Analiz | Galatasaray 3-0 Fenerbahçe

Türkiye Süper Ligi 37.haftası Galatasaray – Fenerbahçe derbisi ile kapanış yaptı. Geçen hafta şampiyonluğu garantileyen Galatasaray ikincilik mücadelesi için hala iddiası olan ezeli rakibini kalesinde isabetli şut görmeden 3-0 gibi net bir skorla eli boş gönderdi. Farklı bir 11 ve taktik anlayışıyla sahaya çıkan Okan Buruk’un öğrencileri hem taktik olarak hem de bireysel performanslar olarak rakibinden çok daha üstün bir karşılaşma geçirdiler. Derbiyi global iş ortağımız Metrica Sports’un geliştirmiş olduğu Play yazılım ile birlikte analiz edeceğiz.

Kadrolar

Ev sahibi gerideki Boey – Nelsson – Abdülkerim – Kazım hattını bozmadı. Savunma önünde Torreira’nın partneri bu maçta Berkan olurken on numara pozisyonunda Mertens yerine Kadıköy’deki derbinin kahramanı Barış Alper Yılmaz oynadı. Sol kanatta Kerem oynarken diğer kanatta Zaniolo bu maça damga veren isim oldu. İleride ise bu maçı da boş geçmeyen taraftarın sevgilisi Icardi takımının gol silahı oldu.

Konuk ekipte ise Samet ve Szalai tandem de dururken Luan Peres ve Ferdi bek pozisyonlarında görev aldı. Savunma önünde Arao tek pivot olurken Rossi, Arda ve Zajc Jorge Jesus’un orta sahada görev verdiği isimler oldular. İleri uçta ise bu maçta varlık gösteremeyen Batshuayi ve gol kralı Valencia forma şansı buldu.

Fenerbahçe saha yayılışı ve baskı tercihi

Fenerbahçe kağıt üzerinde 4-1-3-2 şeklinde görülse de top rakibe geçtiğinde asimetrik şekilde Rossi sürekli kanat beki gibi geri hattı beşlerken Arda Arao ve Zajc ile önlerinde üçlü bir yapı kurulup 5-3-2 şeklinde rakip karşılandı. Toplu oyunda ise kendi birinci bölgesinde Peres savunma hattına yakın oynayıp üçlü bir yapıda rakibin baskısına karşı sayısal avantaj sağlamaya çalıştı. Oyun ikinci bölgeye ve 3. bölgeye taşındığında ise Peres bek pozisyonuna geçerek Rossi’nin arkasında savunma beki olarak takımına destek verdi.

Fenerbahçe rakibin oyun anlayışını önceki maç görmesine rağmen kendi oyunundan taviz vermeyerek ön alanda bire bir eşleşmeler ile karşıladı. Yukarıda görüldüğü gibi geriden oyun kurarken 2+1 şeklinde oyun kurup 3-4-3 şeklinde dizilirken Fenerbahçe de aynı formasyonda baskı uyguladı. Bu bire bir eşleşme rakibin kısa pas yapma imkanını kısıtlıyor. Ancak asıl problemin bu tercih yaparken rakibin ana amacının kısa pasla oyun kurmak mı yoksa zaten uzun pası planlayıp geride hücumcularını bire bir yakalamak mı? Örnek vermek gerekirse Conte’nin güçlü Inter oyununda rakibin Lukaku – Martinez hücum hattına karşı kimse geride sayısal denge ile kalmak istemezdi. Bunun ana nedeni rakibin fiziksel ve teknik kapasitesinin oluşturduğu büyük riskti. Bu riski Jorge Jesus rakibin Barış – Zaniola – Kerem Icardi gibi ligin çok ama çok üstündeki kalitesine karşı tartışmalı Ferdi – Samet – Szalai – Peres gibi bir hatla karşılamakla aldı. Bu durum maç boyunca atılan uzun paslarda Fenerbahçe’nin başına büyük bela aştı. Görselde görüldüğü gibi zaman zaman 3v3 bazen de 4v4 şekilde az adamla yakalandı. Birazdan inceleyeceğimiz gibi bu anlayış ile maçın kırılma anları yaşandı.

Rakibin uzun paslarına karşı merkezde kalabalık durulmaya çalışıldığında ise sürekli çizgilerde oyunu genişleten sarı kırmızılılar Muslera’nın isabetli uzun pasları ile yine baskıyı kırıp rahatlıkla oyunu Fenerbahçe yarı sahasına getirmeyi başardı.

