Süper Ligin 18.haftasında Galatasaray evinde Gençlerbirliği’ni ağırladı. Oynadığı son 7 maçta yalnızca 1 kez mağlup olan Ankara ekibi, henüz ilk saniyelerde geriye düşmenin de etkisiyle pek bir varlık gösteremediği mücadeleden 6-0 gibi farklı bir yenilgiyle ayrıldı. Fatih Terim’in kulübeye dönüşü, Belhanda’nın hat-tricki, Emre Taşdemir ve Şener’in iyi performansları gibi maçtan birçok kazanım çıkaran Galatasaray, önümüzdeki hafta oynanacak kritik Beşiktaş derbisi öncesi zirve takibini sürdürdü.
Galatasaray’ın farklı galibiyetini global iş ortağımız Metrica Sports‘un geliştirmiş olduğu Play yazılım ile birlikte analiz edeceğim.
İlk 11’ler ve ortalama pozisyonları
Kart cezalıları Emre Kılınç ve Ömer Bayram’ın yanı sıra sakatlıkları bulunan Feghouli, Falcao ve Omar’dan mahrum sahaya çıkan Galatasaray’ın 11’inde beklenmedik 2 değişiklik bulunuyordu. Bir haftada kaybedilen 5 puanın cezası mı yoksa yoğun maç trafiğinde dinlendirme amaçlı mı bilinmez ama Linnes ve Saracchi maça yedek başlarken Şener ve Emre Taşdemir 11’de yer bulmuştu. Öte yandan çapraz bağ sakatlığı sonrası eski formundan uzak ve Konya maçında basit bir penaltıya neden olan Luyindama da koltuğunu kalıcı olarak Donk’a kaptırmış görünüyordu.
Konuk ekipse Stancu, Sio ve Trabzonspor’a satılan Berat Özdemir gibi isimlerden eksik geldiği zorlu deplasmanda maç öncesi bir talihsizlik daha yaşadı. Deneyimli kaleci Nordfeldt maç öncesi ısınırken sakatlanınca eldivenler ilk süper lig maçına çıkmanın heyecanını yaşayan Übeyd’e emanet edildi. Özellikle Piris-Soner-Murat orta üçlüsü incelendiğinde önceliğinin rakip takımı bozmak olduğunu anlayabileceğimiz kırmızı siyahlılar Sefa-Ayite-Candeias hattıyla geçiş hücumları arayacak görünümündeydi.
İlk Devre
Galatasaray maçın henüz 28.saniyesinde bulduğu golle adeta maça 1-0 önde başladı. Topun ilk kez Galatasaray yarı sahasına geçmesiyle şuursuzca önde baskıya giden 5 kırmızı-siyahlı oyuncunun yarattığı boşluğu iyi değerlendirerek orta sahayı çabuk geçen Terim’in öğrencileri, Emre Taşdemir’in ekstra koşusuyla eşleşme problemi yarattı. Sağ bek Johansson Arda Turan’ı savunurken yaptığı koşuyla stoper Arda’yı üzerine çeken Emre, açılan boşluğa koşu yapan Diagne’yi topla buluşturdu ve Senegalli’den görmeye alışık olmadığımız kalitede bir vuruşla sarı-kırmızılılar 1-0 öne geçti.
Golün ardından oyunun kontrolünü elinde tutmaya devam eden sarı kırmızılılar özellikle Emre Taşdemir’in bulunduğu sol kanattan etkili ataklar geliştirdi. İlk 15 dakikada 20, maç boyunca ise 77 kez topla buluşan Taşdemir 118 kez topla buluşan Marcao’nun ardından bu istatistikte 2.sırada maçı tamamladı. İyi performansıyla taraftarın da beğenisi kazanan Taşdemir, son haftalarda Saracchi’nin düşüşünü de değerlendirirsek ilerleyen haftalarda o bölgenin asıl sahibi olabilir.
Emre Taşdemir’in bu etkili performansının bir diğer sebebiyse rakip kanat oyuncusu Candeias’ın zayıf savunmasıydı. Portekizli oyuncu hücumda takımının ayağına baktığı isimlerden olsa da işin defansif kısımlarında çok etkisizdi. Yalnızca ilk 15 dakikadan kırptığım görüntülerde de görebileceğiniz üzere Emre’yi savunmaktan aciz tavırlarıyla dikkat çeken Candeias, 15.dakikanın ardından Ayite’yle kanat değiştirildi ve Emre’nin kanadından gelen akınlara bu şekilde çözüm üretildi. Bu yer değişikliğinin ardından ters kanatta Şener’in bölgesinden pozisyonlar üretmeye başlayan Galatasaray, devre boyunca Candeias’ın zayıf karnını iyi kullandı ve Mustafa Hoca devre arası Portekizli’yi kenara aldı.
Galatasaray’ın maçtaki etkili isimlerinden biri de (az önce de değindiğim gibi) Marcao’ydu. Top sarı-kırmızılılardayken Gençlerbirliği’nin takım halinde öne çıkıp baskı yaptığı dakikalarda 106’da 101 gibi yüksek bir pas isabetiyle oynayıp baskıyı kırma da büyük rol sahibi olan Brezilyalı, zaman zaman da savunmanın arkasında bırakılan boşluklara gönderdiği paslarla dikkat çekti. Yukarıdaki görselde de görüldüğü üzere özellikle sol kanada birçok isabetli uzun pas gönderen Marcao, zaman zaman savunmada hatalar yapsa da neden Avrupa’ya transferi dedikodularının çıktığını özetlemiş oldu.
