Galatasaray, Spor Toto Süper Ligin 9. haftasında evinde Bursaspor ile 1-1 berabere kaldı. Galatasaray, puanını 19’a yükselterek haftayı lider tamamlamayı garantiledi, Bursaspor ise puanını 9’a çıkarttı.
Oyuncuların ortalama pozisyonları
Maça damga vuran hiç şüphesiz sakatlıklar oldu. Galatasaray’ın 3 oyuncusunun sakatlanması, hem de bunların ilk 40 dakikada yaşanması futbol tarihinde sanıyorum çok sık görülmeyen bir olay. 20’de Serdar, 21’de Feghouli, 40’da ise Fernando sakatlandı ve zaten milli takımdan sakat dönen Onyekuru ile birlikte kabusun kat ve kat artmasına neden oldu. Galatasaray, 20 ve 21’de üst üste gelen iki sakatlıkla birlikte 10 kişi oynuyormuş gibi anlamsız bir psikolojiye kapıldı ve golü yiyene kadar da bundan sıyrılamadı. Tabi buradaki diğer etkilere de yazımda değineceğim.
Bursaspor, maçtan kolaylıkla galibiyetle ayrılabilirdi fakat gol yollarındaki etkisizlikleri bir kez daha ayaklarını bağladı. Bursaspor, ilk 8 haftada sadece 4 gol atan ve henüz 2 gol atabildiği bir maç olmayan bir takım. Oynadıkları 8 maçın yarısında gol atamadılar.
Bursaspor oynadığı son 3 maçta sadece 1, Galatasaray ise son 4 maçta sadece 2 gol atabilmişti. Maçtan önce skor anlamında pek heyecan beklenmemesi gerektiğini anlatıyordu bu istatistik.
Topla oynama ve şut sayıları
Topla oynama oranlarında Galatasaray’ın maç boyu %61’e %39 olarak ciddi bir üstünlüğü vardı. 3. bölgeye giriş sayılarında Bursaspor 46’ya 43 ile üstün. Ceza sahasına giriş sayıları ise 11’er ile eşit.
Takımların şut sayılarının ilk yarı ve ikinci yarı da eşit olduğu görüyoruz. İki takım da 11’er şut atmış ve bunlardan Galatasaray 2, Bursaspor ise 3 isabet bulmuş. Göze çarpan ise 60-75 arası Bursaspor’un bulduğu 6 şut. Bu istatistiğinin nedenlerine birazdan daha detaylı değineceğim. Bu zaman aralığında Bursaspor’ın hücum ayakları daha kabiliyetli olsa 2-3 gol bulmaları içten bile değildi.
Pas bağlantıları
Maçın pas bağlantı haritasını görüyoruz. Galatasray’ın oyunu daha çok sağ kanattan oynamaya çalıştığını, Bursaspor’un ise orta alanda Badji-Ayraç pas bağlantısı ile oyunu kurmaya çalıştığını söyleyebiliriz.
Orta saha mücadelesi
Bursaspor’un fark yarattığı bölge orta saha oldu bu maçta. Badji ve özellikle Aytaç ikili mücadelelerde ve top kesmede çok etkili oldular, ayrıca dönen topları da topladılar.
Aytaç girdiği 18 ikili mücadelenin 12’sini almış durumda. Yine önemli bir istatistiği göze çarpıyor Aytaç’ın, o da tackle, yani top kesme sayısı. 11 müdahale denemesinin 9’unun başarılı olmuş ki, bu bir orta saha oyuncusu için çok ciddi bir sayı. Bu sayının değerinin anlaşılabilmesi adına, Bursaspor defansı Ertuğrul ve Chedjou’nun toplam 6’da 3, Galatasaray’ın aynı bölge oyuncusu Ndiaye’nin ise 4’te 2’lik bir istatistik yakaladığını söyleyelim.
Galatasaray cephesinde ise oyunun en kilit anı Fernando’nun sakatlanmasından sonraki oyun planına yapılan müdahaleydi. Burada bana göre Fatih Terim’in önemli bir hatası oldu ve bu orta sahanın işlevsiz kalmasına neden oldu.
Fatih Terim, Fernando sakatlandığında tercihini son anda Donk yerine Selçuk’tan yana kullandı. Muhtemelen 2.yarı Bursaspor’un geriye çekileceğini, Selçuk’un hücum organizasyonuna yaratıcılığıyla katkı yapabileceğini ve topa sahip olacağını düşündü. Ancak buradaki en kritik hata, Selçuk’un yanına Ndiaye’yi değil de Belhanda’yı koymasıydı. Bursaspor ikinci yarı başından 70’lere kadar orta alanda Aytaç ve Badji’nin üstünlüğü ile üst üste atak fırsatları yakaladı.
Galatasaray’ın 2.yarıya başladığı oyun formasyonunu görelim;
Selçuk ve Belhanda defansın önünde, Ndiaye ise daha hücuma yakın başlıyor.