Galatasaray’ın uzun pas tercihi ve baskı anlayışı

Galatasaray’ın uzun pas kurgusu rakibin de yukarıda bahsettiğimiz anlayışı ile daha da önemli hale geldi. Ancak bu aksiyon planın sadece uzun pastan ibaret olmadığını önceki yazılarımda da belirtmiştim. Atılan uzun paslardan sonra Berkan ve Torreira bilinçli ve süratli şekilde aktif alana gelip top yere inmeden rakiplere baskı yapıp top kazandılar. Ayrıca top rakipte kaldığında ise hızlı kontra preslerle alan daraltıp hızlı atak yapma şansını rakiplerinden aldılar.

Yukarıda bahsettiğimiz uzun toplar sonrası aktif bölgede çoğalma ve Fenerbahçe’nin baskı tercihinin getirdiği ilerideki bire bir eşleşme probleminin hayat bulmuş hali yukarıdaki ilk gol pozisyonu oldu. Fener bahçe yine 3 oyuncu ile baskı yapıp uzun pas sonrası geride 4v4 yakalanılıyor. Samet topu karşılamış olsa da Berkan ve Torreira alana hızlıca gelip seken topu tekrar ileri hatta aktarıyor. Sonrasında Icardi’nin indirdiği topta Zaniolo savunma arkasına sarkıp derbinin açılışını yapıyor.

Galatasaray da rakibi gibi rakibini bire bir eşleşmeler ile karşıladı. Görselde görüldüğü gibi sahanın her yerinde bire bir eşleşmeler kurularak oyuncu odaklı bir baskı anlayışı benimsendi. Bu da rakibin bolca pas hatası yapmasına neden oldu. Ayrıca rakibine nazaran gerideki hattı çok daha kuvvetli olduğu için geride sayısal dengede yakalanma riskini alması çok daha akıllıcaydı. Çünkü fizik olarak rakiplerine karşı çok üstün olan sarı kırmızılılar %59,2 top kazanma başarı oranıyla hemen hemen her bölgede rakiplerini sindirdi. Savunmada da Nelsonn 9, Boey 11, Kazımcan 12, Berkan 11 ve Abdülkerim 6 ikili mücadele kazanma oranıyla rakip hücum hattına nasıl üstünlük kurulduğu görülüyor.

Fenerbahçe’nin hücumda ve savunmadaki organizasyon eksiklikleri

Fenerbahçe açısından bir başka sorun ise oyunda yeterince akışkan olamaması ve hızlı atak aksiyonlarında yaşanan noksanlıklardı. Yukarıda görüldüğü gibi zaman zaman rakibin baskısı kırılsa da geride alan bulunan anlarda hızlı hücumlar sergileyemedi. Zaman zaman pas hatası zaman zaman ise tercihler tehlike yaratabilecek anlarda konuk ekibin geç kalıp rakibin tekrar savunma dengesini sağlamasını sağladı. Atak yönü değişimleri ve savunma arkasına geçişleri maç boyunca sağlıklı yapamadı.

Hücum konunda pas ağlarında böyle bir problem varken baskı ve adam paylaşımı konusunda da net hatalar maç boyunca göze çarptı. Yukarıdaki pozisyonda Muslera kısa pasla oyunu kurarken Berkan’ın ne kadar boş kaldığını ve baskı için mesafenin iyi ayarlanamadığını görüyoruz. Devamında ise Arda Kazım’ın boş olmasından dolayı Abdülkerim’e baskıya gitmekten çekinip pozisyonunu koruyor. Ferdi Markaj için Kazıma geç olsa da geldiğinde ise Abdülkerim pas atmak için yeterli zamanı bulup rakibin sağ savunmasına doğru isabetli bir uzun pas atıyor. Barış Alper’in de bölgeye gelmesi ile Ferdi’nin ön alanda yakalanması burada 2v1 üstünlük sağlanıyor. Barış ve Kerem’in paslaşması ile savunma arkasına sarkan Barış pozisyonun devamında yerden bir orta ile arka direkte Zaniolo’yu buluşturup mutlak bir pozisyon yaratıyor.

Kerem’in merkeze kayıp kurduğu bağlantı

Galatasaray rakibi üzerine çekip rakibin boyunu uzatırken merkeze atılan dikine topları öndeki oyuncular servis ederken Kerem Mertens’in pozisyonuna gelerek bağlantı kurdu. Bu bölgeden sürekli atakları yönlendirerek takımını ön alana taşıdı. Bu merkeze gelişler aynı zamanda rakibin bire bir eşleşmesini de bozup adam paylaşımında hataya zorladı. Görselde görüldüğü gibi Kerem sürekli merkezde demarke şekilde topla buluşma imkanı buldu. Üçüncü golün de başlangıcı bu şekilde gerçekleşti.

Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.