Spor Toto Süper Lig’in 29. haftasında Galatasaray evinde Kayserispor’u ağırladı. Lider Başakşehir’i takibini sürdüren ev sahibi ekip maçı 3-1’lik skorla kazanırken Kayserispor, Tiago Lopes’in gördüğü kırmızı kartla birlikte maçın son 50 dakikasını 10 kişi oynadı.
Maçı iş ortağımız Instat’ın verileriyle inceleyeceğiz.
İlk 30 dakika
Geçen sezonun tamamı ve bu sezonun çoğunda gördüğümüz yüksek eforlu ön alan presine dayalı ve dikine paslarla oynanan oyundan yavaş yavaş topa sahip olma oyununa geçiş yapan Sarı Kırmızılılar, buna rağmen henüz topa sahip olma oyununda çok da mahir bir takım değil ve Kayseri karşısında da bunu gördük. Hem bu durum, hem de Onyekuru’nun yokluğu Terim’i bu maçta farklı çözümler bulmaya itmiş olacak ki Galatasaray maça bir sürprizle başladı. 4-2-3-1 dizilişiyle sahaya çıkan ev sahibinde Onyekuru’nun yokluğunda Belhanda’yı sol kanatta, Emre’yiyse forvet arkasında gördük. Bu sebeplerden ötürü farklı bir şekilde sahaya çıkan ve 4-2-3-1’le oynadığı sürede %80’e yakın topla oynayan ev sahibi, buna karşın yine pozisyona girmekte zorlandı. Galatasaray’ın alışılmışın aksine farklı bir diziliş ve planla maça başlama sebeplerini biraz daha açayım.
Öncelikle Galatasaray’ın akan oyunda 2 ana hücum planı olduğunu belirtelim. Bunlardan ilki Feghouli-Mariano-Belhanda üçgenleriyle şekillenen sağ kanat organizasyonları. İkincisiyse Onyekuru’yu rakip savunmanın arkasına sarkıtarak ona ara topu atmak ve Onyekuru’nun kendi bekiyle yaptığı ikili oyunlar.
Bu maçtaysa Onyekuru’nun yokluğuyla bu planlardan biri de haliyle uygulanamazdı. Diğer hücum planınaysa Kayserispor’un iyi bir önlem alarak maça başlayacağını gördük. Fenerbahçe(Isla-Dirar) ve Başakşehir(Caicara-Visca) gibi sağ kanattan etkili gelen iki takıma karşı Kucher-Umut ikilisini sola atan ve orta sahadan da kanada destek getirerek kanat savunmasına yoğun önlem alan Hikmet Karaman, bu iki maçtan 4 puanla ayrılmıştı. Nitekim Galatasaray’ın en etkili hücum ettiği yer olan sağ bölgeye de aynı önlemi aldı ve Kucher-Umut kanadıyla maça başladı. Ayrıca Emre’nin de kanat oynadığı maçlarda etkisiz kaldığını daha önce görmüştük. Dolayısıyla hali hazırda sağ kanada böyle bir önlem alınmışken, Emre’nin de solda yetersiz kalacağını düşünen Fatih Terim’in Belhanda’yı sol kanada attığını düşünüyorum. Bu sayede hem sol kanattan daha organize hücumlar gelişebilecekti, hem de Emre Akbaba, Alanyaspor’da parladığı mevki olan 10 numarada oynayacaktı.
Sarı Kırmızılılar ilk 30 dakikada da sağ kanattan değil, merkezden ya da sol kanattan hücum etmeye çalıştı daha çok. Ancak maçın ilk 30 dakikasında işler planlananın tam tersine gitti. Topu rakibine veren ve kendi yarı sahasında yaptığı presle hızlı çıkan Kayserispor net pozisyonlara girerken, Galatasaray’ın attığı gol dışında pozisyona girmekte zorlandığını gördük. İlk yarım saatte %76 topla oynayan ev sahibi ekip, bu topla oynama oranına rağmen gol yollarında üretken olamadı.
4-3-3 dizilişinde 6 numarada oynayan ve savunmada da bir sibop görevi gören Fernando ya da N’Diaye’nin de 4-2-3-1’de iki merkez olarak oynaması sebebiyle savunmada da sıkıntı yaşadığını gördük. Ayrıca Emre’nin de hücumda aktif bir rol alamaması ve beklenen yaratıcılığı sağlayamaması nedeniyle de Fernando zaman zaman o görevi üstlenmek zorunda kaldı. Belhanda’nın da kanatta bekleneni verememesi sebebiyle Galatasaray hem savunma, hem de hücum anlamında kötü bir ilk yarım saat oynadı.