Marcao’nun gönderdiği savunma arkası paslarından birisi de 30.dakikada geldi. Rakibin iyi baskıladığı ve pas opsiyonlarının azaldığı dakikada Diagne’ye kararında bir top gönderen Brezilyalı golün hazırlayıcısı oldu. Diagne’nin fiziğini kullanarak topu saklaması ve pozisyonu zorlamadan basit oynayarak topu Arda’ya vermesi, Arda’nın müsait durumdaki Belhanda’yı görmesi ve şut sonrası kaleci Übeyd’in hatası golün diğer faktörleriydi.
2.goldeki payına da değindiğim Diagne, önceki maçlara nazaran bu karşılaşmada daha aktif göründü. Stabilliğinden ve pas istasyonu olamamasından önceki yazılarımda da dem vurduğum Senegalli bu maçta biraz daha farklı bir performans gösterdi. Yukarıda topla buluşma noktalarından da görebileceğimiz üzere çok daha gezgin oynayan Diagne, önceki gibi yalnızca işin bitirici kısmında beklemeyip takımın atak organizasyonlarına da katkılar sağladı.
2.golün ardından skorun da etkisiyle topla oynama ısrarından vazgeçip rakibin savunma arkasında bıraktığı boşlukları değerlendirmek isteyen Terim’in öğrencileri 30-45.dakikalar arası bol git-gel’li bir maç izletti. Savunmada yapılan bireysel hatalarla Gençlerbirliği’ne bazı fırsatlar verilse de rakip savunma birçok kez dengesiz yakalandı. Bu bölümde daha direkt bir oyuna dönen sarı-kırmızılılar Emre Akbaba ve Diagne gibi isimlerin final paslarındaki hataları sebebiyle fırsatları değerlendiremedi. 43.dakikada Übeyd’in büyük hatasının ardından skorun 3-0’a gelmesiyle dağılan Gençlerbirliği takımında bloklar arası iyice açıldı. Devrenin uzatma dakikalarındaysa orta sahadan yardım alamayan Gençlerbirliği savunması eksik yakalandı ve Belhanda bir kez daha sahneye çıkarak farkı 4’e çıkardı.
İkinci Devre
İkinci yarıya Candeias-İlker değişikliğiyle başlayan Gençlerbirliği, İlker ve Piris’i hücum hattında konumlandırıp 4-4-2 şeklinde dizilerek ön alanda baskıyla başladı. Baskı karşısında kazanılan toplarla fırsatlar da bulan başkent temsilcisi bu dakikalarda bitiricilik sıkıntısı yaşarken Stancu ve Sio’nun yoklukları hissedildi. Galatasaray’sa ilk yarıda olduğu gibi önde basan rakibinin arkada bıraktığı boşlukları değerlendirmeye devam etti. Oğulcan ve Diagne’yi savunma arkasına sarkıtan sarı-kırmızılılar 5.golü Arda Kızıldağ’ın büyük hatası ile buldu. Arda savunmanın ofsayt çizgisini bariz şekilde bozunca Oğulcan oluşan boşluğu iyi değerlendirdi ve Emre’den gelen güzel pası düzgün bir şekilde bitirerek farkı 5’e çıkardı.
Antalya ve Konya maçlarında 90’ar dakika oynayan Belhanda ile Oğulcan’ı gol sonrası kenara alan Fatih Terim, iki kanadı Babel ve Kerem’e emanet etti. Bu değişikliklerin hemen ardından maç boyunca olduğu gibi yine savunma arkasına atılan bir uzun topa hareketlenen Kerem takımına penaltı kazandırdı. 9 gol ile gol krallığında zirveyi takip eden Diagne ile Babel arasında geçen kısa diyalog sonrası Senegalli önceki davranışlarının aksine topu Babel’e bıraktı. Hollandalı yıldızın golüyle fark 6’ya çıkarken bu dakikadan sonra oyunun temposu iyiden iyiye düştü. Salı günü Malatya ile Pazar günü ise Beşiktaş ile deplasmanda karşılaşacak olan Galatasaray bu maçları da düşünerek son dakikaları rölantide geçirdi. Bu dakikalarda Taylan,Donk ve Diagne gibi isimler dinlendirilirken maç ritmi kazanmaları açısından Luyindama, Sekidika ve Ozornwafor sahaya sürüldü. Özellikle olası bir stoper ayrılığında performansı merakla beklenen Ozornwafor ilk süper lig maçına çıkarken transfer olduğu günden bu yana fiziğini kalınlaştırmış olması dikkatlerden kaçmadı. Ayrıca oyunun bu dakikalarındaki düşük tempoyu Futbol Akademi Scouting (FAS) tarafından hazırlanan dakika başına maksimum gol ihtimali grafiğinden de okuyabiliriz. Grafikte atılan 6.gol sonrası oynanan 23 dakikalık bölümde her iki takımın da %10’un üzerinde gol ihtimali olan pozisyon üretemediği görülüyor. Ayrıca vurgulamak istediğim bir başka kısımsa görselde görebileceğimiz top hakimiyeti kalitesindeki yüksek fark. Topla oynama yüzdeleri arasında çok bir fark olmasa da girilen gol pozisyonlarının top hakimiyeti kalitesindeki farkın katlanmasına neden olduğunu söyleyebiliriz.
Son olarak yazının içinde de değindiğim Marcao’nun yüksek pas isabetinin getirilerini ve Emre Taşdemir’in ofansif katkısını Futbol Akademi Scouting (FAS) tarafından hazırlanan Aksiyon Değeri(AD) metriğinde okuyabiliyoruz. Her iki oyuncu da bahsettiğim alanlarda takımın bir numarası olmuş durumda.
Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.
Kaynak: Mackolik, Whoscored