Galatasaray orta sahası bu zamanlarda çok yumuşak, ağır kaldı ve adeta dağıldı. Belhanda, Ndiaye ve Selçuk çok fazla top kaybettiler ve 3’ü de aşağıda görüleceği üzere bu alanda sezon ortalamalarının çok üzerinde maçı tamamladılar. Özellikle Belhanda’nın bazı top kayıpları Bursaspor’un ciddi fırsatlar yakalamasına neden oldu.
Bursaspor hücumcularının son paslarda ve karar anlarında önemli hamle yanlışlıkları olmasa maç bu dakikalarda kopabilirdi. Daha önce Bursaspor’un 60-75 arası tam 6 şut attığını söylemiştik. Aşağıda da takımların defans, atak, hava topu ve yerde mücadele alanlarında birbirlerine sağladıkları üstünlük istatistiğine bakalım.
Burada da Bursaspor’un 60-75 arası %80’e %20 ile üstünlük sağladığını görüyoruz.
Şimdi 2-3 örnek üzerinden orta alanda yaşananları detaylı inceleyelim;
Belhanda orta sahada topu kaybediyor ve denemesine rağmen geri kazanamıyor.
Burak topu kapar kapmaz Belhanda’yı geçiyor ve topu Sakho’ya atıyor.
Bu pozisyonda Ozan başarılı bir müdahale ile rakibine şans tanımadı.
Bursaspor’ın golünden önce Belhanda’nın topu aldığı yere bakalım. Belhanda topu Selçuk’tan alıp öne doğru driplingine başlıyor. Burada Ndiaye yine ileride.
Belhanda topu kaptırıyor. Ndiaye’nin önde kaldığını, bu nedenle kaybedilen top sonrası geri kazanmak için pres ile katkı sağlayamadığını görüyoruz. Selçuk ise tackle sayısı sadece 1 ile maçı tamamladı. Yani bu toplarda basıp topu alabilen bir oyuncu değil.
Pozisyonun devamında Bursaspor’lu oyuncu solda Lima’yı topla buluşturdu ve Ozan’ın hatalı müdahalesiyle pozisyon penaltı oldu.
Fatih Terim, golden sonra Belhanda ve Ndiaye’nin yerini değiştirdi. Belhanda kanatlara da devrilerek önde oynamaya başladı ve Ndiaye ortasaha direncini arttırınca Galatasaray önde kalabilmeye başladı.
Fatih Terim’in geç de olsa yaptığı bu değişiklik ile 1 puanın geldiğini söyleyelim. Zira sakatlıklar nedeniyle değişiklik hakkı kalmadığından yapabileceği şeyler bir hayli kısıtlıydı. Bu değişiklik ile birlikte hem ortasaha biraz toparlandı, hem de Belhanda biraz etkili olmaya başladı ve hatta golün de asistini yaptı.
Şimdi, Galatasaray’da takımın en iyisi olarak öne çıkan Ozan Kabak’a değinelim. Ozan Kabak tackle sayısında 9’da 8 ile önemli bir katkı verdi ve penaltı pozisyonundaki hatası harici çok iyi bir maç çıkarttı. Instat Index istatistiğinde de takıma önemli bir katkı verdiğini görebiliyoruz. Hatalarından ders çıkarttıkça çok daha iyi bir defans oyuncusu olacaktır.
Son söz
Galatasaray, bu maçta kaybetmekten kurtulup 1 puan aldı ancak revire dönen hali ile önemli bir sıkıntının içerisine girmiş oldu. Mevcut revir konukları; Emre Akbaba, Onyekuru, Fernando, Feghouli, Serdar. Henüz maç temposuna giremeyen Eren’i de unutmayalım. Zaten kadro genişliği anlamında zor zamanlar geçirirken bu duruma gelinmesi çok ciddi bir durum. Sakatlanan oyuncular arasında milli takıma gitmeyenlerin de olduğunu düşündüğümüzde bunun nedenlerinin detaylıca analiz edilmesi gerekliliği ortaya çıkıyor. Sağlık ekiplerinin bu durumun üzerinde durması gerekir, şansızlık deyip konu kapanmamalı.
Bu durumda Galatasaray’ın şampiyonlar ligi ile birlikte yine kadro genişliği noktasında çok zorlanacağı ortada. Buna ilaveten devam eden gol atma sıkıntısını da düşünecek olduğumuzda Schalke 04 maçında alınacak bir galibiyete çok ama çok ihtiyaç olduğunu söylemeliyiz. Bu maçta yaşanacak olası puan kaybı ise takımı ciddi bir buhrana sokabilir.
Bursaspor’da Samet Aybaba takımı gençler ile çok iyi harmanlamış, bu onlara enerji ve dinamizm katıyor. Sistemlerinin de dışına kolay kolay çıkmıyorlar. Ortasahada Badji ve Aytaç önemli işler yapıyor. Kaleci Okan Koçuk ve Umut Meraş 1995, Burak Kapacak ise 1999 doğumlu. Sezon başında takımın kilit oyuncularından kaleci Harun ve Aziz Behiç’i satmalarına rağmen yerlerini iyi doldurdular. Ancak gol yollarında çok ciddi sıkıntısı var Bursaspor’un. Yusuf yerine yine 1995 doğumlu Allano Lima’nın ilk 11’de başlaması gol pozisyonuna girme anlamında takımı rahatlatabilir.