Galatasaray, ligin ilk yarısının son haftasında evinde ağırladığı Sivasspor’u 4-2 yenerek araya 3 puanla girmiş oldu. Bu galibiyetle lider Başakşehir ile puan farkı 6’ya indi ve şampiyonluk hedefi adına sezonun ikinci yarısı için umutlar ciddi olarak korunmuş oldu.
Galatasaray ligte son 4 maçtır kazanamıyordu ve bu maç 3’ten fazla gol bulduğu 3.maç (Alanyaspor 6-0, Kasımpaşa 4-1) oldu.
Sivasspor, topladığı 14 puan ile ligte son 6 haftanın en formda takımıydı. Bu maçlarda hiç kaybetmemiş, son 3 maçlarından ise galibiyetle ayrılmışlardı. Oynadıkları son iki deplasman maçında Beşiktaş’ı 2-1, Başakşehir’i de 1-0 yenmişti Sivasspor.
Bu formdaki Sivasspor’u 4-2’lik skorla, üstelik de geriye düştüğü maçta yenmesi ciddi bir moral oldu Galatasaray için.
Ortalama Pozisyonlar
Galatasaray, ideal 11’ine yakın bir kadroyla çıkabildi sahaya nihayet. Serdar Aziz ve Emre Akbaba haricinde ilk 11’de olması beklenecek bir eksik yoktu bu sefer. Takımın kazanma alışkanlığını unutmuş olması en büyük handikaptı maçtan önce.
Ortalama pozisyon haritasından iki takımın da sahaya çok dengeli yayıldığını görebiliyoruz. İki takım da neredeyse aynı şekilde dizilmiş maç geneli. Sivasspor’da Dougles’ın daha fazla hücuma destek verdiği gözüküyor diğer kanada göre.
Atak Yönleri
Ortalama pozisyon haritasında başladığımız analizi atak yönü haritası ile detaylandıralım;
Galatasaray’ın ilginç bir şekilde iki kanattan ve ortadan yaptığı ataklar neredeyse birbirinin aynısı sayı olarak. Bu konuda ciddi bir denge yakalanmış. Bunda Feghouli ve Onyekuru’nun etkli oyunu, özellikle Onyekuru’nun Eren’in yanına gelerek ortadan da sonlandırdığı atakların etkisi var. Onyekuru şüphesiz maçın en etkili ismiydi. Bu sefer hızlı hücumları çok etkili oldu ve üstelik attığı iki gol ile de takımın en ihtiyaç olduğu departmana ciddi katkı sağladı. Son golde Eren’in ıskasına rağmen topu bekleyip yaptığı net gol vuruşu özgüvenine ciddi katkı yapmıştır. Bu pozisyon Eren’in son ciddi gol vuruşu denemesi olmuş olabilir Galatasaray adına.
Onyekuru’nun istatistiklerine Instat Index verileriyle yakından bakalım;
16 atak pasının 12’si isabetli olmuş. Atakta 17 ikili mücadeleye girip 6’sından galip çıkmış. Attığı şut sayısı toplam 3, ikinci yarı sadece 2 şut atmış ve ikisi de gol olmuş durumda. Özellikle 3.golde yan hakem bayrak kaldırmasına rağmen pozisyonu devam ettirip gol dokunuşunu yapmış olması takımına golü getirdi. Oyuncuların artık bu tip durumlarda bir hayli uyanık olması gerekiyor. Zira pozisyon gol ile neticelenmemiş olsa incelenmeyecek, dolayısıyla yan hakemin kaldırdığı offside bayrağı geçerli olacaktı.
Gelelim Sivasspor’un atak haritasına;
Sivasspor, Beşiktaş’ı ve Başakşehir’i deplasmanda yendikleri maçlarda aynı planla oynamıştı. Topun arkasına geçip takım halinde sıkı bir defans, topu kapar kapmaz hızlı hücumlarla ve özellikle Robinho’nun bireysel becerileriyle sonlandırılan hücumlar. Dün de bunu denediler ve özellikle ilk yarı bir hayli başarılı oldular.
