuk ekipti. Pas kalitesi yüksek isimler ile daha fazla topa sahip olmaya başlayan Hırvatistan rakip yarı alana daha çok geçmeye başlamıştı. Ancak yukarıda gördüğümüz atakta gelen gol kötü başlangıca rağmen İngilizler’e 3 puanı getirdi. Pozisyonu dikkatli inceleyecek olursak Kovacic maç başından beri uygulanan 4-4-2 rakip karşılamayı zamansız bir pres girişimi ile bozuyor. Marke etmesi gerektiği Phillips ise boş kalınca iç koridorda topla buluşma şansı buluyor. Devamında Kane maç başından beri yaptığı gibi Vida’yı kendisiyle sürükleyince Sterling merkezde boş bir alan bulup hızlıca oraya penetre oluyor. Phillips’in pasıyla ceza sahasında topla buluşan Sterling ise maçın skorunu tayin ediyor.
Maç boyunca Southgate’in öğrencileri çok etkili bir performans gösteremese de hareketlilik ve pozisyon değişimlerinde çok tehlikeli bir takım olduklarını rakiplerine ilk maçtan gösterdiler. Maçın devamında Hırvatistan daha çok önde oynamak zorunda kaldı. Southgate bunun için günün etkisiz ismi Foden’ı oyundan alıp Rashford’u oyuna sürdü. Bu değişiklikle Kane’in yarattığı alanlara Sterling ile birlikte sızacak ikinci bir silah düşünüldü. Ancak Foden’ın çıkışı ile birlikte pas kalitesi de aşağıya düşünce Hırvatistan son periyotta sürekli topa hükmetmeyi başardı. Hırvatlar ön alana bu kadar çıkmışken arkadaki boşlukları İngilizlerin hiç kullanamaması ise Southgate adına düşündürücü. Rakip daha kolay üstüne gelince 82. dakikada Belingham/Kane değişikliği gerçekleşti. Bu şekilde merkezi daha güçlendirip rakibin 3. bölgede etkili olmasını engellediler.
Ev sahibi İngiltere rakip ceza sahasında 13 kez topla buluşurken, Hırvatistan 12 kez topla buluşmayı başardı. İki takımda 8’er şut atıp 2’şer isabet sağladı. Hırvatistan 12 orta girişiminde bulunurken İngilizler sadece 5 orta girişiminde bulundu. Modric maç boyunca 80 kez topla buluştu. %92,9 başarı oranıyla 70 pas attı. Girdiği 7 ikili mücadelenin 5’ini kazanan tecrübeli orta saha 1 top kapma ve 2 de şut pası istatistikleriyle maçı tamamladı. Maestro gibi oyunu sürekli yönlendirdi ve rakibin yüksek dinamizmine karşı sürekli baskıyı kırmayı başardı.
Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.