Alışılmışa dönüş
Maçın 34. dakikasındaysa Fatih Terim’in Donk aracılığıyla ilettiği talimatla takım yeniden alışık olduğu 4-3-3 düzenine döndü. Emre sol kanada geçerken Belhanda yeniden orta sahaya, sağ iç mevkisine döndü.
Sadece diziliş değil, oyun olarak da alışık olduğu düzene dönen Galatasaray, hücumda da sağ kanadı daha aktif biçimde kullanmaya başladı. Feghouli-Mariano-Belhanda temelli sağ kanat organizasyonlarıyla hücumda sonuca gitmeye çalıştılar. Yukarıdaki grafikte de görüdüğü gibi ev sahibinin gerçekleştirdiği 74 hücumun 37’si sağ kanattan(%50).
Galatasaray’ın sağ kanattan gerçekleştirdiği bir organizasyon. Bu kareden saniyeler önce top Feghouli’deydi ve Cezayirli futbolcu Mariano’yla bir verkaça girdi. Feghouli topu verdikten sonra çizgiye doğru koşusunu sürdürüyor ve Mariano’dan aldığı topu içeri çeviriyor. Belhanda ise ikinci bir pas opsiyonu olarak daha geride konumlanmış durumda.
Aynı üçlünün başı çektiği bir hücum daha. Belhanda, Feghouli’yle verkaça giriyor ve pasını verip beyaz okla gösterilen yere koşuyor. Feghouli’nin merkeze kayması sonucu kanatta oluşan boşluğaysa Mariano bindiriyor.
Feghouli’yle verkaça giren Belhanda, sonrasında topu kanattan bindiren Mariano’nun önüne bırakıyor. Pozisyonun devamında Mariano’nun Diagne’ye verdiği pasla Galatasaray net bir gol pozisyonu bulmuş ancak Diagne topa dokunamamıştı.
Kayserispor pas bağlantıları
Kayserispor’un maçta en çok plana çıkan oyuncusu olan Chery’nin takımının oyununda ne kadar önemli bir yeri olduğunu buradan da görebiliyoruz. Konuk ekibin hücumdaki yönlendiricisi olan Hollandalı, orta sahayla forvet arasındaki köprüyü kuran isim olmuş. En sık 5 pas bağlantısının 3’ünde onun ismini görüyoruz.
Marcao
Marcao’nun yokluğunun derbide Galatasaray’ı özellikle hücuma çıkış konusunda ne kadar etkilediğinden bahsetmiştik. Sarı kart cezasının ardından iyi bir geri dönüş yapan Brezilyalı, hem savunma görevleri, hem de topu geriden çıkartmakta oldukça başarılı bir iş çıkarttı. Maç boyunca girdiği 12 ikili mücadelenin 11’ini kazanan Marcao, girdiği 6 hava topu mücadelesinin de hepsinde kafayı vuran isim oldu. Geldiğinden beri yüksek pas kalitesiyle dikkat çeken ve topu savunmadan çıkartan isim olan Brezilyalı, hücuma yönelik yaptığı 44 pasta 39(%89) isabet buldu. Ayrıca toplamda 91 pas yapan Marcao, Galatasaray’ın en çok pas yapan oyuncusu oldu.
Son söz
Galatasaray’ın şampiyonluk yolunda kritik bir maç kazandığını söyleyebiliriz. Başakşehir’in evinde puan kaybetmesiyle birlikteyse bu galibiyet daha da çok anlam kazandı. Sarı Kırmızılılar artık ipleri kendi elinde tutuyor ve bütün maçlarını kazandıkları takdirde şampiyon olacaklar.
Kayserispor’sa Hikmet Karaman yönetiminde gözle görülür bir yükselişe geçmişti ve bu maç özelinde de doğru bir oyun oynadıklarını düşünüyorum. Maçın 11’e 11 oynandığı kısımda hem savunma, hem hücum anlamında istediklerini yapan konuk ekip, 10 kişi kalmasaydı Fenerbahçe, Beşiktaş ve Başakşehir’e yaptığı gibi Galatasaray’dan da puan ya da puanlar alabilirdi.