Ancak atak haritasından hücum sayısının iki kanat ve göbekten dengeli olmasına karşın sol kanattan yaptığı atakları bir türlü sonlandıramadığını görüyoruz. Özellikle Robinho’nun çoğunlukla sol kanatta kaldığı ikinci yarıyı düşündüğümüzde, etkinliğinin ilk yarıya göre nasıl düştüğü gözüküyor.
Robinho’nun maç içerisindeki pozisyon haritası da durumu çok net gösteriyor, ağırlıklı olarak sol tarafta bulunmuş. Bunda tabi ikinci yarıdaki rolünün etkisi var.
Robinho’nun Sivasspor 2-1 yenik durumdayken oynadığı alanı aşağıda görüyoruz. Attığı 2 golü de ortadan hücum ederken bulduğunu söyleyelim.
Altta da 2.yarıda genellikle bulunduğu sol kanadı görüyoruz. Bu pozisyonda Hakan Arslan kaleci Muslera ile karşı karşıya kaldı ancak Muslera’nın üstüne vurunca takımını beraberlik golünden etti. Topla buluşan Robinho olsa pozisyonun gol ile sonlanması kuvvetle muhtemeldi.
Bu noktada Sivasspor’un anahtar pas haritasına da bir göz atalım. Robinho ve Douglas’ın Sivasspor hücumunu açan kilit pasları atan isimler olduğu net bir şekilde ortada. İkinci yarıda Robinho’nun kullanılamadığı dönemde Hakan Keleş hamle yapıp saha içerisinde alan değişikliği yapmalıydı.
Şut Sayıları ve Topa Sahip Olma Oranları
Şut sayılarının eşit olduğunu görüyoruz ancak şutların ortalama mesafeleri farklı. Sivasspor’un daha uzaktan denemeler yapmış ortalama 21.8 m ile, Galatasaray ise daha yakından denemiş şutları, 17.1m.
Topa sahip olma oranında Galatasaray’ın belli dönemler topa direkt hükmettiği görülüyor. Özellikle ilk yarım saat ve 45-60 arası Galatasaray %71 ve %69 ile topa hükmetmiş. Sivasspor ise yenik duruma düştüğü iki devrenin de son 15 dakikasında biraz bu dengeyi değiştirmiş.
Oyun Zekası
Galatasaray’ın son maçlarda dağılmamasının başlıca nedeni Sofiane Feghouli’nin iyi futbolu oldu. Bu bu maçta Belhanda da katıldı ona.
Son Başakşehir maçı analizimde aşağıdaki paragrafı eklemiştim bunla alakalı, tekrar okumakta fayda var.
“Galatasaray’da ise hücumda yaratıcı işleri yapan tek isim Sofiane Feghouli idi. 4 key pas attı, 6 dripling yaptı. 9 da top kaybı yaptı ancak Belhanda örneğindeki gibi bu pozisyonda farklı bir şeyler yapmaya çalışmak, anahtar pasları denemek her zaman top kaybı sayısının artması için bir risk teşkil eder. Bu riski alabilen oyuncular da farklılık yaratıyor. Ancak bu sene Galatasaray Belhanda’dan da, Feghouli’den de bir türlü yeterli katkıyı alabilmiş değil.”
Bu maçta en çok top kaybı yapan isimler: Feghouli, Onyekuru, Belhanda. Yani takımın maçtaki en iyi üç ismi. Tabi ki top kayıplarını savunmak gibi saçma bir hareket değil burada amacım. Görmemiz gereken bazı verilerin tek başına bir anlamı olmadığı, oyun genelindeki birçok parametreyle verimliliğin yorumlanması gerekliliği.
Belhanda ve Feghouli mevcut kadroda hücum anlamında ne kadar değerli olduklarını bir kez daha göstermiş oldular.
Bir parantez de Belhanda’nın savunma performansına açalım. Belhanda’nın defansta girdiği ikili mücadele sayısı 8, bunlardan 4’ünden galip ayrılmış. Badou Ndiaye ise defansta 10 ikili mücadeleye girmiş ve 5’inden galip ayrılmış. Değerler ne kadar yakın değil mi.
Bu arada Sivasspor’un en iyisi ve 2 golünün de sahibi Robinho’nun 15 top kaybıyla oynadığını da ekleyeyim kıyaslama için.
(/’dan sonrası top kaybının kendi yarı sahasında olduğu adeti gösteriyor.)
Oyun zekasına bir örnek olarak bir pozisyonu analiz edip bu başlığı kapayalım;
Garry Rodrigues’in oyunda olduğu anlar. Galatasaray Ozan ile ceza sahası önünde topu kapıp hızlı hücum başlattı ve Rodrigues sürati ve top sürme yeteneğiyle kritik bölgeye geldi. Buralarda Rodrigues ve bu maç iyi olsa da Onyekuru’nun en büyük eksiklikleri ortaya çıkıyor. Son paslarda oyun zekası eksikliği.
Bu pozisyonda Rodrigues Feghouli ile duvar pası yapmak yerine önündeki adamın üstüne sürdü topu ve pozisyon eridi gitti. Pozisyonun devamında Feghouli’nin Rodrigues’e yaptığı ikili oynayalım işareti her şeyi anlatıyor.
Maçın Olayı, Mustafa Kapı
8 Ağustos 2002 doğumlu, henüz 16 yaşında.
Ozan Kabak’ın artık uzatmanın da son dakikasında ligte oynayan en geç futbolcu ünvanını alacak Mustafa Kapı’nın oyuna girebilmesi adına topu taca atması, böylece Mustafa Kapı’nın oyuna girmesi maçın en güzel enstantenesiydi. Umarım Mustafa, kendine güvenenleri boşa çıkartmaz, Ozan Kabak gibi fiziksel gelişimine öncelik vererek disiplinle çalışmasına devam eder.
Son Söz
Galatasaray çok yıpratıcı bir ilk dönemi geride bıraktı. Sezon başı transfer dönemindeki ciddi hatalarla başlayan, sezon içi nedenlerinin ciddi araştırılması gereken sakatlıklarla devam eden, hakem hataları, kavgalar, demeçler ile birlikte cezalarla top noktasına ulaşan kaotik bir dönem geçti. Bu sancılı dönem, çok müsait bir şampiyonlar ligi grubundan çıkamamasına mal oldu ve ekonomik anlamda ciddi getirilerden uzak kalındı. Ancak her şeye rağmen ligte, kötü gidişatı toparlayıp şampiyonluk yarışında önemli bir yarışmacı olabileceği bir noktada tamamlamayı başardı. Bunda tabi rakiplerinin de bir türlü istenilen seviyeye ulaşamamış olmasının şansı da var şüphesiz.
Bu dönemdeki hatalardan çok iyi ders çıkartılması gerekiyor. Başta yönetim, arından Fatih Terim ve ekibi, sağlık ve fizyoterapist ekibi, psikolojik performans danışmanları, herkesin şapkayı önüne koyup hatalardan ders çıkartabilmeleri için güzel bir yeni yıl ara dönemi bulunuyor. Umarım iyi çıktılar üretebilirler.
Bu arada kısaca transfer dönemine değinelim Galatasaray için. Net bir golcü şart. Şut da atabilen bir kanat oyuncusu ve yedekten gelecek bir forvet ile 3 transfer çok elzem. Ozan Kabak’ın yanına gereken lider stoper ise muhtemelen şimdi bulunamayacağından sezon sonu nokta atışına gidilmeli. Bunlarla Galatasaray’ın çehresi değişecektir. Olağan üstü kadro sıkıntılarında acil ihtiyaç ile başvurulan bazı oyuncuların bu seviye için yeterli olmadıkları da ortaya çıkmış oldu. Selçuk İnan, Ömer Bayram, Ahmet Çalık, Muğdat Çelik’i sayabiliriz rahatlıkla. Ana kadrodaki sıkıntıları ise bir başka yazıda dile getiririz.
Şimdiden sağlıklı, mutlu yıllar herkese, yeni yıl dilediğinizce olsun.